Haberler

Kayseri Barosu Başkanı'ndan 'Aklıselim' Çağrısı

Güncelleme:

Kayseri Baro Başkanı, Başbakan'ın biraz tahrikkar açıklamalarını da polise, kamu malına yapılan saldırıları da onaylamadığını belirtti.

Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç, Gezi parkı olaylarıyla ilgili Başbakan'ın biraz tahrikkar açıklamalarını da polise, kamu malına yapılan saldırıları da onaylamadığını belirterek, "Lütfen aklıselim" dedi.

Baro Başkanı Fevzi Konaç, 'Alkole ilişkin düzenleme' ve 'Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6'ncı maddesiyle ilgili değerlendirme yapmak için düzenlediği basın toplantısı öncesi İstanbul Taksim'de yaşanan Gezi Parkı olaylarıyla ilgili açıklamada bulundu. Gezi Parkı ile ilgili olarak meslektaşları adına ya da Baro adına açıklama yapmayı doğru bulmadığını ancak, yaşananlardan duyduğu üzüntüyü paylaşmak istediğini belirten Konaç, şöyle devam etti:

"Gerek siyasi ve ideolojik farklılıkları, gerekse çeşitli renkleri içinde bulunduran Baro'da herkesin farklı farklı fikirleri var. Ancak, Gezi Parkı'yla ilgili vatandaş olarak gelinen nokta beni duygusal olarak üzmektedir. Ne Başbakanımızın biraz tahrikkar üslubunu benimsiyor, ne de konuyla ilgili orada polis araçlarına, kamu mallarına, vatandaşın mallarına müdahale edilmesi ve ideolojik bir takım kaygılarla hareket eden vatandaşları tasvip ediyorum. Akli selime ihtiyaç duyulan dönemden geçiyoruz. Herkes görev alanı gereği söylediği sözlerin ne anlama geleceğine, nerelere çekileceğine dikkat etmeli ve kelimeleri özenle seçmeli. Kayseri'de yaşanan olayları da birlikte izledik. Demokratik tepkiyle ilgili bu hakkın sonuna kadar savunulmasından yanayım. Sınırların dışına taşan, maksadını aşan ideolojik kaygıların ifade edildiği tepkileri doğru bulmuyorum. Akli selim ve sağduyuya çok ihtiyacımız var. Tahrik edilecek bir takım, coğrafyamızda yaşanan baharlara emsal teşkil edecek görüntüler içinde olmak, bu ülkeye, bu vatandaşa, bu toprağa, bu bayrağa çok şek kaybettirir. Lütfen aklıselim."

"ALACAĞINA ŞAHİN, BORCUNA SAĞIR DİLSİZ"

Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç, 'Alkole ilişkin düzenleme' ve 'Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6'ncı maddesiyle ilgili değerlendirmesinrde, "Biz avukatlar, yaşanan mağduriyetlerin insan haklarına, mülkiyet hakkının kullanılmasına aykırı olduğuna, yasama organının bu mağduriyetin giderilmesi noktasında çalışmalar yapması gerektiğine değiniyor ve umutla bekliyorduk. Ancak söz konusu düzenleme incelendiğinde üzülerek görüyoruz ki; mevcut mağduriyetlerin çözümü için hiçbir çaba sarf edilmediği gibi tam tersine, idareler lehine, vatandaşların aleyhine bir düzenleme ortaya çıkmıştır. Çünkü yapılan düzenleme ile idarelerin hak sahiplerine, alacaklarını, takas gibi seçeneklerle ödemek, ödeyecekse de 5 yıllık üst sınır kaldırılarak ödeme süresini belirsiz hale getirmek ve en düşük faizle ödemek kuralı getirilmiştir. Zaten keyfi tutum gösterdiklerinden şikayet edilen yerel yönetimlerin ekmeğine bal sürülmüştür. İdarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı yolu ile denetlenebilmesi zımnen ve dolaylı yollardan engellenmektedir.Bu kanunla adeta idarelerin 'Para cebime, hak-hukuk başka bahara' talebi kabul edilmiştir. Alacağına şahin, borcuna sağır dilsiz bir devlet anlayışı asla kabul edilemez" diye konuştu.

Hukuk, adalet anlayışı yerine kendi sıkıntılarını çözmek isteyen bir anlayışın getirdiği belli olan bir düzenleme ile karşı karşıya olduklarını öne süren Konaç şöyle dedi:

"Bu anlayışla yapılan düzenlemenin hiçbir mağduriyete çözüm getirmeyeceği, hatta sorunları daha da artıracağı muhakkaktır. Hak sahibi vatandaşlar adına Kayseri Barosu olarak siyasi iktidara, tasarıya destek verenlere soruyoruz? Yapılan düzenleme hangi mağduriyete çözüm getirmektedir?"

"UMUDUMUZ CUMHURBAŞKANI'NIN VETOSUNDA"

Belediyelerin, birkaç Büyükşehir Belediyesinin ve Belediyeler Birliği'nin talep ve dayatmaları, ayrıca iktidar ve konu ile sorunu olan tüm yerel yönetimlerin baskısı ile haksız olup olmadığına bakılmaksızın çıkarılan düzenleme olduğunu de öne süren Konaç, "Konunun özeti şudur; bahsettiğimiz mağduriyetlerin giderilmesi idarelere mali külfet getireceğinden, idarelerin kendi yönetim süresince bu mali külfetten kaçmak, sorunu bir sonraki yönetimin kucağına bırakmak, sorunu öteledikçe ötelemek, kendilerince sıkıntı görülen sorunları ise hemen çözüme kavuşturmaktır. Bir hukuk devletinde yasa çıkarılış sebebi ve yasanın amacı böyle mi olmalıdır? Davalardaki görevli mahkemelerin sıkça değiştirilerek ya da görevli mahkemenin belirsiz bırakılarak işin kasıtlı olarak sürüncemede bırakılması da bir hukuk süreci değil, oyalama sürecidir. Yapılan düzenleme 'Konuyla, hiçbir sorunla keşke hiç ilgilenmeselerdi' dedirtmiştir. Görülüyor ki yasa organı, anayasaca korunan kutsal mülkiyet hakkını ihlal eden uygulamaları kaldırmak niyetinde değildir. Bu zamana kadar alacaklıların mağdur edilmesini engelleyecek çözüme dair hiçbir çalışma yapılmadığı gibi şimdiye kadar yapılan değişikliklerin tamamı ise; borç ahlakının derinden, olumsuz yönde değişmesine ve bozulmasına sebep olmuştur. Yapılan tüm değişiklikler toplumsal barışı, yardımlaşmayı, dayanışmayı yok edecek düzenlemelerdir. Gelinen nokta da göstermektedir ki; birbirine güvenmeyen, kardeşine dahi yardım etmeyen bir toplum oluşturulmuştur. Mevcut, mağduriyetlerin daha da artmasına sebebiyet verecek olan bu yasanın sayın Cumhurbaşkanımızca veto edilmesinin haksızlığın önüne geçmek adına son umudumuz olduğu tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Fevzi Konaç Kayseri Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title