Halk Oylamasına Doğru

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, 'Topluma zorla giydirilmiş bir deli gömleği olarak kabul ettiğimiz 1982 Anayasası'ndan ülke insanlarının bir an önce kurtarılmasını talep ediyoruz' dedi. Sendikasının Bursa'da düzenlediği iftara katılan Arslan, burada yaptığı konuşmada, 12 Eylül'ün en ağır faturalarını ödeyen örgütlerden birisi olduklarını söyledi.

1980 darbesinin bütün acımasız sonuçlarını yaşayarak gördüklerini belirten Arslan, 1982 Anayasası'nın meşrutiyetini tartışmalı bulduklarını ifade etti.

Arslan, geçen 28 yıllık süreçte her zaman 1982 Anayasası'nın 'toplumun üzerine çöken karabasan olmaktan kurtarılması' talep ettiklerini kaydetti.

Yeni bir Anayasa için uzlaşma gerçekleştirilmesini de arzu ettiklerini dile getiren Arslan, şöyle konuştu:

'Türkiye'nin, siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve toplumun bütün kesimlerinin içinde olduğu, özgürlükçü, sivil, katılımcı ve demokratik bir Anayasayı hak ettiğine inanıyoruz. Bugüne kadar bunun yapılmasını güçlü bir şekilde talep ettik ama maalesef Türkiye, her zaman olduğu gibi çok ciddi sorunlar konusunda birlikte hareket edememe ve bir uzlaşmayı yakalayamamak gibi bir durumla karşı karşıya. Bu bizleri üzüyor. Bugün Anayasa tartışmalarının, bir politik tartışma düzlemine getirilmesi ve toplumu adeta kamplara bölecek bir politik çatışma alanına dönüştürülmesi hakikaten gerek Anayasa değişikliğine gerekse toplumumuz sağduyusu ve taleplerine haksızlık oluyor.'

Arslan, sadece 26 maddelik bir Anayasa değişikliğinin de Türkiye'nin talep ve hak ettiği bir düzenlemeyi sağlamadığını belirterek, yetmese bile bu yapılanların olumlu olduğunu düşündüklerini ifade etti.

Bu nedenle Anayasa değişikliğine 'evet' dediklerini dile getiren Arslan, sonuç ne olursa olsun toplumun 12 Eylül'de vereceği karara, herkesin saygı göstermesi gerektiğini anlattı.

Bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile ilgili değerlendirmelerine ilişkin görüşlerini sorması üzerine Arslan, şunları kaydetti:

'Hiçbir sivil toplum örgütü, birey ya da kurumun bu konuda görüş beyan etme ya da duruşlarını ilan etmek gibi bir zorunluğunu ne Anayasada ne yasalarda vardır. Ben böyle bir tartışmayı hakikaten anlamsız buluyorum. Ancak, 2001 yılında Anayasa değişikliğine 'evet' diyen bazı kurumların bugün konjonktür değiştiği için aynı hassasiyeti göstermemeleri bir çelişki olarak görüyorum. Bunu ortaya koymak gerekiyor. Zaman zaman toplumun reflekslerini harekete geçirecek çok ileri talepleri olan TÜSİAD'ın bugün sessiz kalmasını da anlamlı buluyorum ama böyle yaptılar diye de hakikaten bunların bertaraf edilmesi gerekenler statüsünde görülmesini de doğru bulmuyorum. Başbakanın o anlamda da söylemediğini umarım. Prensip olarak çelişkileri ortaya koymak gerekiyor. '12 Eylül'ün mağdurlarıyız' diye ortaya çıkan bazı işçi kuruluşlarının da bugün bazı siyasi tutumlardan dolayı geçmişte söylediklerinin aksini yapmaları da bir çelişki oluşturuyor. Herkesin, her örgütün ve her örgüt mensubunun özgür iradesi vardır. Bunlara böyle bir müdahale de söz konusu olmamalıdır. 'Hayır' diyenlerin de kendi açılarından bazı argümanları vardır. Bunlara da saygı göstermek gerekir.'

(DUY-EHK) - BURSA

Haberler