Haberler

Dilan, hastalığına spor ve sanatla meydan okuyor

ANKARA'da 5 aylıkken serebral palsi (beyin felci) tanısı alan Dilan Marangoz (27), spor ve sanatla hastalığına meydan okuyor.

ANKARA'da 5 aylıkken serebral palsi (beyin felci) tanısı alan Dilan Marangoz (27), spor ve sanatla hastalığına meydan okuyor. Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümü'nden mezun olan, sosyal medyada yüzlerce takipçisi bulunan Dilan, ikinci üniversite olarak Açık Öğretim Spor Yönetimi Bölümü'nü okuyor.

Ankara'da 1992 yılında 1 kilo 200 gram dünyaya gelen Dilan Marangoz'a, 5 aylıkken serebral palsi tanısı konuldu. Çocukluk yılları büyük sıkıntılarla geçen Dilan Marangoz, hastalığını kabullenip sanat ve sporla ilgilenmeye başlayınca hayatında yepyeni bir sayfa açtı. Instagram'da 'serebralpalsi_sportswomen' farkındalık hesabında yüzlerce takipçiyle buluşan, verdiği mücadeleyi çeşitli videolar ve fotoğraflarla anlatan Dilan Marangoz, aynı hastalıkla mücadele edenlere umut olmayı sürdürüyor.

Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümü mezunu Dilan Marangoz, lise dönemlerinde başladığı fotoğraf tutkusunu, üniversitede aldığı eğitim sonucu ilerleterek portre ve stüdyo ortamında gastronomi ile ürün fotoğraflarıyla sürdürüyor. Osman Yağmurdereli Sanat Akademisi'nde İleri Oyunculuk Eğitimi de alan Dilan, 'Hangimiz Sevmedik' adlı dizideki rolüyle film dünyasında 'Ben de varım' diyor. Sporla da yakından ilgilenen tanışan Dilan, pilates, aletli jimnastik, yogadaki azmi ve başarısıyla takipçilerinin takdirini kazanıyor.

'HASTALIĞIMIN DEĞİŞMEYECEĞİNİ KABUL ETTİM'

Hastalığını kabul ettiğini ve onunla yaşamayı başarmak için elinden geleni yaptığını anlatan Dilan Marangoz, prematüre bebek olarak dünyaya geldikten sonra kuvözde oksijenin minimal süre fazla gitmesi sonucu doğum öncesi veya sonrası oluşan kas sistemi bozukluğu olan serebral palsi hastalığının oluştuğunu belirtti. Duruşu ve hareketlerinin kısıtlı olduğunu fark eden ailesi tarafından hastaneye götürüldüğünü ve tanı konduktan sonra 5 aylık bebekken fizik tedavi ve rehabilitasyona başladığını anlatan Dilan, çocukluk döneminde bu zorlu mücadeleden çok sıkıldığını söyledi. "O zamanlar çocuktum. Bunalıyordum fizik tedaviden. Ama gittiğim kurumlarda hastalığı en hafif olanın ben olduğumu görünce rahatlıyordum" diyen Dilan, kendi için bir şeyler yapmaya 15 yaşında başladığını kaydetti. Hastalığının değişemeyeceğini kabullenip neler yapabileceğini düşünmeyi başlayınca kendini geliştirmek için uğraştığını ifade eden Dilan, bunun için sanat ve sporla ilgilendiğini söyledi.

'PLANLARIM VE SPOR ÜZERİNE KURULU'

2015 yılında Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümü'nde bitirme projesi olarak kendi hayatını video kurgu olarak hazırladığını aktaran Dilan, şimdi ise 2 yıllık Açık Öğretim Spor Yönetimi öğrencisi olduğunu belirtti. En büyük hayalinin fotoğraf ve sporu bir arada yürütmek olduğunu ifade eden Dilan, "Spor Yönetimi mezunu olduktan sonra federasyonların organizasyonlarından sorumlu olarak çalışabilirim. Fotoğrafçılık ve spor benim hayatımda önemli. Oyunculuk ise hobim. Planlarım fotoğrafçılık ve spor üzerine kurulu" diye konuştu. 2019 yılı şubat ayında 'Farklılığı Benimseyenler' adlı proje başlatarak bugüne kadar serebral palsili 15 bireyin fotoğrafını çeken Dilan, "Ulaşabildiğim kadar bireye ulaşıp fotoğraflarını çekiyorum. Yeterli sayıya ulaştığımda sergi açacağım. Amacım serginin gelirini, bu hastalıkla mücadele eden maddi durumu kısıtlı bireylerin yararına kullanmak" dedi.

'SPORLA BİRLİKTE HAYATIMDA ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ'

İki yıl önce spora başladığında 73.5 kilo olduğunu, pilates, aletli jimnastik, yoga, egzersiz ve diyetle 68 kiloya indiğini anlatan Dilan, sporun aynı zamanda hastalığına da olumlu katkı sağladığını söyledi. Genç kız, "Sporla birlikte öne doğru eğik yürürken duruşum düzeldi. Sağ elimle bardağı sabit tutamazken fizik tedavi ve sporla tutabilmeyi başardım. Spordan önce kıyafetlerimi yardımsız giyemiyordum. Şu anda bunu kendi başıma yapabiliyorum" dedi. Bir yandan Spor Yönetimi Bölümü'nde okuduğunu belirten Dilan diğer yandan da Engelli Bireylerde Spor Eğitmenliği Sertifika Programı'na katıldığını kaydetti.

'OYUNCULUKLA ÖZ FARKINDALIĞIMI KAZANDIM'

Oyunculuğa hobi olarak baktığını ve çok sevdiğini ifade eden Dilan, "Oyunculuk eğitimi, öz farkındalığımı kazanmamda etkili oldu. Hayata daha pozitif bakmayı öğrendim. Filmde aslında gerçek tepkilerimi veriyordum. Mesela yönetmen 'ağla' dediğinde ben gerçekten ağlıyordum" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN 'İLK'İ OLMAK İSTİYORUM'

Serebral palsi hastalığıyla mücadele eden bireylerin de ekonomik özgürlüğünün olması ve sevdikleri işleri yapmaları gerektiğini aktaran Dilan, "Biz ailemizden sonra bir şekilde ayakta durmak zorundayız. Benim çabam da bunun için" dedi. Fotoğrafı, sporu, oyunculuğu hakkıyla yaparak farkındalık oluşturmayı amaçladığını yineleyen Dilan, "Ben Türkiye'nin ilk serebral palsili fotoğraf sanatçısı, Türkiye'nin ilk serebral palsili spor yöneticisi gibi bir ilki başarmak istiyorum. Öncülük yaptığım şeyin arkasından gelecek kişiler oluşturmak en büyük hayalim" diye konuştu.

- Antalya

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ankara Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title