"Dünya ve Türkiye Ekonomisine Bakış" Konferansı

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Alkin, seçim döneminin ülke ekonomisini fazla etkilemeyeceğini savundu.

TİM Akademi tarafından düzenlenen "Dünya ve Türkiye Ekonomisine Bakış" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Alkin, Türkiye ve dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Dünya ekonomisi için IMF'nin verdiği raporun olumlu olduğunu hatırlatan Alkin, "2007 yılı için zengin ülkeler büyüme hızlarında biraz tenzilat yapıyorlar. Enflasyondan oldukça tedirginler. Batı ülkelerinde enflasyon çok düşük olduğu halde zengin ülkelerin hemen hepsinin enflasyon tedirginliği içinde olduğunu görüyoruz. Örneğin;

İngiltere Merkez Bankası faizleri yükseltti, zaten çok yüksekti. Avrupa Merkez Bankası muhtemelen yükseltecek. ABD'den herhangi bir ses seda çıkmıyor, ama onların da yükselteceği görünüyor" dedi.

Türkiye ekonomisinde şu anda cari işlemler dengesi açığı dışında pek fazla bir problem olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Alkin, şöyle konuştu:

"Tabii esnafın dertlerini, ihracatçıların sorunlarını, hepsini biliyoruz, ama mecburen resmi rakamlara bakıyoruz. Resmi rakamlarda hakikaten cari işlemler açığının bir risk oluşturduğunu, faizlerin yüksek olduğunu, sıcak paranın oldukça külliyetli miktarda geldiğini, ama onun dışındaki göstergelerin iyi gittiğini görüyoruz. Son 2 ayda bütçe harcamalarında bir hızlı artış var. İnşallah hükümet, seçim ekonomisine girip mali dengeleri de hali hazırda bozmaz diye temenni ediyorum. Ülkemizde enflasyon hala

yüksek ve yüzde 10 civarında. Geçen yılki rakamlara göre o kadar yüksek çıkacağını düşünmüyoruz. Hatta matematik olarak aşağıya ineceğini, ancak yüzde 7'den aşağıya inmeyeceğini düşünüyoruz."

Seçim döneminin ülke ekonomisini fazla etkilemeyeceğini ifade eden Alkin, şu anda piyasaların politik çalkantıların dışında olduğunu kaydetti. Alkin, "Eğer bu koalisyon pazarlıkları yeni bir kriz doğurmazsa, aylarca sürmezse problem olmayacak gibi gözüküyor. Türkiye'de henüz koalisyon kültürü oluşmadı. İngiltere hariç Batı Avrupa ülkeleri hükümetleri genellikle koalisyonlardan oluşuyor. Onlar 2. Dünya Savaşı'nın bitiminin ardından bu koalisyon kültürüne alışkınlar. Ama biz henüz alışkın değiliz. Son bu

birleşmeler bile halkın zorlamasıyla oldu. Koalisyonda belirli bir prensipte anlaşılırsa, istikrarın bozulacağını sanmıyorum" ifadelerini kullandı.

Konferans sonrası gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Prof. Dr. Alkin, Türkiye'de ağır sanayi hamlesinin kendiliğinden oluşacağını ve devlet zoruyla bu işlerde başarı şansının zayıf olduğunu dile getirdi. Türkiye'de bilişim sektöründe beyin alt yapısının bulunduğunu açıklayan Prof. Dr. Alkin, "Bu konuda ilerlemek için özel sektöre bazı teşviklerin verilmesi lazım. Dünyanın her yerinde bilişim sektörüne teşvik veriliyor. Okullara destek vermek lazım. Eğitimde bilişime öncelik tanımak gerekiyor.

Halkımız yeniliklere çok çabuk adapte oluyor. Eğitilmiş insan da var. Yeter ki teşvik, teçhizat ve kapital olsun" şeklinde konuştu.

(ACB-MT-MEF-E)

Haberler