Dıego Mellado, Türkiye'nin AB Uyum Sürecini Yorumladı

Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı Diego Mellado, "Türkiye çok büyük bir ülke. 12 ülkenin Avrupa Birliği'ne alınması ile eşdeğer. Bu nedenle entegrasyonu da kolay değil" dedi.

Diego Mellado, İHA muhabirine yaptığı açıklamada 'Türkiye'nin AB'ye girdiğini hep birlikte göreceğiz' temennisinde bulundu. Mellado, Türkiye'nin AB uyum süreci hakkındaki görüşlerini belirtti. Türkiye'nin bugüne kadar çok ciddi çalışmalarını olduğunu kaydeden Mellado, "İki taraftaki bürokrasinin çok iyi anlaşılması lazım. Bu yapıldı. AB uyum sürecinde Türkiye'nin yerine getirmesi gereken bir çok yükümlülük var. Her iki tarafın kurumları ve birimleri ile bürokratları arasında çoğunu bizim göremediğimiz

sayısız toplantı yapılıyor. Bürokratlar her gün toplanıyor ve görüş alışverişlerinde bulunuyor. Sayısız toplantılar sonucu önemli adımlar atıldı" dedi.

"Türkiye AB uyum sürecinde hızlı bir ilerleme kaydediyor. Süreç böyle devam ederse tabi ki Türkiye AB üyesi olacak" ifadesini kullanan Mellado, diğer Avrupa birliğine üye olan ülkelerin de aynı süreçten geçtiğini belirtti. Diğer aday ülkelerin aday olma süreçlerinde de karşı çıkan Avrupalı yöneticiler olduğunu belirten Mellado, "Türkiye'nin üyeliğini de istemeyen yöneticiler var ancak bunun yanında destekleyenler de var. Türkiye çok büyük bir ülke. Türkiye'nin AB'ye girmesi 12 ayrı ülkenin AB üyesi

olmasıyla eşdeğer. Bu büyüklüğünden dolayı da entegrasyonu da kolay olamayacaktır" şeklinde konuştu.

Türkiye ile AB'nin uyum sürecinde birçok alt bileşenin olduğunu ifade eden Mellado, şunları söyledi:

"Çevre, siyaset, mesleki eğitim, kültür, kadının toplumdaki yeri bunların hepsi birer alt bileşendir. Özellikle Türkiye'nin çevre konusunda bakış açısının AB ülkeleriyle çok farklı olduğunu gördüm. Çevre bilincinin geliştirilmesi gerekir. Bunun yanında kadının toplumdaki yeri çok önemli. Kadının eğitimde, iş gücünde, siyasetteki rolü arttırılmalı. Kadının özellikle ekonomideki rolünün artması çok önemli. Bu sadece sosyal yapı, aile ile ilgili değil aynı zamanda ekonomik bir mesele. AB, fonlarıyla

kadınların istihdama katılımının artmasını destekliyor ve desteklerini arttıracak. AB kadınlara yönelik fonlar ve kadınlara yönelik politikalar üzerinde çalışıyor ama burada en büyük görev Türkiye hükümetine düşüyor."

Sivil toplum kuruluşlarına (STK) yönelik hibe programlarının devam edeceğini belirten Mellado, önümüzdeki dönem içinde STK'lara yönelik hibe programlarının ve hibe miktarlarının artacağı müjdesini verdi. Mellado, ayrıca STK'ların kurumsal kimlik kazanmaları, hibe programları hakkında bilgi edinmeleri ve AB üyeleri ülkelerdeki STK'lar ile Türkiye'deki STK'ları bir araya getirmek amaçlı Sivil Toplum Geliştirme Merkezleri kurduklarını ifade etti. Mellado, "Ankara'da, Eskişehir'de ve Diyarbakır'da bulunan ve

bölge merkezleri olan bu Sivil Toplum Kuruluşları Geliştirme Merkezleri; AB ve Türkiye'de STK'ların birbirlerini tanımalarını ve birlikte çalışmalarını sağlamak amacıyla çalışıyor. İlerde bu Sivil Toplum Kuruluşları Geliştirme Merkezleri'nin de sayısı artacak" dedi.

(SMR-OÇ-OK-Y)

Haberler