Haberler

İspanyol Sineması'nda Gerçekçilik Pera Film'de

Güncelleme:

Pera Film, İstanbul Cervantes Enstitüsü işbirliğiyle 7-25 Aralık tarihleri arasında İspanyol Sineması'nda Gerçekçilik programını sunuyor.

Oyuncu Antonio Banderas'ın fikrinden yola çıkılarak oluşturulan programda, Luis García Berlanga, Juan Antonio Bardem, Fernando Fernán Gómez ve Carlos Saura gibi İspanya'dan çıkan dünya sinemasının önemli yönetmenlerinin filmleri sunuluyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrası faşist diktatör Francisco Franco'nun döneminden seçilen bu dokuz filmlik program, sanatsal ve tarihi önem taşıyor.

Programda yer alan yönetmenler ve filmleri şöyle: José Luis Nieves Conde "Oluklar", Juan Antonio Bardem "Bir Bisikletlinin Ölümü" ve "Aşk Sokağı", Fernando Fernán Gómez "Hayatın Peşinde", Carlos Saura "Uçurum", Marco Ferreri "Küçük Araba", Luis García Berlanga "Infazcı", Luis Buñuel "Viridiana", Marco Ferreri ve Isidoro M. Ferry "Küçük Ev".

"Bu sinema grubuna hayranlık duyuyorum çünkü onlar Franco rejimi ile yüzleşebilecek kadar cesurdular; hem de bunu yalnızca hayal güçlerini kullanarak yapmak zorundaydılar. O dönemde, sansüre tabi olmamak için çok akıllı davranmak zorundaydınız. Onlar bunu ince ve kara bir mizah ile yaptılar, bir yandan da çok güçlü sahneler yarattılar. Sansürleneceklerini biliyorlardı, bu yüzden diğer sahneleri hemen göze çarpmayacak biçimde ama büyük olasılıkla daha da güçlü yaptılar ki sansürlenmesinler. Bana göre bu sinemacılar, kendi alanlarında birer ustaydı, ama yalnızca cesur oldukları için değil; rejime çok zekice karşılık verebildikleri için."

Antonio Banderas, programını yaptığı

"İspanyol Sineması'nda Gerçekçilik, 1951-1963"

retrospektif seçkisi üzerine

İspanyol Sineması'nda Gerçekçilik

1950ler ve 1960lar, İtalyan neorealizminden etkilenmiş bir grup genç İspanyol sinemacının ortaya çıkışına tanık oldu. Onlar, sinematik kurgu ve gerçek yaşam arasındaki uçurumu azaltmak amacıyla, sinema piyasasının, tarihi olaylar üzerine, özellikle de vatansever değerleri öne çıkaran filmlerden çok, eleştirel dedektif filmlerine ve geniş tematik ve anlatımsal içeriğe sahip filmlere yönelmesi konusunda ısrar ediyorlardı.

Hollywood'un erişim alanının uluslararası boyutta hızla genişlediği 1940ların ortasından 1950lerin başı arasındaki dönemde, Francisco Franco'nun hükümeti de milli sinema kurmaya çabalıyordu. Núria Triana-Toribio'nun, Spanish National Cinema (İspanyol Milli Sineması, Routledge tarafından 2003'te yayımlandı) adlı kitabında belirttiği gibi, bir İspanyol sinemasının yaratılması, Franco diktatörlüğünün ülkedeki "hayali ulusal birlik"i güçlendirmeyi amaçladığı, bilinçli bir projeydi. Triana-Toribio, bu süreci anlatırken, projeyi desteklemek için çeşitli önemli kurumların oluşumundan sözediyor: Haber filmlerini ve belgeselleri denetleme, İspanyol sinemacıları eğitme ve İspanyol filmlerini koruma kurumları gibi tanımlanmış amaçları olan kurumlardı bunlar. Bütün bunlara rağmen, yaratılan İspanyol ulusal sinemasının içeriği ve güttüğü amaçlar tartışma konusuydu. Gerçekçi sinema, İspanyol yaşamı ve kültürünü temsil eden baskın sinema biçimi haline ancak 1950'lerin başlarında geldi.

Triana-Toribio'ya göre, yalnız Falangistler—Falange Española Tradicionalista y de las Juntas de Ofensiva Nacional Sindicalista, yani Francisco Franco'yu destekleyen partinin üyeleri- gerçekçiliği bir ulusal propaganda çeşidi olarak görmekle kalmıyor, rejime muhalif sol kanat partiler de gerçekçiliği "kendi bakış açılarından ulus hakkındaki 'gerçek'leri gösterme" yöntemi olarak kabul ederek destekliyorlardı. Yine de, rejim, kısa bir süre içinde gerçekçi sinemanın, ulusun iyi taraflarını göstermenin yanı sıra sosyal sorunları da gösterebilme potansiyeli yüzünden endişelenmeye başladı. Örnek olarak, ortak yönetmenler Luis García Berlanga ve Juan Antonio Bardem, İspanya'daki işsizlik gerçeğini gözler önüne seren, Esa pareja feliz (1951) filmleri için 1953 yılına kadar bir dağıtım şirketi bulamadılar. 1950lerin devamında, gerçekçi yönetmenler, rejime göre Katoliklik ile eş anlamlı hale gelmiş "İspanyolluk" durumunu öne çıkarmak için "hafif ve kabul edilebilir" bir yol buldu ve sonunda bu versiyon İspanyol hükümeti tarafından da kabul edildi ve desteklendi.

Kaynak: Bültenler / Kültür Sanat

Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title