Erdoğan: "Madem Batı Standartlarında Demokrasi İstiyoruz Öyleyse Nefret Suçları Hususunda Benzer Düzenlemeleri Hayata Geçirmeliyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Teknofest'te; "Birileri ülkemizde yaşayan sığınmacıları, etrafa kin ve nefret tohumları saçmanın vesilesi yapmaya çalışıyor... Demokratik bir ülkede farklılıkları ifade etmek meşru, bozgunculuk yapmak suçtur. Madem Batı standartlarında demokrasi istiyoruz öyleyse nefret suçları hususunda benzer düzenlenmeleri hayata geçirmeliyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da düzenlenen Teknofest alanını ziyaret etti. Erdoğan, ziyaret sonrası açıklama yaptı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

"1 MİLYON GENCİMİZİN BAŞVURDUĞUNU ÖĞRENDİM"

"Ülkemiz ve milletimiz için çok önemli bir milat olan 2023 Teknofest'ine 1 milyon gencimizin başvurduğunu öğrendim. İşte bu tablo 'Türkiye Yüzyılı' tablosudur. Şartların en zor olduğu anlarda kimseye boyun eğmeyen bu milletin damalarında dolaşan özgürlük tutkusunu anlamak isteyen gelsin burada sizlere baksın. Torunlarıma, evlatlarımıza, siz Teknofest katılımcılarına baktığımda Türkiye'nin geleceğini görüyorum. Bu memleketin sahibi sizlersiniz. Bu memleketin sahibi milletimizin kendisidir. Ecdadın 1000 yıldır verdiği mücadelenin sırrı ülkenin de devletin sahibinin millet olduğu hakikatinde gizlidir.

Vatana sahip çıkmak, millete layık olmak öyle hamasetle, boş lakırdıyla hele hele yan gelip yatmakla olacak iş değildir. Durmadan, dinlenmeden çalışacağız ki hem ecdada layık olabilelim hem bugünümüzü kurtarabilelim hem de geleceğimize sahip çıkabilelim. Ülkemiz bir zamanlar Cem Karaca'nın Tamirci Çırağı şarkısında dile getirdiği gibi, 'İşçisin sen işçi kal' denildiği her alanda, önünün kesildiği dönemler yaşandı. Artık uzaya füzeleri gönderen bir gençlik var. Artık milli teknoloji hamlesi var, artık Teknofest kuşağı var.

"BİRİLERİ ÜLKEMİZDE YAŞAYAN SIĞINMACILARI ETRAFA KİN VE NEFRET TOHUMLARI SAÇMANIN VESİLESİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR"

Türkiye olarak bu safhaya gelene kadar çok oyun bozduk, çok tuzak atlattık ama önümüzde hala dikkat etmemiz gereken tehditler bulunuyor. Bunun için kökleri tarihin derinliklerine kadar uzanan medeniyet değerlerini iyi öğrenmeli ve hayata geçirmeliyiz. Birileri ülkemizde yaşayan sığınmacıları etrafa kin ve nefret tohumları saçmanın vesilesi yapmaya çalışıyor. Bu mazlumların hali bize eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, sanayiden teknolojiye, ticaretten diplomasiye her alan ülkemizin daha fazla güçlendirmemiz gerektiğini anlatıyor.

"MADEM BATI STANDARTLARINDA DEMOKRASİ İSTİYORUZ ÖYLEYSE NEFRET SUÇLARI HUSUSUNDA BENZER DÜZENLEMELERİ HAYATA GEÇİRMELİYİZ"

Hiç merak etmeyin bu ülke ne yol geçen hanıdır ne bedavacı yatağıdır ne de kimsenin istilaya cüret edebileceği sahipsiz bir memlekettir. Biz aynı zamanda kendimizi sömürgecilerden, zalimlerden; dünyayı kana, ateşe, acıya boğanlardan ayıran vasıflarımızla güçlüyüz, farklıyız. Zalimlerle aynı olduğumuz gün bizim kıyametimizdir. Milletimizi karamsarlığa sürükleyerek, sosyal fay hatlarını tetikleyerek en basit görüş farklılıklarını çatışma aracı haline dönüştürmeye çalışarak bu ülkenin varlığına, birliğine, bekasına göz dikenlerin hepsi beşinci kol faaliyetleridir. Demokratik bir ülkede farklılıkları ifade etmek meşru, bozgunculuk yapmak suçtur. Madem Batı standartlarında demokrasi istiyoruz öyleyse nefret suçları hususunda benzer düzenlenmeleri hayata geçirmeliyiz.

Şimdi diyeceksiniz ki bunların Teknofest ile ne alakası var? Bu ülkede yaşanan her hadise birbiriyle ilgilidir. Biz Teknofest gibi milli teknoloji hamleleriyle gençlerimizi hayırda yarıştırmanın peşindeyiz. Yalan, yanlış haberlerle milletimizi hem birbirine karşı hem de emekçisiyle ülkemize katkıda bulunan dostlarımıza karşı kışkırtanların derdi bellidir. Bu konuda en büyük görev siz gençlerimize düşünüyor."

Organize sanayi bölgelerimizdeki meslek liselerimiz adeta birer insan yetiştirme fabrikası gibi çalışıyor. Aynı şekilde siber güvenlik meslek yüksek okulları gibi yeni eğitim kurumları hızla devreye giriyor. Meslek liselerimiz ve yüksekokullarımız ara eleman değil aranan eleman yetiştiren merkezler haline dönüşüyor."