Diz Yıl Dönümü Etkinliği

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkan Yardımcısı ve Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölge Direktörü Cihan Sultanoğlu, "Amacımız sadece insani çözümler değil, kalkınmayla ilgili çözümler sunmak olmalıdır. Kalkınma sayesinde kökte yatan sebepler giderilebilir. Bunun için de dayanıklılığın artırılması gerekiyor. Dayanıklılığın artırılması, yoksullukla başa çıkmak, özellikle kadınlar ve gençler için istihdamla ilgili fırsatlar yaratmak demektir. Bu da ancak uluslararası işbirliğiyle olur." dedi.

Sultanoğlu, Dünya İnsani Zirvesinin (DİZ) yıl dönümü kapsamında, Türkiye'nin ev sahipliğinde, BM İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi (OCHA) ile UNDP'nin eş sponsorluğunda düzenlenen "Yeni Çalışma Yönteminin İlerletilmesi Çalıştayı"nın açılışında konuştu.

Uluslararası ve ulusal sivil toplum kuruluşlarının, kamu ve özel sektörün bir araya gelerek krizden etkilenen kişilerin acılarının giderilmesinde birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Sultanoğlu, "Amacımız sadece insani çözümler değil, kalkınmayla ilgili çözümler sunmak olmalıdır. Kalkınma sayesinde kökte yatan sebepler giderilebilir. Bunun için de dayanıklılığın artırılması gerekiyor. Dayanıklılığın artırılması, yoksullukla başa çıkmak, özellikle kadınlar ve gençler için istihdamla ilgili fırsatlar yaratmak demektir. Bu da ancak uluslararası işbirliğiyle olur." diye konuştu.

Sultanoğlu, yeni çalışma yönteminin altında yatan rasyonelin, DİZ'de çıktığını ve ülke düzeyinde çalışıp, daha etkin sonuçlara ulaşmayı hedeflediğini belirterek, özellikle müşterek sonuçların, yeni çalışma yönteminin önem verdiği bir kavram olduğunu ve ulusların ihtiyaçlarını yerine getirmeyi amaçladığını söyledi.

Cihan Sultanoğlu, "Bu, dayanıklılığı artırma, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşma ve insani kalkınma araçlarının bütün krizden etkilenen coğrafyalara yayılmasını öngörmektedir. BM nezdinde hepimiz harekete geçmekle ilgili taahhüt belirttik ve imzaladık." dedi.

Yeni çalışma yönteminin en önemli kavramlarından birinin de "tutarlı, sürdürülebilir çalışma" olduğuna işaret eden Sultanoğlu, ülke düzeyinde analizler, ortak planlama yapmak ve sahadaki kişilerin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için uluslararası çabanın, daha iyi koordine edilmesi ve daha esnek finansman sağlayacak ortaklarla hareket edilmesi gerektiğini anlattı.

"İnsani ilkelere saygı duymamız gerekiyor"

BM OCHA Kurumsal Programlar Bölüm Başkanı Gwi-Yeop Son ise 37 ülkede 100 milyon civarında insanın hayatta kalabilmek için yardıma muhtaç olduğuna dikkati çekerek, "Bizim sorumluluğumuz, bu acılara son vermek için çaba sarf etmek olmalıdır. İnsani eylem, hassas durumların semptomlarını gidermeye yetiyor ancak onların ardında kalan sebepleri ortadan kaldırmaya yetmiyor. İnsanların hayatlarını kurtarabilmek, onları sağlıklı kılmak konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz ama onların kriz ortamından çıkmasına fayda sağlayamıyoruz. Bunu yapabilmek için ortaklıklarımızı artırmamız lazım." diye konuştu.

İnsani kalkınmada zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu belirten Gwi-Yeop, hayat kurtarma konusunda yardımcı olmak, daha sürdürülebilir bir iyileşme ve kalkınma, çatışma bölgelerinde erken safhada devreye girmek gerektiğini anlattı.

Gwi-Yeop, yerel bağlama saygı duyulması ve çözümlerin yerel koşulları dikkate alarak belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Çok temel bir biçimde yeni çalışma yöntemi ilerletilmesi için insani ilkelere saygı duymamız gerekiyor. Suriye'deki durumun bize gösterdiği gibi çok karmaşık ortamlar olabilir. Siyasi amacın ötesine geçip, bağımsız hükümet yapılarına ihtiyaç duyuyoruz bunları çözebilmek için." dedi.

Kaynak: AA / Güncel