Takma Kirpikle Doğuma Girdi

Nazan Öncel, Nükhet Duru, Demet Akalın gibi ünlülerin modacısı Gülşah Saraçoğlu, 20 gün önce doğum yaptı. Ama o, doğuma alışık olduğumuzdan çok farklı bir şekilde girdi: Saçları fönlü, tırnakları ojeli ve ful makyajlı! Saraçoğlu ile kurallara meydan okuyan doğum hikayesini konuştuk...

Neden doğuma makyajlı ve fönlü saçlarla girdiniz?

Benim ruhum kokoş, ne yapayım? Biliyorsunuz, herkesin 'hastane çıkışı' denen bir doğum çantası vardır; içinde bebeğin kıyafetleri, havlu, bezler falan olur. Ben bunların hiçbirini almadım, unuttum. Çünkü benim doğum çantamın içinde saç maşam, kirpiklerim, ojelerim, makyaj malzemelerim, leopar bonem ve aksesuvarlarım vardı. Doğuma girmeden önce doktorumla bir anlaşma yaptım, "Lütfen ameliyathanede tencerelerin üzerine kapatılan o bonelerden benim kafama takmayın" dedim ve doğum esnasında leopar desenli eşarbımı bağladım başıma. Ojelerimi de sildirmedim.

Doktorunuz nasıl karşı çıkmadı size?

Karşı çıkmaz mı, çıktı tabii! Ama öleceksem de öteki tarafa güzel gideyim dedim. (Gülüyor) Yapacak bir şey yok; ruhum bu, durumum bu, şeklim de bu! Sabah kalkar kalkmaz hemen takma kirpiklerimi takarım. Kocam beni takma kirpiksiz görmemiştir mesela... Doğumdan sonra da öyle yaptım; takma kirpiklerimle birlikte otrişli şapkamı da taktım.

DOĞUMA ÖZEL ŞAPKA

Makyajın oğlunuza zarar vermesinden korkmadınız mı?

Oğlum Aslan doğar doğmaz yanıma getirdiler, yüzümde makyaj var diye "Aman, dokunmayayım!" dedim. Bir kere ben doğuma çok eğlenerek girdim, moralim çok yerindeydi. Bunun sebebi de şu: Hamileyken beni görenler hep "Ay yavrum, Allah kurtarsın" diyordu. Onlar öyle deyince, o hamilelik psikolojisiyle de başıma kötü bir şey gelecekmiş gibi korkuyordum. Onun için de hep kendime, "Doğuma girerken moralim çok iyi olacak" diye tembihledim.

Peki, insanların "Böyle anne mi olur?" demelerinden çekinmiyor musunuz?

İsteyen istediğini desin, umurumda değil! Çünkü doğumdan sonra çekilen fotoğraflara bakıyorum; çocuk dünya güzeli, kadının ağzı yüzü kaymış, saç baş dağılmış. Bir kendine bak ya; en kötü doğumdan sonra bir fön çektir. Ben, doğumdan sonra çektirdiğim ve anı olarak kalmasını istediğim fotoğraflara oğlum baktığı zaman "Annem ne hoş kadınmış" demesini isterim. Kimsenin tepkisinden falan da korkmuyorum. Beni yargılamak kimsenin haddine değil!

Yakınlarınız "Sen ne yapıyorsun?" dediler mi?

Demedi, çünkü herkes beni o kadar iyi tanıyor ki... Ayrıca biliyor musun, doğum sonrası çekilen fotoğrafımı medyada gören birçok hamile kadın Twitter'dan mesaj atıp "Biz de sizin gibi olmak istiyoruz" dedi ve şapkamdan sipariş verdi. 10-15 kişiye o şapkadan yapıp yolladım. Demek ki tek değilmişim, benim gibi insanlar varmış!

O şapkayı doğuma özel mi hazırladınız?

Evet. Herkes kafasına kırmızı, saten bir kurdele bağlar, ben farklı bir şey olsun istedim. Daha da abartabildim hatta! (Gülüyor)

İKİ GELİNLİĞİM VARDI KOTLA EVLENDİM

Eşinizle evlilik hikayeniz de ilginç, değil mi?

Biz yıldırım nikahıyla evlendik. Yıllardır devam eden bir ilişkimiz vardı. Kendisi gezen tozan ama aynı zamanda işinde, gücünde, çok iyi bir ailenin, çok iyi yetişmiş bir çocuğudur. Ama bizim aramıza bir yıllık ayrılık girdi. Ne olduysa, o arada kendisi Umre'ye gitti. Dönüşünde de bana evlenme teklif etti.

Umre kendisine yaradı yani...

Bilmiyorum, Allah yoluna girdi herhalde. (Gülüyor) Bir de ben o kadar çok sevdim ki onu; ya onunla evlenecektim ya da onunla evlenecektim.

YAZA DÜĞÜN VAR

Neden yıldırım nikahı oldu peki?

Çünkü böyle gerekti, yıllarca çok uzamıştı... Aslında herkes gibi normal prosedürlerle evlenecektik; hatta ben kendime iki tane gelinlik diktim. Onu mu giysem, bunu mu giysem diye o kadar çok düşündüm ki, ikisini de giymek kısmet olmadı. Üzerimde bir kot montla evlendim. Sevgili İsmet Karakuş; nikahımızı kıyan adam, hayatımda en sevdiğim insan. (Gülüyor)

O gelinlikler ne oldu?

Duruyor, çünkü Allah kısmet ederse bu yaz da düğünüm var! Oğlum ileride düğün fotoğraflarımıza bakınca "Anne ben senin düğününde niye yoktum?" diyemeyecek. (Gülüyor)

HOLLYWOOD YOLU GÖRÜNDÜ

Hollywood yıldızlarının yakın arkadaşı Demet Öger'in Oscar töreninde ve çeşitli davetlerde giydiği kostümleri de siz hazırlıyorsunuz, değil mi?

Evet, ben hazırlıyorum. Bu, ikinci senemiz. Oscar töreni, Chopard'ın bir daveti gibi yerlerde giydiği kostümleri hazırlıyorum. Elbiselerimi de çok güzel taşıdığını düşünüyorum. Hayattan daha fazla ne bekleyebilirim ki, diktiğim elbise Oscar töreninde, kırmızı halıda bile yürüdü! Bence ülke olarak Demet'in kıymetini çok iyi bilmeliyiz.

Peki, Öger'in arkadaşı olan Hollywood yıldızlarıyla çalışma imkanı doğmadı mı size?

Var öyle bir projemiz. Büyük ihtimalle Şubat ayında, özel bir koleksiyonla Amerika'ya gideceğim. Şimdiden görüştüğümüz bazı isimler var, onlarla bir araya geleceğim. Bazı styling çalışmalarımız olacak. Ancak şimdiden isimlerini vermek boş olur. Dönüşte, kıyafetlerimin içindeki fotoğraflarını elime alınca konuşmak daha doğru olur.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Magazin Haberler