Haberler

Ortadoğu'da Barış Forumu

Türkiye'nin Irak'ın İç İlişkilerine Karışmak Gibi Bir Amacının Olmadığını İfade Eden Demirel, Irak Hükümetinin PKK'yı Yasadışı İlan Etmesi, Topraklarındaki Varlığını Sonlandırması Gerektiğini Söyledi.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, katıldığı ''Ortadoğu'da Barış Forumu''nda bölgedeki son duruma değindi. Türkiye'nin Irak'ın iç ilişkilerine karışmak gibi bir amacının olmadığını ifade eden Demirel, Irak hükümetinin de PKK'yı yasadışı ilan etmesi ve topraklarındaki varlığını sonlandırması gerektiğini söyledi.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Uluslararası Rotary Kulübü'nün The Marmara Oteli'nde düzenlediği ''Ortadoğu'da Barış Forumu''na katıldı. Programda söz alan Demirel, geçen yüzyılın büyük bir bölümünde Ortadoğu'nun istikrarsızlık ve karmaşayla nitelendirildiğini söyledi. Buna rağmen ortamın hiçbir zaman bugünkünden daha belirsiz, zorlu ve istikrar ile güven sağlama ihtiyacının da hiç bu kadar acil olmadığını ifade eden Demirel, bu nedenle Türkiye'nin, yakın komşusu konumunda olan bu bölgedeki

gelişmelerin öncelikli bir konu olarak uluslararası toplumla birlikte Türkiye'yi de kaygılandırmaya devam ettiğini kaydetti. Demirel, bölgede düşmanlıkların hızla arttığını, bunların doğurduğu kısır şiddet döngülerinin vahim küresel yansımaları olacağını, aynı zamanda büyük boyutlarda kaos ihtimalinin de bulunduğunu dile getirdi. İlgili bütün tarafların iradesi ve samimi taahhüdü olduğu takdirde, barış ve istikrarın ulaşılabilir olduğuna inandığını söyleyen Demirel, geçerli başka bir seçenek de

olmadığına dikkat çekti.

İsrail-Filistin anlaşmazlığının çözümünün bütün Ortadoğu'nun siyasi ve ekonomik havasını kökten değiştireceğine, bölgede huzursuzluk nedeni olan diğer gerginlik kaynaklarının çözümünde de ilerleme sağlanacağını ifade eden Süleyman Demirel, Ortadoğu konularına her zaman özel ilgisi olduğunu ve 2000-2001 yıllarında Mitchell Komisyonu üyeleri arasında yer aldığını hatırlattı. İsrail ve Filistinliler'in bir arada yaşamak, çalışmak ve refaha ermek zorunda olduklarını kaydeden Demirel, "Tarih ve coğrafya

onların kaderlerini komşu olarak belirlemiştir, bu değiştirilemez. İki taraf bu gerçekle erkenden barışırsa ve hareketlerini buna göre yönlendirirlerse ancak o zaman barış vizyonu geliştirilebilir'' dedi.

Sürekli barış, güvenlik ve istikrarın ancak müzakere edilmiş bir çözümle sağlanabileceğini vurgulayan Demirel, Türkiye tarafından üçlü bir platform olarak başlatılan ve İsrail ile Filistin arasında ekonomik bağlar kurmak suretiyle güveni teşvik etmeyi hedefleyen Ankara forumuna değindi. Forumun bölgede şartların izin vermesi halinde Gazze'deki Erez Sanayi Bölgesi'ni yeniden canlandırmayı hedeflediğini kaydetti. Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolünün yumuşak gücüyle doğrudan ilintili olduğunu, bunun da

kültürel kimliğini modernlik ve istikrar sağlayan kapasitesiyle uzlaştırabilme yeteneğinden aldığını söyleyen Demirel, dinler arası "fay hatları"nın daha belirginleştiği 11 Eylül sonrası dönemde Türkiye'nin tecrübesinin daha da geçerli hale geldiğini dile getirerek, Türkiye'nin şartlar gerektirdiğinde askeri yeteneklerini de bölgenin barış ve istikrarının hizmetine koymaya hazır olduğunu belirtti.

Bölgedeki diğer temel uluslararası çatışmaların Irak'ta meydana geldiğini ifade eden Demirel, yaşanan gerginliklerin Irak'ın bütünüyle parçalanmasına varabileceğine dair kaygı oluştuğuna vurgu yaptı. Demirel, Irak'taki istikrarsızlıktan 20 yıldan fazla zamandır olumsuz etkilenen bir ülke olarak Türkiye'nin mevcut duruma kayıtsız kalamayacağını dile getirdi. Türkiye'nin Irak'a ilişkin gizli gündeminin olmadığını ifade eden Demirel, "Bu ülkenin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz de yok. Tek arzumuz

hukuk ve asayişin hızla tesis edildiği, normalliğe, istikrara ve güvenliğe kavuşmuş, toprak bütünlüğü korunmuş, demokratik, müreffeh, mezhep çatışmalarından kurtulmuş, kendisi ve komşularıyla barışık bir Irak görmektir" diye konuştu.

Kerkük'ün gelecekteki statüsünün yüksek hassasiyete sahip bir konu olduğunu kaydeden Süleyman Demirel, hiçbir grubun bu çok etnikli, çok kültürlü kentin siyasi ve idari yönetiminde tekel iddiasında bulunmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi. Bu yıl içinde yapılacak bir referandumun erken bir girişim olacağına dikkat çeken 9. Cumhurbaşkanı, bu durumda Irak'ın tamamını ilgilendiren son derece ağır sonuçlar doğabileceğini belirtti.

Demirel, Irak'ın kuzeyinin, Türkiye'ye karşı girişilen terörist faaliyetler için bir üs ve dolayısıyla Irak'la ilişkileri sürekli yıpratan bir unsur olmaya devam ettiğini söyledi. Irak hükümetinin, PKK'yı yasa dışı ilan etmek ve kendi topraklarındaki mevcudiyetini ortadan kaldırmak suretiyle buna bir son vermesi gerektiğinin altını çizen Demirel, "Irak, Türkiye'nin sabrının tükenmekte olduğunu ve tahammül sınırları zorlanmaya devam ettiği taktirde sorunun çözümü için Türkiye'nin önünde kendi başına

inisiyatif almak dışında bir seçeneğin kalmayacağını artık anlamalıdır'' şeklinde konuştu.

İran'ın nükleer programına da konuşmasında değinen Demirel, programdan kaynaklanan sorunun bölgede yeni bir felakete yol açmasının ne pahasına olursa olsun önlenmesi gerektiğini belirtti. Demirel ayrıca, Türkiye'nin İran'la ilgili nükleer sorunda, tutarlı ve istikrarlı biçimde meselenin diplomatik yollardan çözüme ulaştırılmasını desteklediğini ifade etti.

Çözüm için uygulanacak diplomatik yoluna, İran'ın nükleer enerjiden barışçıl yollarla yararlanması hakkının da göz önünde bulundurularak varılması gerektiğini dile getiren Demirel, Afganistan'daki duruma ilişkin olarak da iç savaş ve hukuksuzluğun on yıllar boyunca hüküm sürdüğü bir ülkede güvenliğin sağlanmasının zorlu bir görev olduğunu sözlerine ekledi.

(MH-ED-ÖZ-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title