Kaçak avcılıkta el konulan tekneler böyle imha edildi

ÜLKE genelinde kaçak trol avcılığa karşı 2020 yılından bu yana yapılan denetimlerde 310 tekneye el konuldu. Teknelerin birçoğu ekonomik değeri olmadığı için parçalanarak imha edilirken, o görüntülere DHA ulaştı.

Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ekipleri, kaçak trol avcılığa karşı 2020 yılından bu yana yapılan denetimlerde 310 tekneye el koydu, sahiplerine de cezai işlem uyguladı. Bu teknelerden 166'sı Marmara Denizi'nde kaçak avcılık yapılırken ele geçirildi. Teknelerin birçoğu can güvenliği için risk oluşturduğu ve ekonomik değeri olmadığı için iş makineleriyle parçalanarak imha edildi. İmha edilme görüntülerine DHA ulaştı, teknelerin iş makineleriyle parçalara ayrılıp, kamyonlara yüklendiği görüldü.

'AKSAMLARINI HİBE ŞEKLİNDE VERİYORUZ'

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, kaçak avcılık konusunda son derece hassas olduklarını söyledi. Özellikle trol avcılığa karşı kanunda hüküm olduğunu vurgulayan Atalay, "Marmara ve boğazlarda trol ile avcılık yapmak yasaktır. Trol avcılık yaptığınız zaman, hele ki ruhsatsız bir tekne ile devlet olarak el koyuyoruz. Eğer kullanıma uygunsa kamu kurumlarına bağışlıyoruz. Pek çok üniversite ve belediyeler, diğer kamu kuruluşlarına uygun tekneleri bağışlıyoruz; uygun olmayanları ise parçalayıp gerekli aksamları Makine ve Kimya Endüstrisi'ne hibe şeklinde veriyoruz. Bu şekilde 101 tane 2020, 65 tane 2021 yılında sadece Marmara'daydı. Türkiye genelinde 310 tekneye el konuldu. Bunların büyük bölümü kullanım dışı olduğu için parçalayarak imha ediyoruz. Bugün de 1 tekneyi daha Sahil Güvenlik Komutanlığı İstanbul'da yakaladı, bize teslim etti, onun da imhası yapılacak. Kullanıldığı takdirde can güvenliğini riske atacak veya ekonomik değeri olmayanları parçalıyoruz" dedi.

BALIKÇILARA MÜSİLAJ DESTEĞİ

Atalay, 7 ilde balıkçılar ile müsilajın etkilerini belirlemek için anket çalışması yaptıklarını belirterek, "Özellikle küçük balıkçılarımız ağlarının müsilaj ile dolmasından dolayı ağlarının yüzde 54 civarında zarar gördüğünü, yakıtlarının yaklaşık yüzde 38 oranında arttığını, personel giderlerinin yine yüzde 8 civarında yükseldiğini söyledi. Bu zararları da kapatmak için Sayın Bakanı'mız Bekir Pakdemirli'nin talimatları ile balıkçılarımıza verdiğimiz destekleme vardı; Marmara'daki balıkçılarımıza bunu 2 kat olarak ödeyeceğiz. İnşallah, onu da Sayın Bakanı'mızın takdirleri ile önümüzdeki hafta balıkçılarımızın hesabına geçirmiş olacağız" diye konuştu.

'MÜSİLAJ BEKLENTİMİZ AZ'

Atalay, tekrar müsilaj sorunu ile karşı karşıya kalınıp kalınmayacağına ilişkin de " Müsilaj, aslında çok uzun zamandır Marmara'da olan bir olgu. Balıkçılar, 2007'de buna 'kaykay', 'salya' diyorlardı. 2020-2021 yılında kamuoyuna 'müsilaj' diye yansıdı ve çok daha yoğun oldu. Bu sadece İstanbul ve Marmara'da değil, Yunanistan kıyılarında ve Adriyatik'te de sık sık olan bir olgu. Lakin iklim şartlarının, hava koşullarının, akıntı miktarının ve çevresel etkilerin hepsinin bir araya gelmesi ile Marmara'da çok daha fazla oldu. Eğer iklim şartları geçen yılki gibi olursa, bu yıl da aynı şeyle karşılaşırız. Balıkçılar, bu yıl geçen seneye oranla çok daha az olacağını söylüyor. Bizim de görüşlerimiz, bilimsel çalışmalarımız aynı şekilde. Özellikle havanın, dolayısıyla suyun soğuması ile müsilaj beklentimiz az. Ancak ülkemizde ciddi bir su sıkıntısı gözükmeye başladı, bu doğrudan her şeyi etkiliyor" dedi. Atalay, Marmara'da yakalanan balığın rahatlıkla yenilebileceğini, şu ana kadar olumsuz bir veriye ulaşmadıklarını kaydetti.