Koza Altın İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt:

Balıkesir'in Havran ilçesine bağlı Büyükdere Belediyesi mücavir alanı içinde açık ocak ve dekapaj faaliyeti yapan Koza Altın İşletmeleri A.Ş.'nin Büyükdere çalışma alanı ve Bergama-Ovacık Altın Madeni, Havranlı misafirleri ağırladı. Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt, ideolojik ve politik olarak çevre duyarlılığı yapanlara karşı olduklarını vurguladı.

Koza Altın İşletmeleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt, altın madenini incelemek isteyenlere kapılarını açık olduğunu belirterek, ziyaretçileri maden alanında gezdirdi. Ziyaret esnasında vatandaşlar ve Havran Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Erdal Önder'e bilgiler veren Öğüt, madenciliğe karşı olmanın ülke için son derece zararlı olduğunu belirtti. Son günlerde artan çevre duyarlılığının kendilerini sevindirdiğini, ancak ideolojik ve politik çevre duyarlılığı yapan kişilere karşı olduklarını

açıklayan Hayri Öğüt, "Bizim şirketimiz sayesinde altın bir sektör haline geldi. Enerji dalında da çalışmalarımız olacak. Avrupa Komisyonu tarafından çevre konusunda AB üyesi ülkelere örnek gösteriliyoruz. AB Komisyonu her ülkeye Koza Altın İşletmeleri'ne ait Ovacık'ı tavsiye etti. Türkiye'nin gurur kaynağıyız" dedi.

Türkiye'nin altın yatakları potansiyelinin 6 bin 500 ton, işletmeye hazır altın rezervinin ise 609 ton, Ovacık'ta üretim kapasitesinin de yılda 5 ton olduğuna dikkat çeken Hayri Ögüt, "Koza Altın İşletmeleri yüzde 100 yerli sermayeli SPK ve devlet tarafından kontrol edilen bir Türk şirketidir. Bu yıl 19 milyon YTL vergiyle Türkiye 71.'si, Kurumlar Vergisi'nde Ankara 1.'si olduk. Geçtiğimiz yıl Ovacık'tan 130 milyon dolarlık altın üretip sattık. Bu paranın tümü ülkemizde kaldı ve devlete sürekli katkı

sağlıyoruz. Koza Altın İşletmelerindeki siyanürlü atıklar kimyasal arıtmadan geçtikten sonra geçirimsiz atık havuzuna alınıyor. AB Madencilik Atıkları Direktifleri'nde atık havuzuna bırakılabilecek siyanür konsantrasyonu litrede 50 ppm/lt olmasına karşın Ovacık'ta atık havuzuna gönderilen atığın litresinde 0.2 ppm/lt ile bu oranın çok altındadır. Siyanürlü atıklar kimyasal arıtmadan geçtikten sonra geçirimsiz atık havuzuna geliyor. Bu havuzda atıkların döküldüğü yerde kendiliğinden yetişen sazlar

bazılarının ifade ettiği gibi takma ve taklit saz değil, kuşların konduğu doğal ortamda yetişen sazlardır. Şansımız var. Ovacık'taki cevherimizde ağır metaller yok. Çukuru da posayla doldurmaya başladık. Herkes her zaman madenimizin çalışmalarını gelip görebilir. Biz de mutluluk duyarız. Biz dünya altın üretiminde çevreye saygılı ve çevreye değer veren 'Çevreci' bir firmayız" diye konuştu.

"SİYANÜR KANSERE NEDEN OLMAZ"

ABD, Kanada, Avustralya, AB ülkeleri ve Güney Afrika'nın çevreye en çok özen gösterdiği ülkeler olmasına rağmen dünyanın en çok altın üreten ülkeleri de olduğunu vurgulayan Ögüt, "Dünyadaki yüzde 60 altın üretimi ABD, Kanada, Avustralya gibi üç devletin elindedir. ABD'lerinin en büyük geliri altın üretiminden olduğunu bilelim. Siyanür zehirlidir ama kansere neden olmaz. Altın arama çalışmalarında asla siyanür kullanılmıyor. Bugünkü kullanılan teknolojiyle bu siyanür, insanlar ve çevre için zararsız hale

getiriliyor. Türkiye'nin yılda 300 bin ton siyanür ithal edip tükettiğini, bunun sadece yüzde birinin tüm madencilik sektöründe kullanıldığını da hatırlatmakta fayda görüyorum. Koza Altın İşletmesi'nde 530 çalışanımız var ve bunların tamamı da çevredeki yerleşim yerlerinin insanıdır" şeklinde konuştu.

(SŞ-OMR-MEF-Y)

Haberler