TÜM KATEGORİLER
Türk Kökenli Öğrencilerin Alman Eğitim Sistemindeki Sorunları Ele Alındı
?göçmen Çocukları Hala Kötü Eğitim Alıyorlar ve Yeterince Teşvik Görmüyorlar?
?GÖÇMEN ÇOCUKLARI HALA KÖTÜ EĞİTİM ALIYORLAR VE YETERİNCE TEŞVİK GÖRMÜYORLAR?
Yeni açıklanan PİSA araştırmaları Berlin Eyalet Parlamentosunda gerçekleştirilen bir toplantıyla ele alındı.
Dünyada farklı ülkelerde öğrencilerin eğitim seviyesini tespit için gerçekleştirilen PİSA araştırmalarının Türk öğrenciler açısından sonuçları Berlin'de masaya yatırıldı. Panel şeklinde gerçekleştirilen toplantıda Türk kökenli öğrencilerin Alman eğitim sistemindeki sorunları ele alındı ve çözüm önerileri dile getirildi.
Yeşiller Partisi Eyalet Parlamentosu Milletvekili Özcan Mutlu'nun ev sahipliğini yaptığı eğitim paneline, Özcan Mutlu'nun yanısıra T.C. Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşavir Vekili Ali Can, Anadolu Üniversitesi Ögretim Üyesi Dr. Atilla Doğan, öğretmen ve Avrupa Okulu bölüm başkanı Nalan Kılıç konuşmacı olarak katıldılar. Sunumunu Berlin Potsdam Universitesinden Meral Dollnick'in yaptığı panele çok sayıda Türk veli, öğrenci ve eğitmen katıldı.
Son PİSA araştırmalarının Almanya'da yaşayan göçmen çocukları açısından değerlendirildiği toplantıda konuşan Özcan Mutlu, ilk PİSA araştırmalarının açıklanmasından 9 sene sonra Almanya'nın eğitim konusunda hala yerinde saydığını söyledi. Özellikle göçmen kökenli öğrencilerin Alman eğitim sisteminde hala yeterince dikkate alınmadığını söyleyen Mutlu, ?Göçmen çocukları hala kötü eğitim alıyorlar ve yeterince teşvik görmüyorlar. Başarısız öğrenciler arasında göçmen kökenli öğrencilerin oranı hala yüksek ve ilk sırada yer alıyorlar. Bunun en önemli sebebi Almanya'nın genelde eleyici bir eğitim sistemini uyguluyor olmasıdır. Öğrenciler erken bir yaşta elenip eğitim kalitesi birbirinden farklı olan Gymnasium, Realschule, Gesamtschule ve Hauptschule türü okullara ayrılıyorlar? dedi. Yeşiller Milletvekili, okulu herhangi bir diploma almadan terk eden Alman öğrencilerin oranı %11 iken, bu oranın göçmen kökenli öğrenciler arasında %30'a yaklaştığını belirtti.
Carl-v.-Ossietzky Okulunda öğretmenlik yapan ve aynı zamanda Avrupa Okulu bölüm başkanı olan Nalan Kılıç ise okullarda daha fazla yabancı kökenli öğrencilerin olmasının gerekliliğine vurgu yaptı. ?Öncelikle öğrencilerin karşılıklı birbirlerini, birbirlerinin kültürlerini yaşam tarzlarını tanıması gerekir? diyen Kılıç, yabancı kökenli eğitmenlerin sayılarının artmasının bunu sağlayabileceğini söyledi. Velilerin okullara gidip çocuklarının arkalarında durmalarının önemine de değinen Kılıç, Türk velilerin çocuklarıyla ilgilendiklerini göstermeleri ve onların haklarını aramaları gerektiğini söyledi.
T.C. Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşavir Vekili Ali Can ise iddiaların aksine Almanya'da yaşayan Türk toplumunun çocuklarının eğitimine verdiği önemin giderek arttığını belirtti. Türk toplumunun eğitim konusunda örgütlenmesi ve bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizen Can, Almanya'da bugün ilk ve orta öğretim çağında 476 bin Türk pasaportu taşıyan öğrencinin, yüksek öğretimde ise 26 bin öğrencinin olduğu bilgisini verdi. Ali Can, her üç öğrenciden birisinin yabancı kökenli olduğu ülkede yabancı kökenli öğretmen sayısının sadece % 1,2 olduğunu söyledi. Kendi dillerini konuşan, kendi kültürlerini tanıyan öğretmenlerin sayılarının artmasının çocukların kendilerine özgüvenlerinin artmasını da sağlayacağını ve bunun eğitim sisteminde önemli bir faktör olduğunun altını çizdi.
