Türkiye Yatırımcı Konferansı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin büyümesinde en itici gücün, özel sektör yatırımları olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, Ak Yatırım tarafından düzenlenen ve dünyanın önde gelen 20 fon yöneticisinin ağırlandığı Türkiye 2007 Yatırımcı Konferansı'na katıldı.

Ülkedeki yatırım ortamının iyileşmesi için verdikleri katkı ve destekten dolayı yatırımcılara teşekkür ederek sözlerine başlayan Erdoğan, hükümeti devraldıkları 2002 sonundan itibaren Türkiye'nin bir yatırım üssü olması için çok farklı mücadeleler yaptıklarını ve bugüne gerçekten farklı bir sonuçla ulaşmış bulunduklarını anlattı.

Bu süreçte yatırımcıların eleştiri ve önerilerinin, kendilerine önemli ölçüde yol gösterici olduğunu belirten Erdoğan, bu sayede Türkiye'nin bugün bölgenin en çok yatırım çeken ülkelerinden biri haline geldiğine işaret etti.

Ekonomide 2001 yılında yaşanan finansal krizin ardından göreve geldiklerinde bir toparlanma sürecini başlattıklarını ifade eden Erdoğan, geride bırakılan 4 yıl içinde hemen hemen tüm makro göstergelerde tarihi denilebilecek başarılar yakaladıklarını kaydetti.

1993-2002 yılları arasında Türkiye'nin ortalama büyüme hızının sadece yüzde 2.6 iken, 2003-2005 yıllarında bu ortalamanın yüzde 7.8'e yükseldiğini belirten Erdoğan, yine 4 yıllık hükümetleri boyunca Türkiye'nin, aralıksız büyüme başarısı gösterdiğini söyledi.

Erdoğan, GSMH'ın 2002 yılı sonu itibarıyla 181 milyar dolar iken, 2006 sonu itibarıyla 390 milyar doları yakaladığını, aynı şekilde kişi başına milli gelirin de 2 bin 598 dolardan 5 bin 318 dolara ulaştığını bildirdi.

Erdoğan, ''Türkiye'nin büyümesinde en itici güç, özel sektör yatırımlarıdır'' dedi.

Devletçi anlayışı bir tarafa bıraktıklarını ve özellikle devleti denetleyen, düzenleyen ve ufuk gösteren bir unsur haline getirdiklerini dile getiren Erdoğan, bunu gelişmiş ülkelerin şu anda uygulamış olduğu bir gerçek olduğunu söyledi.

Erdoğan, ''Devletçilik mi yoksa özel sektörü öne çıkarmak mı? Bu tercihlerden birisini yapmak durumundasınız. Biz özel sektörün öne çıkmasını tercih ettik ve bütün adımlarımızı bu istikamette attık. Yani devlet artık tüccar olmayacak. Bu boyutuyla büyüme son derece sağlıklı ve sürdürülebilir yapıya kavuştu'' diye konuştu.

Geçmişte ekonominin önemli bir sorunu olan enflasyonla da kararlılıkla mücadele ettiklerini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin, 3 haneli enflasyonu ve 4 haneli gecelik faizleri görmüş bir ülke, yüzde 5 bin-7 bin-8 binlere çıkmış bir ülke olduğunu söyledi.

Göreve geldiklerinde nominal faizin yüzde 62.7 olduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

''Fakat şu anda biz yüzde 13-14'lere düştük de şu Mayıs-Haziran'da biraz sıkıntı yaşadık. Yüzde 20-21 gibi şu anda. Buralarda seyrediyor. 2006 yılında enflasyonda hedefimiz. Şu anda 2006'daki beklentilerimizin dışında bir neticenin doğması sebebiyle ki bizim hedefimiz 5 idi. Esneme bandında artı 2, eksi 2 vardı. Fakat bu yüzde 5 hedefimiz maalesef Mayıs-Haziran olayları sebebiyle bildiğiniz gibi yine tek haneli rakamda gerçekleşti. Ama hedefimizi yakalayamadık. Yüzde 9,6-9,7 gibi bir rakamla bu iş neticelendi. Şimdi orta ve uzun vadede enflasyonla mücadelemize aynı kararlıkla devam edeceğiz. Burada ekonomik programdan, mali disiplinden taviz yok''.

Hükümetleri döneminde ihracatta da önemli gelişmeler kaydettiklerine işaret eden Erdoğan, göreve geldiklerinde 36 milyar dolar ihracatın, geçen yılın sonu itibarıyla 85 milyar doları aştığını hatırlattı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin Ankara'da yaptığı toplantıda, ''İnşallah 2007 yılı sonu itibarıyla ihracatta 3 haneli rakama, yani 100 milyar dolara ulaşacağız'' kararı alındığını anımsatan Erdoğan, bu hedefi koymanın kendileri için de gerçekten güzel olduğunu söyledi.

Bu konuda kendilerine düşen neyse onu da yapacaklarını kaydeden Erdoğan, ''Nedir bu? Gittiğimiz, dolaştığımız bütün ülkelerde oradaki sanayici ve iş adamlarıyla bu konuları görüşüyor, konuşuyor ve onlarla iş birliği içinde bulunuyoruz. Buralara giderken iş adamlarımızı yanımıza alıyoruz. Onlar geldikleri zaman Türkiye'deki iş adamlarımızı kurum ve kuruluşların yetkilileriyle bir araya getiriyoruz. Böylece bu işe farklı bir heyecan, farklı bir aşk katıyoruz'' diye konuştu.

(AS-AS-ÖK-Y)

Haberler