15-21 Mayıs Aile Haftası

Afyonkarahisar İl Sosyal Hizmetler Müdürü Mehmet Koçak, özellikle dağılmış olan ailelerin çocuklarının gerçek bir aile sıcaklığı görmediği için bazı sıkıntılara maruz kaldığını belirterek, “Evliliklerdeki kültür farklılıkları çok zorluklar doğuruyor” dedi.

15-21 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Aile Haftası etkinlikleri çerçevesinde, “Ailenin Kurulması ve Bütünlüğünün Korunması” konulu bir konferans düzenlendi. Kültür ve Semt Evi'nde gerçekleştirilen konferansta konuşan İl Sosyal Hizmetler Müdürü Mehmet Koçak, ailenin tüm toplumun temeli olduğunu söyledi. Özellikle anne ve çocukların çok önemli olduğunu kaydeden Koçak, “Dünya üzerinde sosyal yapıyı değiştiren etkenler var. Türkiye de bu doğrultuda nasibini almıştır. Ailelerle sürekli iletişim içinde olan bir kurum olarak sevindirici ve üzücü olaylarla karşılaşıyoruz. Sevindirici olan Türkiye Cumhuriyeti'ni içte ve dışta her dönemde düşmanlarının yıkma planları olmasına rağmen, güçlü bir aile yapısının varlığının bu düşmanların planlarını her dönemde bozmasıdır. Üzücü olan hadiseler de var. Özellikle dağılmış olan ailelerin çocukları gerçek bir aile sıcaklığı görmediği için değişik sıkıntılara maruz kalmaktadır. Evliliklerdeki kültür farklılıkları çok zorluklar doğurmaktadır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki ikinci evlilikler, büyük problem ortaya çıkarmaktadır. Aralarındaki yaş farkının olması ve paraya dayanan bir aile şeklinin kurulması sonucu, dışardan gelen eş en kısa süre içerisinde aileyi terk ediyor ve çocukları bize bırakıyor. Böyle geleneksel Türk aile yapısı olmaz” diye konuştu.

"TOPLUMUN KURULUŞ DİNAMİKLERİ DEĞİŞTİ"

Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Anzavur Demirpolat ise toplumda ciddi düzeyde çözülme olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de 2001 yılında yaşanan krizle birlikte boşanma oranlarının Türk toplumunun en üst noktasına ulaştığını kaydeden Demirpolat, “Bunun sebebi iktisadi faktörlerden kaynaklanıyor. Toplumun önceki geleneksel kuruluş dinamikleriyle modern zamanlardaki kuruluş dinamikleri değişti. Dolayısıyla, geleneksel dünyadaki ilişkileri mutlak itaati ve bağlılığı, her koşulda sürmesi için gayret gösterilen bir yapıyı beklememiz mümkün değil. 'Her koşulda, her şartta ailenin bir şekilde devam etmesi gerekir' önermesiyle yola çıkamazsınız. 'Aile nasıl sağlıklı olabilir, modern dünyada nasıl var edilebilir' düşüncesiyle bu probleme yaklaşmamız gerekiyor. Problemlerin başında eğitim geliyor. Ancak erkeğin değil ilk önce kadının eğitilmesi önemli” dedi.

(SY-ATA-Y)

17.05.2007 16:45 TSİ

Haberler