Dha yurt bülteni - 7

Barış Pınarı Harekatı'nda 7'nci gün

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de oluşturulmak istenen terör koridorunun ortadan kaldırılması, bölgeye barış ve huzurun getirilmesi amacıyla yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı, 7'nci gününe girdi. Telabyad ve Resulayn ilçe merkezlerinde kontrolün sağlandığı harekatta, iki ilçe arasındaki köylerin terör örgütü PKK/YPG'den arındırılmasına devam ediliyor.

Türkiye'nin güney komşusu Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından ülkenin kuzeyinde, Fırat Nehri'nin doğusunda kalan yerleşim alanları, 2015 yılından itibaren terör örgütü PKK/YPG kontrolüne girdi. Terör örgütü, sivilleri göçe zorlayarak Kürt kökenli Suriyelileri buraya yerleştirerek demografik yapıyı değiştirip, saldırılar düzenleyerek Türkiye sınır güvenliği için tehdit oluşturmaya başladı.

Türkiye, terör örgütünün silah bırakmasına yönelik çağrısının karşılıksız kalması üzerine Fırat'ın doğusuna askeri harekat düzenleyeceği sinyali verdi. Bunun üzerine ABD ve çeşitli ülkeler, askeri operasyon yapılmaması ve belirli bir takvim çerçevesinde terör örgütünün işgal ettiği alanlardan çekilmesi önerisinde bulundu. Belirlenen takvim doğrultusunda çekilme olmadığı gibi, terör örgütüne silah ve mühimmat desteği sağlanması ile Türkiye, Ağustos ayında askeri harekatın kaçınılmaz olduğu sinyalini verdi.

Ankara'ya gelen ABD askeri heyeti, Milli Savunma Bakanlığı'nda Türk askeri heyetiyle görüşmeler yaptı. İki gün süren toplantılarda Fırat'ın doğusuna güvenli bölge kurulması ve bu alanın Türkiye ve ABD tarafından ortak tesis edilmesi kararı verildi. Mutabakatın ardından iki ülke askerlerinin görev yapması için Suriye sınırının sıfır noktasındaki Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde Müşterek Harekat Merkezi kuruldu. Müşterek Harekat Merkezi'nin faaliyete geçmesinin ardından ilk etapta Fırat'ın doğusundaki hava sahası Türkiye'ye ait insansız hava araçlarına açıldı. İHA'ların görüntü almaya başlaması sonrası ise Türk ve ABD askerleri 7 kez havadan, 3 kez ise karadan ortak devriye faaliyeti gerçekleştirdi.

Teröristlerin silahlarını bırakmayıp, geri çekilmemesinden rahatsız olan Türkiye, oyalamaya müsaade edilmeyeceğini açıklayarak, ABD'ye Eylül ayı sonuna kadar süre tanıdı. Bu süre sonunda da teröristler bölgeyi terk etmeyince Türkiye, 9 Ekim günü saat 16.00 itibariyle Barış Pınarı Harekatı'nı başlattı.

18 SİVİL ŞEHİT OLDU

Savaş uçaklarının bombardımanı, sınırda konuşlu topçu birliklerinin de obüs ve çok namlulu roketatarlar ile terör hedeflerini ateş altına almasıyla başlayan harekatta, Türk askerleri ile Suriye Milli Ordusu (SMO) unsurları karadan Fırat'ın doğusuna giriş yaptı. Sivillerin zarar görmemesi için titizlikle yürütülen harekat sırasında teröristler sınır hattındaki Şanlıurfa'nın Suruç, Akçakale ve Ceylanpınar ilçeleriyle Mardin'in Nusaybin ilçesi ve Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile terörden arındırılan Suriye'nin Cerablus, El Bab ve Azez kentlerine roket ve havanla saldırı düzenledi. 700'ün üzerinde roket ve havan mermisinin atıldığı saldırılarda, aralarında çocukların da olduğu 18 sivil şehit oldu, 200'e yakın kişi ise yaralandı. Saldırıların ardından topçu birlikleri, teröristlerin atış yaptığı alanları obüs atışları ile imha etti.

Fırat'ın doğusundaki harekatta 2 asker şehit oldu, 147 asker ise yaralandı. Aynı süreçte teröristler tarafından Fırat Kalkanı Harekatı ile terörden arındırılan Azez kentine yönelik düzenlenen saldırıda da 2 asker şehit oldu.

2 İLÇE MERKEZİ İLE 70 KÖY TERÖRDEN ARINDIRILDI

Barış Pınarı Harekatı kapsamında Tel Abyad ve Resulayn ilçe merkezleri ile Suluk beldesi ve 70 köy PKK/YPG'li teröristlerden temizlendi.

HAREKATTA 595 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), harekatın 7'nci gününde bölgede etkisiz hale getirilen terörist sayısını 595 olarak açıkladı.

RESULAYN'DA GECE ŞİDDETLİ ÇATIŞMA YAŞANDI

Barış Pınarı Harekatı kapsamında Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinin karşısındaki Resulayn'da 3 koldan operasyonlar devam ediyor. Gece Ceylanpınar Gümrük Kapısı yakınlarında başlayan şiddetli çatışma, sabah erken saatlerine kadar devam etti. Operasyonlara kara ve hava ateş destek vasıtaları ve İHA'larla destek verildi. TSK ve Suriye Milli Ordusu, Resulayn'ın güneyindeki Lilan, Amiriye ve Anbein köylerini ele geçirdi. Bölgede teröristler arasında bulunan örgütün bazı yabancı yöneticilerinin, Semelka sınır kapısını kullanarak Irak'a geçtikleri belirtildi.

Bu arada, TSK ve SMO birliklerinin Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine komşu olan terör örgütü PKK/YPG denetimindeki Ayn El Arab sınır hattına sevkiyatı devam ediyor.

Örgütün kontrolündeki Mehbiç'ten Cerablus'a atılan Katyuşa füzelerinin bir eve isabet ettiği, saldırıda 4 çocuğun yaralandığı belirtildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Ali LEYLAK- Kadir GÜNEŞ- Şafak SAĞ/CEYLANPINAR (Şanlıurfa), -

===================

Eski sevgilisi tarafından öldürüldü

İzmir'in Konak ilçesinde, güzellik salonu işleten Birgül Bilal'in iş yerine gelen ismi henüz belirlenemeyen eski sevgilisi, dükkanı yeni açan Birgül Bilal'i pompalı tüfekle başından vurarak öldürdü. Birgül Bilal'in kardeşi Songül Bilal'i de yaralayan şahıs, ardından aynı tüfeği kafasına doğrultarak intihar etti.

Olay, bu sabah saatlerinde, Alsancak semtindeki 1420 sokakta meydana geldi. Birgül Bilal'den ayrılmak istemeyen eski sevgilisi, iş yerinin önüne geldi. İsmi henüz belirlenemeyen şahıs, iş yerini açmak için gelen Birgül Bilal ile tartışmaya başladı. Ardından, yanında getirdiği pompalı tüfeği çıkarıp Birgül Bilal'i başından vurdu. Birgül Bilal'in kardeşi Songül Bilal'i de yaralayan şahıs, aynı silahı kafasına doğrultup ateşleyerek intihar etti. Çevredekilerin durumu bildirmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, Songül Bilal'i ambulansla hastaneye kaldırırken, Birgül Bilal ve eski sevgilisinin öldüğünü belirledi. Cenazeler, savcının incelemelerinin ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.

Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

-------------

Olay yerinden görüntü

Ekiplerden görüntü

Davut CAN - Halil İbrahim KARABIYIK / İZMİR,

========================

Lösemi hastası Fatma Naz, yardım eli uzanmasını bekliyor

Osmaniye'nin Düziçi ilçesinde, 8 ay önce lösemi hastası olduğu belirlenen Fatma Naz Demir (8), ailesinin yaşadığı maddi sıkıntılardan dolayı yardım bekliyor. Adana Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Hematoloji Bölümü'nde tedavi gören ilkokul ikinci sınıf öğrencisi Fatma Naz'ın ailesi, doktorların kemik iliği nakli gerektiğini ve uygun iliğin bulunmaması durumunda eski sağlığına yeniden kavuşabileceğini belirterek yardım çağrısında bulundular.

Ev hanımı anne Meryem Demir, kızının Osmaniye'de ki tedavisinin ardından Adana'ya sevk edildiğini ve burada lösemi teşhisi konulduğunu belirterek 8 aydır tedavi gördüğünü söyledi.

Gözyaşları içerisinde kızını kaybetmek istemediğini belirten anne Demir, "Sürekli baş ağrısı ve ateş şikayeti ile devlet hastanesine gittik. İlaçlar verildi, fakat faydası olmadı. Özel hastaneye gittik, sinüzit ve geniz eti var dediler. Tahlillerde kan değerleri sürekli düşük çıkıyordu. Kan ilaçları kullandık hiç bir fayda etmedi. Kızımı daha sonra Balcalı Hastanesi Hematoloji Bölümü'ne sevk ettiler. Orada kan tahlili ve kemik iliği testi yapıldı ve sonuçta lösemi olduğunu öğrendik orada. 7-8 aydır da tedavi görüyoruz. Doktorlar kemik iliği nakli şart olduğunu belirttiler. Herkesten yardım eli uzatılmasını bekliyoruz" dedi.

Anne Demir, "Halkımızdan yardım bekliyoruz ve çocuğumun yaşamasını istiyorum. Yardım bekliyorum. Halkımız kızım için donör olsun ve kan bağışında bulunsun. Çocuğumun ilik nakil olması şart. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyorum" dedi. Kızının bakımında güçlük çektiğini, enfeksiyon kapmasından korktuğunu anlatan Demir, kızı Fatma Naz'ın çok zeki ve akıllı bir çocuk olduğunu, okula gitmeyi çok istediğini, fakat gönderemediklerini belirtti.

Kızının en kısa sürede sağlığına kavuşmasını isteyen Kepçe operatörü baba Ali Demir ise, "Maddi durumumuz zayıf. Kepçe operatörüyüm, sezon bittiği için işsiz kaldım. Kızımın hastalığı ağır olduğu için evin içinde zaman geçirmeye çalışıyoruz. Allah kimsenin başına vermesin. Halkımızdan yardım bekliyorum. Arabamı sattım, zor bir aşamadan geçiyoruz. İnsanlardan kök hücre bağışını yapmasını bekliyorum" diye konuştu.

İlik nakli bekleyen Fatma Naz Demir de ilk zamanlar başının ağrıdığını ve ateşlendiğini belirterek, tedavi için Osmaniye'ye ardından Adana'ya gittiklerini söyledi. Fatma Naz sağlığına kavuşmak, oyun oynamak, dışarıya çıkmak, arkadaşlarıyla oynamak istediğini söyledi.

Görüntü Dökümü

-------------

-Fatma Naz Demir, ders kitapları ile

-Fatma Naz Demir hastalığı ile ilgili konuşması

-Anne Meryem Demir'in konuşması

-Baba Ali Demir röportaj

Haber: İbrahim EMÜL - Kamera: OSMANİYE,

========================

Tavsiye üzerine başladı, taleplere yetişemiyor

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan İsmet Koç (59), 5 yıl önce emekli olduktan sonra bir arkadaşının ABD'den getirttiği 'Ameraucana' cinsi tavuklarla yeşil yumurta üretimine başladı. Tanesi 10 liradan satılan yumurtanın birçok hastalığa iyi geldiğini söyleyen İsmet Koç, Azerbeycan'a dahi yumurta gönderdiğini ve taleplere yetişemediğini söyledi.

Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'ndan emekli İsmet Koç ve eşi Ayşe Koç, evinin bahçesinde tavuk beslemeye başladı. İsmet Koç, 6 yıl önce bir arkadaşının Amerika'dan getirttiği 'Ameraucana' cinsi 8 yeşil yumurtadan civciv çıkarttı. Kısa sürede tavuklarını çoğaltan İsmet Koç, arkadaşının tavsiyesi üzerine yeşil yumurta ticaretine başladı. Tanesi 10 liradan yumurtaları satan İsmet Koç, Türkiye'nin birçok noktasının yanı sıra Azerbaycan'a da yumurta gönderiyor. Kümesindeki 150 tavuktan 50'si yeşil yumurtlayan İsmet Koç, kazandıkları parayla eşi Ayşe Koç'un bireysel emeklilik ücretini ödediğini ve bu sayede emekli olacağını söyledi. Hobi olarak başladıkları tavuk yetiştiriciliğinin geçim kapısı olduğunu ifade eden İsmet Koç, "Türkiye'de bunu ilk tanıtanlardan biriyim. Tüm illere göndermişimdir. Azerbaycan'dan çok büyük talep var. Ben bunu karşılayamıyorum. Ben gençlere bu mesleğe sokmaya çalışıyorum. Onlar satamamaktan korkuyorlar. Ben onlara korkmamalarını bu işi yapmalarını istiyorum. Yeter ki üretin, çalışınö dedi.

BU YUMURTADAN YİYEN MUTLU OLUYOR

Yeşil yumurtanın birçok hastalığa iyi geldiğini ifade eden İsmet Koç, satın alan ve yetiştiriciliğe başlayan kişilerinde bunu anladığını söyledi. Tavukların gezmesi ve sağlıklı beslenmesi gerektiğini anlatan İsmet Koç, şöyle dedi:

"Bu tavuklar gezen tavuk. Bu yumurtalar diğerlerinden çok farklı. Diğer tavuklar hapiste. Yiyor yumurta veriyor. O mutsuz. Bu hayvanlar mutlu. Bunlar geziyor, eğleniyor. İnsanların bundan her gün bir tane yemesi gerekiyor. Bu yumurtalar insanları mutlu ediyor. Cumhurbaşkanımıza da sesi kısılmaması için bu yumurtalardan gönderdik. Sıfır kolesterolü var."

Ayşe Koç ise tavuklara sevgiyle bakılması durumunda verimlerinin de arttığını anlatarak işsiz gençlerin yeşil yumurta üreticiliği yapmasını istedi.

Görüntü Dökümü

-------------

-Kümesten tavukların çıkması

-İsmet Koç'un tavukları beslemesi

-Tavuklardan detaylar

-Yumurtalardan detaylar

-İsmet Koç ile röp.

-Ayşe Koç ile röp.

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

=======================

Meme kanseri farkındalığı için 3 milyon müşteriye pembe fatura gönderdiler

Ekim ayının 'Meme Kanseri Farkındalık Ayı' olarak kutlanması sebebi ile farkındalık yaratmak ve hastalığa dikkat çekmek isteyen özel bir enerji şirketi, ekim ayı faturalarını pembe renkte tasarlayarak müşterilerine ulaştırdı.

Ekim ayı faturalarında bir de mesaj yayımlayan şirket, 3 milyon müşterisine 'Meme kanserinden korkma. Kendi kendine muayeneyle erken tanı hayat kurtarır' notunu ekledi. Kadın çalışanları için de meme kanserinde erken teşhisin önemini ve kendi kendine muayeneyi anlatmayı planlayan şirket bu konuda bir seminer düzenleyecek. Şirket, 15-16 Ekim tarihlerinde web sitesi ve sosyal medya hesapları gibi dijital mecralarda logosunu pembe renkte tasarlayarak, tüm platformlarda meme kanserine dikkat çekecek.

'FARKINDALIK OLUŞTURMAK BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR'

Projenin önemine değinen Limak Enerji Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytaç, "Elektrik faturaları vatandaşlarımız tarafından titizlikle takip edilen ve okunan faturalar. Biz de 'Sosyal Faturalar' projemiz ile bugüne kadar sağlık, çevre, eğitim gibi alanlarda pek çok bilgilendirici mesajı faturalarımızla birlikte müşterilerimize ulaştırdık. Ekim ayının 'Meme Kanseri Farkındalık Ayı' olarak anılması sebebi ile bu defa ilk kez sadece mesajla değil, faturalarımızın rengini değiştirip pembe olarak basarak da müşterilerimizin dikkatini çekmeyi amaçladık. Yüzde 54 kadın çalışan oranına sahip bir şirketiz. Kadın çalışan ağırlıklı bir şirket olmamız da bu konu üzerinde özellikle hassasiyet göstermemizi gerektiriyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verileri gösteriyor ki, dünyada 2 milyon kişi bu hastalıktan muzdarip. Ülkemizdeki meme kanserine yakalanan hasta sayısı ise her yıl 25 bin gibi ciddi bir rakam. Görülme sıklığı son 20 yılda iki kattan fazla artarak kadınlarda kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer alan bu kanser türüne yönelik farkındalık oluşturmak büyük önem taşıyor" dedi.

'ERKEN TEŞHİSE DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİK'

Yaşam boyu her 8 kadından 1'inin bu kanser türüne yakalanma riskinin bulunduğunu kaydeden Aytaç, "Fakat yapılan açıklamalara göre bu hastalığın tedavisinde erken teşhis hayat kurtarıyor. Kanserden değil, geç kalmaktan korkmamız gerekiyor. Kansere yakalanmamak kişinin kendi elinde değil belki ama düzenli olarak yapılan kontrollerle erken teşhis ve sonrasında yapılacak tedavi ile bundan kurtulmak mümkün. Meme kanserinin de erken dönemde tespiti durumunda iyileşme şansı yüzde 98'lere varıyor, yani erken fark edilirse çok şey fark ediyor. Biz de meme kanseri ile farkındalık ayında tüm vatandaşlarımızın dikkatini erken teşhisin ne kadar önemli olduğuna çekmek istedikö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

-Faturadan detaylar

-Faturanın çıkarılışı

-Röportaj

Haber-Kamera: Gürkan DURAL/BURSA,

======================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel