Tetanoz-difteri aşısı nedir? Sağlık Bakanı Koca: Uluslararası standartlarda üretilen ilk yerli aşımız 'tetanoz-difteri' kullanıma hazır dedi.
Tetanoz-difteri aşısı nedir? Tetanoz-difteri nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl teşhis konulur? Tedavi yöntemleri nelerdir? Tetanozdan korunma yolları nelerdir?
Bakan Koca, ''Yerelleşme ve millileşme politikası doğrultusunda Bakanlığımızın desteğiyle 2015 yılından beri yürütülen çalışmalar ilk sonuçlarını verdi. Uluslararası standartlarda üretilen ilk yerli aşımız kullanıma hazır'' ifadelerini kullandı. Tetanoz-difteri aşısı nedir? Tetanoz-difteri nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl teşhis konulur? Tedavi yöntemleri nelerdir? Tetanozdan korunma yolları nelerdir?
BAKAN KOCA:"AŞIMIZ HAZIR. " DEDİ
Güzel haberi veren Bakan Koca, ''Yerelleşme ve millileşme politikası doğrultusunda Bakanlığımızın desteğiyle 2015 yılından beri yürütülen çalışmalar ilk sonuçlarını verdi. Uluslararası standartlarda üretilen ilk yerli aşımız kullanıma hazır'' ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde:
"Bakanlığımızın onaylayıp desteklediği proje ilk ürünlerini verdi. Teknoloji transferini de kapsayan aşı çalışması başarıyla sonuçlandı. Erişkin tipi Tetanos-Difteri aşısının tüm üretim süreçleri tamamen yerli imkanlarla tamamlandı. Ankara'nın Akyurt ilçesinde 2015 yılında başlanan proje kapsamında yüklenici firma Turk İlaç, ilk dolumu 2017'de yaptı.
"İLK TESLİMAT BAKANLIĞIMIZA YAPILDI"
İyi Üretim Prosesi (GMP) belgesi olan tesislerde antijen üretimi de dahil tüm süreçler yerli imkanlarla tamamlanarak üretime geçildi. Gerekli kalite denetimleri yapılan ve uygunluğu onaylanan erişkin tipi Tetanos-Difteri aşısının ilk teslimatı Bakanlığımıza yapıldı.
"SÜREÇ, YENİ MÜJDELERLE DEVAM EDECEK"
Böylece yerli aşı üretiminin gündemde olduğu bir dönemde bu alanda önemli bir başarıya imza atılmış oldu. Yerlileşme politikası çerçevesinde başlattığımız yerli aşı üretimine yönelik süreç yeni müjdelerle devam edecek. Hayırlı olsun"
TETANOZ NEDİR?
Yunanca tetanos yani kasılma kelimesinden gelen tetanoz, Clostridium tetani denen bir bakteriden kaynaklanan ve ölümcül olabilen bir sinir sistemi hastalığıdır. Tetanozun klinik özellikleri çok uzun senelerden beri bilinmektedir. Antik Mısır'da M.Ö. 1600 senelerine ait el yazmalarında ve Hipokrat'ın Antik Yunan dönemine ait yazılarında (M.Ö. 400), tetanozun klinik karakteristikleri tanımlanmıştır.
Klinik olarak tetanoz 4 formda gözlenir. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Jeneralize (yaygınlaşmış) tetanoz: En sık gözlenen formdur ve hipertansiyon, taşikardi, terleme, çene kilitlenmesi gibi semptomlarla birlikte gözlenir.
Neonatal tetanoz: Yenidoğanlarda, özellikle göbek bağına steril olmayan uygulamalar yapılan kültürlerde, gözlenir. Yenidoğanlarda sinir hücreleri daha kısa olduğu için hastalığın inkübasyon süresi daha kısadır.
Sefalik tetanoz: Özellikle kafa travmalarından sonra gözlenen cinsidir. Kraniyal sinirleri tutabilir.
Lokal tetanoz: En az gözlenen tetanoz formudur. Sadece tek kas grubunda gözlenebilir. Daha sonra jeneralize tipe ilerleyebilir.
TETANOZ NEDEN OLUR?
Normalde toprakta ve memeli hayvanların bağırsaklarında yaşayan Clostridium tetani bakterisi ya da sporları, insan vücuduna bir yaralanma ya da sıyrık sonrasında girerek, kana karışıp üremeye başlar. Clostridium tetani bakterisinin inkübasyon süresi ortalama 8 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre 3-21 gün arasında değişebilir. Bakteri vücutta metalloproteaz tetanospazmin denen bir toksin üretir. Bu toksin omurilik ve beyin köküne ulaştığında buradaki sinir hücrelerinin iletimini bozar. Bozulan iletim sonrasında kişide istemsiz kasılmalar gözlenir.
TETANOZ'UN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Tetanozun belirtileri:
Çene kaslarında spazmlar ve sertlik,
Ense kaslarında sertlik,
Yutkunma zorluğu,
Karın kaslarında sertlik,
Çok hafif uyaranlarda bile (yüksek ses, fiziksel temas, ışık) acı verici ve dakikalar süren spazmlar,
Ateş,
Terleme,
Yükselmiş kan basıncı (yüksek tansiyon),
Hızlı kalp atışı olarak sıralanabilir.
TETANOZ TEŞHİSİ NASIL KONULUR?
Tetanoz için özel bir teste gerek duyulmaz, detaylı muayene ve yakın tıbbi geçmiş hikayesi alındıktan sonra hekim teşhisi koyabilir.
TETANOZ TEDAVİSİ YÖNTEMLERİ
Tetanoz hastalığını tedavi edilebilecek bir ilaç yoktur. Bunun nedeni tetanoz toksininin sinir uçlarına bağlanması durumunda çözülmesinin imkansız oluşudur. Bu nedenle, tam iyileşme yeni sinir uçlarının gelişimi sonrasında olur; bu da aylar alabilir. Yine de doktorunuz tetanozun ilerlemesini durdurmak ve semptomları hafifletmek için size bir çok tedavi uygulayabilir. Tetanozla başa çıkmak için yardımcı tedaviler şu şekilde sıralanabilir:
Yara temizlenmesi: Yara pansumanı yapılır. Ayrıca ölü dokular Clostridium tetani bakterisinin üremesine neden olduğu için yara ölü dokulardan arındırılır.
Antitoksin: Tetanoz immünglobülini denen bir antitoksin, henüz sinir dokusuna bağlanmamış serbest dolaşan tetanoz toksinlerine bağlanarak, bunların sinir hücrelerine bağlanmasını ve hastalığın ilerlemesini durdurabilir.
Antibiyotikler: Tetanoz bakterisi ile savaşmak için enjeksiyon ya da hap şeklinde antibiyotikler reçete edilir.
Aşı: Aşı sadece tetanozdan korunmak için değil, tetanoz teşhisi alan hastalara da uygulanır.
Sakinleştiriciler: Kas spazmlarını önlemek için çok kuvvetli kas gevşetici ve sakinleştiriciler reçete edilir.
Diğer ilaçlar: İstemsiz olarak kasılan kasların aktivitelerini düzenlemek için magnezyum sülfat, beta blokerleri gibi ilaçlar reçetelenebilir.
TETANOZDAN KORUNMA YOLLARI
Tetanoz aşılarını zamanında yaptırmak tetanozdan korunmanın en iyi yoludur. Çocukluk çağı aşılarını olmuş bir kişinin, hastalığa karşı korunması için 10 yılda bir veya tetanoz şüphesi oluşturacak bir yara, çiziği vb. olması durumunda aşılanması gerekir. Ayrıca erken ve iyi yara bakımı da enfeksiyondan koruma sağlar. En küçük yaralara bile bakım ihmal edilmemeli, öncesinde eller sabun ve suyla yıkanmalıdır.
Tetanoz aşağıdaki durumlardan sonra oluşabilir:
Delici yaralar; kıymıklar, piercingler, dövmeler
Silah yaralanmaları
Yanıklar
Cerrahi yaralar
Enjeksiyon ile alınan uyuşturucu maddeler
Hayvan ısırıkları
Enfekte olmuş ayak ülserleri
Dental (diş) enfeksiyonları
Enfekte olmuş göbek bağı (yenidoğanlarda anne aşı olmamış ise)
DİFTERİ NEDİR?
Difteri genellikle burun ve boğazda bulunan yapıları etkileyen ciddi bir bakteriyel enfeksiyondur. Tipik olarak boğaz ağrısı, ateş, lenf bezlerinde şişlik ve halsizliğe neden olur. Boğazın arkasını kaplayan, solunum yolunu tıkayan ve nefes almada güçlüğe neden olan kalın, gri renkli zar oluşumu ile diğer enfeksiyonlardan ayrılır. Kuşpalazı olarak da bilinen bu hastalık, gelişmiş ülkelerde hastalığa karşı yaygın aşılama sayesinde oldukça nadir görülür. Difteri tedavisi için kullanılan bazı ilaçlar olmasına rağmen hastaların %3'ü hayatını kaybeder. Ölüm oranı 15 yaş altı çocuklarda daha yüksektir. Hastalık ayrıca ileri aşamalarda kalbe, böbreklere ve sinir sistemine zarar verebilir.
DİFTERİ HASTALIĞI NEDEN OLUR?
Difteri, Corynebacterium Diphtheriae adı verilen bakterinin yol açtığı iltihabi bir solunum yolu hastalığıdır. Bakteri kişiden kişiye; yakın temas yoluyla veya hasta birey tarafından kullanılmış kontamine fincan veya mendil gibi nesnelerle temas yoluyla yayılır. Ayrıca damlacık enfeksiyonu denilen hasta kişinin hapşırma ya da öksürmesi yoluyla diğer bireylere bulaşabilir. Enfekte kişide, belirtiler ortadan kalksa dahi, bakterinin vücuda alınmasından sonra altı haftaya kadar bulaşma devam edebilir. Bakteri en sık olarak burun ve boğazda bulgulara neden olur. İltihabi sürecin başlamasından sonra bakteriler toksin adı verilen, vücut için zararlı tehlikeli maddeler salgılar. Toksinler kan dolaşımına yayılır ve genellikle burun, boğaz, dil ve hava yollarında kalın, gri zar şeklinde bir yapının oluşmasına neden olur. Serbest bırakılan toksin ayrıca şunlara neden olur:
Enfeksiyon bölgesinde doku tahribi yapar.
Kan dolaşımına geçerek çeşitli vücut dokularına dağılır.
Hücrelerin protein üretimini baskılar.
Kalpte iltihaba ve sinir hasarına neden olur.
Kan pıhtılaşmasında görevli trombosit adı verilen kan elemanlarının sayısında azalmaya neden olabilir.
İdrarda anormal miktarda protein atılımına yol açabilir.
DİFTERİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Difteriye yakalanma riski yüksek olan insanlar. şu şekilde sıralanabilir:
Güncel aşıları olmayan çocuklar ve yetişkinler
Kalabalık veya sağlıksız koşullarda yaşayan insanlar
Difterinin endemik olduğu bir bölgeye seyahat eden herkes
DİFTERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Difteri belirtileri bakterinin alt tipine ve etkilenen vücut bölgesine bağlı olarak değişiklik gösterir. Örneğin tropik iklimlerde daha yaygın olan bir çeşit difteri, solunum yolu enfeksiyonundan ziyade cilt ülserlerine neden olur. Bununla birlikte klasik difteri vakası bakterilerin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde ortaya çıkar. Klasik difteride bademciklerin çevresinde veya burun ve boğazda zara benzeyen ve pseudomembran adı verilen bir örtü oluşur. Bu zar yeşilimsi, mavimsi, hatta kanama varsa siyah renkli bile olabilir. Kişiye bakterinin bulaşmasından semptomların ortaya çıkması arasında geçen süreye kuluçka dönemi denir. Difteride bu süre ortalama olarak 5 gündür. Kuluçka süresi bitiminden sonra ve psödomembran ortaya çıkmadan önce görülen erken belirtiler şunları içerir:
Hafif yükseklikte ateş
Halsizlik
Keyifsizlik
Boyundaki lenf bezlerinde şişlik
Boyunda yumuşak doku şişmesi
Burun akıntısı
Hızlı kalp atış hızı
Burun ve ağzın arkasındaki boşlukta difteri enfeksiyonu olan çocuklarda şu erken belirtilerin de görülme olasılığı yüksektir:
Mide bulantısı
Kusma
Titreme
Baş ağrısı
Ateş
Eğer bakteri toksin salgılarsa, ilk semptomlar ortaya çıktıktan sonraki 12 ila 24 saat içerisinde psödomembran oluşmaya başlayarak aşağıdaki belirtilere yol açar:
Boğaz ağrısı
Yutma güçlüğü
Solunum zorluğuna neden olan solunum yolu tıkanması
Ses kısıklığı ve havlar tarzdaöksürük: Eğer membran gırtlak boyunca uzanıyorsa, hava yolunun tamamen tıkanmasından ziyade havlar tarzda öksürük ve ses kısıklığı gibi belirtiler daha muhtemeldir. Membran ayrıca solunum sistemi üzerinden akciğerlere doğru da uzanabilir.
Cildi etkileyen deri difterisi aşağıdaki bulgulara neden olabilir:
Bacaklar, ayaklar ve ellerde içi iltihap dolu kabarcıklar
Çevresi kırmızı görünümlü ağrılı büyük ülser şeklinde yaralar
DİFTERİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Difteri hastalığı tedavisi temel olarak; bakteriyi ortadan kaldırmak için kullanılan antibiyotikler ve bakteri tarafından üretilen zararlı maddelerin (toksinler) etkilerini durduran ilaçlarla yapılır. Cildi etkileyen difteri durumunda ise enfekte olmuş yaraların iyice temizlenmesi esastır. Tedaviye genellikle 2 ila 3 hafta devam edilir. Cilt ülserleri genellikle 2-3 ay içerisinde iyileşir ancak iyileştikten sonra geride iz kalabilir. Difteri enfeksiyonu geçiren olan biriyle yakın temasta bulunan kişilerin de antibiyotik almaları gerekebilir veya bu kişilere bir doz difteri aşısı yapılabilir.