Haberler

"Mesafir Yatta" beldesi, İsrail mahkemesinin olası bir tehcir kararıyla karşı karşıya (1)

Güncelleme:

İşgal altındaki Batı Şeria'da yer alan El-Halil'in güneyindeki Filistinliler, İsrail mahkemesinin "İsrail ordusuna ait eğitim alanları" bulunduğu gerekçesiyle köylerinin tahliye edilmesi yönünde bir karar vermesinden endişe ediyor.

İşgal altındaki Batı Şeria'da yer alan El-Halil'in güneyindeki Filistinliler, İsrail mahkemesinin "İsrail ordusuna ait eğitim alanları" bulunduğu gerekçesiyle köylerinin tahliye edilmesi yönünde bir karar vermesinden endişe ediyor.

İsrail ordusu 2000'de "askeri alan" olduğu iddiasıyla El-Halil'in güneyinde yer alan Filistinli bedevilerin yaşadığı El-Halil kırsalındaki Mesafir Yatta bölgesinde bulunan 8 köyün tahliyesi için dava açtı. İsrail, söz konusu bölgelerin 1980'den bu yana kullanım dışı olduğunu iddia ederek bölge sakinlerinin yerlerinden edilmesini talep ederken, Filistinliler bu iddiaları yalanlıyor.

İsrail Yüksek Mahkemesi, 16 Mart'ta söz konusu davanın duruşmasını temmuz ayına erteledi.

El-Halil'in güneyinde yer alan bu köylerin bulunduğu bölge Filistinliler tarafından "Mesafir Yatta" olarak isimlendirilirken İsrail ise buraya "Cebel el-Halil" diyor.

"Mesafir Yatta", Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Antlaşması" çerçevesinde A, B ve C bölgelerine ayrılan Batı Şeria'nın "C" bölgesinde yer alıyor. İsrail, bu bölgede Filistinlilerin inşa faaliyetlerini engelliyor.

Her gün karşılaşılan zorluklar

İsrail Yüksek Mahkemesi'nin kararını büyük bir endişeyle takip edenler arasında Halt ed-Dabi köyü sakinlerinden Filistinli Cabir Debabise (38) de bulunuyor.

Debabise AA muhabirine yaptığı açıklamada, kuruluşu Osmanlı Devleti dönemine dayanan Halt ed-Dabi köyünde dünyaya geldiğini belirtti.

Tuğla ve saçtan yapılmış evlerinde 5 kişilik ailesiyle yaşadıklarını söyleyen Debabise, "İsrail ordusu, kaldığımız evi ruhsatsız olduğu gerekçesiyle 3 kere yıktı." dedi.

Debabise, çok zor şartlar altında yaşadıklarını ifade ederek, "Yahudi yerleşimcilerin ve İsrail ordusunun gün aşırı saldırılarına maruz kalıyoruz." ifadesini kullandı.

"Yargıdan umutlu değiliz"

Evlerini boşaltmaları talebiyle açılan davaya işaret eden Debabise, "İşgal güçlerinin ortağı olduğu için İsrail yargısından pek bir şey beklemiyoruz." diye konuştu.

Debabise, İsrail yargısının en fazla, evlerini kendilerine verebileceğini ama tüm araziye el koyacağını belirtti.

Topraklarında kalmanın mücadelesini verdiklerini belirten Debabise, şunları söyledi:

"Topraklarımıza ve haklarımıza zarar verecek hiçbir kararı ve çözümü kabul etmeyeceğiz. Burada kalacağız ve göğsümüzü gererek mücadele edeceğiz."

Halt ed-Dabi ile diğer komşu yerleşim merkezlerine ulaşmak için toprak ve engebeli yolları kullanmak gerektiğine ve bu yolları da İsrail'in yasaklamaları altında zorluklarla yapabildiklerine işaret eden Debabise, "Çocuklarımız için barınma ve eğitimin olduğu; Yahudi yerleşimcilerin saldırılarının olmadığı onurlu bir hayat sağlamayı umuyoruz." dedi.

"Bölge sakinlerinin evleri defalarca saldırıya uğradı"

Mesafir Yatta'da bulunan Et-Tuvana Köyü Meclisi Başkanı Muhammed er-Rebi, İsrail'in 20 yıldır sistematik olarak bölge sakinlerini yerinden etmek için çalıştığını belirtti.

Ordunun eğitim alanı olduğu bahanesiyle bölgeyi boşaltmaya çalıştıklarını, İsrail'in yerleşim hırsı nedeniyle bölge sakinlerini yerlerinden etmek istediğini söyleyen Rebi, "Bölge sakinlerine ait konut ve meralar her gün yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor." dedi.

Rebi, Tuvana köyü yakınlarındaki Maun yerleşim biriminde gençlere "dövüş, taş atma, bıçakla öldürme ve ateş etme" konularında eğitim verilen bir okulun bulunduğuna işaret etti.

Söz konusu okulun evine çok yakın olduğunu aktaran Rebi, evinin defalarca saldırıya uğradığını ve oğullarının birkaç kez gözaltına alındığını söyledi.

Rebi, "İsrail polisine her gün boş bir çabayla yerleşimciler hakkında şikayette bulunuyoruz. Buna rağmen polis onlara koruma sağlıyorlar ve çocuklarımızı sebepsiz yere gözaltına alıyor." diye konuştu.

-Bölge halkı işgalden önce de bu topraklarda olduğunu ispata çalışıyor

El-Halil kentinin güneyindeki Koruma ve Direniş Komitesi Koordinatörü Fuad el-Amur, bölge sakinlerinin, son yirmi yıldır İsrail mahkemesine 1967'de Batı Şeria'nın işgalinden önce de bu topraklarda bulunduklarına ve mülkiyet haklarına ilişkin kanıtlar sunduğunu ifade etti.

Amur, sunulan belgeler arasında Filistin'deki Osmanlı ve İngiliz dönemlerine ait mülkiyet evrakları ile İsrail işgali öncesinde Filistinli tüccarlar ve satıcıların borçluların isimlerini işlediği defterlerin bulunduğunu aktardı.

İsrail'in bir yandan bölge sakinleri tahliye etmek için yasal çabalara giriştiğini, diğer yandan Mesafir Yatta'da ev yıkımları ve yerleşimler gibi başka politikalar uygulandığına dikkati çeken Amur, İsraillilerin bölge sakinlerini tahliye etme girişimi kapsamında inşaat yapmalarını engellendiğini ve evlerini yıktığını kaydetti.

Amur, bu nedenle söz konusu Filistinlilerin mağaralarda yaşamak zorunda kaldığına işaret etti.

Kaynak: AA / Güncel

Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title