"Bunun Adı Güvenlikçi Konseptidir"

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, hükümetin PKK'nın silah bırakması yönündeki çağrılarına cevap vererek, "Kürt sorununa hak ve özgürlük temeline bakmayıp, sadece PKK'ya silah bıraktırma gözüyle bakılırsa, bunun adı güvenlikçi konsepttir. Güvenlikçi konseptinde bu ülkede değil sorun çözmek sorunların ne kadar ağırlaştırdığını hepimiz biliyoruz. Onun için böyle çağrı yapılacak bir iş değil" dedi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, PKK'nın silah bırakması yönündeki çağrıları değerlendirdi. Oslo görüşmeleri sonrasında hükümetin Kürt sorunu çözümüne ve PKK'nın silahları bırakmasına yönelik BDP ile herhangi bir görüşme yapmadığına dikkat çeken Kışanak, medya üzerinden bu tür çağrıların yapılması ve BDP ile görüşülüyor yönünde kamuoyunda bir algının oluşturulmasının yanlış olduğunu söyledi. Kışanak, "Hükümetten BDP'ye yönelik bu konuda herhangi görüşme talebi gelmemiştir. Bu tür çağrıların medya üzerinden yapılması ya da bu tür görüşmelerin yapılıyormuş gibi kamuoyunda bir algı yaratılması doğru değil. Görüşmek isteyen görüşür. BDP uzakta bir yerde değil. Parlamento çatısı altındayız. Bir telefon kadar yakınız. Görüşmek isterlerse BDP hiçbir zaman görüşmelerden kaçınmadı. Bunda sonrada kaçınmaz, görüşür. Bu konuda şunu söylemek istiyorum. Kürt sorununu bütünlüklü olarak ele almak ve bütünlüklü olarak bütün boyutlarıyla çözmeyi esas bir yaklaşım sergilemek lazım. Şimdiye hükümetlerin izlediği politikanın başarısız olmasının temel nedeni budur. Kürt sorunun hak ve özgürlüklerle ilgili boyutunu bir kenara bırakıp, sadece PKK'ya silah bıraktırmaya odaklanan siyaset ve politikalar izlediler. ve bunların tamamı da sonuçsuz kaldı. Bu güvenlikçi bir zihniyettir. Kürt sorununa hak ve özgürlük temeline bakmayıp, sadece PKK'ya silah bıraktırma gözüyle bakılırsa, bunun adı güvenlikçi konsepttir. Güvenlikçi konseptinde bu ülkede değil sorun çözmek sorunların ne kadar ağırlaştırdığını hepimiz biliyoruz. Onun için böyle çağrı yaparak yapılacak bir iş değil. Herkes biliyor. Kendileri her gün bin kez çağrı yapıyorlar. Bu çağrıların bir sonuç vermediği ortadadır. Bir çözüm programı ortaya koymak lazım. Biz bu konuda, Türkiye Kamuoyu şunu çok iyi biliyor ki, Oslo süreci adlandırılan süreçte Öcalan'ın ortaya koyduğu bir çözüm programı var. Kamuoyunda protokol olarak tartışılıyor. Bu bir çözüm programıydı. Bu bir çözüm önerisiydi. Bir çözümün yol haritasıydı. Ancak biz hükümet ne öneriyor. Hükümetin nasıl çözüm projesi var bunu bilmiyoruz" diye konuştu.

"HÜKÜMETİN KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEYE YÖNELİK BİR PROGRAMI YOK"

Kışanak, hükümetin Kürt sorunun çözümüne, PKK'nın silah bırakmasına yönelik ve kamuoyunun tartışacağı bir programının olmadığını savunarak, "Hükümetin bir programının olmadığını ve hatta uygulamalarına baktığımızda böyle bir çözüm programının olmadığı anlaşılıyor. O nedenle yapılması gereken hükümetin kürt sorununu nasıl çözmek istiyor bu konuda hem Kürtlere, hem bize, herkese, hem Türkiye kamuoyuna çözüm politikası açıklamasıdır. Şimdiye kadar lafını ettikleri şey, aslında entegre proje dedikleri Kürtlerin bütün hak arama ve yol yöntemlerini ortadan kaldıracak, topyekün baskıyı esas alan topyekün savaş konseptine denk düşen konseptir. Bu 90'lı yıllardaki konseptin 2012 yıllara uyarlanmış halidir. Bundan bir çözüm çıkmaz. Doğru bir çözüm önerileri varsa bunu masaya koyabilirler. Kamuoyuna açıklayabilirler. Öcalan'a iletebilirler, BDP'ye iletebilirler. Bunun üzerine de Türkiye kamuoyu ve bizler de hepimiz tartışabilelim. Kürt sorununu mu çözmek istiyorlar,

PKK'nın silahlarından mı kurtulmak istiyorlar? Bu ikisi çok başka şeyler. Kürt sorununu çözümü içerisinde silahsızlanmada silahların devreden çıkarılması da bir mecra olabilir. Ama Kürt sorunun çözümünü bir bütün olarak önüne koymadan hak ve özgürlükler temelinde yapılması gerekenleri konuşmadan Kürt halkının iradesini yaklaşımlarını dikkate alarak ne yapabiliriz. Şimdiye kadar hangi haksızlıkları yaptık. Bunlardan nasıl vazgeçebiliriz. Bunları ortaya koymadan sadece PKK'nın silahlarından kurtulmaya odaklanmış bir siyasetten sonuç alınmıyor. Buna artık kendileri de 10 yıldır iktidardalar 10 yıldır bunu deniyorlar. Çok çeşitli yol, yöntemlerle bunu denediler. Bunun sonuç verici bir politika olmadığını sanırım kendileri de görüyorlar. Bu nedenle bu anlamsız bir şeydir. Bu Kürt sorununu çözme niyeti var mı? Samimi, bu önemli. Kürtlerin temel hak ve özgürleri üzerine konan ambargoyu kaldırmaya niyetleri var mı? Bu önemli. Gasp edilen hakları idea etmek istiyorlar mı? Bu önemli. Bunlar konuşulursa bunların içerisine barışı tesis etmek daha kolay olacaktır. Ama bunları konuşmadan sadece silahlardan kurtulmaya odaklı bir programın faydalı bir program olmadığını sonuç alıcı olmadığını tam tersi kürt sorununu giderek ağırlaştırdığını hepimiz biliyoruz. Böyle bir programa da BDP itibar etmez" ifadelerini kullandı. - MARDİN

Türkiye Politika Güncel Haberler