Akbank Genel Müdürü Kurtul, Ülke Ekonomisini Değerlendirdi

Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, Türkiye'nin bugünkü durumunun yatırım için çok uygun bir ortam olduğunu belirterek, ekonomik disiplin ve istikrarın devam etmesi halinde son günlerde yaşanan siyasi olayların bir dalgalanmaya yol açacağını düşünmediğini söyledi.

Akbank'ın düzenlediği "Akbank ile İnovasyon ve Girişimcilik Sohbetleri" kapsamında Konya'ya gelen Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, toplantı sonrası basın mensuplarıyla bir araya geldi. Akbank olarak reel sektöre her zaman destek verdiklerini belirten Zafer Kurtul, "Banka olarak ülkemizin istikrarı, gelişmesi ve büyümesi için üretime, sanayiye, ticarete, ihracata desteğimizi sürdürüyoruz. Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Dünyanın hızlı büyüyen beş yıldız ülkesinden birisi. Ülkemizdeki en önemli sorun istihdam yaratmak. Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. 5 yılda kazandığımız hızlı büyümeyi bugün de sürdürmeliyiz. Ülkemizdeki ekonomik istikrarın ve reformların devam etmesi, global etkilerin ülkemizde eskiye nazaran daha az hissedilmesini sağlıyor. Eskiden ülkemizden 3 milyar dolarlık döviz çıkışı olsa ekonomi alt üst olurdu. Artık bu tür çalkantıları ülkemizde daha az hissediyoruz" dedi.

Ekonomik istikrarın olmasına rağmen bazı kırılma noktalarının hala devam ettiğini dile getiren Kurtul, "Bunlardan birisi iç borcun yüksek olması. Her ne kadar iç borcun Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı yüzde 29'lara çekilse de, bu rakam hala yüksek bir seviyede. İkinci nokta ise cari açığın yüksek olması. Bu açığı kapatmak için ihracatı arttırmalıyız. Faiz oranları hala çok yüksek. Bu yükseklik büyümeyi olumsuz etkileyen bir konu. Biz bu yıl sonunda reel faiz rakamlarının 14.25-14.50 civarına inmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Ülkede son günlerde yaşanan siyasi olayların ekonomiye etkisi hakkındaki soruya ise Kurtul, "Bugün itibariyle borsada yılbaşından bugüne kadar yüzde 38'lik bir düşüş yaşandı. Bono faizi ise yüzde 18 seviyelerinde. Yılbaşında dövizde yaşanan gerileme durdu. Türkiye şu an yatırım açısından cazip bir ülke durumunda ve yatırımcıya cazip imkanlar sunuyor. Ekonomik bütçe disiplini ve istikrar devam ettiği sürece ekonomide önemli bir çalkantı beklemiyoruz" şeklinde yanıt verdi.

Son günlerde gündeme gelen kredi kartları hakkındaki soru üzerine Kurtul, "Kredi kartı takip oranları önemli ölçüde azalmıştır. Ben kredi kartında aşırı bir borçlanma yaşandığına inanmıyorum. Kredi kartı bir ödeme mekanizmasıdır ve şu an Türkiye'de 30 milyon kredi kartı var. Çok kullanılan bir ödeme sistemi ve halkımız bu sistemi güzel kullanıyor. Ancak Tüketiciyi Koruma Kanunu'nda yer alan Kredi Kartı Komisyonu'nun kaldırılması serbest rekabet kurallarına uymayan bir yaklaşım, kredi kartı bankanın bir ürünü ve bu ürünü sunana kadar bir operasyonel para harcanıyor. Bu nedenle kartları komisyonsuz vermek mümkün değil. Bankalar arasında bir rekabet var ve bu fiyatlandırmayı piyasanın yapması gerektiğine inanıyorum" dedi.

Zafer Kurtul, bir gazetecinin yabancı yatırımcıların ülkemizdeki bankalara ortak olmasıyla ilgili sorusuna, "Ülkemizde yabancıların bankalara ortaklık oranı yüzde 25 seviyelerinde. Ancak Türkiye'de büyük 10 banka, ülkede kullanılan kredilerin yüzde 82'sini sağlıyor. Bu nedenle dikkatli davranmamız gerekir. Yabancı bankaların ekonomideki oranında dikkatli olunması gerekir. Çünkü bu bankaların ana merkezleri başka ülkelerde. Eğer bulundukları ülkede ya da global düzeyde yaşanan bir çalkantıda Türkiye'de bulunan şubelerde küçültmeye gidebilir. Bu önemli bir risktir. Bu açıdan yabancıların oranları kontrol edilmelidir" cevabını verdi.

(MÇ-İP-CC-E)

Haberler