Nobel Ödüllü Tevekkül Karman İstanbul Şehir Üniversitesi'nde

İstanbul Şehir Üniversitesi'nin düzenlediği "Şehir Konuşmaları" serisinin 5. konuğu dünyaca ünlü gazeteci ve aktivist Tevekkül Karman oldu. Arap Baharı'nın Yemen'deki öncülerinden olan ve Yemen diktatörü Ali Abdullah Salih'e karşı gelişen halk ayaklanmasında sürdürdüğü insan hakları mücadelesiyle 2011 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Tevekkül Karman, İstanbul Şehir Üniversitesi'nde "İnsan Hakları ve Arap Baharı: Deneyimlerim" başlıklı bir konuşma yaptı.

Konuşmasına Arap Baharı sürecinde Yemen'de yaşananları anlatarak başlayan Karman, "Arap Baharı'nda önceden marjinalize olmuş, toplumun arka sıralarına itilmiş kadınlar, onurları ve özgürlükleri için savaştılar. Sadece kadın hakları için değil, asıl insan hakları için mücadele ettiler. Tunus'ta, Libya'da, Suriye'de, Yemen'de bunun örneklerini gördük" dedi.

"İnsanlığa karşı sorumluyuz"

Yemen'de diktatörlüğe karşı eylemleri ilk başlatanların öğrenciler olduğuna dikkat çeken Karman, Yemenliler olarak genciyle, öğrencileri ve kadınlarıyla ülkelerini yeniden imar etmek zorunda olduklarını vurguladı. Karman, "Yalnızca Yemen değil tüm dünya bizim ülkemiz, insanlık bizim ulusumuz. İnsanlığa karşı sorumluyuz" diye konuştu.

Tüm dünyada özellikle gençler ve kadınların kendi gelecekleri için harekete geçmek zorunda olduklarını vurgulayan Karman, toplumların da kadınlara ve gençlere daha fazla güvenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Fakirliğe ve yolsuzluğa karşı herkesin harekete geçmesi ve bu duruma sessiz kalınmaması gerektiğini anlatan Karman, "Liderleri beklememeliyiz. Herkes sorunu çözecek liderin kendisi olduğuna inanmalı. Sessiz kalmak sorunun parçası olmaktır" dedi.

Ödül aslında tüm Müslümanlara verildi

Kendisine verilen Nobel Barış Ödülü'nün onun şahsında aslında tüm Müslümanlara, gençlere ve kadınlara verildiğini belirten Karman, barış ödülünün aslında dünyada son dönemlerde "şiddet" ile birlikte anılan İslam dinine verildiğini vurguladı. Karman ödülün sadece ona değil tüm Müslümanlara bir sorumluluk yüklediğini ifade etti.

Diktatörler tüm dünyada

Küresel çağda herkesin barışın yayılması için çabalaması ve bu uğurda birbirlerine yardımcı olması gerektiğini söyleyen Karman, diktatörlerin sadece Arap Dünyası'nda değil tüm dünyada olduğunu belirterek, bütün diktatörlerin tıpkı Arap Baharı'nda olduğu gibi devrileceğine yürekten inandığını söyledi.

Diktatörlerin devrilmesi ilk adımdı

Genel olarak Arap Baharı'nda şimdiye kadar başarılanlardan memnun olduğunu belirten Karman, diktatörlerin devrilerek ilk adımın tamamlandığını kaydetti. Zafer için gidilecek yolun çok uzun olduğunu belirten Karman, "Yemen'de biz ikinci aşamadayız. Şu an 2 yıllık bir geçiş dönemindeyiz. İnsan haklarını, demokrasiyi garanti edecek bir anayasa hazırlamak zorundayız" dedi.

Konferansa katılanların sorularını da yanıtlayan Karman, "Türkiye'de kadınların durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "Kadını, sadece fiziksel olarak değil haklarını vermeyerek psikolojik olarak da öldürüyorlar. Türkiye'de kadınlar ve gençler oldukça güçlü. Bazı problemler olabilir. Ancak çözülebileceğine inanıyorum. Tüm dünyada kadınlar sorun yaşıyor. Ancak Arap kadınları en kötü durumda olanlar" şeklinde yanıt verdi.

Tarih boyunca kadınların tüm özgürlük mücadelelerine katıldıklarını ancak zaferlerden sonra eve geri gönderildiklerini belirten Karman, bu durumun artık bittiğini, kadınların bundan sonra siyasetteki yerlerini alacaklarını vurguladı.

Karman, "Arap Baharı'nın nasıl ve neden şimdi gerçekleştiği' yönündeki bir soruya ise bu noktada sosyal medyanın çok etkili olduğunu ancak Yemen söz konusu olduğunda bunun en önemli neden olmadığını söyledi.

Sözlerine "İnsanları bir araya getiren krizlerdir. Bunlar; ya güvenlik ya ekonomik ya da politik bir krizdir. Bizi bir araya getiren de bu sebeplerdi" şeklinde sürdürdü.

Kaynak: Bültenler / Güncel