2026 yılı bütçe görüşmelerinde son gün
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM'de yaptığı konuşmada gıda enflasyonunun 2021'den bu yana yüzde 684 arttığını belirtirken, bütçeyi 'tükeniş bütçesi' olarak tanımladı. Çömez, emekçilerin vergi yükü altında ezildiğini, zenginlerin ise büyümeye devam ettiğini ileri sürdü.
İyi Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, "Gıda enflasyonu 2021'den bugüne yüzde 684 arttı. Dana etinin fiyatı yüzde 925 artmış." dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde, İYİ Parti Grubu adına, Grup Başkanvekilleri Turhan Çömez ve Buğra Kavuncu ile Samsun Milletvekili Erhan Usta, söz aldı.
Çömez, AK Parti'yi eleştirerek bu bütçenin "bir tükeniş bütçesi" olduğunu iddia etti. Bütçenin yüzde 85'inin vergilerden, bu vergilerin de yüzde 61,5'inin dolaylı vergilerden oluştuğunu dile getiren Çömez, sermayenin değil, tüketimin vergilendirildiği, kazanandan değil, harcayandan verginin toplandığı ve asgari ücretli ile holding sahibinin eşitlendiği bir düzenin söz konusu olduğunu savundu.
Emekçilerin vergi altında inlediğini, zenginlerin ise büyümeye devam ettiğini ileri süren Çömez, medeni dünya ülkelerinin gelirlerini temin etmek için rasyonel politikalar ürettiğini, elde ettikleri değerlerle ülkelerini ayağa kaldırdıklarını söyledi.
Türkiye'nin en büyük probleminin enflasyon olduğunu ifade eden Çömez, "Gıda enflasyonu 2021'den bugüne yüzde 684 arttı. Dana etinin fiyatı yüzde 925 artmış. AK Parti iktidara geldiğinde kıymanın kilosu 5-6 dolar, bugün kıymanın kilosu 17-18 dolar. Yani sadece TL değil, dolar üzerinden de inanılmaz bir enflasyona maruz bırakmışsınız bu milleti." diye konuştu.
Gübre fabrikalarının daha önce özelleştirildiğini, gübre fiyatının arttığını, mazot fiyatının yükseldiğini, sulama altyapısına gereken yatırımların yapılmadığını, bu nedenle gıda enflasyonun düşmesinin mümkün olmadığını ileri süren Çömez, DEM Parti'nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmaları kapsamında hazırladığı raporu da eleştirdi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kavuncu da iktidarın enflasyon hedeflerini hiçbir zaman tutturamadığını, orta vadeli planlara da inanmanın mümkün olmadığını savundu.
Enflasyon oranlarına değinen Kavuncu, "Bilmiyorlar ki bu ülkenin yarısından fazlası asgari ücretli. Asgari ücretlinin en büyük iki harcama kalemi var, kira ve gıda. Kirada ve gıdada artış oranı yüzde 60'lara varmış. Şimdi 'vatandaşlarımızı enflasyon altında ezdirmedik' diyeceksiniz. Enflasyon altında vatandaşı ezdirdiniz." ifadesini kullandı.
Türkiye'de ekonominin dışında hukuk ve adalet konusunda da vatandaşların endişeleri olduğunu iddia eden Kavuncu, gazetecilerin, belediye başkanlarının tutuklandığını, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı herkesin ses çıkarması gerektiğini ileri sürdü.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Usta ise Türkiye ekonomisinin yeterince üretmediğini savundu. Türkiye'nin üretim kapasitesinin zayıf olduğunu öne süren Usta, "İmalat sanayinin milli gelir içerisindeki payı düşük. Biz yeteri kadar üretken alanlara kaynak ayırmıyoruz." dedi.
Teknoloji seviyesinin düşük olmasının üretimdeki en büyük sorun olduğunu belirten Usta, AK Parti iktidarları döneminde düşük teknoloji seviyesinden orta teknoloji seviyesine geçişin olduğunu ancak orta teknoloji seviyesinden yüksek teknoloji seviyesine geçilemediğini iddia etti. Usta, "Özellikle emek yoğun sektörlerde ya firmalar kapanıyor ya da yurt dışında iş gücünün daha ucuz olduğu ülkelere gidiyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin verimlilik seviyesinin düşüklüğünün üretimle ilgili diğer bir sorun olduğunu ileri süren Usta, verimliliğin hem iş gücü verimliliği açısından hem de ekonominin genelindeki toplam faktör verimliği açısından düşük olduğunu savundu.
Türkiye'nin bir nüfus stratejisinin olmadığını savunan Usta, Türkiye'nin doğurganlık hızının düştüğünü anımsattı. Usta, "Bölgesel dağılımda da farklılık var. Doğurganlık hızının 3,28 olduğu illerimiz de var, 1,12 olan illerimiz de var. Buna ilişkin de herhangi bir politika yok." dedi.
Kamu personel sistemleriyle ilgili ciddi problemlerin bulunduğunu iddia eden Usta, işe alımda, terfide problemlerin olduğunu ileri sürdü. Kamu personelinin özlük haklarının zayıflatıldığını iddia eden Usta, "Özlük haklarıyla ilgili artık dengesizlik oluşmaya başladı. Kamu personelinde hesap verme zorunluluğu unutuldu. Bürokrasinin temel motivasyonu ülkeye hizmet değil, kendi cebine hizmet haline gelmiştir. Çok net söylüyorum Ankara'da 50 milyon liraya bu kadar çok daire satılıyorsa bu işte bir problem var demektir." diye konuştu.
















