Haberler

Ted Üniversitesi'nin Açılış Töreni

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni yükseköğretim kanununun, seçkin üniversitelerin sayısını çoğaltmak amacıyla hazırlandığını belirterek, "Bugün 1980'li yıllarda, o günün şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversitelerimizi yönetmek mümkün değil."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni yükseköğretim kanununun, seçkin üniversitelerin sayısını çoğaltmak amacıyla hazırlandığını belirterek, "Bugün 1980'li yıllarda, o günün şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversitelerimizi yönetmek mümkün değil. Türkiye'nin en küçük üniversitesi ile Türkiye'nin en köklü üniversitesini aynı kurallarla idare etmek artık mantıklı şeyler değil" dedi.

Gül, TED Üniversitesi'nin (TEDÜ) kolej kampüsünde düzenlenen açılış törenine katıldı. Kampüse gelişinde YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, TEDÜ Mütevelli Heyet Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Rektör Prof. Dr. Öktem Vardar ve TEDÜ Mütevelli Heyeti üyesi, sanatçı Filiz Akın tarafından karşılanan Gül, rektörlüğü ziyaret etti. Görüşmede, davetliler arasında yer alan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, akademisyenler ve öğrencilerin de katılımıyla gerçekleştirilen açılış törenindeki konuşmasında, Türk Eğitim Derneği (TED) tüzüğünün ikinci maddesine göre cumhurbaşkanlarının TED'in "yüksek koruyucusu" olduğunu belirterek, bu sorumlulukla üniversitenin kuruluşunu yakından takip ettiğini ve destek verdiğini söyledi.

"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" atasözünü hatırlatan Gül, Atatürk'ün talimatları doğrultusunda kurulan TED'in bir asra yakındır eğitim camiasının içinde olduğunu, o günden bugüne kadar anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise öğretimindeki başarısını ispat ettiğini belirtti. "Milli Eğitim Bakanlığı'ndan sonra TED, Türkiye'nin eğitim sektöründe milli olan en önemli kuruluşlardan birisi" diyen Gül, TED mezunlarının bürokraside, iş dünyasında, üniversitelerde, bilim ve sanat alanlarında kendilerini ispatladığını kaydetti.

Bu tecrübenin yükseköğretime aktarılmasının zamanı geldiğini kaydeden Gül,

"Bu başarınızı ailenize mensup bir veli olarak da yakinen biliyorum. Yıllar önce oğlumu getirip, sabah kapıdan karşı binaya bıraktığımı ve daha sonra sizin en iyi şekilde eğiterek mezun ettiğinizi bilen bir kişi olarak, bu kuruma güven ve inancım tamdır. Şimdi önemli olan iyi bir üniversiteyi kurmak ve başarıyı, tecrübeyi oraya taşımaktır" dedi.

-"Nitelikli nüfus güç verir"-

Türkiye'de herkesin amacının halkı mutlu, zengin ve huzurlu, ülkeyi de daha güçlü kılmak olduğunu ifade eden Gül, bunun birinci yolunun da nitelikli insan gücüne sahip olmaktan geçtiğini kaydetti. Gül, "Nitelikli insan gücü nerede varsa o toplumun aşamayacağı, ulaşamayacağı hedef yoktur. Ama insan sayısınız çok olur, nüfusunuz çok büyük olur ama nitelikli değilse o zaman bu nüfus yük olmaya başlar. Nitelikli nüfus ise ne kadar büyük olursa olsun, yük değil güç verir" diye konuştu.

Nitelikli insan gücü yetiştirmek amacıyla büyük bir seferberlik içinde olunduğunu belirten Gül, bu kapsamda yükseköğretimin önemine dikkati çekti. Türkiye'nin her ilinde artık üniversite bulunduğunu, üniversitelere kolay erişilebildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, sadece büyük illerde değil Anadolu'daki bazı illerde de üç-dört üniversite olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi esas mesele seçkin, iyi üniversitelerin, mezunlarının arandığı, tercih edildiği üniversitelerin sayısını çoğaltmakta. En büyük amacımız bu. Bunun için hep uğraşılıyor. Yeni yükseköğretim yasasının da bütün amacı bu. İyi üniversite nasıl olacak yani kaliteli eğitim nasıl verilecek- Şimdi herkes bunun için kafa yoruyor, tecrübeler ortaya konuyor. Bu bağlamda yeni hazırlanan üniversite yasasıyla ilgili herkesin katkı vermesini, açık, seçik, şeffaf şekilde bu hazırlıklara katılmasını, tekliflerin en iyi şekilde değerlendirilmesini ve bu konunun siyasi polemik konuları haline getirilmeden Türkiye'nin en büyük ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirecek, 'kurumlarımız nasıl daha iyi olur, nasıl gelecek nesillerimiz daha nitelikli yetişir' kaygısı ve amacıyla hareket ederek görüşlerimizi, fikirlerimiz ortaya atıp, gayet açık fikirle ve ön yargısız bunları dinleyip neticede yeni bir yasanın ortaya çıkartılması.

Bugün 1980'li yıllarda, o günün şartlarına göre hazırlanan bir yasayla üniversitelerimizi yönetmek mümkün değil. Türkiye'nin en küçük üniversitesi ile Türkiye'nin en köklü üniversitesini aynı kurallarla idare etmek artık mantıklı şeyler değil. Bunları hepimiz görüyor. Ayrıca Türkiye'de her alanda köklü değişiklikler olurken, büyük bir dinamizm yaşanırken, siyasi hayatımızda, demokratik standartlarımızda, ekonomik reformlar, adalet, yargı alanında büyük reformlar yaşanırken üniversiteleri 80'li yıllardaki yasayla bırakmak kabul edilebilir değil."

-"Her şeyi kontrol eden, talimat veren anlayıştan uzaklaşmak gerekir"-

Üniversitelerin uzun süre içlerine kapalı kaldığını ve dışarıya açılmadığını dile getiren Gül, son yıllarda ise üniversitelerin bunun farkına vararak, önceliklerin tekrar belirlendiğini, büyük bir yarışın başladığını ifade etti. Ziyaret ettiği birçok üniversitede bu yarışı gördüğünü aktaran Gül, şöyle devam etti:

"Bu yarışın en önemli sebeplerinden birisi de vakıf üniversiteleridir. Bugün kurulan TED Üniversitesi de bunlardan biri olacaktır. Üniversite eğitiminde rekabetin ve karşılıklı yarışın başlamasında vakıf üniversitelerinin çok büyük katkısı olduğunu ifade etmek isterim. Bu rekabet ancak kaliteyi yükseltecektir. Bu rekabet içinde başarılı olan öne çıkacaktır. Yeni yapılacak yasa da bütün bunları gerçekleştirecek bir düzenlemeyi yapmamız gerekir. Onun için her şeyi kontrol eden, merkezden her şeye talimat veren bir anlayıştan tamamen uzaklaşmamız ve üniversitelere özellikle de köklü üniversitelere daha çok esneklik tanımamız, onlara daha çok yetki devretmemiz ve aynı zamanda da onların başarısını ölçmemiz...

Dolayısıyla kamu kaynaklarını kullanan bütün kuruluşların hesap vermesini bilmeleri gerekir. Dolayısıyla hem performansı, ne ürettiği, ne eklediği ölçülecek, buna göre desteklenecek ve hesap da verecek. Bu yapıyı oluşturacak yeni bir düzenlemenin vakit geçirmeden ortaya çıkması gerektiği kanaatindeyim. Üniversiteler, ki büyük kısmı devlet üniversiteleri olmak üzere, tabii ki kamu kurumlarıdır ama bunlar sıradan, herhangi bir kamu kurumu veya akademisyenler herhangi bir kamu çalışanı değil. Dolayısıyla üniversitelerin bu başarısının altındaki temel şartlardan birisi de özerkliklerinin en iyi şekilde korunmasıdır. Üniversitelerin özerkliği korunmadığı süre içerisinde onlara birçok empozeler söz konusu olacaktır, o zaman gelişme, dinamizm ve atılım da söz konusu olmayacaktır. Bütün bu anlayış içerisinde yeni bir döneme işbirliği içinde girmemiz gerektiğine inanıyorum."

TEDÜ'nün üniversite dünyasında büyük yere sahip olacağına inandığını kaydeden Gül, tecrübe ve imkanlarıyla TEDÜ'nün başarılarının önümüzdeki yıllarda görüleceğini belirtti. Üniversitenin kurulmasına destek veren herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, öğrenci ve akademisyenlere başarı dileyerek, "Sizin başarınız Türkiye'nin başarısı olacaktır" sözleriyle konuşmasını bitirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının ardından Milli Eğitim Bakanı Dinçer, MHP Genel Başkanı Bahçeli, TEDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ve TEDÜ Rektörü Prof. Dr. Vardar ile üniversitenin sembolü olan meşaleyi yakarak açılışı gerçekleştirdi.

Muhabir: Eda Ünlü Özen-Meltem Uzun

Yayıncı: Eda Ay - ANKARA

Kaynak: AA / Güncel

Devlet Bahçeli Abdullah Gül Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title