Dha yurt bülteni - 7

Halasının cenazesini teslim aldı: Boşanmayı sindiremediği için öldürdü

Adana'nın Ceyhan ilçesinde eski eşi Nuh Gürel (53) tarafından pompalı tüfekle öldürülen halası Lütfiye Yüksel'in (45) cenazesini Adana Adli Tıp Kurumu'ndan teslim alan yeğeni Ahmet Satılmış (32), "Halamı sürekli rahatsız ediyordu. Halamın ondan hiçbir zaman maddi bir talebi olmadı ve nafaka dahi istemedi. Boşanmayı sindiremediği için öldürdü" dedi.
Olay, dün Şahin Özbilen Mahallesi, Fevzi Çakmak Bulvarı'ndaki evde meydana geldi. Biri evli 3 çocukları olan Nuh Gürel ile Lütfiye Yüksel yaklaşık 6 ay önce boşandı. Lütfiye Yüksel, eski eşi Nuh Gürel iddiaya göre Lütfiye Yüksel'in evinde tartışmaya başladı. Tartışmanın kısa sürede büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine Nuh Gürel, pompalı tüfekle Lütfiye Yüksel'i vurdu. Silah sesini duyanların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekibince ilk müdahalesi yapılan Yüksel, Ceyhan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Yüksel, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından polis ekiplerince gözaltına alınan Nuh Gürel, emniyete götürüldü. Gürel'in ifadesinde, "6 ay önce eşimden ayrıldım. Benden sürekli para istiyordu. Param olursa veriyordum, olmazsa yok diyordum. Sürekli tehdit edip bağırıp çağırıyor para istiyordu. Evimde oturduğum sırada yine aradı, 'Acil 500 lira lazım' dedi. Bende 'Yok' dedim. Bir saat sonra kapıma geldi. 'Bana para vereceksin seni vurdururum, öldürtürüm' deyince kendimi kaybettim, vurdum" dediği öğrenildi.
NAFAKA BİLE İSTEMEDİ
Adana Adli Tıp Kurumu'nda otopsisi yapılan Lütfiye Yüksel'in cenazesi yeğeni Ahmet Satılmış tarafından teslim alındı. Halasının boşandığı Nuh Gürel'den nafaka dahi istemediğini belirten Ahmet Satılmış, "Söz konusu şahıs halamın kendisinden para istediğini söylüyor. Bu tamamen yalan. Halam yaşlı iki insanın bakımını yaparak geçimini kazanıyordu. Olayın olduğu gün küçük oğluna kırtasiyelik malzeme almaya gidiyormuş. Bu adama da onu takip etmiş ve evine girdikten sonra planlı olarak öldürmüş" diye konuştu.
Lütfiye Yüksel'in cenazesi daha sonra yakınları tarafından teslim alınarak götürüldüğü Ceyhan Asri Mezarlığı'nda defnedildi. Şüpheli ifadesinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilecek.

Görüntü Dökümü
----------
-Eski eşi tarafından öldürülen kadının yeğeni ile röp.
-Adli tıp kurumu tabelası
-Cenaze aracının görüntüsü
-Cenazenin morga taşınması
-Morg tabelası
-Cenazenin çıkarılması
-Araca konulması
-Cenaze aracının gidişi
-Ölen kadının sağlık fotoğrafları

SÜRE: 02'00" BOYUT: 222 MB

Haber-Kamera: Can ÇELİK/ADANA,

======================

Eş katili: Aldatılan, kandırılan, ihanete uğrayan ben oldum

Antalya'da, eşi Sultan Uluışık'ı (27), başka bir erkekle yatakta yakaladığı iddiasıyla öldüren cezaevi firarisi Sedat Uluışık'ın (39), yargılanmasına devam edildi. Uluışık  mahkemede, "Aldatılan, kandırılan, ihanete uğrayan ben oldum. Eşimi çok seviyordum. Bir başkasıyla çırılçıplak görünce dayanamadım, kendimden geçtim" diye kendisini savundu.
Kepez ilçesinde boya ve sıva işi yapan Sedat Uluışık, 2 çocuğunun annesi eşi Sultan Uluışık'a defalarca şiddet uygulayınca 2017 yılında tutuklanarak Dalaman Açık Cezaevi'ne gönderildi. Sultan Uluışık son olaydan sonra çocuklarıyla annesinin yanına taşındı. 3 Aralık 2017 tarihinde cezaevinden firar eden Sedat Uluışık, bir gün sonra saat 21.00 sıralarında yeniden barışmak için eşinin annesiyle oturduğu Kepez ilçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi 6703 Sokak'taki tek katlı gecekonduya gitti.
Uluışık, iddiaya göre eşini ve M.S.Ö.'yü (60) yatakta gördü. Sedat Uluışık, mutfaktan aldığı bıçakla M.S.Ö.'yü 5, eşini ise 15 yerinden bıçakladı. Kendisi de ellerinden bıçakla yaralanan Sedat Uluışık, daha sonra olay yerinden ayrıldı. Yaralı halde dışarı çıkan M.S.Ö, çevredekilerden yardım istedi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği M.S.Ö. Kepez Devlet Hastanesi'nde, Sultan Uluışık ise Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alındı. Sultan Uluışık, müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.
POLİSE TESLİM OLDU
Sedat Uluışık daha sonra polisi arayarak teslim oldu. Tutuklanan Sedat Uluışık hakkında, eşini 'kasten öldürmek' ve M.S.Ö.'yü 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Dava devam ederken M.S.Ö., geçen yıl rahatsızlığı nedeniyle tedaviye alındığı Batman Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
Tutuklu sanık Sedat Uluışık, Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 10'uncu kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya Sultan Uluışık'ın annesi Aysen Kara ile taraf avukatları da katıldı. Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanığın, 'kasten öldürme' ve 'kasten insan öldürmeye teşebbüs' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılmasını istedi.
'EŞİMİ ÇOK SEVİYORDUM'
Sedat Uluşık savunmasında, ağır tahrik nedeniyle kendisini kaybettiğini, olayın bu nedenle gerçekleştiğini söyledi. Daha önce verdiği ifadesini tekrar eden Uluışık, "Aldatılan, kandırılan, ihanete uğrayan ben oldum. İkisini de çırılçıplak yakalayan ben oldum. Erkek olarak gözyaşı döktüm. Çok ağrıma gitti. Eşimi çok seviyordum. Bir başkasıyla görünce dayanamadım. Kendimden geçtim. Onları o halde görünce ikisinin yüzüne tükürüp gidemedim. Bunu yapamadım. Çoluk çocuğum var. Gördüklerimi gururuma yediremedim. Aklım başımdan gitti. Amacım öldürmek değildi. Pişmanlığım devam ediyor" dedi.
Mahkeme heyeti, karar için duruşmayı erteledi.
KADIN DERNEKLERİ AÇIKLAMA YAPTI
Duruşmayı takip eden Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üyeleri ise yargılama sonrasında basına açıklama yaparak kadına yönelik şiddeti kınadı. Sultan Uluışık'ın 15 bıçak darbesiyle öldürüldüğünü, 2 çocuğunun yetim kaldığını belirten Dernek Başkanı Müjde Tozbey Erden, "Bugünkü duruşmada savcı çok güzel bir mütalaa verdi. Aslında kadın cinayetlerinde karşılaşmadığımız bir durum. Bir kadın cinayeti dosyası için çok güzel bir mütalaa. Maalesef kadın cinayetleri davalarında iyi hal indirimi sürekli uygulanmaktadır. İyi hal indiriminin uygulanmasına karşıyız. Bu nedenle karar duruşmasında özellikle iyi hal indiriminin uygulanmaması için mücadele edeceğiz" dedi.
Anne Aysen Kara da sanığın duruşmada yalan beyanda bulunduğunu belirterek, ömür boyu hapis cezası verilmesini istedi.

Görüntü Dökümü
------------
-Dernek adının yazılı olduğu pankartı tutan kadınların görüntüsü
-Anne Aysen Kara'nın görüntüsü
-Dernek üyelerinin görüntüsü
-Dernek Başkanı Müjde Tozbey Erden
-Anne Aysen Kara'nın konuşması
-Adliye dış plan

231 MB - 2.04'

Haber-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

=====================

Yabancı emekliler, otelde tatil yerine konut alıyor

Türkiye'de yabancılara 250 bin dolar karşılığında vatandaşlık hakkı tanınması, konut satışında geçen yılın son çeyreğinden itibaren büyük artışa yol açtı. Özellikle emekli yabancılar Antalya'da otelde bir hafta tatil yerine konut alarak yaz boyu tatil imkanı buluyor.
Türkiye genelinde son 7 yılda yabancılara konut satış rakamlarına bakıldığında 2019'da turizmde olduğu gibi konut satışlarında da ciddi artış yaşandı. 2013 yılında 12 bin 181 olan yabancıya konut satışı, 2019'un 7 aylık döneminde 24 bin 144'e ulaştı ve 2018 yılının 12 aylık toplam satışı haricindeki tüm yılların toplamını geride bıraktı.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) üyesi Helmann Consturaction firması Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, Antalya'da bu yıl sonu itibarıyla yabancılara konut satış rakamlarında, tıpkı turist sayılarında olduğu gibi tüm yılların en yüksek rakamına ulaşılmasının beklendiğini söyledi.
Antalya'nın Türkiye'nin en önemli turizm merkezi olduğuna işaret eden Selman Özgün, 250 bin dolara vatandaşlık hakkı tanınması sonrasında özellikle de yabancı emeklilerin otelde tatil yapmak yerine, yazlık konut satın alarak hem yaz boyunca Antalya'da yaşamayı tercih ettiğini hem de vatandaşlık hakkı kazandığını kaydetti.
Özgün, "Başlıca sebeplerinden biri 250 bin dolarlık yatırım karşılığında vatandaşlık veriliyor olması. Bu yasanın yürürlüğe girdiği geçen yılın son çeyreğinden itibaren talep çok ciddi oranda arttı. Ayrıca dışarıdan gelen insanlar Antalya'da yaşamak istiyor. Genelde 2+1 veya 1+1 evler düşünülüyor. Yaşanılması, ısıtması-soğutması kolay, sabit giderleri düşük olan evler talep ediliyor" dedi.
YILLARA GÖRE TOPLAM SATIŞLAR
Verilere göre 2013 yılında Türkiye genelinde yabancılara toplam 12 bin 181, 2014'te 18 bin 959, 2015'de 22 bin 830, 2016'da 18 bin 189, 2017'de 22 bin 234, 2018'de ise 39 bin 663 konut satışı gerçekleşti. Antalya ise yabancılara satışta 2013'te 5 bin 548, 2014'te 6 bin 542 konutla birinci oldu. 2015'de 6 bin 72, 2016'da 4 bin 352, 2017'de 4 bin 707, 2018'de 7 bin 938 konut satışıyla İstanbul'un ardından ikinci oldu.
Türkiye genelinde 2018'de 14 bin 674 olan konut satışı, 2019'un 7 aylık döneminde yüzde 46.7'lik artışla 24 bin 144'e yükseldi. İstanbul 7 ayda 10 bin 806 satışla birinci olurken, Antalya ise ikinci sırada yer alıyor. Geçen yılın 7 aylık döneminde toplam 3 bin 524 olan konut satılan Antalya'da, bu yıl aynı dönemde yüzde 37.8 artışla 4 bin 857 konut satıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
Evlerden
Satılık tabelaları detay,
Röp: Selman Özgün

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA-DHA)

===============

Gülsüm anne, Umut'tan sonra felçli eski eşinin de bakımını üstlendi

Antalya'da geçirdiği kaza sonrası yatağa bağımlı hale gelen 'Umut' adını verdiği Rus gence, 10 yıl boyunca kendi evladı gibi bakan Gülsüm Kabadayı (50), şimdi de felç olan eski eşi Zekeriya Ağar'ın (60) bakımını üstlendi.
Korkuteli ilçesinde yaşayan Gülsüm Kabadayı, 'Umut' ismiyle tanınan ve 10 yıl kimliği meçhul Rus gencin bakımını üstlenerek, Türkiye'nin takdirini topladı. Geçen yıl Umut'u kaybetmenin acısıyla yıkılan Kabadayı, engellilerin umudu olabilmek amacıyla dernek kurdu. Köy köy gezerek tespit ettiği engelliler için yardım kampanyaları düzenleyen Kabadayı, yaşlı kadınlara ve ihtiyaç sahiplerine de yardımlarda götürdü.
Gülsüm Kabadayı, 2006 yılında boşandığı Zekeriya Ağar'ın beynine pıhtı atması sonucu sağ tarafının felç olduğunu ve konuşma yetisini kaybettiğini öğrenince de harekete geçti. Çocuklarının babasını alıp, kendi evine getirerek, Umut'un yatağına yatırdı. Kabadayı, eski eşine, Umut'un bakımı sırasında öğrendiği fizik tedavi uyguluyor.
Eşinden 13 yıl önce boşandığını anlatan Gülsüm Kabadayı, Kurban Bayramı'nın üçüncü günü yardıma muhtaçlarla ilgilendiği sırada, çocuklarından eski eşinin felç geçirdiğini öğrendiğini belirtti. Kabadayı, "2008'de Umut'la hayatımız kesişti. Ona annelik yaptım. Yatağa bağlı olduğu için ona koruyucu annelik yaptım. 10 yıl Umut'la geçti hayatımız. Geçen yıl Umut'umu kaybettim. Umut'tan sonra dernek kurdum. Dernek olarak yaşlı kadın, engelli, ihtiyaç sahiplerine umut olmaya çalıştım. Eski eşim felç oldu. Sağ tarafı tutmuyor. Eski eşimi eve getirdim. Çocuklarımla ona destek olmaya çalışıyorum. Umut ile öğrendiklerimi ona uyguluyorum. Umut'a herkes kucak açmıştı. Çok şey öğrendim. O zamanlar öğrendiğimi eski eşime uyguluyorum. Eski eşim Umut'un odasında onun tedavi gördüğü yatakta yatıyor" diye konuştu.
Kabadayı, eski eşinin tedavi gördüğü yatağın kırık olması nedeniyle yeni yatağa ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.

Görüntü Dökümü
-----------
Gülsüm Kabadayı detay
Zekeriya Ağar detay
İkili detay
Röp: Gülsüm Kabadayı

Haber: Tolga YILDIRIM- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

=================

Gaziyi asfalt işçileri darp etti

Zonguldak'ta, gazi Hasan Özdemir (48), aracıyla yeni asfalt dökülen yola girince işçiler tarafından darp edildi. Gözaltına alınan 2 işçi, ifadelerinin ardından serbest bırakılırken hastanede tedavisi süren gazi Hasan Özdemir, "Gazi olduğumu söylememe rağmen darp etmeye devam ettiler" dedi.
Hasan Özdemir, Nevşehir Jandarma Komando Tabur Komutanlığı'nda vatani görevini yaparken 15 Nisan 1992'de Kahramanmaraş'ın Ekinözü ilçesi Suçatı Köyü yakınlarında PKK'lı teröristlerle girilen çatışmada başına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. 1,5 yıl Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde tedavi gören Hasan Özdemir'in sol kulağı duyma yetisini kaybederken, sol gözünde de yüzde 90 görme kaybı oluştu.
Gazilik maaşıyla geçimini sürdüren 2 çocuk babası Hasan Özdemir, dün Karaelmas Mahallesi'nde ağabeyinin engelli oğlunu Karaelmas Sağır ve Dilsizler Lisesi'ne götürdüğü sırada asfalt yapımında çalışan işçilerle tartıştı. Yeni dökülen asfalta aracıyla girdiği gerekçesiyle iki işçi tarafından darp edilen Hasan Özdemir, ambulansla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Başında ve yüzünde darp izleri olan gazi Hasan Özdemir, ardından Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne sevk edildi. Hasan Özdemir'in şikayeti üzerine gözaltına alınan 2 işçi, ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. İşçilerin Zonguldak Belediyesi'nin asfalt ihalesini alan taşeron firmada çalıştıkları tespit edildi.
"GAZİ OLDUĞUMU SÖYLEMEME RAĞMEN VURDULAR"
Yaşadığı olayı tedavi gördüğü hastanenin önünde anlatan Hasan Özdemir, yüzde 98 engelli yeğeninin yanında işçiler tarafından darp edildiğini söyledi. Aracında gazi olduğunu gösteren kartında bulunduğunu ifade eden Özdemir, şöyle dedi:
"Benim ağabeyimin yüzde 98 engelli çocuğu var. Mahallede engelli lisesine kayda gidiyorduk. İşçiler, 'aşağıda yol kapalı' dediler. Bana 'yukarıdan, un fabrikasının oradan gideceksiniz' dedi. Ben de oradan dolaştım ve lisenin oraya geldim. Lisede kaydı yaptılar öğretmenler. Ben yukarı dönecektim araç vardı kenarda. Aracımla az aşağıya indim ve döndüm. Bir de baktım aracın yanında 10 kişi. Asfalt çalışması oradaymış. Sen buraya nasıl giriyorsun diye başladılar söylenmeye. Ben de 'gidiyoruz' dedim. Aracın camı açıktı. Bana vurmaya başladılar. Ben aşağıya indim. Diğer işçiler tuttu, diğeri de vurdu. Engelli yeğenimde yanımdaydı. Ben gaziyim niye böyle yapıyorsunuz dedim. Sen gazi olsan banane diyor. Ben Valilik özel kalemini aradım. Hemen ekip gönderdiler. Ambulansla hastaneye kaldırıldım. Bugün üniversite hastanesine sevk ettiler. Göz ve plastik cerrahiye sevk ettiler. Herhalde ameliyat olacağım. Sol tarafımda gözüm ve kulağım gazilik nedeniyle görmüyor. Onlarda hep sağ tarafıma vurdular. Dudağımın yukarısında dikişler var. Gözüm darp nedeniyle görme kaybı yaşıyor. Benim aracımın önünde gazilik kartı da var. Banane deyip vurmaya devam ettiler."
Asfalt çalışma alanına girse bile bunun sonucunda darp edilmemesi gerektiğini anlatan Özdemir, "Burada benim hatam olduysa bile, hatalı yere girdiysem bile kanunlar çerçevesinde cezası varsa uygulamalısın. Bu şekilde bana vurmaları kanuna çok aykırıdır. Emniyeti çağırıp hatalı yere girdiğimi söylesinler. Gaziye öyle bir kelime de kullanmaları ağrıma gitti. Şikayetçi oldum, hiçbir şekilde geri de almayacağım" dedi.

Görüntü Dökümü
----------------
-Hasan Özdemir'den detaylar
-Hasan Özdemir ile röp.
-Hastaneden detay
-Asfalt çalışması

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Aytaç ÖZTÜRK /ZONGULDAK,

=========================

Kaçak kazı yapan 4 kişi suçüstü yakalandı

Kütahya'nın Emet ilçesinde, devriye görevindeki jandarma, altın dolu lahit mezar bulmak amacıyla mağarada kaçak kazı yapan 4 kişiyi suçüstü yakaladı.
Olay, Emet İlçesi'ne bağlı Düşecek köyü Gökbel Mevkii'nde meydana geldi. Emet Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, devriye görevi sırasında bir mağara ile çevresinde kazı yapıldığını gördü. Jandarma ekipleri hemen harekete geçerek, M.A.A., C.Ş., S.Ç. ve C.Ö. isimli 4 şüpheliyi suçüstü yakaladı. Gözaltına alınan şüpheliler ile birlikte 2 adet cinsi tespit edilemeyen dimanit lokumu, 1 jeneratör, 1 beton matkabı ve yaklaşık 100 metre uzunluğunda kablo ele geçirildi.
Dinamitler, Kütahya'dan gelen bomba imha ekibi tarafından kontrollü bir şekilde patlatıldı.
Sorguya alınan 4 şüphelinin, içi altın dolu lahit mezar aramak için kaçak kazı yaptıkları öğrenildi.
Düşecek Muhtarı Ali Koç, yakalanan şahıslarının köy dışından olduğunu belirterek, "Köyümüzün Gökbel mevkiinde bir mağaramız bulunuyor. Buraya gelen 4 kişi, mağara içinde 2 tünel açmaya çalışıyorlar. Jandarma ekiplerimiz yakaladı. Onlar karakola götürülürken Kütahya'dan gelen ekipler de dinamitleri imha etti" dedi.
Soruşturma devam ediyor.

Görüntü Dökümü
--------------
-Olay yerinden
-Mağaradan detaylar
-Ele geçirilen malzemeler
Muhtar Ali Koç'un konuşması
-Dinamitler imha edilirken

Haber-Kamera: Ercan KOLKU/EMET(KÜTAHYA)-DHA

=========================

Eşyaları balkondan atıp, evi ateşe verdi

Gaziantep'in Nizip ilçesinde psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen 1 çocuk babası Mahmut Ö. (24), eşyaları balkondan atarak evi ateşe verdi. Olay yerine gelen polis, Mahmut Ö.'yü etkisiz hale getirerek gözaltına aldı.
Olay, öğle saatlerinde ilçeye bağlı Şahinbey Mahallesi'nde meydana geldi. Psikolojik sorunları olduğu öne sürülen Mahmut Ö., yaşadığı 3 katlı binanın en üst katındaki balkondan eşyaları sokağa atarak evi ateşe verdi. Yoldan geçenlerin panik yaşadığı olay, polise ve itfaiyeye bildirildi. Olay yerine gelen polis çevre güvenliği alırken, itfaiye ise yangına müdahale etti. Tüm çabalara karşın evden çıkmayan Mahmut Ö., polis tarafından etkisiz hale getirilerek, dışarı çıkarıldı.
Olay yerinde hazır bekleyen ambulansla Nizip Devlet Hastanesi'ne götürülen Mahmut Ö., tedavisinin ardından ifadesi alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü
--------------
Olay yeri
Yanan ev
Atılan eşyalar
İtfaiye ve polis ekipleri
İtfaiyenin müdahalesi
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Metin İLİKSOY-GAZİANTEP-DHA

============================

Adli Tıp Kurumu Antalya Güncel Haberler