Erdoğan da ABD'nin İnsan Hakları Listesinde
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2006 Dünya İnsan Hakları Raporu'na Başbakan Erdoğan'ın Kendisine Hakaret Edildiği Gerekçesiyle Açtığı Davalar da Girdi.
ABD'nin 2006 Dünya İnsan Hakları Raporu'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle yazar, gazeteci ve çizerlere açtığı davalar da girdi. Dink ve Pamuk davaları üzerinde durulan raporda 301.maddeye yer verilerek ifade özgürlüğü sınırlamalarının sürdüğü belirtildi. Kadınlara uygulanan şiddetin ciddi bir sorun olduğu vurgulayan ABD raporunda türban yasağının sürdüğü, Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin "ekümenik statüsü"nün tanınmadığı vurgulandı.
ABD Dışişleri Bakanlığınca yayınlanan 2006 Dünya İnsan Hakları Raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde Türkiye'de işkencenin azaldığı ancak ifade özgürlüğü üzerindeki sınırlamaların sürdüğü, gayri Müslim gruplarının kısıtlamalara tabii olduğu, kadınlara yönelik şiddetin yaygın olarak devam ettiği savunuldu.
ERDOĞAN'IN AÇTIĞI DAVALAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle 59 dava açtığı kaydedilen raporda, geçen yılın sonunda bunlardan 28'inin hala karara bağlanmadığı vurgulandı. Raporda, karara bağlanan 31 dosyadan 21'inde Erdoğan'ın haklı, 10'unda haksız bulunduğu ifade edildi.
Raporda, Siyasi, Ekonomik, Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi (SESAR) Başkanı İsmail Yıldız'ın internette yayınladığı iki makalesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a hakaret ettiği gerekçesiyle 3 Mayıs'ta 8 bin 860 YTL tazminat ödemeye mahkum edildiği kaydedildi.
Erdoğan'ın, Leman dergisi çizeri Mehmet Çağçağ'dan da 7 Temmuz'da yayınlanan bir karikatür nedeniyle şikayetçi olduğu bildirilen raporda, 2005 yılı Mayıs ayında karikatürist Musa Kart'ın Erdoğan'ın kedi gibi çizdiği gerekçesiyle 5 bin 132 YTL cezaya çarptırıldığı ifade edildi. Raporda ayrıca Penguen dergisinin de Erdoğan tarafından dava edildiği ancak mahkemenin dergi lehine karar verdiği hatırlatıldı.
301. MADDE
Dink davasına yer verildiği raporda beş köşe yazarının Ermeni konferansına ilişkin yazılarından dolayından haklarında dava açıldığına da dikkat çekildi. Orhan Pamuk hakkındaki davanın da anlatıldığı raporda Adalet Bakanlığının onay vermeyi reddetmesi üzerine davanın düşürüldüğüne dikkat çekildi.
Kürtçe ve diğer "azınlık dilleri"nin tv ve radyodaki kullanılmasındaki önemli sınırlamaların sürdüğü savunulan raporda yıl boyunca "Türklüğe Hakaret" gerekçesiyle yapılan suç duyurularının önemli ölçüde arttığı belirtilirken, savcıların 77 gazeteci, 22 yayınevi, 41 yazar, 5 tercüman ve 43 kitap hakkında yasal işlemler başlattıkları vurgulandı.
KADIN HAKLARI
Aile içi şiddet dahil olmak üzere, kadına karşı şiddetin geniş bir problem olduğu belirtilen haberde, bu duruma karşı yasalar olsa da sorunun sürdüğü vurgulandı. Raporda, kadın hakları savunucusu sivil toplum örgütlerine göre, 2001-2005 yılları arasında 150 binden fazla kadının aile içi şiddete maruz kaldığı bildirildi.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun, aile içi şiddet ve tecavüze maruz kalan kadınlar için toplam kapasitesi 325 olan 17 sığınma evi açtığı ifade edilen raporda, Belediyeler ve sivil toplum örgütlerinin de 13 sığınma evine sahip olduğu kaydedildi.
Hükümetin namus cinayetlerinin önlenmesi için de çalışmalarda bulunduğu belirtilen raporda, Hükümete göre 2001-2006 yılları arasında bin 806 namus cinayetinin yaşandığı ifade edildi. Raporda, aynı dönem sırasında 5 bin 375 kadının da intihar ettiği vurgulandı. Raporda, "kadın hakları gruplarına göre, Hükümet namus cinayetine verilen cezaları ağırlaştırınca aile üyeleri, ailenin namusunun korunması için kızlara intihar etmesi için baskı yapıyor" denildi.
EKÜMENİKLİK TANINMADI
"Müslüman ve diğer gruplar" başlıklı bölümünde Alevilerin Diyanet'e yönelik eleştirilerine yer verilirken Türkiye'de 15-20 milyon Alevinin olduğu tahmin edildiği belirtildi. Cemevlerinin ibadet yerleri olarak yasal bir statülerinin bulunmadığı kaydedilen raporda İstanbul Sultanbeyli'de bir cem evinin yapımının yasakladığına dikkat çekildi. Tarikat ve cemaatlerin yasak olmasına karşın "aktif ve yaygın" olmayı sürdürdüğüne işaret edildiği raporda, "Hükümet, Rum Ortodoks Patriği'nin ekümenik statüsünü tanımadı" ifadesine de yer verildi. Mevcut sınırlamaların nedeniyle Sünni Müslümanların dışındaki dini toplulukların din adamlarını yetiştiremediği kaydedilirken de Patrikhanenin Ruhban Okulunun açılmasını talep etmeyi sürdürdüğü de belirtildi.
TÜRBAN YASAĞI
ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda üniversitelerde ve memurların arasında türban yasağının sürdüğünün altı çizilirken türban giyenlerin veya yasağa karşı çıkanları destekleyenlere disiplin kovuşturmasının yapıldığı veya işlerinin kaybettikleri de ifade edildi. Danıştay saldırısına yer verildiği raporda imam hatip sorununa da değinildi. İman katip mezunlarına üniversite sınavlarında uygulanan farklı katsayının bu kişilerin ilahiyat dışındaki bölümlerine girişlerini engellediği de öne sürüldü.
Papaz Santoro ve emekli imam Bayram Ali Öztürk'ün öldürülmesi olaylarına da dikkat çeken ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'deki 23 bin Musevi'ye yönelik, Lübnan krizi sırasında gazetelerde ve internet sayfalarında Yahudi karşıtı ifadelerin önemli ölçüde arttığını söylediklerini de yazdı.
KURTLAR VADİSİ
2006 Dünya İnsan Hakları Raporu'nda tartışmalı "Kurtlar Vadisi: Irak" filmi de değerlendirildi. Raporda filmde Irak'taki "Abu Graib cezaevinde Iraklıların organlarını kesen ve New York, Londra ve Tel Aviv'deki zengin müşterilerine satan Yahudi bir doktor" karakterinin bulunduğuna dikkat çekildi. Filmin, yüksek rating alan bir tv dizisinin bir yan ürünün olduğu de vurgulandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, kapatma davası sürdürülen DEHAP'ın yerine DTP'nin kurulduğunu anlatırken de polisin DTP merkezlerine bastığını, yüzlerce DTP yetkilisi ve üyesinin gözaltına alındığını, DTP üyelerinin devamlı olarak polis ve jandarma tarafından "taciz" edildiği öne sürdü.(ANKA)