Konya'da Mevlana Felsefesi ve Faır-play Paneli
Konya'da Türkiye Futbol Federasyonu (Tff) ve Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (Tüfad) Genel Merkezi Tarafından Unesco 2007 Mevlana Yılı Nedeniyle "Mevlana Felsefesi ve Fair-play" Konulu Bir Panel Düzenlendi.
Konya'da Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Genel Merkezi tarafından UNESCO 2007 Mevlana Yılı nedeniyle "Mevlana Felsefesi ve Fair-Play" konulu bir panel düzenlendi.
Dedeman Hotel'de gerçekleştirilen panele Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, TÜFAD Genel Başkanı İsmail Dilber, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair-Play Konseyi Başkan Yardımcısı ve TÜRFAD Genel Başkanı Yılmaz Tokatlı, Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Genel Başkanı FIFA hakemi Selçuk Dereli, futbol yorumcusu Ümit Aktan, Antalya spor Kulübü Başkanı Sedat Peker, Konya spor Kulübü Başkanı Ahmet Şan, Konya spor Teknik Direktörü Nurullah Sağlam, Konya spor kalecisi Oğuzhan Bahadır
katıldı.
Ümit Aktan'ın yönettiği panelde konuşan Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, yaklaşık 7-8 asır önce yaşamış olan Hz. Mevlana'nın huzurunda saygıyla eğildiklerini belirterek, "Asırları aşarak günümüze ulaşan bu düşüncenin ve insan sevgisi sadece ülkemizin sınırlarında değil. Bu sene UNESCO'nun 2007 yılını Mevlana Yılı olarak kabul etmesi olaya daha ayrı bir anlam katıyor. Hz. Mevlana, tüm dünyanın saygı ve hayranlık duyduğu, düşüncelerine değer verdiği bir şahsiyettir" dedi.
UNESCO'nun 2007 yılını Mevlana Yılı olarak kabul etmesinin bu evrenselliğin en büyük göstergesi olduğunu anlatan Terim, şöyle konuştu: "Centilmenlik ve fair-play anlayışı günümüze ait bir kavram gibi görünüyor. Fair-play her yapılan eylemde 'O beni görüyor, ne yaptığımı biliyor' demekse Hz. Mevlana günümüzden 7-8 asır önce en önemli ışığı yakmıştır. Futbol camiamızın ve tüm insanlığın Hz. Mevlana'dan alacağı çok ders var. Özellikle kaosun sürekli şiddetlendiği bu ortamda Mevlana torunu olmak onuruna
sahip bu ülkenin insanlarının sadece futbol alanında değil, toplumsal yaşamda da derin sorumluluklar alması gerektiği inancını taşıyorum. Barışı, dostluğu, hoşgörünün paylaşımını, erdemli davranmayı öğütleyen Mevlana'nın düşüncelerini anlamak her birimizi fair-play insana dönüştürme konusunda yeterli olacaktır"
ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORUM
Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Genel Başkanı FIFA Hakemi Selçuk Dereli ise panele hoşgörüsüz toplumu, Hz. Mevlana'ya şikayet etmek için geldiğini belirterek, "O kadar yozlaşmaya doğru gidiyoruz ki, insanlar menfaatin çerçevesinde maalesef hoşgörüyü kaybedip önce kendi menfaatini düşünmeye doğru gidiyor. Bu son derece kötü ve tehlikeli bir boyuttur. Hakemler olarak tabii ki çok ciddi hatalar yapıyoruz. Çünkü sonuçta biz de insanız. Futbol oyununun bir parçasıyız. Bunu kabul
ediyoruz. Ama şunu kabul etmiyoruz, bize hiç kimse art niyetli, satılmış, tetikçi diyemez. Bizim hatamızı bize bu işi bilen insanlar söyleyebilir. Ama çıkıyoruz dışarıya herkes hakem, bir tek biz hakemliği bilmiyoruz" dedi.
Herkesin bir fikri var olduğunu ama bilgisi olmadığını belirten Dereli, şöyle konuştu: "Bunun sonucunda herkes kendi menfatini düşünürse futbolun fair-play ve değerlerini kaybederiz. Biz hakemler olarak hatalarımızı en aza indirmeye çalışıyoruz. Ama yalnızız. TFF içinde kendi içimizdeyiz ama onun dışında futbol kamuoyunun içinde tamamen yalnızız. Avrupa'da bir çok önemli maçları yöneten hakemlerimiz var. Ama bunun haberi gazetelerin bir köşesinde zorla yer alıyor. Ama o maçta hakemle ilgili bir sorun
olsun manşet manşet verilir. Yani hakemle ilgili kötü haber en iyi haberdir."
Herkesin taraflı olduğu bir ortamda hakem olarak tarafsız olmaya çalıştıklarını belirten Dereli, şöyle konuştu: "Ama işler kopma noktasına geldiği zaman bütün kılıçlar çekiliyor ve acımasızca hakemlere sallanıyor. Benim hakem arkadaşımın 5 yaşındaki kız çocuğuna sokakta küfrediliyor. Benim kızım bir spor programı izlerken, eski bir hakemin yapmış olduğu programda ekrana tükürdü. Bunu yaptırmaya hiç kimsenin hakkı yok. Bu benim suçum değil. Bu, o programı yapan ve bu insanları birbirine düşürmeye çalışan
zihniyetin eseridir. Üzülerek söylüyorum, bizlerin içinden çıkmış bu insanların bazıları, acımasızca toplumun değer yargılarını yerle bir etmektedir. Açıkçası bizleri zorda bırakmaya çalışıyorlar. O zamanlar hakem bir numara, her şey çok güzeldi. Ama bugün oraya gelince çok farklı eylemlerde bulunuyorlar. Bilemiyorum artık bazı kulüplere ve insanlara yakın olmak için mi yapıyorlar. Tabii ki eleştiri yapılacak ama vicdansızca yapılan eleştiriler bizleri yaralamaktadır."
Akşam oturup senaryo yazıp bunu gerçekleşecekmiş gibi Türk toplumunun önüne getirip ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışan zihniyeti kınayan Dereli, sözlerini şöyle tamamladı: "Yazılan senaryo tutarsa 'Ben demiştim', tutmazsa zaten hiç hesap sorulmaz. Unutulmaz aşk filmlerinin senaryo yazarları çok büyük aşklar yaşamıştır. Bu spor yorumcularından senaryo yazan arkadaşların da epey aşklar yaşadıklarını tahmin ediyorum. Toplum olarak hakemlere objektif yaklaşmaya çalışalım. Saygılı olmak zorundayız ve onları en
saygın yere koymalıyız. 'Hakem hata yapmıştır' denilebilir ama 'Hakem maçı satmıştır' asla denilemez. 3 gün sonra özür dileyeceğimiz yorumları yapmayalım. Son bir ayda 100 tane ölüm tehdidi aldım. Bunu bu duruma getirenler utansın. Bunu bu duruma getiren Türk hakemi değil, bu anlayış ve zihniyettir. Ben yurt dışında 50'den fazla maç yönettim. Bir tane aldatmadan sarı kart göstermedim. Bunun için futbolun değerini artırmalıyız"
Panelin ardından konuşmacılara çeşitli hediyeler verildi.
(BÇ-FM-KÇ-HO-Y)