Haberler

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Çiçek Nevşehir'de Konuştu

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, AK Parti'nin Kapatma Davası ile İlgili Mahkemelerin Rahat Bırakılmasını İsteyerek, "Bırakalım Mahkeme Kendi Kararını Versin. Biz Kapatılmayacağı Kanaatindeyiz" Dedi.

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, AK Parti'nin kapatma davası ile ilgili mahkemelerin rahat bırakılmasını isteyerek, "Bırakalım mahkeme kendi kararını versin. Biz kapatılmayacağı kanaatindeyiz" dedi.

Bazı eski bakan, vali, milletvekilleri ve eşleri ile birlikte tatil yapmak üzere Kapadokya'ya gelen Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Uçhisar beldesinde kaldığı CCR Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Çiçek, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile Genel Kurmay Başkanı Orgenaral Yaşar Büyükanıt arasında geçtiği iddia edilen usulsüz harcama konusu ile ilgili yorum yapmaktan kaçındı. İki kişi arasında geçen bir diyaloğun üçüncü bir kişi tarafından bilinmesinin söz konusu olmadığını belirten Çiçek, "Hem Başbakanlık'tan hem de Genel Kurmay Başkanlığı'ndan konuyla ilgili gerekli açıklamalar yapıldı. Dolayısıyla iki kişi arasındaki konuşmayı bir üçüncü kişinin bilmesi söz konusu değil. Dün bu konuyla ilgili açıklama yapıldığına göre benim burada ilave olarak söyleyeceğim bir şey olmaz" dedi.

DTP Milletvekili Sabahat Tuncel'in Türkiye'nin 25 farklı bölgeye bölünmesi konusundaki görüşlerini de değerlendiren Cemil Çiçek, Türkiye'nin her türlü sorununu üniter bir yapıda çözmek zorunda olduğunu ifade etti. Çiçek, "Daha evvel de bu ve benzeri açıklamalar yapılmıştır. Türkiye üniter bir devlettir. Anayasasında da bu açık olarak ifade edilmiştir. Türkiye'nin menfaatine olan da üniter bir yapıdır. Türkiye, her türlü sorununu üniter yapı içerisinde çözmek durumundadır. Bu nedenle bu tip açıklamalar bizim tasvip edeceğimiz durumlar değil" diye konuştu.

Daha sonra AK Parti hakkında açılan kapatma davası ile ilgili soruları yanıtlayan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, herkesin hukuka saygılı olması gerektiğini vurguladı. Yargılama süreci devam eden bir dava ile ilgili açıklama yapmama konusunda kendisinin çok dikkatli davrandığını ve başkalarının da buna dikkat etmesi gerektiğini belirten Çiçek, dava ile ilgili, davanın içeriği ile ilgi açıklama yapmanın hukuken tasvip edilemez olduğunu söyledi. Çiçek, "Bir taraftan 'Yargı rahat bırakılsın' deniliyor ama diğer taraftan da birçok kesim yargıyı rahat bırakmamak için kıyısından köşesinden elinden gelen her şeyi yapıyor. Raportör daha raporunu açıklamadı. Yapmış olduğu çalışmayı Başkanlığa sundu. Başkanlık da bir açıklama yapmadı. Bugüne kadar da bu raporlar açıklanmadı. Dolayısıyla bu süreç devam ederken raportörün raporu üzerinden veya başka bir vesileyle mahkeme üzerinden şu veya bu şekilde yönlendirmeyi matuf beyanların hiç birisini doğru bulmam. Herkesin hukuka saygılı olması lazım. İşimize geldiği zaman hukuka saygı, işimize gelmediği zaman istediğimiz yerden yargılama sürecine müdahale edeceğiz, yeri geldiği zaman yargıyı rahat bırakıp öbür taraftan yargının önünde bir dava söz konusu iken, 'Eğer şöyle karar vermezseniz memleket batar, memleket kaosa sürüklenir' diyeceksiniz, sonra da bütün bu lafları unutup, 'Mahkemeyi rahat bırakın' diyeceksiniz. Herkesin bir hafta evvel, bir ay evvel, altı ay evvel ne söylediyse bunları dikkate alarak yeni açıklamalarda bulunması lazım. Bırakalım mahkeme kendi kararını versin" şeklinde konuştu.

Çiçek, bu açıklamalarının ardından bir gazetecinin, "Eğer AK Parti kapatılırsa" şeklinde başlayan sorusunu keserek, "Dava devam ederken ben konuşmayacağımı söyledim. Sizin bu sorunuza cevap verdiğim anda peşinen AK Parti'nin kapatılacağını kabul ediyorsunuz, onun üzerinden laf üretmeye kalkıyorsunuz. Partinin kapatılacağını nereden biliyoruz ki? Biz kapatılmayacağı kanaatindeyiz. Bu konu ikide bir konuşulursa birçok şeye zarar verir. Bırakalım mahkeme karar versin, ondan sonra konuşuruz" diye cevap verdi.

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, piyasalardaki durgunluk ile ilgili kendisine yöneltilen soruya ise şöyle cevap verdi: "Bu hep beraber Türkiye'nin getirildiği noktadır. Bu noktaya biz getirmedik. Türkiye'nin kalkınması güven ve istikrara bağlı. Sayın Başbakan da gittiği her yerde buna vurgu yapıyor. Türkiye 2002'den bu yana biraz belini doğrulttu, biraz kendi işini kendi görür hale geldi, ihracatı 100 milyar dolar arttı, milli geliri büyüdü, önemli yatırımları yapabilir hale geldi.

Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için tercih edilen bir ülke haline gelmesinden rahatsız olan ve zayıf hükümetler döneminde vurgun yapmaya alışmış çevrelerin pompaladığı hava sebebiyle bugün maalesef bu tür sorular soruluyor. Bunun bedelini de bu vatandaş ödüyor. Dolayısıyla biz güven ve istikrar bozulmasın diye elimizden geldiği kadar çaba sarf ediyoruz." (MÖZ-GS-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title