Haberler

Müminun Suresi okunuşu ve Anlamı nedir? Müminun Suresi Tefsiri ve Fazileti nedir?

Güncelleme:

Müminun Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve 118 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen "elMü'minûn" kelimesinden almıştır. "el-Mü'minûn", mü'minler demektir. Müşriklere son uyarı niteliğindeki bu sûrede, mü'minlerin zafere ulaşacakları, kötülerin cezaya çarptırılacağı konu edilmektedir. İşte Müminun Suresi okunuşu, anlamı, tefsiri ve faziletleri!

Müminun Suresi, Kur'an-ı Kerim'in23. suresidir ve 118 ayetten oluşur. Mekke döneminin sonlarında nâzil olmuştur. Müminun Suresi, adını birinci âyette geçen "elMü'minûn" kelimesinden almıştır. "el-Mü'minûn", mü'minler demektir. Müşriklere son uyarı niteliğindeki bu sûrede, mü'minlerin zafere ulaşacakları, kötülerin cezaya çarptırılacağı konu edilmektedir. Peki, Müminun Suresi okunuşu, anlamı, tefsiri ve faziletleri nelerdir? İşte detaylar haberimizde...

MÜMİNUN SURESİ NUZÜLÜ

Mushaftaki sıralamada yirmi üçüncü, iniş sırasına göre yetmiş dördüncü sûredir. Enbiyâ sûresinden sonra, Secde sûresinden önce Mekke'de inmiştir.

MÜMİNUN SURESİ KONUSU

Mü'minûn sûresinin öncelikli konusu inananların üstün nitelikleridir. Daha sonra her bir insanın anne karnındaki oluşum süreci, Hz. Nûh ve adı verilmeyen bir peygamber ile Mûsâ ve Hârûn hakkında ibretli bilgiler, tebliğlerinin ortak noktaları, peygamberlerin yolundan giden ümmetlerin ve onların yolundan sapan inkârcıların başlıca özellikleri, Mekke putperestlerinin, sorulduğunda Allah'ın yaratıcı gücünü kabul etmelerine rağmen O'na ortak koşmaları ve âhirete inanmamaları, bunların âhiretteki acıklı durumları, pişmanlıkları ve karşılık bulmayacak dilekleri hakkında açıklamalar yapılmaktadır. Sûre, "Rabbim! Beni bağışla, bana merhamet et; sen merhametli olanların en üstünüsün!" meâlindeki dua cümlesiyle son bulur.

MÜMİNUN SURESİ FAZİLETLERİ

Hz. Ömer'den rivayet edilen bir hadise göre Resûlullah, bir ara olağan üstü vahiy hallerinden birini yaşarken kıbleye dönüp ellerini kaldırarak, "Allahım! Bize nimetini arttır, eksiltme; bizi onurlandır, alçaltma; bize ihsan et, mahrum etme; bizi seçkin kıl (düşmanlarımıza karşı) zayıf duruma düşürme; bizden hoşnut ol ve bizi senden hoşnut kıl!" diye dua ettikten sonra, "Şu anda bana on âyet indi; kim bu âyetlerin gereğini yaparsa cennete girecektir" buyurmuş, ardından da bu sûrenin ilk on âyetini okumuştur (Müsned, I, 34).

MÜMİNUN SURESİ OKUNUŞU

1. Kad eflehal mü'minun

2. Ellezıne hüm fı salatihim haşiun

3. Vellezıne hüm anil lağvi mu'ridun

4. Vellezıne hüm liz zekati faılun

5. Vellezıne hüm li fürucihim hafizun

6. İlla ala ezvacihim ev ma meleket eymanühüm fe innehüm ğayru melumın

7. Fe menibteğa verae zalike fe ülaike hümül adun

8. Vellezıne hüm li emanatihim ve ahdihim raun

9. Vellezıne hüm ala salevatihim yühafizun

10. Ülaike hümül varisun

11. Ellezıne yerisunel firdevs hüm fıha halidun

12. Ve le kad halaknel insane min sülaletim min tıyn

13. Sümme cealnahü nutfeten fı kararim mekın

14. Sümme halaknen nutfete alekaten fe halaknel alekate mudğaten fe halaknel mudğate ızamen fe kesevnel ızame lahmen sümme enşe'nahü halkan ahar fe tebarakellahü ahsenül halikıyn

15. Sümme inneküm ba'de zalike le meyyitun

16. Sümme inneküm yevmel kıyameti tüb'asun

17. Ve le kad halakna fevkaküm seb'a taraika ve ma künna anil halkı ğafilın

18. Ve enzelna mines semai maem bi kaderin fe eskennahü fil erdı ve inna ala zehabim bihı le kadirun

19. Fe enşe'na leküm bihı cennatim min nehıyliv ve a'nab leküm fıha fevakihü kesıratüv ve minha te'külun

20. Ve şeceraten tahrucü min turi seynae tembütü bid dühni ve sıbğil lil akilın

21. Ve inne leküm fil en'ami le ıbrah nüskıyküm mimma fı bütuniha ve leküm fıha menafiu kesıratüv ve minha te'külun

22. Ve aleyha ve alel fülki tuhmelun

23. Ve le kad erselna nuhan ila kavmihı fe kale ya kavmı'büdüllahe mal leküm min ilahin ğayruh e fe la tettekun

24. Fe kalel meleüllezıne keferu min kavmihı ma haza illa beşerum mislüküm yürıdü ey yetefeddale aleyküm ve lev şaellahü le enzele melaikeh ma semı'na bi haza fı abainel evvelın

25. İn hüve illa racülüm bihı cinnetün fe terabbesu bihı hatta hıyn

26. Kale rabbinsurnı bima kezzebun

27. Fe evhayna ileyhi enisnaıl fülke bi a'yünina ve vahyina fe iza cae emruna ve farat tennuru feslük fıha min küllin zevceynisneyni ve ehleke illa men sebeka aleyhil kavlü minhüm ve la tühatıbnı fillezıne zalemu innehüm muğrakun

28. Fe izesteveyte ente ve mem meake alel fülki fe kulil hamdü lillahillezı neccana minel kavmiz zalimın

29. Ve kur rabbi enzilnı münzelem mübarakev ve ente hayrul münzilın

30. İnne fı zalike le ayativ ve in künna le mübtelın

31. Sümme enşe'na mim ba'dihim karnen aharın

32. Fe erselna fıhim rasulem minhüm enı'büdüllahe ma leküm min ilahin ğayruh e fe la tettekun

33. Ve kalel meleü min kavmihillezıne keferu ve kezzebu bi likail ahırati ve etrafnahüm fil hayatid dünya ma haza illa beşerum mislüküm ye'külü mimma te'külune minhü ve yeşrabü mimma teşrabun

34. Ve lein eta'tüm beşeram misleküm inneküm izel lehasirun

35. E yeıdüküm enneküm iza mittüm ve küntüm türabev ve ızamen enneküm muhracun

36. Heyhate heyhate lima tuadun

37. İn hiye illa hayatüned dünya nemutü ve nahya ve ma nahnü bi meb'usın

38. İn hüve illa racülüniftera alellahi kezibev ve ma nahnü lehu bi mü'minın

39. Kale rabbinsurnı bima kezzebun

40. Kale amma kalılil le yusbihunne nadimın

41. Fe ehazethümüs sayhatü bil hakkı fe cealnahüm ğussa fe bu'del lil kavmiz zalimın

42. Sümme enşe'na mim ba'dihim kurunen aharın

43. Ma tesbiku min ümmetin eceleha ve ma yeste'hırun

44. Sümme erselna rusülena tetra küllema cae ümmeter rasulüha kezzebuhü fe etba'na ba'dahüm ba'dav ve cealnahüm ehadıs fe bu'del li kavmil la yü'minun

45. Sümme erselna musa ve ehahü harune bi ayatina ve sültanim mübın

46. İla fir'avne ve meleihı festekberu ve kanu kavmen alın

47. Fe kalu enü'minü li beşerayni mislina ve kavmühüma lena abidun

48. Fe kezzebuhüma fe kanu minel mühlekın

49. Ve le kad ateyna musel kitabe leallehüm yehtedun

50. Ve cealnebne meryeme ve ümmehu ayetev ve aveynahüma ila rabvetin zati karariv ve meıyn

51. Ya eyyüher rusülü külu minet tayyibati va'melu saliha innı bima ta'melune alım

52. Ve inne hazihı ümmetüküm ümmetev vahıdetev ve ene rabbüküm fettekun

53. Fetekkatau emrahüm beynehüm zübüra küllü hızbim bima ledeyhim ferihun

54. Fezerhüm fı ğamratihim hatta hıyn

55. E yahsebune ennema nümiddühüm bihı mim maliv ve benın

56. Nüsariu lehüm fil hayrat bel la yeş'urun

57. İnnellezıne hüm min haşyeti rabbihim müşfikun

58. Vellezıne hüm bi ayati rabbihim yü'minun

59. Vellezıne hüm bi rabbihim la yüşrikun

60. Vellezıne yü'tune ma atev ve kulubühüm veciletün ennehüm ila rabbihim raciun

61. Ülaike yüsariune fil hayrati ve hüm leha sabikun

62. Ve la nükellifü nefsen illa vüs'aha ve ledeyna kitabüy yentıku bil hakkı ve hüm la yuzlemun

63. Vel kulubühüm fı ğamratim min haza ve lehüm a'malüm min duni zalike hüm leha amilun

64. Hatta iza ehazna mütrafıhim bil azabi iza hüm yec'erun

65. La tec'erul yevme inneküm minna la tünsarun

66. Kad kanet ayatı tütla aleyküm fe küntüm ala a'kabiküm tenkisun

67. Müstekbirıne bihı samiran tehcürun

68. E fe lem yeddebberul kavle em caehüm ma lem ye'ti abaehümül evvelın

69. Em lem ya'rifu rasulehüm fe hüm lehu münkirun

70. Em yekulune bihı cinneh bel caehüm bil hakkı ve ekseruhüm lil hakkı karihun

71. Ve levittebeal hakku ehvaehüm le fesedetis semavatü vel erdu ve men fıhinn bel eteynahüm bi zekrihim fe hüm an zikrihim mu'ridun

72. Em tes'elühüm harcen fe haracü rabbike hayruv ve hüve hayrur razikıyn

73. Ve inneke le ted'uhüm ila sıratım müstekıym

74. Ve innellezıne la yü'minune bil ahırati anis sıratı lenakibun

75. Ve lev rahımnahüm ve keşefna ma bihim min durril leleccu fı tuğyanihim ya'mehun

76. Ve le kad ehaznahüm bil azabi fe mestekanu li rabbihim ve ma yetedarraun

77. Hatta iza fetahna aleyhim baben za azabin şedıdin iza hüm fıhi müblisun

78. Ve hüvellezı enşee lekümüs sem'a vel ebsara vel ef'ideh kalılem ma teşkürun

79. Ve hüvellezı zeraeküm fil erdı ve ileyhi tuhşerun

80. Ve hüvellezı yuhyı ve yümiytü ve lehuhtilafül leyli ven nehar e fe la ta'kılun

81. Bel kalu misle ma kalel evvelun

82. Kalu e iza mitna ve künna türabev ve ızamen e inna le meb'usun

83. Le kad vüıdna nahnü ve abaüna haza min kablü in haza illa esatıyrul evvelın

84. Kul li menil erdu ve men fıha in küntüm ta'lemun

85. Seyekulune lillah kul efela tezekkerun

86. Kul mer rabbüs semavatis seb'ı ve rabbul arşil azıym

87. Seyekulune lillah kul e fe la tettekun

88. Kul mem bi yedihı melekutü külli şey'iv ve hüve yuciru ve la yücaru aleyhi in küntüm ta'lemun

89. Seyekulune lillah kul fe enna tüsharu

90. Bel eteynüham bil hakkı ve innehüm le kazibun

91. Mettehazellahü miv velediv ve ma kane meahu min ilahin izel le zehebe küllü ilahüm bima haleka ve leala ba'duhüm ala ba'd sübhanellahi amma yasıfun

92. Alimil ğaybi veş şehadeti fe teala amma yüşrikun

93. Kur rabbi imma türiyennı ma yuadun

94. Rabbi fe la tec'alnı fil kavmiz zalimın

95. Ve inna ala en nüriyeke ma neıdühüm lekadirun

96. İdfa' billetı hiye ahsenüs seyyieh nahnü a'lemü bi ma yasıfun

97. Ve kur rabbi euzü bike min hemezatiş şeyatıyn

98. Ve euzü bike rabbi ey yahdurun

99. Hatta iza cae ehadehümül mevtü kale rabbirciun

100. Leallı a'melü salihan fıma teraktü kella inneha kelimetün hüve kailüha ve miv veraihim berzehun ila yevmi yüb'asun

101. Fe iza nüfiha fis suri fe la ensabe beynehüm yevmeiziv ve la yetesaelun

102. Fe men sekulet mevazinühu fe ülaike hümül müflihun

103. Ve men haffet mevazınühu fe ülaikellezıne hasiru enfüsehüm fı cehenneme halidun

104. Telfehu vücuhehümün naru ve hüm fıha kalihun

105. E lem tekün ayatı tütla aleyküm fe küntüm biha tükezzibun

106. Kalu rabbena ğalebet aleyna şıkvetüna ve künna kavmen dallın

107. Rabbena ahricna minha fe in udna fe inna zalimun

108. Kalahşeu fıha ve la tükellimun

109. İnnehu kane ferıkum min ıbadı yekulune rabbena amenna fağfir lena varhamna ve ente hayrur rahımın

110. Fettehaz tümuhüm sıhriyyen hatta ensevküm zikrı ve küntüm minhüm tadhakun

111. İnnı cezeytühümül yevme bima saberu ennehüm hümül faizun

112. Kale kem lebistüm fil erdı adede sinın

113. Kalu lebisna yevmen ev ba'da yevmin fes'elil addın

114. Kale il lebistüm illa kalılel lev enneküm küntüm ta'lemun

115. E fe hasibtüm ennema halaknaküm abesev ve enneküm ileyna la türceun

116. Fe teallellahül melikül hakk la ilahe illa hu rabbül arşil kerım

117. Ve mey yed'u meallahi ilahen ahara la bürhane lehu bihı fe innema hısabühu ınde rabbih innehu la yüflihul kafirun

118. Ve kur rabbığfir verham ve ente hayrur rahımın

MÜMİNUN SURESİ MEALİ

1. Mü'minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.

2. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.

3. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.

4. Onlar ki, zekâtı öderler.

5. Onlar ki, ırzlarını korurlar.

6. Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.

7. Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.

8. Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.

9. Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler.

10. İşte bunlar varis olanların ta kendileridir.

11. Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

12. Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.

13. Sonra onu az bir su (meni) hâlinde sağlam bir karargâha (ana rahmine) yerleştirdik.

14. Sonra bu az suyu "alaka"(1) hâline getirdik. Alakayı da "mudga"(2) yaptık. Bu "mudga"yı da kemiklere dönüştürdük ve bu kemiklere de et giydirdik. Nihayet onu bambaşka bir yaratık olarak ortaya çıkardık. Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şânı ne yücedir!

(1) "Alaka"; erkeğin spermiyle döllenmiş yumurtadan bir hafta zarfında oluşan hücre topluluğunun rahim cidarına asılıp gömülmüş şekli demektir.

(2) "Mudga"; ceninin, üzerinde diş izlerini andıran şekiller taşıyan henüz uzuvları oluşmamış şekli demektir. Ceninin ana rahminde geçirdiği evreler için ayrıca bakınız: Hac sûresi, âyet, 5.

15. Sonra (ey insanlar) siz bunun ardından muhakkak öleceksiniz.

16. Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz.

17. Andolsun, biz sizin üzerinizde yedi yol yarattık.(3) Biz yarattıklarımızdan habersiz değiliz.

(3) "Yedi yol" ifadesi ile güneş sisteminde yer alan, dünya dışındaki yedi gezegenin yörüngelerine işaret ediliyor olabilir. Bu ifade, "gökteki yedi yıldız sistemi", "yedi gök tabakası" diye de açıklanmıştır.

18. Biz, gökten belli bir ölçüde su indirdik de (faydalanmanız için) onu yeryüzünde tuttuk. Bizim onu tamamen gidermeye de muhakkak gücümüz yeter.

19. Onunla sizin için hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik. Bu bağ ve bahçelerde sizin için pek çok meyveler vardır ve siz onlardan yiyorsunuz.

20. Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.

21. Hayvanlarda sizin için elbette bir ibret vardır. Onların içlerindeki sütten size içiririz. Onlarda sizin için daha birçok faydalar da vardır ve onlardan yersiniz de.

22. Onların üzerinde ve gemilerde taşınırsınız.

23. Andolsun biz, Nûh'u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka hiçbir ilâhınız yoktur. Allah'a karşı gelmekten hâlâ sakınmaz mısınız?" dedi.

24. Bunun üzerine kendi kavminden inkâr eden ileri gelenler şöyle dediler: "Bu ancak sizin gibi bir beşerdir, size üstünlük taslamak istiyor. Eğer Allah dileseydi, bir melek gönderirdi. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık."

25. "Bu, ancak cinnet getirmiş bir adamdır. Öyle ise bir müddet onu gözetleyiniz."

26. (Nûh), "Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!" dedi.

27. Bunun üzerine Nûh'a, "Bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre o gemiyi yap" diye vahyettik. "Bizim emrimiz gelip de tandır kaynamaya başlayınca, (sular coşup taştığında Nûh'a) dedik ki: "Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, bir de kendileri aleyhinde daha önce hüküm verilmiş olanlardan başka aileni gemiye al ve zulmeden kimseler hakkında bana hiç yalvarma! Şüphesiz onlar suda boğulacaklardır."(4)

(4) Aynı olayla ilgili olarak bakınız: Hûd sûresi, âyet, 40.

28. Sen ve beraberindeki kimseler, gemiye bindiğiniz zaman: "Bizi zalim kavmin elinden kurtaran Allah'a hamd olsun" de.

29. Yine de ki: "Ey Rabbim! Beni bereketli bir yere kondur. Sen, konuk edenlerin en hayırlısısın."

30. Şüphesiz bu olayda ibretler vardır. Biz gerçekten (kullarımızı) imtihan ederiz.

31. Sonra onların (Nûh kavminin) ardından başka bir nesil yarattık.

32. Onlara, kendilerinden, "Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka hiçbir ilâhınız yoktur, hâlâ O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" diye öğüt veren bir peygamber gönderdik.

33. O peygamberin kavminden, Allah'ı inkâr eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendilerine bol bol nimet verdiğimiz ileri gelenler şöyle dediler: "O da ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, içtiğiniz şeylerden içiyor."

34. "Andolsun, kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz mutlaka ziyana uğrarsınız."

35. "O, öldüğünüz, toprak ve kemik hâline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka (diriltilip) çıkarılacağınızı mı vaad ediyor?"

36. "Hâlbuki bu size vaad olunan şey, ne kadar da uzak!"

37. "Hayat, bu dünya hayatından ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Biz tekrar diriltilecek değiliz."

38. "Bu, Allah'a karşı yalan uyduran bir kimseden başkası değildir. Biz ona inanmayız."

39. O peygamber, "Ey Rabbim! Yalanlamalarına karşı bana yardım et!" dedi.

40. Allah, "Yakın zamanda mutlaka pişman olacaklardır!" dedi.

41. Derken onları o korkunç ses, kaçınılmaz olarak kıskıvrak yakalayıverdi de kendilerini çör çöp yığını hâline getirdik. Zalimler topluluğu, Allah'ın rahmetinden uzak olsun!

42. Sonra bunların arkalarından başka nesiller yarattık.

43. Hiçbir ümmet, kendi ecelinin önüne geçemez, onu geciktiremez de.

44. Sonra arka arkaya peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete kendi peygamberi geldikçe, onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından helâk ettik ve onları birer ibretli hikâye yaptık. Artık inanmayan bir kavim, Allah'ın rahmetinden uzak olsun!

45,46. Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn'u mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gönderdik de (onlar) büyüklük tasladılar ve kendilerini büyük görüp böbürlenen bir topluluk oldular.

47. Bu yüzden, "Kavimleri bize kul köle iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız" dediler.

48. Böylece ikisini de yalanladılar, bu yüzden de helâk edilenlerden oldular.

49. Andolsun, hidayete ersinler diye Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik.

50. Meryem oğlu İsa'yı ve annesini büyük bir mucize kıldık ve her ikisini de oturmaya elverişli, akarsulu yüksek bir yere yerleştirdik.

51. Ey peygamberler! Temiz şeylerden yiyiniz ve iyi ameller işleyiniz. Doğrusu ben, sizin yaptığınız şeyleri tamamen bilirim.

52. Şüphesiz bu (İslâm), tek bir din olarak sizin dininizdir. Ben de Rabbinizim. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının.

53. (İnsanlar ise, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Her grup kendinde bulunan ile sevinmektedir.

54. Ey Muhammed! Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!

55,56. Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar farkına varmıyorlar!

57. Rablerinin azametinden korkup titreyenler,

58. Rablerinin âyetlerine inananlar,

59. Rablerine ortak koşmayanlar,

60. Rabblerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri ürpererek verenler,

61. İşte bunlar hayır işlerine koşuşurlar ve o uğurda öne geçerler.

62. Biz hiçbir kimseye gücünün yettiğinden fazla yük yüklemeyiz. Katımızda hakkı söyleyen bir kitab vardır. Onlar zulme, haksızlığa uğratılmazlar.

63. Ancak kâfirlerin kalbleri bu Kur'an'a karşı bir gaflet içindedir. Onların bundan başka yapageldikleri birtakım (kötü) işleri de vardır.

64. Nihayet refah ve bolluk içinde olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman, bakmışsın ki feryat edip duruyorlar.

65. Boşuna feryat edip durmayın bugün. Zira bizden yardım görmeyeceksiniz.

66,67. Çünkü âyetlerim size okunurdu da siz buna karşı büyüklük taslayarak arkanızı döner, geceleyin toplanıp hezeyanlar savururdunuz.

68. Onlar bu sözü (Kur'an'ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, önceki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?

69. Ya da onlar henüz kendi peygamberlerini tanımadılar da o yüzden mi onu inkâr ediyorlar?

70. Yoksa "O cinnet getirmiş" mi diyorlar? Hayır o, onlara hakkı getirdi. Hâlbuki onların pek çoğu haktan hoşlanmamaktadırlar.

71. Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şereflerini (Kur'an'ı) getirdik. Onlar ise bu şereflerinden yüz çeviriyorlar.

72. Ey Muhammed! Yoksa sen onlardan bir vergi mi istiyorsun (da inanmıyorlar)? Rabbinin vergisi daha hayırlıdır. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.

73. Şüphesiz sen onları doğru bir yola çağırıyorsun.

74. Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan çıkmaktadırlar.

75. Biz onlara merhamet edip başlarına gelen zararı giderseydik, yine de azgınlıkları içinde bocalayıp kalırlardı.

76. Andolsun, biz onları azap ile kıskıvrak yakaladık da yine Rablerine boyun eğmediler ve O'na yalvarıp yakarmadılar.

77. Sonunda onlara şiddetli bir azap kapısı açtığımızda bir de bakarsın onun içinde ümitsizliğe düşüvereceklerdir.

78. Hâlbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!

79. O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir. Sadece O'nun huzurunda toplanacaksınız.

80. O, diriltendir, öldürendir. Gece ile gündüzün birbirini takib etmesi de O'na aittir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

81. Hayır onlar, öncekilerin söyledikleri sözler gibi sözler ettiler.

82. Dediler ki: "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?"

83. Andolsun, biz de bizden önce atalarımız da bununla tehdit edildik. Bu, öncekilerin uydurduğu masallardan başka bir şey değildir.

84. De ki: "Eğer biliyorsanız söyleyin: Yer ve yerde bulunanlar kime aittir?"

85. "Allah'ındır" diyecekler. "Öyle ise siz hiç düşünüp öğüt almaz mısınız?" de.

86. De ki: "Yedi kat göklerin Rabbi, büyük Arş'ın Rabbi kimdir?"

87. "Allah'ındır" diyecekler. "Öyle ise O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" de.

88. De ki: "Eğer biliyorsanız söyleyin: Her şeyin hükümranlığı elinde olan, kendisi koruyan, kendisine karşı korunulamaz olan kimdir?"

89. "Allah'ındır" diyecekler. "Öyle ise nasıl aldanıyorsunuz?" de.

90. Hayır, biz onlara gerçeği getirdik, fakat onlar kesinlikle yalancıdırlar.

91,92. Allah, hiçbir çocuk edinmemiştir. O'nunla birlikte başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle olsaydı, her ilâh kendi yarattığını alır götürür ve mutlaka birbirlerine üstün gelmeye çalışırlardı. Gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah, onların yakıştırdığı nitelemelerden uzaktır. Onların koştukları ortaklardan çok yücedir.

93,94. De ki: "Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim milletin içinde bulundurma."

95. Bizim onlara yönelttiğimiz tehditleri sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

96. Kötülüğü, en güzel olan şeyle uzaklaştır. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyleri daha iyi biliriz.

97. De ki: "Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım."

98. "Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım."

99,100. Nihayet onlardan birine ölüm gelince, "Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım" der. Hayır! Bu, sadece onun söylediği (boş) bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.

101. Sûr'a üfürüldüğü zaman, (işte) o gün ne aralarında soy-sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklardır.

102. Artık kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

103. Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır.

104. Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar.

105. Allah, "Âyetlerim size okunuyordu da siz onları yalanlıyordunuz, değil mi?" der.

106. Onlar da şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Biz azgınlığımıza yenik düştük ve sapık bir toplum olduk."

107. "Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer (tekrar günaha) dönersek şüphesiz kendimize zulmetmiş oluruz."

108. Allah, "Aşağılık içinde kalın orada, artık benimle konuşmayın!" der.

109. Kullarımdan, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" diyen bir grup var idi.

110. Siz ise onlarla alay ediyordunuz. O kadar ki onlar size beni anmayı unutturdu. Onlara hep gülüyordunuz.

111. Sabretmiş olmaları sebebiyle, bugün ben onları mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar başarıya erenlerin ta kendileridir.

112. Allah, (inkârcılara) "Yeryüzünde kaç sene kaldınız?" diye sorar.

113. Onlar, "Bir gün, ya da bir günden daha az bir süre kaldık. Hesap tutanlara sor" derler.

114. Allah, şöyle der: "Çok az bir zaman kaldınız. Keşke bunu (daha önce) bilmiş olsaydınız."

115. "Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?"

116. Gerçek hükümdar olan Allah, yücedir. O'ndan başka hiç ilâh yoktur. O, şerefli ve yüce Arş'ın Rabbidir.

117. Kim, hakkında hiçbir delili olmadığı hâlde Allah ile birlikte başka bir ilâha taparsa, onun hesabı ancak Rabbi katındadır. Şüphesiz kâfirler asla kurtuluşa eremezler.

118. De ki: "Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!"

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Mekke Dini Gündem Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

CAN DALTON KİMDİR? Can Dalton hangi çete? Oya Okar Arka Sokaklar'a geri mi dönüyor? Arka Sokaklar'ın Selin Komiser'i diziye dönüyor mu? SAĞLIK BAKANLIĞI Personel alımları başladı mı? #128657 Personel alımı başvuruları ne zaman? Servisler kaldırılacak mı? Servisler neden kaldırılacak, sebebi ne? Servisler yasaklanıyor mu? Köklü tasarruf tedbirleri hayata geçiyor! Bu akşam Survivor var mı? Bu akşam Survivor All Star yeni bölüm yayınlanacak mı? 26 Nisan Cuma Survivor yeni bölüm! Müfredat değişiyor mu? Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ne demek? Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli nedir? Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ne zaman başlayacak? Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı başvuru tarihi ne zaman? #127973 Sağlık Bakanlığı sözleşmeli personel başvuru şartları neler? YEMEKTEYİZ 26 Nisan yarışmacısı Durmuş kimdir? Durmuş Çetin kaç yaşında, nereli? Tavuğa ihracat yasağı mı geldi? Tavuğa neden ihracat yasağı geldi, sebebi ne? Tavuğa neden ihracat yasağı getirildi? İhracat yasağı ile ilgili Ticaret Bakanı ne söyledi? Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) belirtileri ne? KKKA nasıl bulaşır, nasıl önlenir, ne yapılmalı? 26 NİSAN YEMEKTEYİZ CANLI İZLE #128105 Yemekteyiz'de bugün kim yarışacak? Yemekteyiz hangi kanalda, saat kaçta? Samet Akaydın Fenerbahçe'ye geri mi dönüyor? Samet Akaydın Fenerbahçe'ye mi gelecek? ADANA DEMİRSPOR- GALATASARAY MAÇI CANLI İZLE Adana Demirspor- Galatasaray maçı canlı (HD) izleme linki!
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title