Haberler

Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 2. Konferansı Gala Yemeği - TBMM Başkanı Yıldırım

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Filistin sorunun çözümünde önemli noktalardan biri de Filistin'de tarafların birlikte hareket etmesidir.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Filistin sorunun çözümünde önemli noktalardan biri de Filistin'de tarafların birlikte hareket etmesidir. Biz kendi içimizde birlik oluşturamazsak, Filistin'in geleceği ve Filistin sorununun çözümü için başkalarına derdimizi anlatmakta zorlanırız. Filistinliler hakları ve gelecekleri için artık tek ses olmalıdır. Filistin'deki bölünmüş siyasi yapı, maalesef Filistin davasını zayıflatmakta ve çözümü zorlaştırmaktadır." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi himayesinde Ümmetin Temsilcileri Vakfı desteğiyle " Kudüs, Filistin'in ebedi başkenti" temasıyla düzenlenen "Parlamenterler Arası Kudüs Platformu İkinci Konferansı" katılımcıları onuruna verilen gala yemeğine katılan Yıldırım, konferansın Filistin meselesinin çözümüne katkıda bulunacağına yürekten inandığını dile getirdi.

3 semavi şehrin kutsal şehri olan Kudüs'ün hak ve istiklal mücadelesinin adı olduğunu belirten Yıldırım, "Kudüs Filistin davasının amiral gemisi ve sancağıdır. Bu platformun amacı Bu platformun amacı hürriyetine kavuşuncaya kadar Kudüs meselesini dünya gündeminde tutmaktır. Yüklendiğiniz bu kutsal görevden sebebiyle sizleri tebrik ediyorum." diye konuştu.

1967'de başlayan ve artarak devam eden işgal, yayılma, zulüm ve adaletsizliğin Filistinlilerin kaderi olmaktan çıkarılması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, Hazreti Peygamberi'in ahirete irhtihalinde 4 yıl sonra İslam toprağı olan Kudüs'ün yüzlerce yıl farklı inanç ve kültürlerin bir arada, barış içinde yaşadığı bir şehir olduğunu kaydetti.

"Filistin'de barışın olmazsa olmaz şartı..."

Yıldırım, Kudüs'ün bu vasfına yeniden kavuşması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hepimizin ortak amacı Filistin halkının hür ve bağısız devlet olarak yaşamış olmasını görmektir. Kudüs'te ezan seslerinin silah ve yıkım seslerinin yerini alacağı günlerin yakın olmasını diliyorum. Kudüs'te barış, huzur, güven ortamına kavuşmazsa, Avrupa da, Asya da, Amerika da huzursuz olur. Bugün düzenlenen konferansın amacı Kudüs için adalet ve barış aradığımızı bir kez daha dünyaya duyurmaktır. Filistin'de barışın olmazsa olmaz şartı, 1967 sınırları dahilinde, başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen, coğrafi toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Öz yurtlarında garip bir duruma düşürülen Filistinliler de barış, huzur ve refah içinde yaşama hakkına mutlaka kavuşmalıdır."

İsrail yönetiminin Filistin topraklarını işgal ettiği gibi onların meşru protesto haklarını da şiddet yoluyla engellediğine dikkati çeken Yıldırım, bu durumun en açık şekliyle Büyük Dönüş Yürüyüşünde görüldüğünü dile getirdi.

Yıldırım, İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak 2 olağanüstü zirveye ev sahipliği yaptıklarını hatırlatarak, "Adaletsizlik karşısındaki mücadelemizi Birleşmiş Milletler'e (BM) bir kez daha taşıdık. Yaptığımız çağrı üzerine toplanan BM Genel Kurulu, Kudüs'ün statüsüne ve Filistinli sivillerin korunmasına ilişkin 2 önemli kararı büyük bir çoğunlukla kabul etti. Verdikleri oyla haklının yanında olma erdemini gösteren bu ülkelere bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

İsrail'in 2 devletli çözüme karşı çıkmasının, Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması mecburiyetini bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:

"Kolombiya'nın da bu yönde karar alması memnuniyet vericidir. Diğer ülkeler de Filistin'i tanımak için artık zaman kaybetmemelidir. Çünkü İsrail devleti nihai çözüm konusunda samimi ve yapıcı bir yaklaşım asla göstermemektedir. Aksine yeni yerleşim yerleriyle barış sürecini sabote etmeye devam etmektedir. Filistinlerin zorla evlerinden çıkarılması, topraklarına el konulması, hatta zeytin ağaçlarının dahi sökülmesi bitmek bilmez bir kinin, bir düşmanlığın, bir nefretin eseridir. İsrail, işgalle başlayan süreci zamana yayarak, Filistin'i tamamıyla yok etmeye çalışmaktadır. 1967 İsrail Filistin haritasına bakıp, bugünle mukayese edildiğinde, durum çok açık bir şekilde görülecektir. Bu ortamda Filistin'in daha fazla ülke tarafından tanınması yegane çözüm yolu olarak görülmelidir. Filistin'in haklı mücadelesinin bu platformda olduğu gibi çeşitli vesilelerle dünyaya anlatıp, siyasi destek almak için biz parlamentolara, parlamento başkanlarına, milletvekillerine çok büyük görev düşmektedir. Başka ülkelerdeki mevkidaşlarımızla temaslarımızı artırmak durumundayız."

"Filistinliler hakları ve gelecekleri için artık tek ses olmalıdır"

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Filistin sorunun çözümünde önemli noktalardan biri de Filistin'de tarafların birlikte hareket etmesidir. Biz kendi içimizde birlik oluşturamazsak, Filistin'in geleceği ve Filistin sorununun çözümü için başkalarına derdimizi anlatmakta zorlanırız. Bu bölünmüşlüğün, ayrılığın getirdiği durumu İsrail yönetimi çok iyi değerlendirmekte ve yayılmacı politikasını hiçbir kural dinlemeden devam ettirmektedir. Filistinliler hakları ve gelecekleri için artık tek ses olmalıdır. Filistin'deki bölünmüş siyasi yapı, maalesef Filistin davasını zayıflatmakta ve çözümü zorlaştırmaktadır. Temennimiz Filistinli kardeşlerimizin zaman kaybetmeden, hiçbir şart ortaya sürmeden, tekrar güçlerini birleştirmeleri ve haklı davalarının arkasında dimdik durmalarıdır. Bu yöndeki her girişime içtenlikle katkı sağlayacağımızı ifade etmek isterim." diye konuştu.

Irk, din, dil, cinsiyet ayrımı yapmadan herkese Allah'ın yarattığı varlık gözüyle bakmanın insan olmanın gereği olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin tarihi boyunca insanlara, toplumlara adil muamele eden ve birçok mezhepten, meşrepten insanları, inançları, kültürleri, dilleri, farklı olan toplulukları 6 asırdan beri bir arada yaşatan ecdadın torunları olduklarını söyledi.

Filistin ve Gazze'de yüzbinlerce insanın insanlık dışı bir abluka altında adeta bir açık hava hapishanesinde hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarına dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ne mutlu ki, bugünkü buluşmanın da gösterdiği gibi dünya bu adaletsizliğe kayıtsız kalmayan bizler gibi vicdanlı, adaletli nsanlar hala dimdik ayaktadır. Biz Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti olarak her zaman Filistin davasında yanınızdayız, arkanızdayız. Her türlü engelleme çabasına rağmen Filistin halkının hür ve bağımsız devletinin bayrağı altında, birlik ve huzur içinde yaşayacağı günler er ya da geç mutlaka gerçekleşecektir. Parlamenterlerarası Kudüs Platformu'nun ikinci konferansının bölgemiz, Filistin davası, dünya barış ve kardeşliği için vesile olmasını Cenab-ı Mevla'dan niyaz ediyorum."

Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Türkiye Başkanı ve Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati ise dünyanın 70 ülkesinden 600 milletvekilinin Kudüs ve Filistin'in yalnız olmadığını gösterdiğini belirterek, Türkiye merkez olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde kalplerin Kudüs ve Filistin için attığını dile getirdi.

Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan da dostluk grubu olarak her daim Filistin davasını desteklemek için çalıştıklarını vurguladı.

Programa, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, konuk meclis başkanları ve 74 farklı ülkeden milletvekilleri katıldı.

Kaynak: AA / Güncel

Filistin Kudüs Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title