KKTC'de Ana Muhalefet CTP'nin Lideri Sıla Usar Muhalefetin Erken Seçim İstediğini Söyledi

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) yeni Genel Başkanı Sıla Usar İncirli, ANKA’ya verdiği kapsamlı röportajda, KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın seçilmesinin ardından mevcut hükümet koalisyonunun meşruiyetinin zedelendiğini, yolsuzluk dosyaları ve ekonomik kriz nedeniyle “erken genel seçimin kuvvetle muhtemel” olduğunu söyledi.

(ANKARA) - Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) yeni Genel Başkanı Sıla Usar İncirli, ANKA'ya verdiği kapsamlı röportajda, KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ın seçilmesinin ardından mevcut hükümet koalisyonunun meşruiyetinin zedelendiğini, yolsuzluk dosyaları ve ekonomik kriz nedeniyle "erken genel seçimin kuvvetle muhtemel" olduğunu ve partisinin de erken seçimden yana olduğunu söyledi.

KKTC'nin ana muhalafetindeki Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) yeni Genel Başkanı Sıla Usar İncirli, ANKA'ya verdiği kapsamlı röportajda hem seçim sonuçlarını hem Ada'da çözüm sürecinin geleceğini değerlendirdi. Usar son cumhurbaşkanlığı seçimlerinin herhangi bir seçime benzemediğini "Kıbrıs sorunu konusunda Türk tarafının da oldukça etkileneceği" sonuçlar doğurduğunu söyledi.

'Cumhurbaşkanı-hükümet çatışması beklemiyoruz , erken seçim olabilir '

Erhürman ile koalisyon hükümeti arasında yaşanabilecek görüş ayrılıklarının 'çift başlılık' riski taşıyıp taşımadığı sorusuna Usar şöyle yanıt verdi:

"Sayın Cumhurbaşkanı, o kadar haklı bir yerde duruyor ki kullandığı argümanlar, ortaya koyduğu siyaset, o kadar doğru ve haklı ki ben buna kimsenin karşı durabileceğini doğrusu düşünmüyorum. Bir, siyasetinin ve duruşunun haklılığı ve doğruluğu çok sağlam bir zemin. İkincisi de halktan almış olduğu destek çok büyük. Dolayısıyla ben, böyle bir iki başlılık olma ihtimalini görmemekle birlikte şunu da eklemek istiyorum: normalde genel seçimler, Ocak 2027'de olacak, Kıbrıs'ın kuzeyinde, ülkemizde.

Ama bir erken seçim olasılığını da çok yüksek olarak görüyoruz ve şu anda bütün göstergeler, bu erken genel seçimde, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin çok güçlü bir şekilde yani cumhurbaşkanımızla benzer düşüncede olan, benzer siyasi görüşte olan partimizin çok güçlü büyük bir ihtimalle de tek başına iktidara gelme olasılığı var şu anda.

Baktığınızda (KTTC Meclisi'nde) aritmetik olarak bu (CTP'nin erken seçim talep etmesi) mümkün değil.  Fakat hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kıbrıs Türk Halkı'nın ortaya koyduğu bu mevcut düzene karşı olan güçlü pozisyon, hem de, siz de muhakkak fark etmişsinizdir, çok ciddi yolsuzluk ve rüşvet tutuklamalar oldu. En üst yetkililer, başbakanın müsteşarı vs. Böyle de bir yolsuzluk ve rüşvet algısının çok yükseldiği bir zamandayız şu anda. O yüzden insanlar da artık bu kirlilikten, bu çürümüşlükten, bu yozlaşmadan bıktılar. Elbette sayımız yetmez ama ne zaman yeter? Az önce söylediğim gibi toplumun tüm kesimleriyle partimiz, diyalog içinde olacak. Bunların en önemlisi sendikalardır. Kıbrıs'ta sendikal hareket canlıdır. Ekonomik örgütlerle de istişareler edeceğiz. Sendikalarla da istişare edeceğiz. Sivil toplumla da birlikte hareket ettiğimiz takdirde, o işte bizim o aritmetik olan eksiğimizi tamamlayacak olan bir şeydir bizim inancımıza göre.

CTP Genel Başkanlığı'na seçilmesinin ardından Ankara'da hükümet yetkilileriyle temas kurup kurmayacağı sorusuna Usar "Henüz (parti içi) çalışmalarımız sonuçlanmadığı için tam kararlaştırmadık ama böyle bir niyetimiz var. Biz Türkiye'yle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile çok iyi ilişkiler kurmanın en doğrusu olduğunu düşünüyoruz" sözleriyle yanıt verdi.

MHP Lideri Bahçeli'nin 82 'inci il çıkışı: Bize yönelik değil

Seçim döneminde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin KKTC'nin Türkiye'ye katılması yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Usar "Onu bize söylemedi Sayın Bahçeli. Biz, onu o açıklamanın üzerinde durmadık. Onu o kendi ülkesindeki bazı insanlara söyledi diye düşündüm" dedi.

Kıbrıs Türk halkı çözüm istediğini üç kez tescilledi

Çünkü Kıbrıs sorununun çözülmediği koşullarda, Ada'nın tümünün potansiyelinin kullanılamadığını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmamış olmasından dolayı bu sorunun çözümsüzlüğünün Kıbrıs Türk halkına maliyetinin her açıdan çok yüksek olduğunu biliyoruz. O yüzden biz bu sorunun bir an önce adil ve kalıcı bir şekilde çözülmesine tarafız.

Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesi tescillenmiştir. 2004 Annan referandumları döneminde hatırlayacaksınız, yüksek bir evet çıktı. O, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin tescilidir. 2017'de Crans-Montana konferansı sırasında yine Türk tarafı çözüme ulaşmak için, hedefe ulaşmak için her türlü baskıyı kurdu ve o hedefle çalıştı. Bu da ikinci tescildir. Üçüncü tescil ise Kıbrıs'ta çözüm isteyen, çözüm için çalışacak Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarını savunan bir cumhurbaşkanını seçti bu halk. O da üçüncü tescilidir, çözüm iradesinin Kıbrıslı Türkler açısından...

Ersin Tatar'ın dönemini söylemeye çalışıyorum. Çözüm hedefinden uzaklaşıldı o dönemlerde. Biz, her zaman çözüme odaklanmayı, hedefe odaklanmayı savunduk ve onun için çalıştık...

Kıbrıslı Rumların henüz böyle bir yakınlaşmaları gözle görülür, elle tutulur bir şekilde gerçekleşmemiştir. Müzakere masası kurulmadığında da görüşme masasını biz çok önemsiyoruz. Yani güven arttırıcı önlemlerin sayısının arttırılmasını.

Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Sayın Hristodulidis'e sunduğu çözüm atmosferinin oluşmasının, yaratılmasıyla alakalı on maddelik bir paket var. Onun önemli olduğunu düşünüyoruz çünkü çözüm atmosferinin oluşması lazım, insanların, iki toplumun birbirine yaklaşması lazım. Yani o barış kültürünün oturması, iki toplumun birbirine anlayışla yaklaşması, birbirinin dertlerine, sorunlarına duyarlı olması. Bütün bunlar o barış atmosferi açısından. Dünyanın her yerindeki çatışmalarda da böyle değil mi? Yani sadece liderler barışı imzalamaz. Halklarınla beraber olması lazım."

Kayıtdışı ekonomi ile mücadele konusunda net mesaj

Gelecek dönemde başbakan olması durumunda KKTC'in imajı açısından kumarhaneler üzerinden gelişen birtakım suçlar konusunda nasul bir yaklaşım benimseyeceğinin sorulması üzerine CTP lideri, şunları kaydetti:

"Uluslararası hukukun dışında olmak bizim için çok önemli bir handikap. Bu bizi çok zorlayan bir şey. Ama kendi içimizdeki yönetim anlayışında da şu anda çok büyük sorunlar var. Az önce hani adaletin olmaması, liyakatın olmaması, gelişmenin, adil paylaşımın olmaması. Kazancın, gelirin bir yerlerde toplanıp da ülkenin tamamına yayılamaması, aslında ideolojik mesele. Biz, bunu böyle görüyoruz. Çok ciddi bir kayıt dışılık var şu anda ülkede ve bu kayıt dışılık sürekli ve kararlı bir şekilde üzerine gidilmesi ve çözülmesi gereken bir sorundur. Çünkü neden? Kayıt dışılık olduğu sürece ülkenin kaynaklarından çalınıyor. İnsanların aslında doğallığında gelecek olan gelirlerinden çalınıyor. Bu kayıt dışılık ama öyle bir şey ki çürümüş, yozlaşmış yönetimlerin bir süre sonra sponsoru olduğu için kayıt dışılık bir taraftan seviliyor, onların sponsor olduğu yönetimler de iktidarda kalmaya başlıyor. Ama buradan halk büyük bir zarar görüyor. İşte bizim iktidarımız döneminde, bu kayıt dışılıkla biz çok kararlı ve sürekli bir şekilde mücadele edeceğiz. Sadece hükümet olarak değil, devletin tüm kurumlarıyla ve ülkenin tüm kesimleriyle. Çünkü bu ortak bir mücadele gerektiren bir meseledir.

İşte bu tetikçiler, çeteler, mafyatik ilişkiler, bunlar kayıt dışılıktan beslenen meselelerdir. Biz, bunu ekonomik ve sosyal bir krizin iç içe geçmiş hali olarak değerlendiriyoruz. Bunun da doğurduğu bir sıkıntı daha var, o da güvenlik krizidir. Şu anda Kıbrıs bizim en çok övündüğümüz şey çok güvenli bir ülke olmaktı. Ama artık öyle değil. Evet, artık öyle değil. Elbette bizim gelişmeye de ihtiyacımız var. Yani bu ülkenin ekonomisinin büyümesi lazım. Şu anda bütçeyi biz görüşüyoruz. 191 milyar TL bütçe. Ama 26 milyar TL açığı var bu bütçede. Düşünebiliyor musunuz? Sürekli borçlanmak zorunda kalmış, gelirlerini arttıramamış, ülkenin potansiyelini kullanamamış bir hükümetten söz ediyoruz.

Turizmde, yüksek öğretimde bu ülkenin muazzam potansiyelleri var. Üretim aslında yapsa, ihracatını geliştirebilse muazzam bir potansiyeli var. Hiç bunlarla ilgilenmeden tamamen dışa bağımlı, üretimden kopuk, ithalata dayalı, sürekli borçlanma anlayışıyla giden bir hükümet yönetimi var şu anda. Bizim modelimiz bunun karşısındadır. Biz, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi istiyoruz.'

CTP lideri, kumarhane izinlerinin genişletilmesi ve online bet sisteminin devreye sokulmasına sert tepki gösterdi. Usar, son dönemde alınan kararların "kayıtdışılığı artırdığını ve yozlaşmayı derinleştirdiğini" söyledi.

"En önemlisi, kumarhanelerin okulların yanına kadar gelebilecek olması. Halkı korumak adına bu esnemeyi doğru bulmadık. Bu izinlerin sınırsız verilmesini hiç doğru bulmadık" diyen Usar, bu düzenlemelerin mecliste ciddi muhalefetle karşılandığını ancak hükümetin değişiklikleri "29 oyla geçirdiğini" hatırlattı.

Kumarhanelerin devlet gelirlerinde belirleyici olduğu yönündeki söylemleri reddeden Usar, vergi düzeninin adaletsiz olduğuna dikkati çekti ve "Bu doğru değil. Casinolardan vergi geliri var ama çok sınırlı. Denetim eksiksiz yapılmalı ve vergi sistemi daha adil olmalı" dedi.

Online kumar kararı: "Kayıtdışılığı patlatır"

Bakanlar Kurulu'nun online casino erişimini serbest bırakması, hem muhalefette hem de sektör içinde alarm yarattı. Usar, yeni sistemin yasa yapma sürecinden kaçırıldığını vurgulayarak şöyle "Bu, kayıt dışılığı çok artıracak bir adım. Suiistimale son derece açık. İyi niyetli değil" dedi.

Gri liste uyarısı: "Türkiye'yi de riske atabilir"

CTP'li Fikri Toros, online bet hamlesinin hem KKTC hem Türkiye açısından "gri listeye dönüş riski" doğurduğunu anlattı. Toros, finansal akışların büyük bölümünün Türkiye bankacılık sistemi üzerinden yürütüldüğünü hatırlatarak şu uyarıda bulundu:

"Kuzey'deki bankacılık sistemi Türkiye'nin finans ağına bağlı. Visa ve Mastercard işlemleri Türkiye'deki sağlayıcılar üzerinden yürütülüyor. Kripto para düzenlemesi yok. Bu ortam kayıt dışılığı patlatır, gri liste riskini artırır."

Toros, özellikle 2024'te Türkiye'nin gri listeden çıkışı için ciddi denetim mekanizmaları kurulduğunu ancak sonrasında "gevşeme" yaşandığını söyledi.

"İktidar herkesin aleyhine olan bir kararı neden alıyor?"

Gazetecilerin, "Kumarhane sektörü rahatsız, Ankara rahatsız, muhalefet rahatsız, o zaman bu karar neden alındı?" sorusuna Usar "Gözleri karardı. Kendilerinden başka kimseyi düşünmeyen bir anlayış var. Bu kararla Türkiye'yle de sorun yaşayacaklarını düşünüyorum" sözleriyle yanıt verdi. Hükümetin yaklaşımını, "seçime giderken ne koparırsak anlayışı" olarak nitelendiren Usar,  "CTP'nin turizm vizyonu sadece casinoya dayalı değil" dedi. Usar, CTP'nin turizm politikasının çok daha geniş bir çerçeve sunduğunu belirterek "Bizim turizm anlayışımız sadece casino turizmine dayalı değil. Çeşitliliğe, kültürel mirasa ve doğal güzelliklere önem veriyoruz" dedi.

Kadın başbakan ihtimali: "Cinsiyet üzerinden kampanya yapmadık"

Olası bir başbakanlık durumunda kadın liderlik konusunun gündeme gelmesi üzerine Usar, "CTP toplumsal cinsiyet eşitliğine sıkı sıkıya bağlı bir parti. Ancak ben kampanyamı cinsiyet üzerinden kurmadım. 'Sırf kadın olduğum için oy verecekseniz vermeyin' bile dedim" ifadelerini kullandı. Toplumda bu adımın olumlu karşılandığını belirterek, "İnsanlar artık çatışmadan değil, sorunların çözümünden yana" dedi.

Altyapı ve sel felaketi: "Bu kadar hasara altyapı değil, iklim krizi ve çarpık yapılaşma neden oldu"

Son günlerde yaşanan sel felaketine ilişkin soruya Usar "Altyapı sorunlarımız var ama bu boyutta bir hasarın nedeni iklim krizi ve çarpık yapılaşmanın birleşmesidir. Göletlerin temizlenmemesi, derelerin kapatılması felaketi büyüttü" sözleriyle yanıt vererek devam eden yağışlar için uyarıda bulundu.

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500

Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

title