AK Parti TBMM Grup Toplantısı...(2)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Terörle Mücadeleden Taviz Vermeden Meseleleri Siyasetin ve Sosyal Hayatın İmkanları İçinde Açık ve Şeffaf Biçimde Konuşmaya Devam Edeceklerini Belirterek, "Siyaset Tabiatı Gereği Bundan Vazgeçemez. Demokrasinin Esası Şiddeti, Terörü Reddederek Yasal Zeminde Sorunları Siyasetin Konusu Yapabilmektir. Meselelerimizi Konuşmanın ve Özellikle Karşılıklı Masa Etrafında T...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadeleden taviz vermeden meseleleri siyasetin ve sosyal hayatın imkanları içinde açık ve şeffaf biçimde konuşmaya devam edeceklerini belirterek, "Siyaset tabiatı gereği bundan vazgeçemez. Demokrasinin esası şiddeti, terörü reddederek yasal zeminde sorunları siyasetin konusu yapabilmektir. Meselelerimizi konuşmanın ve özellikle karşılıklı masa etrafında toplanmak suretiyle çözmenin de en meşru aracı siyasettir" dedi.
Erdoğan, terör örgütünün hiçbir vatandaşın temsilcisi olamayacağına da vurgu yaparak, "Diyarbakır'ın en işlek caddesinde bomba patlatıp, yavrularımızın, sivil ve masum vatandaşlarımızın, güvenlik güçlerimizin hayatına kastedenler bu bölgeyi, bölge insanını düşünüyor olabilir mi? Böyle alçakça bir eyleme girişenler bu bölgede nasıl oluyor da insan haklarından bahsedebiliyorlar. Bu canice saldırılar, bu kanlı eylemler, bölge insanının karakterinden, örfünden nasibini alamamanın da bir sonucudur" diye
konuştu. "Bu tür yöntemler bu ülkenin toplumsal dokusunu, insan profilini yansıtmamaktadır" diyen Başbakan Erdoğan, "Toplumuna, örfüne, dinine, geleneklerine bu kadar yabancılaşan, insani hasletlerini bu kadar yitirenler hiçbir insanımızı temsil edemez, hiçbir vatandaşımızı temsil etmiyor. Terörle bir yere varılamadığını bütün dünya anlamıştır. Ümit ediyoruz ki bunlar da vakit çok geçmeden terörle bir amaca ulaşılamayacağını anlarlar. Bizim hedefimiz güçlü, müreffeh ve demokratik bir Türkiye idealidir"
ifadelerini kullandı.
"DEMOKRASİDEN GERİYE TEK BİR ADIM ATILMAYACAK"
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, ağırlıklı olarak terör saldırılarını değerlendirdi. "Bin yıllık medeniyet birikimimiz içinde çözümsüz olduğuna inandığımız hiçbir meselemiz yoktur" diyen Erdoğan, bu vatanın bütün evlatlarının bir ve beraber olduğunu kaydetti. Erdoğan, sorunları birlikte çözüme götürürken, Türkiye her geçen gün aydınlanırken aklın yoluna mayın döşeyenlerin bu toplumdan bertaraf olacağını söyledi. Uluslararası toplumun da hükümetin kararlı tutumu sonucu maskeli
terörün şifrelerini çözdüğünü, maskenin arkasındaki karanlık eşgali tanıdığını ifade eden Erdoğan, uluslararası camianın da artık terörün yüzünü gördüğünü bildirdi. Bütün vatandaşlar için siyaset yaptıklarının altını çizen Erdoğan, "İstisnasız bütün vatandaşlarımızın hukuku bizim de hukukumuzdur. Tereddütsüz söylüyorum daha çok demokrasi, daha çok kalkınma, daha güçlü bir hukuk devleti olma yolundaki yürüyüşünü asla kesintiye uğratmayacaktır. Türkiye vatandaşlarının mutluluğu için geriye doğru bir tek adım
atmayacaktır" dedi.
"TERÖRÜ REDDEDEREK YASAL ZEMİNDE KONUŞALIM"
Başbakan Erdoğan, siyasetin problem çözücü araçlarını bir bir devreye soktuklarını, siyasetin konularını siyasetin dışına itmediklerini vurguladı. Toplumsal meselelerin siyaset tarafından kuşatılıp, siyasetin medeni tartışma ortamı içine alınmadıkça sosyolojik, ekonomik sorunların birbirini tetikleyerek, yeni sorunlara yol açacağına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, son 5 yıl içinde katedilen büyük mesafeye rağmen belli zihniyet kalıplarının değişime direndiğini dile getirdi. "Geldiğimiz süreçten en çok
rahatsız olanlar eski istismar alanlarını şimdi kaybedenlerdir" diyen Erdoğan, Türkiye'nin yaklaşık 30 yıldır ayrılıkçı terörle mücadele ettiğini, bu mücadelede güvenlik kuvvetlerinin büyük özveri ve kararlılık gösterdiğini, bu kararlılığın sürdüğünü söyledi. Siyasetin esasının şiddeti dışlayarak, konuşabilmek olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Terörle mücadelemizden asla taviz vermeden demokratik bir hukuk devletinin vatandaşları olarak meselelerimizi siyasetin ve sosyal hayatın imkanları içinde açık ve şeffaf biçimde konuşmaya devam edeceğiz. Siyaset tabiatı gereği bundan vazgeçemez. Demokrasinin esası şiddeti, terörü reddederek yasal zeminde sorunları siyasetin konusu yapabilmektir. 5 yıldır her alanda yaptığımız budur. Bundan sonra da demokrasi istikametinde yapacağımız bu olacaktır. Demokrasi ve hukuk içinde milletimizin birlik ve
beraberliğini, huzurunu esas alarak siyaset yapıyor, ülkemizi yönetiyoruz. Siyasetin bu kuşatıcı hüviyetinin her geçen gün daha iyi anlaşılmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. 70 milyon insanımızın en büyük arzusu birlik ve beraberlik ruhunun Türkiye'ye hakim olmasıdır. En önemli prensibimiz kime yönelirse yönelsin, kimden gelirse gelsin terörü, şiddeti mutlak suretle dışlamaktır. Hiçbir toplumsal mesele, hiçbir gerekçe teröre meşruiyet kazandıramaz. Meselelerimizi konuşmanın ve özellikle karşılıklı masa
etrafında toplanmak suretiyle çözmenin de en meşru aracı siyasettir. Şunu artık çok iyi anlamalıdır. Terörle hiçbir davaya hizmet edilemez, hiçbir sorun çözülemez."
"NİFAK TOHUMLARININ YEŞERMESİNE FIRSAT VERMEYECEĞİZ"
Terörün bir çıkmaz yol olduğunu, terörü yöntem olarak seçenlerin hiçbir hedefe ulaşamayacağını kaydeden Erdoğan, terörü bir yöntem olarak onaylayanların, mazur görenlerin ise terörün kanlı sonuçlarına, vahşi yüzüne ortak olduğunu söyledi. Erdoğan, terörün her türle gelişmenin, ekonomik, siyasi ve demokratik açılımın da önünde büyük bir engel olduğunu vurguladı. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan vatandaşların artık terörün olumsuz sonuçlarından etkilenmek, acı çekmek istemediğine
işaret eden Erdoğan, bölge insanının acıların dinmesini, kan ve gözyaşının durmasını istediğini bildirdi. Bölge halkının sesini yükselterek, terörü kınadvan, "İstisnasız bütün vatığını, açıkça huzur ve istikrardan yana tavır takındığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu yüzden Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşlarının da saldırıyı kınadığını hatırlattı. Erdoğan, "Demokrasiden, kardeşlik ve dostluk hukukumuzdan, sevgi ve saygı ikliminden asla taviz vermeyeceğiz. Geri adım atmayacağız. Terörün ektiği nifak
tohumlarının yeşermesine fırsat vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.
"BUNLAR HİÇBİR VATANDAŞIMIZI TEMSİL EDEMEZ"
Terör örgütünün hiçbir vatandaşı temsil etmediğini kaydeden Başbakan Erdoğan, tepkisini şöyle dile getirdi:
"Diyarbakır'ın en işlek caddesinde bomba patlatıp, yavrularımızın, sivil ve masum vatandaşlarımızın, güvenlik güçlerimizin hayatına kastedenler bu bölgeyi, bölge insanını düşünüyor olabilir mi? Böyle alçakça bir eyleme girişenler bu bölgede nasıl oluyor da insan haklarından bahsedebiliyorlar. Türkiye'nin hamuru ahlakla, adaletle, hoşgörüyle yoğrulmuştur. Bu bölgenin hamuru kardeşlikle, merhametle, erdemle, faziletle yoğrulmuştur. Bunu böyle bilin. Bu canice saldırılar, bu kanlı eylemler bölge insanının
karakterinden örfünden nasibini alamamanın da bir sonucudur. Bu tür yöntemler bu ülkenin toplumsal dokusunu, insan profilini yansıtmamaktadır. Toplumuna, örfüne, dinine, geleneklerine bu kadar yabancılaşan insani hasletlerini bu kadar yitirenler hiçbir insanımızı temsil edemez, hiçbir vatandaşımızı temsil etmiyor. Terörle bir yere varılamadığını bütün dünya anlamıştır. Ümit ediyoruz ki bunlar da vakit çok geçmeden terörle bir amaca ulaşılamayacağını anlarlar. Bizim hedefimiz güçlü, müreffeh ve demokratik
bir Türkiye idealidir. Hiçbir tereddüt göstermeden bu milletin her bir ferdinin herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın en geniş anlamda demokrasiyi ve özgürlükleri hak ettiğine inanıyoruz. Hükümet olarak da biz bunun güvencesiyiz."
Tüm siyasi partilere "Siyasetteki tüm muhataplarımızdan beklentimiz terörle toplumsal meseleleri mutlaka birbirinden ayırarak konuşabilme ve siyaseti meşru çözüm yolu olarak kurumsallaştırma çabasına katkı yapmalarıdır" çağrısında bulunan Erdoğan, DTP'yi de sert bir dille uyardı. Erdoğan, "Hiç kimse ama hiç kimse meşru zemin ile gayri meşru çizgide aynı anda bulunamaz. İyi niyet sahibi herkesin şiddeti dışlayan herkesin atması gereken adım bellidir. Gelin bu devlete bu aziz millete ait olmanın onurunu
hep birlikte yaşayalım" dedi. Erdoğan, vatandaşın gönlünün, iradesinin, aklının, vicdanının sadece ve sadece birlikten yana olduğunu vurguladı. Konuşmasında MHP'yi de isim vermeden hedef alan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Terörle mücadelede söyleyecek birşeyi olanlar bizlere tavsiyesi olanlar teşhis ve tespitten çok çözüme yönelik ne söyleyecekler bunu söylesinler. Biz ortak aklı oluşturmaya her zaman hazırız. Varsa çözüme yönelik bir teklif, biz bunu alır, kabullenir, uygulamaya da geçiririz. Ancak ortada görüleni konuşmak siyaset yapmak değildir. Onun için biz diyoruz ki, 'Var mı sözünüz?' Bunu söyleyin. Yoksa diğeri sadece bütün olanları ranta dönüştürmektir. Rant hevesidir. Benim milletim bunu yutmuyor."
(DA-NÇ-Y)