Haberler

Zonguldak: Köksal Toptan, Zonguldak'ta

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, Türkiye'nin gücünü hiç kimsenin sınamaya kalkmaması gerektiğini belirterek, "Türkiye terör örgütleriyle geçmişte nasıl mücadele etmişse, yine kararlı, mücadeleci tüm önlemleri alacaktır" dedi.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, Türkiye'nin gücünü hiç kimsenin sınamaya kalkmaması gerektiğini belirterek, "Türkiye terör örgütleriyle geçmişte nasıl mücadele etmişse, yine kararlı, mücadeleci tüm önlemleri alacaktır" dedi.

Zonguldak'ta yaptığı bir dizi açılış ve gezi programının ardından gazetecilere son zamanlarda artan terör olayları, yapılması gündemde olan sınır ötesi operasyon hazırlıkları ve Ortadoğu'da süren savaş gerginliğini değerlendiren Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, Türkiye'nin Alevi-Sünni, sağ-sol kavgalarının yaşandığı dönemde dahi terör olaylarından muzdarip olduğunu kaydetti. Türkiye'yi bölmek ve parçalamak isteyen terör örgütünün faaliyetlerinin 1984 yılından sonra hız kazandığını vurgulayan Toptan, "Ciddi sayıda güvenlik görevlisi başta olmak üzere 30 bini aşkın insan bu olayda can verdi. Terörle mücadelede önceleri olayın vahamiyetine paralel oranda hazırlıklı olunmaması nedeniyle birtakım sıkıntı ve sorunlar yaşandı. Daha sonra deneyim kazanmak suretiyle terörle mücadelede çok ciddi başarılar elde edildi. Daha önceki hükümetler de, şimdiki hükümet de olaya sadece güvenlik olayı olarak bakmadı. Terör örgütünün istismar ettiği konuların üzerine ciddi şekilde gidilerek Doğu ve Güneydoğu'da çok önemli projeler hayata geçirildi. Ancak, oralara yapılan yatırımlar yine terör örgütü eliyle imha edildi ve çalışan kamu personeline karşı ciddi tehditler oluştu" dedi.

Türkiye'nin sınırlarını hiçbir gücün bozamayacağını ifade eden Toptan, pişmanlık yasalarının ve terörle mücadele kanunlarının da ülkedeki ve dünyadaki terörizmi durdurmak amacıyla çıkartıldığını ifade etti. Terör örgütlerinin yakalanan ve hüküm giyen mensuplarının önemli bir bölümünün cezaevlerinde cezalarını çektiğini kaydeden Toptan, "Ölü, yaralı ve sağ olarak ele geçirilen terörist sayısı oldukça yüksek. Dışarıdan parasal, silah ve teçhizat olarak destek alan terör örgütünün amacı, Türkiye'yi bölmektir. Türkiye'nin güçsüz hale gelmesi, bölünmesi birtakım yerlerin işine geliyor olabilir. Türk insanının ve bölge halkının sağ duyusu, bizi rahatsız eden gelişmelere en önemli cevaptır. Bu önemli mücadele, gerekiyorsa sonsuza dek sürecektir. Bu mücadele çerçevesinde ülkemizde yaklaşık 8 kez pişmanlık yasası çıkartıldı. Bu yasalarda amaç teröristleri affetmekten, onları pişman olup evlerine göndermekten öte, terör örgütünün ciddi şekilde yara almasını sağlamaya dönüktür. Terör örgütü mensubunun pişmanlık yasasından yararlanabilmesi için terör örgütü ve faaliyetleriyle ve mensuplarıyla ilgili çok ciddi bilgiler vermesi gerekmektedir. Umuyoruz ki terör örgütü bu tür faaliyetleri yapma cesaretini kendinde bulamaz. Türkiye'nin gücünü hiç kimse sınamaya kalkmamalıdır. Türkiye terör örgütleriyle geçmişte nasıl mücadele etmişse, yine kararlı, mücadeleci tüm önlemleri alacaktır. Terörle mücadele yasası, kolluk kuvvetlerimize bu anlamda önemli yetkiler veren ve yetkilerini güçlendiren önemli düzenlemeler getirmektedir. Türkiye hiç kimsenin sınırlarını bozamayacağı küresel bir güçtür. Hiç kimse bu gücü sınamaya cesaret etmesin. Zaten kimse edemez ve edemeyecektir" diye konuştu.

"SINIR ÖTESİ OPERASYONU"

Güvenliğin söz konusu olduğu durumlarda sınır ötesi müdahaleler de dahil olmak üzere her türlü önlemin alınacağını vurgulayan Toptan, sınır ötesi operasyonla ilgili kararı hükümetin vereceğini söyledi. Türkiye'nin güvenliği için sınır içi ve sınır dışı operasyonlar yapacak güçte olduklarını vurgulayan Toptan, "Hükümetin çok acele karar vermemesinin nedeni, kararsızlığından veya cüretsizliğinden değildir. Bu konunun hassasiyetinden ve küresel sorun olarak başta müttefikimiz ABD olmak üzere başka ülkeler tarafından da anlaşılmasına tevile dönüktür. Ama herkes bilmelidir ki Türkiye, kendi güvenliği için hem sınırları içerisinde hem de sınırları dışarısında ne gerekiyorsa onu yapacak güçtedir. Sınır ötesi operasyonu başlar ya da başlamaz, bunlar teknik ve çok stratejik bir iştir. Buna hükümetle güvenlik kuvvetleri karar verecektir. Bildiğim kadarıyla bu konuda hükümetle güvenlik kuvvetleri arasında tam bir uyum ve kararlılık söz konusudur. Türkiye, bu konuda hükümetle 1-2 siyasi parti haricindeki tüm siyasi partilerle birlik içerisinde bir görüntü veriyor" şeklinde konuştu.

Teröre dışarıdan olduğu gibi içeriden destek verildiğini bildiklerini de kaydeden Toptan, bazı siyasi partilerin terör sempatizanı olduğu yönündeki iddialar hakkındaki soruşturmaların sürdüğünü söyledi. Cumhuriyet Savcılıkları tarafından başlatılan soruşturmaların sonuçlanmasını beklediklerini belirten Toptan, "Sadece bir partiyi suçlamak doğru değil. Bu doğrultuda Cumhuriyet Savcılıkları'nın başlattığı soruşturmalar var. Onların sonuçlarını beklemek lazım. Terör örgütü bir yerlerden destek alıyor. Hem yurtiçinden hem yurtdışından. Ama Türkiye için önemli olan, bölgede yaşayan vatandaşlarımızdan destek alıp almamasıdır. Son zamanlarda terör olayları ne kadar artarsa artsın, bölgede yaşayan vatandaşların desteğinin terör örgütüyle beraber olmadığını görmekteyiz. Hem hükümetimizin hem de güvenlik kuvvetlerinin en büyük avantajı da bu konudadır. Çünkü bölge halkının doğrudan desteğini almayan bir terör hareketinin bölgede barınması mümkün değildir. Sorun Kuzey Irak'ta yaşanan boşluktur. Bu önemli mücadele, gerekiyorsa sonsuza dek sürecektir. Oradan sızan militanlar ülkemizde insanımıza zararlar vererek, tekrar geriye kaçmaktadır" açıklamasında bulundu.

Sıkı yönetim ve olağanüstü hale gerek olmadığnten öte, terör örgütı kanısında olduğunu söyleyen TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Toptan, Türkiye'nin mecbur kalmadıkça bu idare biçimlerine tevessül etmediğini belirtti. Güvenlik birimlerinin ve hükümetin gündeminde böyle bir konunun olmadığını ifade eden Toptan, "Güvenlik kuvvetlerimiz, normal düzen içerisinde terörle mücadeleyi yapacak güç ve kuvvete sahiptir. Güvenlik kuvvetlerimizin arkasında da lazım olan siyasi irade fazlasıyla mevcuttur. Terörle mücadelede konsept değişikliğine ihtiyaç yoktur" dedi.

"ORTADOĞU'DAKİ SAVAŞ"

Toptan, Ortadoğu'da süren savaş gerginliği hakkında ise, "Ortadoğu'da insanlık alemini ciddi bir şekilde üzen gelişmeler olmaktadır. İsrail'in yaptığı, tüm uluslararası kurallara aykırıdır. Kadın, çocuk gibi sivil insanlara dönük, adeta bir imha hareketi vardır. Hizbullah ile mücadele etmek için başka bir ülke topraklarına girip, o ülkenin sivil halkını öldürmeye kimsenin hakkı yoktur. Terörle mücadelede ülkelerin sınır ötesi harekat yapması haklı olarak karşılanabilir. Aynı şey bizim için de geçerlidir. Ancak amacı aşmak suretiyle terörle doğrudan ilgisi olmayan başka bir ülkenin topraklarına girmek ve burada sivil halka çok ciddi zararlar vermek, kadın, çocuk ayrımı yapmadan insanları öldürmek, hiçbir şekilde savunulamaz ve izah edilemez. Bu nedenle İsrail'in durum değerlendirmesi yapması ve kendi insanına da zarar veren terör örgütüyle ilgili değerlendirmelerini yenilemesi lazımdır. Hizbullah'ın da, Hamas'ın da Filistin'in de daha dikkatli olması gerekmektedir. Filistin ve İsrail yönetiminin güçlerini bu savaştan süratle çekip çıkarmaları lazımdır. Ortadoğu'ya barış gelmesi, hem İsrail'in hem Filistin'in hem de Lübnan'ın lehinedir. Bu doğruyu herkesin bilmesi ve uyması gerekmektedir. Türkiye yapabileceğini en yüksek seviyede yapıyor. Türkiye, gerek ABD, İsrail, gerek Filistin, Lübnan ve Suriye yöneticileriyle sürekli temas halindedir. Barışın tesisi için elinden geleni yapıyor. Sonuç itibariyle birlikte insanlık sorunu vardır. Öte yandan Türkiye'nin burnunun dibinde süren ve her açıdan ilgilendiren önemli bir savaş vardır. Barış için Türkiye her şeyi, her kademede yapıyor. Bunun ötesinde askeri müdahale yapması ve askeri hareket yapması söz konusu değildir" diye konuştu.

Irak'taki etnik grupların ve mezhep çatışmalarının sebebinin provokasyon olduğuna değinen Toptan, Irak'ın bütünlüğü için mezhep liderlerine tahriklere kapılmamaları uyarısında bulundu. Irak'ta yaşayan ve çatışmaların ortasında kalan Sünniler için Türkiye'nin hiçbir askeri müdahale ve harekatta bulunmasının mümkün olmadığını kaydeden Toptan, "Irak'ta çok ciddi provokasyon var. Yıllardır beraber yaşayan insanlar tahrik edilmek suretiyle birbirlerini öldürmeye devam ediyor. Bundan hem komşumuz olması hem din ve kültür birliğimiz bulunması nedeniyle çok ciddi bir şekilde endişe ediyorum ve üzülüyorum. Irak'taki etnik grupların ve mezhep liderlerinin mutlaka akıllarını başına alması, sükuneti temin etmesi, oyunları gelmemesi, tahriklere kapılmaması lazım. Birlik ve bütünlüklerini korumaları da böyle mümkündür. Mezhepler arası ve inançlar arası kavgaya dönüştürülürse, ileride bu savaş, kavga bitse bile çatışmanın neden olduğu yaraların sarılabilmesi, bütünlüğün yeniden kurulması cidmen öte, terör örgütdi bir sorun olarak önlerine çıkacaktır. Türkiye'nin kendisini tehdit eden PKK terörünün dışarısında hiçbir sebeple bir müdahalesinin bulunması da söz konusu olmaz" dedi.

Türkiye'nin İran ve Suriye ile terörle mücadelede işbirliği yaptığını ve beraber hareket ettiğini ifade eden Toptan, ortak operasyon konusunda ise bilgisinin olmadığını ifade etti.

AB'nin 24 Ekim'de yayımlayacağı ilerleme raporunda Türkiye ile müzakerelerin durdurulması önerisini getirebileceği konusundaki iddiaları da değerlendiren Köksal Toptan, öyle bir durumda Avrupa Birliği ülkelerinin zararlı çıkacağını söyledi. AB'nin müzakereleri durduracağı yönündeki iddialara inanmadığını kaydeden Toptan, "Baştan beri Türkiye'nin Kıbrıs ile ilgili politikası bellidir, nettir. AB'de Kıbrıs'taki durumun bizim limanlarımızla bağlantılı olarak düşünülemeyeceğini kabul etmiştir. Müzakereler bu düşünce çerçevesinde başlamış ve devam etmektedir. AB böyle bir karar alırsa, Türkiye'ye karşı bir tavır alırsa, kendi bileceği bir karardır. Ama doğru bir karar olmaz. Böyle bir düşünce tarzı, AB'nin daha önceki politikalarına da ters düşer. Medeniyetler çatışmasını ortadan kaldırmaya uğraşan Türkiye'nin elinin tutulmaması ve AB ile ilişkisinin askıya alınması Türkiye'den daha çok AB'ye ve AB ülkelerine zarar verir. Ben böyle bir karar çıkacağına inanmıyorum" şeklinde konuştu.

Toptan, daha sonra Bartın'da çeşitli gezi ve açılışlara katılmak üzere Zonguldak'tan ayrıldı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title