2026 Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda... Bakan Yumaklı: "Çiftçilerimizin Yaş Ortalaması 59'a Yükseldi"
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe ve kesin hesap görüşmeleri tamamlandı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Çiftçilerimizin yaş ortalaması 59'a yükseldi. Avrupa Birliği'nde ortalama çiftçi yaşı 2013'te 51 iken onlarda da günümüzde 57'ye yükseldi. Çiftçilerin yüzde 14'ünü hayvansal üretimle ilgili kayıtlı çiftçilerin yüzde 23'ünü genç kardeşlerimiz oluşturuyor. Tarımsal desteklerden yararlanan genç çiftçi oranı ise 2023 yılında yüzde 12,6'ydı. 2024 yılında yüzde 13,5, 2025 yılında yüzde 14,7'ye çıktı” dedi. Bakan Yumaklı ayrıca kuraklıkla mücadele kapsamında Su Kanunu ve Taşkın Kanunu'na ilişkin çalışmalarını tamamladıklarını belirtti.
Haber: Zeynep BOZUKLU - Eren CESUR
(TBMM) - Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe ve kesin hesap görüşmeleri tamamlandı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Çiftçilerimizin yaş ortalaması 59'a yükseldi. Avrupa Birliği'nde ortalama çiftçi yaşı 2013'te 51 iken onlarda da günümüzde 57'ye yükseldi. Çiftçilerin yüzde 14'ünü hayvansal üretimle ilgili kayıtlı çiftçilerin yüzde 23'ünü genç kardeşlerimiz oluşturuyor. Tarımsal desteklerden yararlanan genç çiftçi oranı ise 2023 yılında yüzde 12,6'ydı. 2024 yılında yüzde 13,5, 2025 yılında yüzde 14,7'ye çıktı" dedi. Bakan Yumaklı ayrıca kuraklıkla mücadele kapsamında Su Kanunu ve Taşkın Kanunu'na ilişkin çalışmalarını tamamladıklarını belirtti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Tarım ve Orman Bakanlığı, bağlı ve ilgili kuruluşların 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri tamamlandı. Milletvekillerin geneli üzerine konuşmalarının ardından Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Yumaklı, Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesinde yer alan "Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az olamaz" ifadelerine yönelik soruya ilişkin şu yanıtı verdi:
"Gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'inden daha az destek verilmesi konusu her sene gündeme geliyor. Siz söylüyorsunuz, ben de bir kez daha tekrar edeyim. Geçmiş yıllarda açıkladığımız üzere sadece üreticilere doğrudan verilen desteklerle sınırlı değil. Yani tarım sektörü için yatırım ödenekleri var, tarımsal kit ve ihracat destekleri var ki bunlar da yine üretici için yapılan hususlar. Toplam itibarıyla 1,14'e denk gelir. Bu da 888 milyar lira."
Yumaklı, mera alanlarına ilişkin şunları söyledi:
"İstatistik Kurumu'nun 1991 yılı tarım sayımında bu 12,6 milyon hektar. En son tarım sayımı 2001 yılında burada da 14,6 milyon hektar. Bakanlığımız Mera Kanunu kapsamında yerinde tespit çalışmaları ki son dönemde uzaktan algılama sistemleriyle sağlanan veriler ve kadastro verileriyle bu rakamın 13,4 milyon hektar olduğunu söylemek istiyorum. Bu tespitler sadece bizim metin olarak söylediğimiz şeyler değil. Mera alanlarının tamamını koordinatlarıyla birlikte dijital ortamda mera bilgi sisteminde kayıt altında tutuyoruz. Bu alanların yüzde 88'i köylerdeki üreticilerimize tahsis edilmiştir. Yani dolayısıyla burada herhangi bir beis yok. Bunun dışında kadastro çalışmalarında tescil harici bırakılmış alanlar var. Buradaki tespitlerimiz de devam ediyor.
"Biz de isteriz ki çiftçilerimiz, üreticilerimiz kendi topraklarını kendileri ya da çocukları eksinler"
Çiftçi sayısı ve ekili alanlarla alakalı birçok şey var ama ben en azından son 5 yılla alakalı, 2021'deki 2 milyon 173 bin 9 kişi idi çiftçi sayısı. Şu anda 2025 itibarıyla 2 milyon 363 bin 734 kişiye yükseldi. Alan 2021 yılında 151 milyon 642 bin 705 dekardı. 170 milyon 126 bin 627 dekar oldu. Elbette burada kullanılmayan veya işlenmeyen tarım arazilerinin ekonomiye kazandırılması konusunda çıkarılan bir yasa vardı. Buna uygun olarak işlemlerimizi yaptık. Şunu memnuniyetle söyleyebilirim. Biz de isteriz ki çiftçilerimiz, üreticilerimiz kendi topraklarını kendileri ya da çocukları eksinler."
"Çiftçilerimizin yaş ortalaması 59'a yükseldi"
Yumaklı, Türkiye'de çiftçilerin yaş ortalamasının artmasına ilişkin şunları söyledi:
"Çiftçilerimizin yaş ortalaması 59'a yükseldi. Çok doğru. Avrupa Birliği'nde ortalama çiftçi yaşı 2013'te 51 iken onlarda da günümüzde 57'ye yükseldi. Amerika Birleşik Devletleri'nde yine 2022 verisi daha sonrasına ulaşamadık ama 58. Ülkemizde de 57. Elbette bu bütün dünyanın üzerinde durduğu ve çözmeye çalıştığı bir husus. Çiftçilerin yüzde 14'ünü hayvansal üretimle ilgili kayıtlı çiftçilerin yüzde 23'ünü genç kardeşlerimiz oluşturuyor. Tarımsal desteklerden yararlanan genç çiftçi oranı ise 2023 yılında yüzde 12,6'ydı. 2024 yılında yüzde 13,5, 2025 yılında yüzde 14,7'ye çıktı."
"Ziraat Bankası'ndan özellikle çiftçilerimizin geri ödeme oranının yüzde 99,6 olduğunun bilgisini aldık"
Tarımsal kredilerden yararlanan çiftçi verilerini paylaşan Yumaklı, şunları kaydetti:
"Tarımsal kredilerle ilgili 2024 yılında 633 bin 542 üreticimiz 422,7 milyar lira indirimli kredi kullanmış. 2025 yılı Ekim sonu itibarıyla 861 bin üreticimiz 527 milyar indirimli kredi kullanmış. ve buradaki faizin ortalama yüzde 70'i devlet tarafından karşılanmış. Yine malumunuz tarımsal kredi sübvansiyonları için 2025 yılındaki 160 milyar lirayı 2026 yılında 270 milyara ulaştırılmış oldu takdirlerinizde. Ziraat Bankası'ndan özellikle çiftçilerimizin geri ödeme oranının yüzde 99,6 olduğunun bilgisini aldık. Sizlerle paylaşmak isteriz."
"İhtiyaç olan branşlarda alımla ilgili yine çalışmalara devam edeceğiz"
Yeterli personel alınmadığı iddialarına da yanıt veren Yumaklı, konuşmalarını şöyle sürdürdü:
"Son yıllarda yeterli personel alınmadığına dair bir eleştiri vardı. 2023 yılından itibaren bakanlığımızın tamamı için 41 bin 279 personel alımı gerçekleştirdik. Böylece bakanlığımız personel sayısı bağlı ve ilgili kuruluşlar dahil 155 bin 852'den 164 bin 244'e yükseldi. İhtiyaç olan branşlarda alımla ilgili yine çalışmalara devam edeceğiz.
"Dünya ihracatındaki gıda ve tarım ürünlerindeki payımız yüzde 0,77'den yüzde 1,5'a çıktı"
Ekonomik faaliyet sınıflandırmasına göre Türkiye tarımda net ithalatçı iken nasıl oluyor da net ihracatçıyız diyorsunuz sorusu vardı. Tabii buna dünya pazarındaki ihracat payından bir rakamla cevap vermek isterim. Bizim dünya ihracatındaki gıda ve tarım ürünlerindeki payımız yüzde 0,77'den yüzde 1,5'a çıktı."
"Uygunsuz ürünleri imha ediyoruz"
Yumaklı, pestisit sorununa ilişkin gelen sorulara şu yanıtı verdi:
"Pestisitlerin hiç piyasada denetlenmediğine dair bir eleştiri vardı. Ben sadece üretim miktarlarını söylemek istiyorum. Dünyada pestisit kullanımı Japonya'da hektara 10 kilogram. Hollanda'da 7 kilogram. İtalya'da 4.2 kilogram. Ülkemizde 2.4 kilogram. Elbette hem pestisit kalıntısının çıkmaması hem de tavsiye dışı kullanımın olmaması için arkadaşlarımız mümkün olduğu kadar risk bazlı denetimlerle ve istatistiksel metotlarla bu pestisit denetimlerini yürütüyorlar. Uygunsuz ürünleri imha ediyoruz."
"Mazot maliyetinin tamamını ve gübre maliyetinin yarısını destek olarak ödüyoruz"
Yumaklı, mazot ve gübre maliyetlerine ilişkin de şöyle konuştu:
"Yeni destekleme modelinde, özellikle ürünlerin mazot ve gübre maliyetleri ile ilişkilendirilmiş olduğunu tekrar ifade etmek isterim. Özellikle üretimin yapılacağı dönemde kullanılacak olan mazot ve gübre fiyatlarını öngörerek bu destek kartı sayıları belirleniyor. Buğday üretiminde yaklaşık 6 litre mazot, 25 kilogram taban gübresi ve 15 kilogram üst gübre kullanılıyor. Buğday için dekara toplam mazot ve gübre maliyeti 822 lira. Temel ve planlama desteği kapsamında ödenecek olan rakam da 806 lira. Yani dolayısıyla mazot maliyetinin tamamını ve gübre maliyetinin yarısını destek olarak ödüyoruz."
Bakan Yumaklı, süt tozu ithal edildiğine ilişkin iddiaları reddederek, "Et Süt Kurumu'nun stoklarında 15 bin 208 ton süt tozu, 820 ton tereyağı ve 84 ton krema var. Burada dahilde işleme rejimi de dahil olmak üzere süt tozu, krema ve tereyağı ithalatları sene sonuna kadar kısıtlama getirilmiş durumda" dedi.
"Kahverengi kokarcada doğal dengenin oluşması için doğal düşmanlarının üretimi ve salınması önemli"
Karadeniz'de kahverengi kokarcayla mücadele için düzenlenen "Bil, tanı, topla, kazan" projesi kapsamında ilkokul öğrencilerinin böcek toplamasının teşvik edilmesine yönelik gelen eleştirilere de Bakan Yumaklı şöyle yanıt verdi:
"Kahverengi kokarcanın insan sağlığına zararı ile ilgili eleştiriler oldu. Sağlık Bakanlığımızda da bu konuyu sorduk. Burada herhangi bir olumsuz bildirim yok. Buradaki amacımız çocukları elbette bu konuya alet etmek değildi. Birçok mücadele yöntemi var, bu da onlardan bir tanesi özellikle farkındalığı oluşturmakla alakalı husustu. Amerika Birleşik Devletleri 1996'dan bu yana, Avrupa 2004'ten bu yana, Rusya 2013'ten bu yana, Gürcistan da 2015'ten bu yana yoğun bir şekilde mücadele ediyor. Halen yüksek popülasyon oralarda da var.
Türkiye'de ilk defa 2017'de görülmüş. Bu uzun soluklu bir mücadele. Bu dönemde 1.3 milyon sahada, kırsalda bina ilaçladık. İlaçlamaya da devam ediyoruz. Burada doğal dengenin oluşması için doğal düşmanlarının üretimi ve salınması önemli."
"Temel sigorta paketinde yüzde 70 olarak devlet desteği uygulanacak"
TARSİM'in değişen iklim koşullarına göre gözden geçirilmesine yönelik gelen tavsiyelere ilişkin konuşan Bakan Yumaklı, şunları söyledi:
"TARSİM konusunda özellikle gelen yeniden bakılmalı taleplerine geçen yıldan bu yana çalışıyoruz. Bu yıl birçok değişiklik yaptık. Limon, mandalina ve portakal gibi ürünlerde sıcak hava zararı ve güneş yanıklığı riski tamamen teminat kapsamına alındı. Kayısı, şeftali, nektarin, erik, elma, armut, ayva, kiraz, vişne ürünlerinde garanti edilen verimle sınırlı olmak üzere kış donu zararı riski tazminat başlangıç dönemi gözetilmeksizin yine teminat kapsamına alındı.
Üreticilerimizin sesini dinledik ve bir temel sigorta paketi oluşturduk onlar için. Hem ödeyecekleri bedeli olarak hem de içerik içerik olarak daha kolay tamamlayabilmeleri için. Ziraat don teminatının prim desteğini yüzde 70'e çıkardığımızı tekrar ifade etmek istiyorum. Bu temel sigorta paketinde yüzde 70 olarak devlet desteği uygulanacak."
Şeker fabrikalarının özelleştirildiği iddialarına da yanıt veren Yumaklı, "Türk Şeker 14 fabrikası ve sektördeki yüzde 36 pazar payıyla şeker sektöründe lider konumda bir piyasa düzenleyici. Özelleştirilerek kapanan herhangi bir fabrika yok. Pancar üretimi 2 milyon 107 bin ton, şeker üretimi 329 bin tonda. Halihazırda özelleştirme kapsamında herhangi bir şeker fabrikası yok. Nişasta bazlı şekerle alakalı yüzde 2,5 kotanın değişmesi söz konusu değil" diye konuştu.
"Su Kanunu ve Taşkın Kanunu'na ilişkin çalışmalarımızı tamamladık"
Kuraklıkta Acil Eylem Planı kapsamında yapılan çalışmaları açıklayan Bakan Yumaklı, Konya havasına su getirme çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bundan sonra sadece Türkiye'mizin değil dünyanın da problemi kuraklık konusu. Su Kanunu ve Taşkın Kanunu'na ilişkin çalışmalarımızı tamamladık. Takdir elbette ki Türkiye Büyük Millet Meclisi'mizin. Biz görüşlere göndermekle ilgili süreci çalıştırıyoruz.
Konya havzasına havzalar arası su getirilmesi ile ilgili konu elbette Devlet Su İşleri'nin masasında her zaman olan konulardan. Halihazırda 19 proje işletmeye alınmış. 2.1 milyar metreküp havzalar arası su aktarımı sağlanmış. Şu anda devam eden 13 proje var. Burada da 2 milyar metreküp bir suyun havzalar arası aktarılması planlanıyor. Proje aşamasında olanlar var. 5 adet proje. Burada 500 milyon metreküp bir su aktarımı var. Ön inceleme, master plan aşamasında da 10 proje var. Burada da 1,5 milyar metreküp suyun havzalar arası aktarımı hedefleniyor. Bugünkü hesaplamalarla yaklaşık 1.2 trilyon lira maliyetli 7.4 milyar metreküp su aktarımının sağlanması söz konusu."
Bakan Yumaklı ayrıca, barajların doluluk oranlarının tehlikeli seviyelere inmesine ve Melen Barajı'nın son durumuna ilişkin yönelik eleştirilere de şu sözlerle yanıt verdi:
"Barajların doluluk oranlarının ya da yağışların seyrinin takip edilmemesi mümkün değil elbette. 1 Ekim 2024 ile 30 Eylül 2025 tarihleri arasında ülkemizde 422 milimetre yağış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı döneminde bu 597 milimetreydi. Uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 26,5 2024 su yılına göre yüzde 29,4 daha az yağış aldı. Kar yağmıyor, yağış yok.
Deprem sonrasında Melen Barajı'nın sağ ve sol tarafında heyelan riski olan yerler vardı. Bu konuda çok uzunca süren bir rehabilitasyon projesi çalışıldı. Rehabilitasyon projesi bitti. Hedefimiz 2027 yılının sonunda Melen Barajı'nda su tutularak İstanbul'un içme suyuna katkıda bulunmak. Ama zaten o havzadan halihazırda İstanbul su alıyor. Yani sadece barajda değil. Şu anda oradaki suyu o havzalardan alıp aktarmakla ilgili bir sanırım enerji maliyetlerinden kaynaklı taktir tabii ki o kurumun. Ona bir şey söyleyemeyeceğim."
Cumhurbaşkanlığı kararıyla orman sınırı dışına çıkarılan ormanlık alanlara ilişkin de bilgi veren Yumaklı, "Cumhurbaşkanlığı kararıyla orman sınırı dışına çıkarılan alan 4 bin 668 hektardır. Buna karşılık hazineden orman tesis etmek üzere toplam 9 bin 957 hektar alan tahsis edilmiştir. Bu tahsis edilen alanların tamamı ağaçlandırılmış ya da yeni tahsis edilenlerin ağaçlandırılması devam etmektedir" dedi.
Görüşmelerin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi kabul edildi.



























