Haberler

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali

Festivalde, Ulusal Uzun Metraj Film kategorisinde yarışan "O.H.A. Oflu Hoca'yı Aramak" adlı filmin galası yapıldı Filmin Yönetmeni Levent Soyarslan: "Bu filmin çıkış noktası toplumun yanlışlarıyla, ekseklikleriyle dalga geçmekti"

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Ulusal Uzun Metraj Film kategorisinde "O.H.A. Oflu Hoca'yı Aramak" adlı film, sinema severlerle buluştu.

Levent Soyarslan'ın yazıp, yönettiği film, Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda gösterime girdi. Filmi, Jüri Başkanı Yılmaz Erdoğan, jüri üyeleri, film oyuncuları ile sanat severler izledi.

Yönetmen Levent Soyarslan gösteri sonrası Perge Salonu'nda düzenlenen söyleşide film ile ilgili soruları yanıtladı.

Filmde daha önce denenmemiş işlevlerin yer aldığını anlatan Soyarslan, profesyonel kadar profesyonel olmayan yöre halkının da rol üstlendiğini kaydetti. Soyarslan, filmde müzikal çalışmaya da ağırlık verdiklerini, güzel bir eser ortaya koyduklarını söyledi.

Filmin muhalif bir anlayışa sahip olduğunu dile getiren Soyarslan, "Filmin, festivalde olacağını tahmin etmiyordum, inanmıyordum ama buradayım. 'Oha' diyorum" dedi.

Filmin yüzde 80'ini Gezi Parkı olaylarından önce çektiklerini ancak final bölümünde Gezi Parkı'ndan esinlendiğini söyleyen Soyarslan, bunları mizahi dille filme yansıtmaya çalıştıklarını kaydetti.

Tepkilerde mizah anlayışı

Tepkilerin daha yaratıcı dille anlatılması gerektiğini savunan Soyarslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazı arkadaşlara bakıyoruz, özellikle solcu arkadaşlara, melodi şeklinde slogan atıyorlar, 'Nükleere hayır lalalala' diyerek. Artık sıkıldık bunlardan. Tepkimizi koyacağız ama mizahla, zekice, kafa çalışacak, ona göre bir şeyler tasarlayacaksın, yaratıcı olacaksın, mizah katacaksın."

Altın Portakal Film Festivali'nin de bir otoriter olduğunu ve bu otoriterinin uygun görmesiyle filmin festival kapsamında gösterime sunulduğunu anlatan Soyarslan, "Film, Altın Portakal Film Festivali'ne gelmeseydi yok olabilirdi. Bu filmin buraya gelmesi için çalışan her kimlerse çok önemli iş yaptılar" diye konuştu.

"Recep İvedik" eleştirisi

Filmde toplumdaki yanlışlıkları yansıtmaya çalıştıklarını ifade eden Levent Soyarslan, son yıllarda zeka özürlü komedi filmlerinin ortaya çıktığını ifade etti. "Recep İvedik" filmlerini eleştiren Soyarslan, şunları söyledi:

"Bu filmin çıkış noktası toplumun yanlışlarıyla, eksiklikleriyle dalga geçmekti. Benim babam Mehmet Soyarslan, Özen filminin sahibi. Ben sinema eğitimi almadım. Özen film Recep İvedik filminin ilk 3 serisinin ortağı. Doğal olarak ben de ortağım, film çok büyük paralar kazandı ama ben ilk 20 dakikasından sonra tahammül edemedim. Bu film, o filmin yarattığı tahribata pansuman olur umarım. 'Recep İvedik' filmini sevenler olur, hiç darılmasınlar ben tahammül edemedim o filmin ortağı olarak."

Soyarslan 800 bin liraya mal olan filmde kullanılan tankların, silahların gerçek olduğunu ve çekimlerin 8 hafta sürdüğünü belirtti.

Filmin konusu

Karadenizli iş adamı Ali Bey, Doğu Karadeniz'i dağ turizmine açacak mega bir inşaat projesine girişmek üzeredir. Projenin önünü açacak gerekli kanunlar çıkarılma sürecindeyken Ali Bey, tanıtım ve reklam faaliyetlerine katkıda bulunabileceği düşüncesiyle Karadeniz'in çağdaş efsanelerini araştıran bir belgesele sponsor olur. Araştırmalara bant kayıtlarıyla 90'lı yıllara damgasını vuran "Oflu Hoca" efsanesinden başlarlar. Ali Bey, hoca efsanesinin iyi bir reklam potansiyeline sahip olduğunu düşünür ve ekip olarak bu efsaneye yoğunlaşırlar ancak bu karar başlarına birçok felaketin gelmesine sebep olacaktır. - Antalya

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Antalya Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title