Ordu Marka Arıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ordulu'nun tarihi değerlerine, sahiline sahip çıkmaması halinde marka şehir olma çabasında başarısız olacağını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ise, Ordu'da bir fikrin ortaya atılmasından uygulanmasına kadar 15 yıl geçtiğine dikkat çekti.

Doğan Yayın Holding tarafından Ordu'da düzenlenen 'Marka Güçtür' konulu toplantı Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Ordu Valisi Said Vakkas Gözlügöl, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, oda ve borsa başkanları, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, çok sayıda kamu kurum kuruluş ve sivil toplum örgütü yöneticileri katıldı.

Toplantının başında bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ordu ilini örnek vererek, marka olabilecek birçok değere sahip olmasına rağmen bunun değerlendirilemediğini ifade etti. Ordu'ya karayoluyla gelirken deniz tarafına bakıldığında çok güzel, ama güneye bakıldığında inanılmaz derecede çirkin bir yapılaşma olduğunu ifade eden Bakan Günay, binaların kat kat yükseldiğini ancak hiç bir estetik stili barındırmadığını vurguladı. Bakan Günay, "Çok güzel bir sahile ve zengin turizm

değerlerine sahip Ordu'ya bakıldığında bu güzellikleri gölgede bırakacak çirkin yapılaşma var. Binalar inşa edilmiş ama sıvaları yapılmamış. Eğer böyle devam edersek bir turizm şehri olma adına kendi önümüze büyük engeller koymuş oluruz. Ne yazık ki şöyle bir gerçek var ki bu plansız ve çirkin yapılaşma sadece şehir merkezinde değil bütün ilçelerde köylerde aynı şey geçerli. Böyle devam ederse oksijen diyarı, markalaşma çabasındaki Ordu sadece bir söylemde kalır" dedi.

Ordu'nun gelişmesi konusunda hizmet sektörünün önemli bir alan olduğunu işaret eden Günay, şöyle konuştu:

"Tarihi değerlerimize sahip çıkıp, doğayı özenle korumamız ve yaylaları betonlaştırmamamız gerekiyor. Poşetleri çevreye atmamamız gerekiyor. Bunlar bir çözümdür. Büyük şeyler söylemiyorum. Dünyanın her yerinde turistik alanlar bu tür küçük ayrıntılarla korunuyor. Bu tür küçük ayrıntılara özen göstererek çok büyük başarılara imza atılıyor. Ben Ordu'nun gerçekten bir turizm bir çekim merkezi olacağına inanıyorum. Böyle bir potansiyelimiz var. Gerçekten, Karadeniz Çevre yolu ve Dere Yolu gibi çok iyi

bağlantılarımız var. Ama bizim bugünden doğayı koruyarak, tarihi değerlerimize sahip çıkarak ve binalarımızı estetik kaygılarla inşa ederek geleceği dönük bir sermayemizi özenle korumamız gerekiyor."

"KAVURMA MAKİNESİ İÇİN 15 YIL GEÇTİ"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Ordu'nun üzerinde barındırdığı değerlerle aslında bir marka olduğunu, ancak Orduluların bunu değerlendirmekte yavaş hareket ettiğini belirtti. "Ordulular'ın ilginç bir özelliği var. Söylemez söyletir. Hep şikayet eder" diye konuşan Bakan Güler, en önemli ürün olan fındıkta sürekli şikayet edildiğini ancak çözüm çareleri ortaya sürülmediğini kaydetti. Ordulular'ın marka olabilecek bazı unsurları geç fark ettiğini ve zamana yaydığını vurgulayan Bakan Güler,

"Yıllar önce siyasete girmediğimiz dönemlerde dışarıdaki insanların Orduluların fındık yetiştirmesine rağmen neden fındık yemediği dikkati çekmiş. O zamanlar bazı fikirler ortaya attık. İstedik ki insanlar fındığı kestane gibi leblebi gibi yesin. Bugün ise Sağra eski genel müdürü Metin Bacın'ın geliştirdiği ve Ordu valimizin öncülük ettiği fındık kavurma makineleri ortaya çıktı. Bugün binlerce fındık kavurma makineleri sayesinde ekmek yerken, fındık iç tüketimi de arttı. Ama bir fikrin ortaya

atılmasından uygulanmasına kadar 15 yıl geçti" dedi.

"ENERJİ HAZİNESİ HAYVAN ALTINA SERİLİYOR"

Bakan Güler ayrıca, fındığın ayıklanmasının ardından geride kalan kapsüllerinin ahırlarda hayvan altına serildiğini, oysa bu kapsüllerde 'biyoetanol' gazı bulunduğunu ve yandığında müthiş bir enerji kaynağı oluşturduğunu, bunun yanında fındık kabuğunun da çok büyük bir enerji barındırdığını anlattı. Türkülere bile konu olan Ordu'nun derelerinin bugüne kadar değerlendirilemediğine dikkat çeken Bakan Güler, il genelindeki büyük dere ve akarsuların ayrı bir marka özelliği taşıdığına dikkat çekti. Ordu'daki

küçük derelerde enerji üretilecek olsa bugün bir buçuk Keban Barajı kadar enerji üreteceğini ifade eden Güler, "Bu sebeple bütün yapacağımız bir araya gelip karşılıklı konuşarak iş yapmalı. Şikayet etmeyeceğiz, söyletmeyeceği ama söyleyeceğiz" diye konuştu.

(MAK-SA-ÖZ-Y)

Haberler