Emekli Orgeneral Başer, Terör ve Ortadoğu'da Yaşanan Gelişmeleri Değerlendirdi

Emekli Orgeneral Edip Başer, Kuzey Irak'taki siyasi ve ekonomik gelişimlerin, Türkiye'yi çok yakından ve genellikle olumsuz etkileyecek nitelikte olduğunu belirterek, "Tüm Irak'a yayılacak bu çatışmaların ülkemizin iç koşulları bakımından da önemli hassasiyetler yaratacağını söylemek yanlış olmaz" dedi.

Başer, Bahçeşehir Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferansta, terör konusu ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri ele aldığı bir konuşma yaptı. Yanlış giden her şey için etrafta başka suçlular arandığına dikkat çeken Edip Başer, "Bölücü eylemler kontrol edilemez düzeye yaklaştığında, ülkeyi yönetenler 'biz nerede yanlış yaptık' demek yerine, suçlamak için başka birini ararlar, mutlaka bulurlar. Bu şekilde kendi sorumluluklarını hasır altı etmeyi becerirler. Cahil toplumlarda aynaya bakma kültürü gelişmemiştir. Tüm terör hareketlerinin diğer bazı ülkelerden finansman, lojistik olmak üzere çeşitli alanlarda destek gördükleri gerçeği dikkate alınırsa, bugün artık ulusal boyutta terör hareketi kalmadığı sonucuna varılabilir. 11 Eylül'den bu yana her yer güvenli değilse, hiçbir yer güvenli değildir söylemi daha yaygın hale gelmiştir" dedi.

Başer, Irak'ta meydana gelen gelişmelere değinerek, "ABD'nin gözetiminde kurulmuş bulunan merkezi hükümetin henüz ülkeyi bütünüyle kavrayan bir otorite haline gelemediği görülmektedir. Kan ve şiddet döneminde en tehlikeli noktaya, mezhep çatışmasının yoğunlaşması aşamasına gelinmiş görünüyor" diye konuştu.

ABD'nin Irak'ta otorite olamadığının altını çizen Edip Başer, "Tüm Irak'a yayılacak bu çatışmaların ülkemizin iç koşulları bakımından da önemli hassasiyetler yaratacağını söylemek yanlış olmaz. Kuzey Irak'taki siyasi ve ekonomik gelişimler Türkiye'yi çok yakından ve genellikle olumsuz etkileyecek niteliktedir. Kerkük'le ilgili ortaya konulan niyetlerin Türkiye için çok önemli sorunlar yaratabileceğini düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.

Başer, küresel ısınmanın ciddi bir sorun olduğunu söyledi. Bilim adamlarının, dünyanın su konusunda, çözümü henüz bilinmeyen ciddi sorunların içine yuvarlandığını söylediğine dikkat çeken Başer, "Kaynakların israf edilmesine, gelecek nesillerin yaşamının zora sokulmasına uluslar arası toplumun aldırmazlığı devam etmektedir" dedi.

Emekli Orgeneral Başer, terör konusunda şunları söyledi:

"ABD tarafından Türkiye'nin PKK terör örgütü ile ilgili sık sık tekrarladığı daha etkin işbirliği talebine karşılık bir özel temsilcilik kurulması kararlaştırılmıştır. Atanan özel temsilcinin çalışma konularını sürekli koordine edebileceği bir özel temsilcinin de Türkiye tarafından atanmasının yararlı olacağı önerisi bizim otoritelerimiz tarafından da uygun görülmüştür. Bu görevin bana önerilmesi uygun görülmüştür. Görev bana önerilmiştir. Görevi kabul ettiğim ilgili makama iletilmiştir. Siyasi karar alınmıştı ve ben bunu tartışacak bir siyasetçi değildim. Konunun yabancısı da değildim. Terörle mücadelenin sadece güvenlik güçlerinin özverili çabalarıyla sonlandırılamayacağını biliyordum. Bu işbirliğinin, diğer ülkeleri de özendirebileceğini düşünüyordum. Görevi kabul etmemdeki asıl etken, görevi ülkeme hizmet için ilave bir fırsat ve başarabileceğim bir görev olarak görmemdir. Hiçbir maddi karşılık beklemedim ve beklemiyorum. Terörle mücadeleyi sadece güvenlik güçlerinin faaliyetleriyle sınırlı görenlerin ifadelerinin aksine Türkiye'nin terörle mücadelesi ne ABD'ye, ne de başkasına bırakılmıştır. Her adım devletimizin ilgili makamlarının onayıyla atılmaktadır. Terörle mücadele işi devletin tüm ilgili kurumlarıyla birlikte çalışılmaktadır".

Emekli Orgeneral Edip Başer, terörle mücadele gibi hassas bir konuda bazı bilgilerin zamanı gelmeden kamuoyuyla paylaşmasının uygun olmadığını söyledi. Zamanı geldiğinde kamuoyunun doğru bilgilerle en geniş şekilde bilgilendirileceğinden kimsenin kuşkusu olmaması gerektiğini belirten Başer, "Zamanında doğru bilgilerle donatılmayan vatandaşlarımız, bazı çevreler tarafından alçakça ortaya atılan söylentilere inanmak durumunda kalabilirler. Basında zaman zaman çıkan ve gerçekleri yansıtmayan bazı bilgiler, öncelikle bana ve çalışma arkadaşlarıma verdiği kişisel rahatsızlığın ötesinde, görevin yürütülmesine de zarar verebilir" dedi.

(İST-EY-EY-ÖK-Y)

Haberler