TÜM KATEGORİLER
"Konu Kürtler Olunca, Kuvvetler Ayrılığı Kalmıyor"
BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kuvvetler ayrılığı ile ilgili açıklamasını eleştirdi.
Barış ve Demokrasi Partisi(BDP) Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kuvvetler ayrılığı ile ilgili açıklamasını eleştirdi. Kışanak, "Başbakan zaten diyor ki, bu kuvvetler ayrılığı benim ayağıma bağ oluyor, istediğimi yapamıyorum diye. Ancak biz biliyoruz ki, söz konusu Kürtler olunca, ortada kuvvetler ayrılığı falan kalmıyor. Hep beraber el birliğiyle oturup, konuşup planlayıp hayata geçiriyorlar. Ondan sonrada Kürtlere, biz çözmek istiyoruz, siz savaştan yanasınız diyorlar. İşte çok acık ve net ortadadır. KCK operasyonları Kürt halkını savaş politikalarına teşvik eden devletin operasyonlarıdır."dedi. BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak ve Grup Başkanvekili Pervin Buldan, BDP İl Başkanlığı'nın 2'nci olağan kongresine katılmak için bugün Konya'ya geldi. Bir dinlenme tesislerinde yapılan kongre salonunda, kürsünün olduğu bölüme Türk bayrağı asılırken, salona da partinin bayrakları asıldı. Partililerine Kürkçe selamlama yaparak başlayan Gülten Kışınak, ülkede demokrasi eksikliğinin olduğunu belirterek, "Gerçek demokrasiyi inşaa edersek, cumhuriyeti koruyabiliriz. Bunun dışındakiler, bu cumhuriyetin projesinin altına da dinamit koyan yaklaşımlardır."dedi. Mevlana'nın hoşgörü felsefesine değinen Kışanak,"Hz. Mevlana'nın, büyük düşünürün memleketinden tüm Türkiye'ye sesleniyorum; gelin hep beraber el ele verilim, demokratik bir cumhuriyeti inşaa edelim."dedi. Sözlerini Ak Parti hükümetini eleştirerek sürdüren ve KCK operasyonlarına dikkat çeken Kışanak, şunları söyledi: "
"AK Parti hükümeti, emanet aldığı bu oyların gereğini yerine getirmemiştir. Halka verdiği umudu boşa çıkartmıştır. Bugün cezaevlerinde 10 bini aşkın politik Kürt tutsak var. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük siyasi operasyonudur. Sorumlusu, suçlusu da faşizan zihniyetli AK Parti hükümetidir. Sen hem Kürt sorununu çözeceğim diyeceksin, Kürtlerden utanmadan oy isteyeceksin, hem de 10 bin Kürt'ü, sorgusuz, sualsiz cezaevine koyacaksın. Üstelik pervasız bir şekilde. "
KUVVETLER AYRILIĞI Başbakan Erdoğan'ın gündeme getirdiği kuvvetler ayrılığına değinen ve eleştirilerini sürdüren Kışanak, "Bu hükümetin başbakanından, bakanlarına kadar, bu hükümete bağlı medyadan, yandaş basına kadar hepsi açıkça yazıyorlar. Neymiş efendim, KCK adı altında yürütülen operasyonlar, Milli Güvenlik Kurulu'nda konuşulmuş, devletin bütün kurumları bunun üzerine mutabakata varmış. AK Parti hükümeti de, bu tutuklamaları hayata geçirmiş. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Bir siyası partiye karşı, bir demokratik mücadeleye karşı sen iktidar olarak, oturacaksın askerinle, MİT'inle, istihbaratınla, bakanlarınla planlama yapacaksın, yargıya da talimat vereceksin, bunları cezaevine doldur diyeceksin. Sonra da bu rejimin adına demokrasi diyeceksin. Ortada demokrasi falan yok. Ortada açıkça Başbakan'ın artık ilan etmekten de imtina etmediği otoriter rejim var. Başbakan zaten diyor ki, bu kuvvetler ayrılığı benim ayağıma bağ oluyor, istediğimi yapamıyorum diye. Ancak biz biliyoruz ki, söz konusu Kürtler olunca, ortada kuvvetler ayrılığı falan kalmıyor. Hep beraber el birliğiyle oturup, konuşup, planlayıp hayata geçiriyorlar. Onlar sonrada Kürtlere, biz çözmek istiyoruz, siz savaştan yanasınız diyorlar. İşte çok acık ve net ortadadır. KCK operasyonları Kürt halkını savaş politikalarına teşvik eden devletin operasyonlarıdır. KCK operasyonları gerçekten de bu iktidarın çözüm konusunda iradesinin kalmadığını gösteren birinci kırılma noktasıydı. 4 yıl boyunca bunda ısrar ettiler. "diye konuştu. KÜRT AÇILIMI MÜZAKERELERİ Kürt açılımındaki müzakerelerin devam etmediğini hatırlatan Kışanak, şunları söyledi:
"Şimdi çıkıp bizlere, tüm Türkiye halkına, tüm Türk halkına evlatlarını askere gönderip yaşamını yitiren asker annelerine, evlatlarını yitiren gerilla annelerine hesap verecekler. Neden müzakerelere son verdiniz niye savaş politikalarına döndünüz. Gerekirse yine görüşürüz diye siyasi rant hesaplarıyla bazı söylemler ortaya atıyorlar. Peki ne zaman görüşülecek. Daha kaç bin canımızı toprağa vereceğiz. Bu ülkenin daha kaç bin genci toprağa düşecek. Niye görüşmekten, konuşmaktan kaçıyorsunuz. Niye savaşı bu kadar körüklüyorsunuz. Kimseyi kandıramazlar. Kürt halkını da kandıramazlar. Bu savaşa karar veren AK Parti hükümetidir. Bu savaşa karar veren AK Parti hükümetinin el birliğiyle oturup planladığı entegre strateji dedikleri stratejinin bütün yandaşlarıdır. Bu yandaşları içinde derini de, açığı da devletin bütün kanaatleri da vardır. Oturup beraberce biz bu savaşı yürütelim, çünkü savaş Ak Parti'nin rant kapısıdır."
ULUDERE SALDIRISI Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait uçakların Uludere sınırındaki bombardımanında 34 kişinin öldüğü olaya değinen Kışanak, soruşturmanın gizli yürütüldüğü için gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmadıklarını ama sorumluların yargılanması gerektiğini söyledi. Kışanak, saldırının yıl dönümünde de halkın meydanlarda hesap sorması gerektiğini belirtti. Kışanak, "Demokratik cumhuriyet, bu ülkede demokrasi isteyen, çözüm isteyen herkesin projesidir. Kürt halkının da önder olarak kabul ettiği sayın Öcalan'ın, Türkiye kamuoyuna sunduğu bir çözüm projesidir. Ben bu projenin arkasında duruyorum, diyen bir liderdir. Bu, Türkiye'de Kürt sorununu çözmek için çok büyük bir şanstır. Kürt halkının önder olarak kabul ettiği, Kürt halkını büyük değer verdiği yine bu ülkede on yıllardır süren savaşın, çatışmanın bir tarafı olan PKK'nın biz bağlıyız sayın Öcalan'ın, iradesine dediği, önemli bir çözüm aktörüdür sayın Öcalan. Demokratik cumhuriyette bir çözüm projesidir."dedi.
