Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 1

KORONAVİRÜS SALGININDA CAN KAYBI 4 BİN 96'YA YÜKSELDİ SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, 'Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu'nu paylaştı.

KORONAVİRÜS SALGININDA CAN KAYBI 4 BİN 96'YA YÜKSELDİ

SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, 'Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu'nu paylaştı. Dün yapılan 42 bin 236 testten 1610'u pozitif çıktı, yaşamını yitiren 41 kişi ile toplam can kaybı 4 bin 96 oldu. Toplam iyileşen hata sayısı ise 108 bin 137'ye yükseldi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Twitter hesabından paylaştığı tabloya göre; dün 42 bin 236 test yapıldı, 1610 yeni koronavirüs vakası tespit edildi. 41 kişi vefat ederken, 2 bin 4 kişi de iyileşti. Dünkü verilerle, toplam test sayısı 1 milyon 589 bin 625, toplam vaka sayısı 148 bin 67, toplam vefat sayısı 4 bin 96, toplam yoğun bakım hasta sayısı 906, toplam entübe hasta sayısı 474, toplam iyileşen hasta sayısı ise 108 bin 137 oldu.

'VEFAT EDENLERİN ORANI AZALIYOR'

Bakan Koca, verilere ilişkin, "Yoğun bakım hasta sayımızla yoğun bakıma giren hastalarımızdan vefat edenlerin oranı azalıyor. İyileşme hızındaysa öngörülebilir bir yavaşlama var. Koronavirüsün yayılmasına karşı verdiğimiz mücadelede evde kaldığımız günlerin rolü çok büyük. Evde kalalım" değerlendirmesinde bulundu.

ANKARA,

======================

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ÇANAKKALE BOĞAZI'NA KÖPRÜ İNŞAATI ASIRLARIN HAYALİDİR

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın, 18 Mart 2017 tarihinde temelini attığı 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ayakları, 318 metre yüksekliğe ulaştı. Lapseki yakasındaki köprü ayağına 32'nci, yani son bloğun montajı da Erdoğan'ın telekonferans ile katıldığı törenle yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, "Bilindiği gibi bu köprü Marmara Denizi'ni her iki taraftan kuşatan büyük otoyol ağımızın en kritik geçiş noktasıdır. Esasen Çanakkale Boğazına köprü inşaatı asırların hayalidir. Ülkemizde pek çok hayal gibi bunu da gerçeğe dönüştürmek hamdolsun bize nasip oldu. Köprünün 2023 metrelik orta açıklığı, 2023 hedeflerimizin de ifadesidir" dedi.

Çanakkale Boğazı'nın 'gerdanlığı' olacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nde çalışmalar, koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında gerekli izolasyon sağlanarak, ara vermeden devam ediyor. Çanakkale Boğazı'nda, Gelibolu'nun Sütlüce ve Lapseki'nin Şekerkaya mevkileri arasında yapımına devam edilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nün temeli, 18 Mart 2017'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı. Hemen ardından Sütlüce'de kurulan şantiyede, kuru havuzda neredeyse her biri birer futbol sahası büyüklüğündeki 2 kule kesonu inşa edildi. Denizin dibine çakılan demir kazıkların üzerine geçen yıl mayıs ayında batırılan kule kesonları üzerine ilk bloklar, ağustos ayında konuldu ve kırmızı-beyaz renkleriyle Türk bayrağını simgeleyen köprü ayakları yükselmeye başladı. Aradan geçen 9 aylık sürede 318 metre yüksekliğindeki köprü ayakları tamamlandı. Önceki gün Gelibolu yakasındaki köprü ayaklarına 32'nci blokların montajının yapılmasının ardından, dün de Lapseki yakasında köprü ayağına son bloğun montajı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telekonferans ile katıldığı törenle gerçekleştirildi.

Törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, AK Parti İl Başkanı Naim Makas'ın katıldı. Törende ayrıca proje ortaklarını temsilen Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Yapı Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu ve Yapı Merkezi Genel Müdürü Sami Özge Arıoğlu da hazır bulundu. Tören öncesinde Bakan Karaismailoğlu, Lapseki ilçesi Şekerkaya mevkisindeki şantiyede yetkililerden brifing aldı. Ardından de tekneyle denize açılarak, tamamlanan köprü ayaklarını yakından inceledi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında tören, sınırlı sayıda katılımla ve sosyal mesafe kurallarına uyularak gerçekleştirildi.

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihale edilen ve inşaat çalışmaları Daelim, Limak, SK&EC ve Yapı Merkezi ortaklığı tarafından yürütülen 1915Çanakkale Köprüsü'nün ayakları son blokların yerleştirilmesiyle tamamlandı.

BAKAN KARAİSMAİLOĞLU: 2023 METRE ORTA AÇIKLIĞI İLE SINIFINDA DÜNYA LİDERİ OLACAK

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, törenin başlangıcında yaptığı konuşmada, "Bugün burada, tarihe tanıklık ediyoruz. Ülkemizin ve Dünya'nın en önemli projelerinden biri olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün 318 metrelik dünya birincisi kulelerinin çelik blok montajını yapıyoruz. Dördüncü kulemizin 128'inci son tablasını yerleştiriyoruz. 1915 Çanakkale Köprümüz, toplam 101 kilometrelik, Malkara- Çanakkale Otoyol hattının gözbebeği ve kilit noktasında yer almaktadır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ailesi olarak, bir hafta önce İstanbul Gayrettepe- Havalimanı Metro hattının tünel bitim töreninde yerin 72 metre altındaydık. Bugün de sizlerle birlikte 318 metre yükseklikte yeni bir başarıya imza atıyoruz. Bu proje, Türkiye'nin ulaşım altyapısında geleceğe atılmış en önemli adımlardan biridir. 1915 Çanakkale Köprüsü, iki yakayı buluşturacak bir köprü olmaktan öte, adeta tarihimize saygı duruşudur. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı 2023'e atıfta bulunan 1915 Çanakkale Köprüsü, yapımı tamamlandığında, 2 bin 23 metre orta açıklığı ile sınıfında dünya lideri olacaktır. Ayrıca, Dünyanın en yüksek kulesine de sahip olacak Çanakkale Köprüsünün, 318 metrelik yüksekliği, 3. ayın 18'ine gönderme yaparak, 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi'ni temsil etmektedir. Biz, 1915 Çanakkale Savaşı'nda yüzbinleri şehit vererek, tüm dünyaya, 'Çanakkale Geçilmez' dedik. O gün tek başına mermiye topa süren kahraman Seyit Onbaşı ile bugün, Çanakkale Köprü inşaatında çalışan tüm kardeşlerimizin, niyet, gayret ve samimiyetleri her türlü övgünün üzerindedir. 1915 Çanakkale Köprüsü, dün bu topraklar için şehit olanlara ve bugün bölgenin kalkınması için gayret edenlere vefa borcumuzdur. Bu borcu ödemek için var gücümüzle çalışarak projeyi 18 Mart 2022'de başarıyla bitireceğiz" dedi.

EBRU ÖZDEMİR: ÇOK CİDDİ BİR BANKA DESTEĞİ VAR

1915 Çanakkale Köprüsü'nü 18 Mart 2022'de tüm Türkiye'nin hizmetine açacaklarını belirten projenin ortakları arasında yer alan Limak Holding adına konuşan Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, "Çok ciddi bir banka desteğimiz var. Dünya'nın her tarafından, 25 ülkeden çok ciddi bir destek aldık. 1,5 milyar euroluk bir kredi yurtdışından, 700 milyon euroluk krediyi de yurtiçinden geçirdik. Tüm bankalar bu süreçte çekilişlerimizi durdurmadılar. Desteklerine devam ediyorlar. Onlarda bizle beraber bu köprüyü yapmak için çalışıyorlar. Pandemi krizinde de sağlık anlamında da aklımızın erdiği, bilimin bize öğrettiği kurallar çerçevesinde en üst tedbirleri uyguluyoruz. Allaha şükür şantiyemizde hiçbir vaka ile karşılaşmadık. 4 bin çalışan bu tesiste izole olmuş durumda ve köprünün imalatı 7 gün 24 saat aralıksız sürüyorö diye konuştu.

NİHAT ÖZDEMİR: DÜNYADA LAYIK OLDUĞUMUZ YERE EN KISA SÜREDE ULAŞALIM'

Proje ortaklarından Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de "Sayın Cumhurbaşkanım bu proje için değil, Türkiye'nin her köşesindeki her projeye verdiğiniz desteği, bize verdiğiniz hedefleri hep beraber görüyor, anlıyoruz. Bunun için Türk milleti adına canı yürekten teşekkür ediyorum. Allah inşallah bize önümüzdeki günlerde çok daha büyük Türkiye'yi yaşatmayı nasip etsin. Allah hepimize yardım etsin. Dünyada layık olduğumuz yere de en kısa sürede ulaşalım. Çalışanlarım adına saygılarımı sunuyoruzö diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ÇANAKKALE BOĞAZI'NA KÖPRÜ İNŞAATI ASIRLARIN HAYALİDİR

Törene telekonferans ile katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1915 Çanakkale Köprüsü'nün çelik kulelerindeki son bloğunun yerleştirilmesinin ülke ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu işlemle 4 kulenin de tüm blokları tamamlanıyor ve köprünün inşasındaki önemli bir aşama artık geride bırakılıyor. Projenin en başından bugünkü seviyesine kadar tüm safhalarında emeği geçen Başbakan, Bakanlarımızı, yüklenici firmaları, mühendisinden, işçisine herkesi tebrik ediyorum. Özellikle Binali Yıldırım, Ahmet Arslan ve Cahit Turhan'ı bu konuda emekleri sebebiyle ayrıca kutluyorum. Kendilerine şahsım, milletim adına çok çok teşekkür ediyorum. Bilindiği gibi bu köprü Marmara Denizi'ni her iki taraftan kuşatan büyük otoyol ağımızın en kritik geçiş noktasıdır. Esasen Çanakkale Boğazına köprü inşaatı asırların hayalidir. Ülkemizde pek çok hayal gibi bunu da gerçeğe dönüştürmek hamdolsun bize nasip oldu. Köprünün 2023 metrelik orta açıklığı 2023 hedeflerimizin de ifadesidir. Rastgele bu konulmuş bir hedef değildir. Kendi alanında dünyanın en uzunu unvanına sahip bu köprü asırlar boyunca 1915 Çanakkale Zaferimizin sembolü olarak boğazı süsleyecektir" dedi.

'BOĞAZ GEÇİŞİ 6 DAKİKADA TAMAMLANACAK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına söyle devam etti:

"Feribot ile 1,5 saat süren boğaz yolculuğunu, köprüye 6 dakikada tamamlayacak. Her vatandaşımızın bu eserin ülkemize kazandıranları şükranla, Çanakkale'de destan yazan ecdadı da rahmetle yad edeceğine inanıyorum. Tabi bu sayede elde edilecek vakit ve yakıt tasarrufu da ülkemizin kazanç hanesine yazılacaktır. Her zaman söylediğimiz gibi yaygın ve hızlı ulaşım altyapısı bir ülkenin kalkınmasının, gelişmesinin, büyümesinin en temel şartıdır. Bu anlayışla, gece gündüz yürüttüğümüz çalışmalarla bugüne kadar 18 bin kilometreyi aşkın bölünmüş yol inşa ederek, toplam bölünmüş yol uzunluğu 27 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Otoyol uzunluğunda 3100 kilometreye, ülkemizde daha önce olmayan hızlı tren hatlarında ise 1213 kilometreye ulaştık. Havayolu ulaşımını herkesin erişebileceği seviyeye getirirken, hedefimiz hep şu oldu. Hava yolu halkın yolu. 30 yeni havalimanı yaparak ülkemizin dört bir yanında 56 havalimanını milletin hizmetine sunduk."

'KORONAVİRÜS SONRASI ÜLKEMİZİN GÜÇLÜ ALTYAPISI EN BÜYÜK AVANTAJIMIZ OLACAK'

Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde, ulaşımda bölgesel merkez konumuna geleceğine dikkat çeken Erdoğan, "Geçtiğimiz haftalarda Çin'den yola çıkan bir yük treninin Marmaray üzerinden boğazı aşıp Avrupa'ya gitmesi bu stratejik konumun önemlerinden birisidir. Koronavirüs sonrası siyasi ve ekonomik olarak yeniden şekillenecek dünyada ülkemizin diğer alanlarla birlikte ulaşımdaki bu güçlü altyapısı en büyük avantajımız olacaktır. Bu süreçte sağlık alanında 18 yıldır büyük çabalar ve mücadeleler sonucunda ülkemizi getirdiğimiz yerin önemini hep birlikte daha iyi görüyoruz. Yurdun dört bir köşesine binlerce hastane inşa ettik. İçlerini en modern cihazlarla donattık. Sağlık çalışanlarımızın sayısını 1 milyon üzerine çıkardık. Genel sağlık sigortası sistemi ile tüm vatandaşlarımızı 88 liradan başlayan katkılarla sağlık hizmeti güvencesine kavuşturduk. Bunları tüm yaparken, CHP'nin başını çektiği bir kesim, hep işlerimizi engellemenin, yalan ve iftira ile önümüzü kesmenin gayreti içindeydi. Şehir hastaneleri projelerimize demediklerini bırakmadılar. Ama onlara rağmen ülkemizi şehir hastaneleriyle donatmayı sürdürüyoruz. Son olarak İkitelli'de ilk bölümünü daha önce açtığımız Başakşehir Şehir Hastanemizin ikinci kısmını 21 Mayıs'ta Japonya Başbakanı ile video konferans vasıtasıyla hizmete sunacağız. Maalesef bu zihniyet; salgın sürecinde ortaya çıkabilecek acil ihtiyaçları karşılamak ve daha sonra da kaliteli sağlık hizmeti vermek için başlattığımız hastane inşaatlarına dahi tahammül edemiyor. Şu anda Yeşilköy ve Sancaktepe'de yapımını tamamlamak üzere olduğumuz hastanelere "israfö diyecek kadar ufku dar, vizyonu sığ bir kafa bulunuyor. İçişleri Bakanlığı'mızın sokağa çıkma sınırlandırmasından etkilenen 65 yaş üzere ve kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımıza yönelik hizmet için oluşturduğu Vefa Sosyal Destek Gruplarına yönelik saldırılar da aynı aynı alçak zihniyetin ürünüdürö dedi.

'YÖNTEM FARKLI, ZİHNİYET VE AMAÇ AYNIDIR'

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önce Van'ın Özalp ilçesinde PKK'nın yaptığı ve ipini bu örgüte teslim etmiş olan HDP'lilerin de işin içinde olduğu anlaşılan bir terör eylemi yaşandı. Özalp ilçesinin bir mahallesinde vatandaşlara yardım götüren Vefa Sosyal Deste Grubu aracına dönüş yolunda PKK'lı teröristler uzun namlulu silahlarla ateş açtılar. Bu saldırıda Vefa Sosyal Destek Grubu görevlisi ile yoldan ilçeye götürmek üzere araca aldıkları bir vatandaşımız şehit oldu. Her iki şehidimize de Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Daha Özalp'teki şehitlerimizin kanı kurumadan bu defa Adana'da, Yüreğir Kaymakamlığı bünyesindeki Vefa Sosyal Destek Grubu saldırıya uğradı. Kaymakamlık önünde vatandaşlarımıza yardım dağıttırılırken bu saldırı gerçekleşti. Devletin kaymakamı, polisi ve vefa sosyal destek grubu görevlilerine hem hakaret edip hem fiili saldırıda bulunan güruhun CHP Yüreğir İlçe Gençlik Kolları Başkanı ve beraberindekiler olduğu anlaşılmıştır. PKK'nın Van'da uzun namlulu silahlarla gerçekleştirdiği saldırıyı, CHP'liler Adana'da hakaret ve yumruk ile yapmıştır. Yöntem farklı, zihniyet ve amaç aynıdır. Devletin halkına hizmet götürmesine tahammülü olmayan bu iki kirli yapının bir süredir gizli saklı yürüttükleri siyasi ittifakı benzer eylemlerle sahada bir ileri aşamaya taşıdıkları anlaşılıyor. Hala bu partilerin riyakar siyasetlerini görememiş olanlar için sadece bu iki hadise dahi başlı başına bir ibret vesikasıdır. Türkiye'de, bu devlet ve millet düşmanlarına evelallah biz bu toprakları bırakmayacağız. Devletin askerine, polisine, vatandaşlarımıza hizmet için canla başla çalışan görevlilerine saldıran herkes bunun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Sınırlarımız içinde ve dışında PKK'sından FETO'suna kadar tüm terör örgütlerine hayatı zindan edeceğiz. PKK'nın kafasını nasıl dağlarda eziyorsak, milletimize verdiğimiz hizmetlere tahammül olmayan siyasi uzantıların da sandıkta Cumhur ittifakı olarak hep birlikte hezimete uğratmayı sürdüreceğizö dedi.

Erdoğan konuşmasının sonunda, vatandaşların ramazan ayını, Kadir gecesini ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nı tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telekonferans ile yaptığı konuşmanın ardından Lapseki yakasındaki köprünün ayağına 32'nci ve son bloğun 4,5 saat sürecek montajı başladı.

YAZ AYLARINDA KÖPRÜDE KABLO ÖRME ÇALIŞMALARINA BAŞLANACAK

Yaz sonunda, köprüde kablo örme çalışmalarına başlanacak. Köprü inşaatında kullanılacak olan kabloların ağırlığı 33 bin 268 ton, uzunluğu ise 162 bin kilometre olacak. Kablo örme çalışmasıyla birlikte köprünün silueti ortaya çıkmış olacak. Öte yandan 14'üncü blokların arasına ilk bağ kirişinin konulmasının ardından 24'üncü blokların arasına da ikinci bağ kirişi montajı yapılmıştı. 32'nci bloklar arasına ise 3'üncü ve son bağ kirişi konulacak. Malkara'dan Lapseki'ye kadar uzanan otoyol çalışmaları sürdürülürken, Lapseki yakasında 680, Gelibolu yakasında 365 metrelik yaklaşım viyadüklerinin ayakları büyük oranda tamamlandı. Yaklaşım viyadükleriyle birlikte yani kabloların ankrajlanacağı noktalar arasındaki mesafe 4 bin 100 metre, projedeki tabliye genişliği 45 metre, ayakların yüksekliği ise 318 metre olacak. Tabliyede kullanılan çeliğin ağırlığı da 49 bin ton. Köprünün inşaatında, 114 bin ton inşaat çeliği kullanılacak. Ankraj betonları da dahil yaklaşım viyadükleri için kullanılacak beton miktarı ise 230 bin ton olacak.

İNCELİKLİ TASARIM

1915 Çanakkale Köprüsü, tasarımındaki inceliklerle de dünyada bir ilk olmaya aday. Cumhuriyetin 100'üncü kuruluş yıl dönümünü temsil eden 2023 metrelik orta açıklığıyla, tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığına sahip asma köprüsü unvanına sahip olacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nün kule bağlantıları ve bağlantı unsurları, Türk bayrağının renkleri olan kırmızı- beyaza boyanacak. 318 metrelik yüksekliğiyle 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'ni simgeleyecek kulelerin üst kısmı da Seyit Onbaşı'nın Çanakkale Savaşları'nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde olacak. Köprünün 770'er metre yan açıklıklar ile birlikte toplam 3 bin 563 metre uzunluğunda olması planlanırken, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metre olacak. 2x3 trafik şeritli olacak köprünün, yaklaşık 45,06 metre genişlikte olması öngörülüyor. Köprü tabliyesinin her iki tarafında bakım onarım amacıyla kullanılacak yürüme yolları olacak. Her iki kule temeli yaklaşık 40 metre derinlikte, deniz tabanında konumlandırılacak ve çelik kule yüksekliği yaklaşık 318 metre olacak.

18 MART 2022'DE HİZMETE AÇILACAK

Proje kapsamında 1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak (devlet yolu üzerindeki kavşaklar dahil), 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edilecek. 1915 Çanakkale Köprüsü, 18 Mart 2022'de tamamlanarak hizmete açılacak. Çanakkale Boğazı, köprü sayesinde 6 dakikada geçilebilecek.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ- Cemhan ŞEN- Orhan AKTUĞ/ÇANAKKKALE,

===============================

BAKAN SOYLU: YA OLACAĞIZ YA ÖLECEĞİZ

İçişleri Bakını Süleyman Soylu, "Bu yıl Gabar'da, Cudi'de, Besta'da, Kel Mehmet'te aynı zamanda Kato bölgesinde ya olacağız, ya öleceğiz. Kararımız bu. Yani 2020 yılının ötesine bu alanı bırakmayacağız" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, beraberinde Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin ile birlikte çeşitli temaslarda bulunmak üzere Şırnak'a geldi. Cizre'de İnsansız Hava Aracı (İHA) Taktik Merkezi'nin açılışına katılan Bakan Soylu, konuşmasında terörle mücadeleye değindi.

Bakan Soylu, terörle mücadele önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, "Türkiye terörle mücadelede uzun zamandır, bu topraklarda yoğunluklu bir gayret ortaya koydu. Ama siz de ben de biliyoruz ki tecrübeyi, birikimi teknoloji ile birlikte birleştirdiğimiz andan itibaren terör örgütü bu topraklarda üst üste hezimetler yaşamaya başladı. Özellikle son 4 gündür yine Şırnak'a bağlı Bestler Dereler'de terör örgütüne bir darbe indirildi, hem teröristlerin hem büyük patlamaların meydana geldiği mühimmat depolarına" dedi.

Hem içeride hem dışarıda mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğüne dikkat çeken Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Bütün dünyanın hayranlıkla izlediği insansız hava araçlarımız, silahlı insansız hava araçlarımız atak helikopterlerimiz, yerli mühimmatlarımız, başkasına el açıp beklemediğimiz ve bugün ve teknik kapasiteleri ile teröre karşı etkin hale getiren anlayışımızı bütünleştirme işidir. Şimdi burada, Şırnak'taki taktik merkezimizi açıyoruz. Bu şu demektir; Van'dan ve çevre illerden sürekli olarak buralara İHA uçuşları sevk edilirken, şimdi buradan bunu gerçekleştirmek için bir başlangıç gerçekleştiriyoruz. Bunun önemini biliyoruz. Sadece sınır içinde yapılan mücadeleyi değil, aynı zamanda Pençe 1, Pençe 2, Pençe 3, Pençe 4-5, bir taraftan Barış Pınarı, bir taraftan Fırat Kalkanı, bir taraftan Zeytin Dalı, Afrin hattından Hakurk'tan Irak'ın kuzeyine kadar sadece içeride yapılan değil, dışarıda yapılan hem engelleyici hem de terör örgütünü yok edici tahrip. Aslında Sayın Cumhurbaşkanı'mızın terörü kaynağında yok etmenin en önemli adımı olarak teşkil etmektedir. O açıdan Cumhuriyet tarihimizde elde edilen bu kapasite gelecek nesillerimize bırakabileceğimiz en önemli emanettir. Dünyada teröre dersini bu şekilde veren, başka hiçbir ülke söz konusu değildir. Böyle bir devlet yoktur. Böyle bir devletin evlatlarıyız. Elbette ki teknoloji önemli. Önemli olan bu teknolojiyi elini avucu gibi kullanan sizlersiniz. Bizim evlatlarımızın, bu ülkenin evlatlarının, bu konularda ne kadar mahir olduğunu, ne kadar başarılı olduğunu, ne kadar iştahlı ve azimli olduğunun en önemli göstergesidir."

'YA OLACAĞIZ, YA ÖLECEĞİZ'

Bakan Soylu, terörle mücadelede 2020 yılının önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Cudi, Gabar, Besta, Kel Mehmet, bütün bu alanın ortaya koyduğu sonuç bizim için önemlidir. Son tespitimize göre bu bölgede 134 terörist var. Bu yıl bizim için başka bir yıl. Bunu geçen yıldan itibaren planladık. Bu yıl Gabar'da, Cudi'de, Besta'da, Kel Mehmet'te aynı zamanda Kato bölgesinde ya olacağız, ya öleceğiz. Kararımız bu. Yani 2020 yılının ötesine bu alanı bırakmayacağız. Biz burada, Türk Silahlı Kuvvetleri'miz de hemen sınırın ötesinde ortaya koyacağı bu cesaretli ama stratejik, aynı zamanda akılcı, aynı zamanda milletimize yaraşır hal, terör vesayetini bu coğrafyadan söküp atacak. Bunun için inancımız tamdır. Cizre'de taktik İHA Merkezi sadece teröre karşı bir mücadele merkezi değildir. Aynı zamanda burada çocuklarımız var, gençlerimiz var, evlatlarımız var, yarına umutla, aklını zihnini kucaklaştırmak isteyen aileler var. Burası büyük bir üretim merkezi olacak. Burası büyük bir tarım ve hayvancılık merkezi olacak ve burası esas itibariyle tarihi ve geleceğini buluşturan bilen ve herkesin merakını celbeden alan olacak. Bunu da sağlayacak hem geleceğini hem güvenliğini inşallah hep beraber inşa edeceğiz. İnancımız tamdır. Yani bir misyonumuz yok, çok misyonumuz var. Bu misyonu inşallah birlikte gerçekleştireceğiz."

CUDİ'DE KULELERİ HAVADAN İNCELEDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şırnak'ın Cizre ilçesindeki İHA Taktik Merkezi açılışının ardından  helikopterle Cudi Dağı'ndaki güvenlik kulelerinde incelemelerde buldu. Bakan Soylu'nun helikopteri, inşaatı tamamlanan Hacı Araş kulesinin bulunduğu alana iniş yaptı. Bakan Soyu burada inceleme yapıp, yetkililerden bilgi alarak, askerlerle sohbet etti. Bakan Soylu, ardından 23'üncü Jandarma Piyade Tümen Komutanlığı'na geçti.

'TERÖRİST SAYISI 484'E DÜŞTÜ'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şırnak'ta Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'nı ziyaret etti. Beraberindeki Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile birlikte askerlerle sohbet eden Bakan Soylu, operasyonel timlere yönelik bir konuşma yaptı. Bakan Soylu bölgeden, memleketin özgürlüğü, namusu, zenginleşmesi ve kalkınması için nice yiğitler geçtiğini söyledi. Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Her adım attığımızda kendimizi çok daha fazla sorumlu hissediyoruz. Cizre'de uzun zamandır hazırlığını yaptığımız ve ihtiyacımız olduğunu çok inandığımız İHA Taktik Merkezi'ni açtık. Sizler çok daha iyi biliyorsunuz ki bu büyük ve kararlı mücadeleyi yaparken, en temel ihtiyaçlarımız haline gelen insansız hava araçlarımız, silahlı hava araçlarımız, keşif araçlarımız bugünden itibaren, Şırnak'ta Bestler Dereler bölgesinde, Cudi'de, Gabar'da, Kato'da ve coğrafyanın hemen hemen her noktasında operasyonlarımızın daha güvenli olmasını, daha emin olmasını sağlayacak, inşallah gerçekleştirecektir. Bu bölgede 134 terörist kaldı. ve Allah nasip ederse geçen yıldan beri hazırlığını gerçekleştiriyoruz. Bakanınız burada, Jandarma Genel Komutanımız burada, bölge komutanlarımız burada, il emniyet müdürümüz burada, Tümen Komutanımız burada ve Emniyet Genel Müdürümüz ile birlikte bu yıl başka bir yıl olacak. Sabah yine söyledim. 'Ya olacağız, ya öleceğiz.' Ömrümüz boyunca bu coğrafyada bu milletin sırtında bu hainleri taşıyamayız. Bunların ülkemize, milletimize, coğrafyamıza yaptıkları kirli iş birlikleri ile birlikte ödetmek istedikleri maliyeti milletimize yansıtamayız. Milletimiz, dünya büyük bir musibetle karşı karşıya kaldı, koranaydı. Ama ben biliyorum ki, canınız pahasına dağlarda, canınız pahasına şehirlerde bir takım karışıklık yapmak isteyenlere aman vermediniz, aman vermiyorsunuz. Bu sen yeni bir stratejimiz var. Bir taraftan insansız hava araçlarımız, bir taraftan sahanın her tarafından Gabar'ın, Cudi'nin, Kato'nun, Bestler Dereler'in her tarafında bizler olacağız. Bunun sadece burası için söylemiyorum. Ağrı'da, Kars'ta, Çemçe'de, Mardin'den Diyarbakır'ın Lice'ye kadar, Amonoslar'a kadar güzel arkadaşlarımız aynı yemini etti. Sayı sayarak söylüyoruz. 484'e kadar düştü. Daha da düşecek. ve bunların bir bölümü korkudan kaçak gidecek. Sınırlarımızın içinde bize kafa tutmaya, bizle boy ölçüşmeye kalkışan kimseye aman vermeyeceğiz."

'ÖLÜMLERİ NORMAL OLMAYACAK'

Bakan Soylu, terörü kaynağından yok edeceklerini ifade ederek, şunları söyledi:

"Kesintisiz operasyon yapacağız ve bu milleti hep beraber bu beladan kurtaracağız. Şırnaklı çocuklar da sizin çocuklarınız gibi öğretmen, doktor olmak istiyor. Yarınlara umutla bakmak istiyorlar. Onları bu gelecekten almak isteyenlere fırsat tanımayacağız. Çok alacağımız var. Murat Karayılan'dan Cemil Bayık'a kadar bize ve bu millete borçları var. Bilesiniz ki canlarıyla ödeyecekler. Ölümleri normal olmayacak. Bu millete çok çektirdiler. Bu milletin geleceğini elinden almaya çalıştılar. Arkalarında kimlerin olduğunu biliyoruz. Sadece onları mağlup etmiyorsunuz. Okyanus ötesinden buraya harita biçmeye bize gelecek biçmeye çalışanları da mağlup ediyorsunuz. Biz ne yaptığımızın farkındayız onun için bu sene Allah nasip ederse yaşarsak, sağsak bu bölgede çok olacağım. Cudi, Namaz, Gabar, Bestler Dereler sizler neredeyseniz biz oradayız. Andımız ve yeminimiz var. Jandarma Genel Komutanımız ve arkadaşlarımız buradan bu yıl farklı bir yıl olacak. Bunu beraber başaracağız. Sizin kararlılığımızdan korkuyorlar ve çekiniyorlar. Adımlarımızdan korkuyorlar ve çekiniyorlar. Bizle beraber olanlar var. Şehitlerimiz bizle beraber, gazilerimiz bizle beraber, Allah'ın orduları bizimle beraber ve Allah biz ile beraber. Onun için bu bölgeyi temizlemek sıfıra indirmek size namus borcudur. Milletimize bizim de borcumuzdur. Özel harekat polislerimiz çok arkadaşınız gözünü kırpmadan ölüme gitti. Sizden sonra gelecek nesiller, elbet onlar da giderler. Ama daha huzurlu daha güçlü etrafındaki coğrafyaya güven veren bir ülke haline getirmek zorundasın. Hep birlikte operasyona çıktığınızda omuz omuza yaptığınız mücadele Türkiye'nin geçmişine geleceğine ve bugününe de derstir. Allah sizden razı olsun. İnanıyorum, annelerinin, akrabalarınızın gözleri, kulakları duaları sizlerle beraberdir. Sizin adınıza kalplerinde hemen üzerinde ay- yıldızlı bir bayrak taşıyorlar. Sadece annelerimiz ve babalarımız yok, 83 milyon bu vatanın evladı. Dünyanın her bir tarafında sizin için dua edenler var."

ÜS BÖLGESİNDE ASKERLERLE İFTAR YAPTI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şırnak'taki Namaz Dağı üs bölgesinde askerlerle birlikte iftar yaptı. Bakan Soylu'nun telefonla görüştüğü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, asker ve ailelerinin bayramını tebrik etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Bakan Soylu ve beraberindekilerin gelişi

Bakan Soylu'nun askerleri selamlaması, sohbet etmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,

===========================

KIRKLARELİ VALİSİ BİLGİN: ÖLEN 28 HASTANIN 10'UNDA D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ VAR

KORONAVİRÜSE yakalanıp tedavisinin tamamlanmasının ardından sağlığına kavuşan Kırklareli Valisi Osman Bilgin, kentte virüsten ölen 28 vatandaşın 10'unda D vitamini eksikliği olduğunu söyledi. Bilgin, "Dolayısıyla D vitamini eksikliği Türk milletinde önemli bir sorun ve burada D vitamini alarak, güneşte çok çok duralım. Bu sorunu çözmemiz gerekiyor" dedi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sosyal medya platformundan gerçekleştirdiği canlı yayına katılan Kırklareli Valisi Osman Bilgin, koronavirüs sürecinde kendi deneyimlerini ve alınan tedbirleri anlattı. Salgın sürecinde vatandaşların dikkat etmesi gereken noktalara değinen Vali Bilgin, kentte koronavirüsten ölen 28 kişiden 10'unda D vitamini eksikliği olduğunu söyledi. Vali Bilgin, bu konuda vatandaşların mutlaka hem kendileri hem de çocuklarının D vitamini alması gerektiğini belirtti.

'27 GÜN SEVDİKLERİNİZDEN VE HERKESTEN AYRI BİR ODADA YAŞIYORSUNUZ'

Kendisinin hastalığa yakalanıp antikor oluşturmasına rağmen hala çok sıkı tedbirler alarak dışarı çıktığını ve işe gittiğini söyleyen Vali Bilgin şunları söyledi:

"Ben hastalığa yakalandım, antikor oluşturdum. Normal yakalanmayan bir insana göre yakalanma riskim daha az olmasına rağmen her gün mutlaka maskemi takıyorum ve sosyal mesafe kurallarına uyuyorum. Çünkü bu işin bir psikolojik tarafı var. Normalde 14 günlük karantina sürecinin yanında 27 gün sevdiklerinizden ve herkesten ayrı bir şekilde bir odada yaşıyorsunuz ve asla insanlarla temas kuramıyorsunuz. İnsan biliyorsunuz sosyal bir varlık. Ama 27 gün evinizin bir odasında hiç temas kurmadan bunu yaşamanız bile bu bir travma oluyor. Dolayısıyla bu çok zor bir şey."

'HASTALIĞIN YÜZDE 70'İNİ PSİKOLOJİK BOYUT OLUŞTURUYOR'

Vali Bilgin, bazı arkadaşlarının evde çok sıkıldığını söylediğini belirterek, "Niye sıkılıyorsunuz ki? Hasta değilsiniz ve hasta olmamak için evde duruyorsunuz. Bu güzel bir şey. Hastalığa yakalanırsanız şu anda yaşadığınız sıkıntının en az 10 katını yaşayacaksınız. Bence hastalığın psikolojik tarafı hastalığın yüzde 70'ini oluşturuyor. Yüzde 30'u ise biyolojik sorun. Çünkü bir aslında gripten çok farklı bir şey değil yaşadığınız. Ama virüs olarak sıkıntılı bir virüs olduğu için akciğerlerinizde sıkıntı yaratabiliyor. Zatürre oluşturabiliyor. Devletimizin almış olduğu kararlara lütfen uyalım" dedi.

'ÖLEN HASTALARIN 10'UNDA D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ VAR'

Havaların ısınmasıyla birlikte insanların rehavete kapılmaması gerektiğini de dile getiren Vali Bilgin, alınması gereken önlemlere de değindi. Özellikle yürüyüş yapmanın faydası olduğunu dile getiren Vali Bilgin, kentte virüsten vefat eden 28 hastanın 10'unda D vitamini eksikliği olduğuna vurgu yaptı. Bilgin, "Bu hastalığa karşı en büyük önleminiz yürüyüş, yürüyüş, yürüyüş ve sigara içmemek. Yürüyorsanız bu hastalıkla ilgili kesinlikle 10-0 öndesiniz ve sigara içmeyin. Bir de benim gördüğüm D vitamini eksikliği var. Ölen 28 hastamızın 10'unda D vitamini eksikliği tespit edildi. Dolayısıyla D vitamini eksikliği Türk milletinde önemli bir sorun ve burada D vitamini alarak, güneşte çok çok duralım. Bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Lütfen çocuklarımıza D vitamini verelim, kendimiz D vitamini alalım ve bol bol güneşte duralım. Balkonumuz yoksa bile evin penceresine çıkalım, orada ellerimizi açarak güneşlenelim" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Video konferans

-Vali Bilgin'in açıklamaları

-Bilgin'in hastalığıyla ilgili açıklaması

-Bilgin'in D vitaminiyle ilgili açıklamaları

-Detaylar

Haber:  Olgay GÜLER/KIRKLARELİ -

=====================

13 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA CİNSEL SALDIRILARI GERÇEKLEŞTİREN KİŞİ ÖZ BABASI ÇIKTI

SİNOP'un Durağan ilçesinde, 2 yıl arayla hamile kalan 13 yaşındaki kız çocuğu Ö.N.T.'ye, cinsel saldırıları gerçekleştiren baba Ömer T. (50), çıktı. Gözaltına alınan baba, tutuklandı.

Durağan ilçesinde yaşayan Ö.N.T., henüz 11 yaşındayken hamile kalıp, kız çocuğu dünyaya getirdi. Başlatılan soruşturmada küçük kızın ifadeleri doğrultusunda duyma engelli E.T. (55) gözaltına alındı. Şüpheli tutuklanırken, bebek ve E.T.'den alınan DNA örnekleri incelemeye alındı. 3 ayın sonunda ise DNA örneklerinin uyuşmadığı, bebeğin babasının E.T. olamayacağı ortaya çıktı. Şüpheli, tahliye edildi.

Bebeği Samsun Yetiştirme Yurdu'nda koruma altına alınan Ö.N.T.'nin geçtiğimiz aylarda yeniden hamile olduğu ortaya çıktı. Şu an 13 yaşında olan çocuk, kendisine cinsel saldırıda bulunan kişiyi tanımadığını söyledi. Çelişkili ifadeler veren Ö.N.T., ailesinden alınarak Samsun Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na yerleştirildi.

Soruşturmayı genişleten polis ekipleri, şu an 2 yaşında olan ilk bebek ile hamile Ö.N.T.'nin karnındaki bebekten ve öz baba Ömer T.'den DNA örneği aldı. Yapılan DNA incelemesi sonucunda da 2 bebeğin babasının da kız çocuğunun öz babası Ömer T. olduğu ortaya çıktı.

Kızına cinsel saldırıları gerçekleştiren baba Ömer T., gözaltına alındı. Sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede, mahkemece tutuklanan Ömer T., cezaevine koyuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Babanın adliyeye sevk edilmesi

Haber-Kamera: Emin ADIGÜZEL SİNOP-DHA

======================

EVLAT NÖBETİNDEKİ BABA: SICAK DA OLSA TAŞ DA YAĞSA BURADAN KALKMAYACAĞIZ

DİYARBAKIR'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 134 aile, HDP il binası önündeki oturma eylemini, 257'nci gününde de sürdürdü. Diyarbakır'ın Hani ilçesinden 5 yıl önce kaçırılan oğlu Fatih Demir (22) için evlat nöbeti tutan Abdullah Demir, sıcak havaya rağmen oturma eylemine devam edeceklerini belirterek, "Bizim içimizde acı var, evlat acısı var. Mecbur katlanacağız. Çünkü evlat acısı hiçbir şeye benzemiyor" dedi.

Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos'ta kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen Akar, oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hatice Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'de HDP il binası önünde oturma eylemine başladı.

13 AİLE, EVLADINA KAVUŞTU

Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran, Necla- Metin Açan çiftinin oğlu Harun Açan, Nizamettin- Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik'in oğlu Veysi Birlik, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar ve Sait Açar'ın oğlu Haşim Açar, terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim oldu. Böylece oturma eylemi yapan ailelerden 13'ü evlatlarına kavuşmuş oldu. Hacire Akar dışındaki 12 aile, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemine devam ediyor. Aileler, eylem sırasında, koronavirüs salgınına yönelik tedbirlere de uyuyor.

'EVLAT ACISI HİÇBİR ŞEYE BENZEMEZ'

Diyarbakır'ın Hani ilçesinde, 2015 yılında, fırında çalışırken kaçırılan oğlu Fatih Demir (22) için evlat nöbeti tutan Abdullah Demir, "257 gündür nöbete devam ediyoruz. Bu vicdansızlar bizi görmemezlikten geliyor. Beş yıldır içimize virüs koymuşlar. Oruç tutuyoruz. Burada bekliyoruz. Evimize gidemedik. Evlat acısı çok zordur. HDP'liler gelip binaya giriyorlar. Arka kapıdan çıkıyorlar. Bizi görmemezlikten geliyorlar. Böyle milletvekili olur mu? Bu insanlarda Allah korkusu yok. Allah korkusu olsaydı bir gün gelirlerdi. Bunlar Kürt değil. Kürtlerle bir alakası yok. Kanla siyaset yapıyorlar. Kanla siyaset olur mu? Siyaset kalemle olur. Gençleri kandırıp da götürüp PKK'ya teslim etmek Allah'tan reva mıdır? Oğlum beni duyuyorsan, kaç gel devletine teslim ol. 13 arkadaşın geldi. Devlet kelepçe vurmadan evlerine gönderdi. Allah devletten razı olsun. Bu çocuklar kandırıldı, gitti. Devletimiz yine de Allah razı olsun bize sahip çıktı. Ne kadar sıcak olsa taş da yağsa biz buradan kalkmıyoruz. Bizim içimizde acı var, evlat acısı var. Mecbur katlanacağız. Çünkü evlat acısı hiçbir şeye benzemiyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

HDP il binası

Ailelerin bekleyişi

Abdullah Demir'in konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,

=======================

VAN'DAKİ VEFA EKİPLERİ: 'KORKMUYORUZ BU ÇABAMIZDAN ASLA VEZGEÇMEYECEĞİZ'

VAN'ın karantina altında bulunan Özalp ilçesinin Eğribelen Mahallesi'ne yardım götüren ve dönüş yolunda terör saldırısında şehit olan Yıldırım Demir'in (65) Vefa Sosyal Destek Grubu ekibinde bulunan arkadaşları yardımları götürmeye devam ediyor. Demir'in en son yardım götürdüğü ve dönüş yolunda şehit olduğu Eğribelen Mahallesi'ne gelen Vefa Sosyal Destek Grubu ile Kızılay ekipleri mahalleye yardım getirdi. Van Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Merkez Vakıf Müdürü Murat Akkoyun, "Şehit edilen arkadaşlarımızın görevini devralmak için geldik. Bu bayrağı onlardan alarak dahada ileriye götürmek için bu çabamızdan asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Özalp İlçesi'nin Eğribelen Mahallesi, 9 Mayıs günü koronavirüs tedbirleri kapsamında karantinaya alındı. Karantinaya alınan mahalleye 2 gün önce yardım götüren Vefa Sosyal Destek Grubu ekibinde yer alan evli 8 çocuk babası Yıldırım Demir, dönüş yolundayken arkalarından gelen bir araç içinde bulunan kişiler tarafından saldırıya uğradı. Araçta bulunan Demir ve yoldan geçerken aldıkları Kinyas Karalığlu bu terör saldırısanda şehit olurken yine araçta bulunan bir belediye çalışanı Taner Temizel yaralandı.

Karantinaya alınan ve kısıtlama nedeniyle sokağa çıkamayan 65 yaş üstü büyükler ile kronik hastalığı bulunan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturulan Vefa Sosyal Destek Grubu ekipleri pandemi sürecinde şuana kadar 612 bin 686 kişiye 388 Milyon 786 bin 595 lira nakti yardım, yaklaşık 50 bin kişiyede gıda yardımı yaptı. Terör saldırısında şehit olan Demir'in ardından Vefa Sosyal Destek Grubu ekipleri aynı mahallelere yardım götürmeye devam ediyor.

Vefa Sosyal Destek Grubu ekibinde yer alan Demir'in en son yardım götürdüğü Eğribelen Mahallesi'ne gelen Vefa Sosyal Destek Grubu ekipleri ile Kızılay Van Şubesi ekipleri yine vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için mahalleye geldi. Karantinaya alınan mahallenin girişinde jandarma ekiplerinin nöbet tuttuğu bölgeye kadar gelen ekipler, yardımları burada bekleyen muhtar ve mahalle imamına imza karşılığı teslim etti. Yardımları alan muhtar ve beraberindekeler ise evleri tek tek dolaşarak yardımları vatandaşlara teslim etti.

BU BAYRAĞI DAHA İLERİYE GÖTÜRECEĞİZ

Van Valiliğine bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Merkez Vakıf Müdürü Murat Akkoyun, Vefa Sosyal Destek Grubunun, pandemi sürecinde özellikle yasak kapsamına giren 65 yaş üzeri kişilerin temel ihtiyaçlarını karşılama adına ve bunun yanı sıra pandemi nedeniyle karantinaya alınan insanların temel ihtiyaçlarını karşılama anlamında faaliyet gösteren bir grup olduğunu söyledi. Valilikler bünyesinde faaliyet gösteren ve 13 ilçe ve bağlı mahallere hizmet verdiklerini anlatan Akkoyun, şöyle konuştu:

"Şuan Eğribelen Mahallesindeyiz. Bu menfur olayın yaşandığı günde arkadaşlarımız bu mahalleye yardım getirip döndükleri sırada bu olayı yaşadılar. Yine olayı yaşayan Vefa Sosyal Destek Grubu arkadaşlarımızda yanımızda. Şu bilinsinki, bu süreçte şehit edilen arkadaşlarımızın görevini devralmak için geldik. Bu bayrağı onlardan alarak dahada ileriye götürmek için bu çabamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu tür vahşice girişimlerin bizi yolumuzdan alıkoyamayacağını bilmesini isteriz. Hayatını bu olayda şehit olarak kaybeden arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet sevenlerine başsavğılı diliyorum. Yaralı arkadaşımızada acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başısağolsun. Bu şer odaklarının hiçbirşekilde yaptıkları bu vahşice saldırılarla bizi bi yoldan ve amacımızdan dönderemeyeceklerini ve bizi bu süreçte sekteye uğratamayacaklarını bilmelerini isteriz."

KORKMUYORUZ BURADAYIZ

Demir'in terör saldırısında şehit olduğu gün birlikte çalıştığı Vefa Sosyal Destek Grubu ekibinden Yaver Akgül ise o gün yaşadıklarını anlattı. Demir ile birliket farklı araçlarda Eğribelen Mahallesi'ne geldiklerini anlatan Akgül, dönüş yolunda kendisinin daha önde olduğunu ve Demir'in bulunduğu aracı geçtiğini söyledi. Akgül, "Karantina Köyünde Valiliğin ve Kızılayın gönderdiği kolileri getirdik. Bırakıp dönüş yolunda geçtiğimizde bizim aracımız daha hızlıydı ve onları geçtik. Onlar geri kaldı bizden. Biz şehir merkezine vardığımızda ise o menfur olayı öğrendik. Maalesef böyle bir üzücü olay yaşandı. Ama biz bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Bu şekilde korkutalacaksa korkmuyoruz buradayız. Halkımızın yanındayız. Hiçbir amaçla biz buraya gelmedik. Sadece karantinada bulunan yaşlının, çocuğun gıdasını, çocuk bezini getirdik. Bu insani bir görevdi. Yerine getirdik. Getirmeye de devam edecez. Kimsenin bizi bu yoldan döndürmeye gücü yetmeyecek. Biz çalışmaya devam edecez" dedi.

HERYERDEYİZ OLMAYADA DEVAM EDECEĞİZ

Kızılay Van Şube Başkanı Uğur Demiroğlu ise "Öncelikle şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Heryere olduğu gibi bütün köylerimize ulaştığımız gibi bugünde Eğribelen Mahallemizdeyiz. Bütün yönetim kurulundaki arkadaşlarımız, şube başkanlarımız yardımlarda bulunmak için Vefa Sosyal Destek grubuyla birlikte geldik. Çok üzücü bir olay fakat biz herdeyiz. Tekrar şehit olan arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Karantina altındaki mahalleye yardım götürdükten sonra şehit edilen 2 kişinin şehit edildiği yerden detaylar

-Vefa sosyal destek grubunun arkadaşlarının şehit edildiği yolda durması ve detaylar

-Muhabir anonsu

-Vefa sosyal destek grubu ekiplerinin  karantina altındaki Özalp ilçesine bağlı Eğribelen Mahallesine gelişi

-Jandarma ekiplerinin mahalle girişinde aldığı tedbirler

-Muhabir anonsu

-Vefa sosyal destek grubunun yardımları getirmesi

-Vefa sosyal destek grubunun yardımları muhtara teslim etmesi

-Van Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma merkez Müdürü Murat Akkoyun ile röportaj

-Vefa sosyal destek grubunda yer alana ve şehit edilen Yıldırım Demir'in Arkadaşı Yaver Akgül ile röportaj

-Karantina altındaki mahalleye yardımların dağıtılması

-Muhabir anonsu

-Yardım dağıtımından detaylar

-Kızılay Van Şube Başkanı Uğur Demiroğlu ile röportaj

-Karantina altındaki mahalleye yardımların dağıtılması ve detaylar

Gülay KUYUCU-Orhan AŞAN/VAN,

==========================

MAHALLEDE KÖPEK İSTEMEYEN KARI-KOCA, HAYVANSEVER KADINA SALDIRDI

RİZE'de mimar Havva Nur Karaman, mahallede köpek beslemesine karşı çıkan akrabalarının saldırısına uğradı. O anlar kameraya yansırken, hayvansever kadın saldırganlardan şikayetçi oldu.

Merkeze bağlı Çiftekavak mahallesinde oturan mimar Havva Nur Karaman, Rize eski Belediye Başkanı Halil Bakırcı'nın kendisine hediye ettiği kangal cinsi köpekleri beslemeye başladı. Havva Nur Karaman'ın iddiaya göre mahallede köpek beslenmesinden rahatsız olan akrabaları H.K. ile eşi Ş.K. belediye ekiplerini arayarak şikayetçi oldu. Rize Belediyesi Veteriner ekipleri mahalleye geldiği sırada akrabalar arasında yeniden tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine H.K. ve eşi Ş.K., Havva Nur Karaman'a saldırdı. Hayvansever kadın yere düşerken, araya girenler kavgayı ayırdı. O anlar kameraya yansırken, hayvansever kadın saldırganlardan şikayetçi oldu.

Bu arada hayvansever kadına saldıran karı-kocanın köpeklerin başında sigara söndürdükleri öne sürüldü.

HAYVANSEVERLERDEN KINAMA

Rize Hayvan Hakları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Behice Yasemin Tuzcu, hayvansever Havva Nur Karaman'a yapılan saldırıyı kınadı. Tuzcu, "Bende o mahalleye gidince beni de oradan kovmuşlardı.  Bize 'buraya hayvan getirmeyin' diye tepki göstermişlerdi. Bize 'Burada hayvan istemiyoruz' diye çıkıştılar. Bizi tehdit ettiler. Hayvansever arkadaşımıza yapılan saldırıyı kınıyoruz. Bu olayın taklipçisi olacağızö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Hayvansever kadının saldırıya ugradığı anlar

-Yasemin Behice Tuzcu'nun açıklaması

Haber: Doğancan İLEK RİZE-DHA

=======================

MAYIS AYINDA SICAKTAN ASFALT ERİDİ

DENİZLİ'de mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nedeniyle asfalt eridi. Karayolunda otomobillerinden inen sürücülerin ayakkabılarına eriyen asfalt yapıştı.

Mayıs ayında mevsim normallerinin üzerinde seyreden ve yaklaşık 40 dereceyi bulan aşırı sıcak hava nedeniyle, Denizli- Antalya Karayolu Cankurtaran mevkisinde asfalt eridi. Karayolunun gidiş ve geliş yönlerindeki 5 kilometrelik alanda eriyen asfalt sürücülere zor anlar yaşattı. Bazı sürücüler, araçlarına asfalt yapışmasını engellemek için mücadele verdi. Araçların lastikleri asfaltla kaplanırken, araçlarından inen sürücülerin ayakkabıları da eriyen asfalt oldu.

Kamyonetiyle eriyen asfalt üzerinde seyreden Sürücü Ali Oktan, "Mayıs ayında bu kadar sıcak olmazdı. Bu yolu her gün kullanırım, bu ayda ilk kez asfaltın eridiği gördüm. Normal hava sıcaklığının 10 derece üzerinde galiba. Lastikler asfaltla kaplandı, başka bir zararımız yok" dedi. Otomobiliyle eriyen asfalttan geçen otomobil sürücüsü Tunahan Batur ise, "Normalde bu ayda bu kadar sıcak olmazdı. Ama çok sıcak, asfalt bile sıcağa dayanamayıp, eridi" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Asfaltta yürüyen bir vatandaştan detay

Eriyen asfalttan detay

Araçlardan detay

Ali Oktan ve Tunahan Batur ile röportaj

Ramazan ÇETİN anons

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

=======================

NEM BULUTU MUĞLA'YI KAPLADI

MUĞLA'nın merkez ilçesi Menteşe'de hava sıcaklığının 38 dereceye ulaşmasıyla nem bulutları kentin üzerini kapladı. Termometreler ise açık havada 43 dereceyi gösterdi.

Muğla'da dün hava sıcaklığı 38, hissedilen hava sıcaklığı ise 43 dereceye ulaştı. Nem oranın yüzde 49'lara ulaştığı Menteşe ilçesinde nem bulutları, kent merkezinin görülmesini zorlaştırdı. En son 80 yıl önce mayıs ayında kentte 38 derece sıcaklık ölçülmüştü. Bu kez 43 derece ölçülen hava sıcaklığının Muğla için yeni bir rekor olduğu bildirildi. Geçen yılın aynı döneminde Muğla'da hava sıcaklığı 28 dereceydi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Nem bulutundan görüntü

-Termometreden görüntü

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA,

=======================

DİYARBAKIR'DA TERMOMETRE 35 DERECEYİ GÖSTERDİ, VATANDAŞ SOKAĞA ÇIKTI

DİYARBAKIR'da termometrelerin 35 dereceyi göstermesiyle vatandaşlar parklara akın etti. Polis ekipleri sokağa çıkma kısıtlaması bulunan çocukların salgın riskine karşı başta Anzele suyu olmak üzere havuzlara girmemesi için sürekli devriye atıyor. Çoğunluğunun sosyal mesafe kuralına uymadığı görülen vatandaşlar sıcaklık arttıkça koronavirüsün de yok olacağını inandıklarını söyledi.

Türkiye, Kuzey Afrika üzerinden gelen sıcak havanın etkisine girerken, Diyarbakır'da dün termometreler 35 dereceyi gösterdi. Sıcaktan bunalan vatandaşlar parklara ve sur diplerine giderek serinlemeye çalışırken, çoğunluğun sosyal mesafeye uygun hareket etmediği görüldü. Koronavirüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkması kısıtlanan çocukların sıcak havadan bunalıp havuz ve benzeri yerlere girmesini engellemek amacıyla başta Anzele Suyu olmak üzere kentin değişik noktalarında polis ekipleri sürekli devriye geziyor. Bazı vatandaşlar sıcaklık artışının koronavirüsü de yok edeceğine inandıklarını belirtti.

'İNŞALLAH BU HASTALIĞA ÇARE OLUR'

Sur ilçesinde oturan Servet Bulut (29) durduğu yerde terlediğini ifade ederek, "Diyarbakır çok sıcak. İnşallah bu hastalığa çare olur. Dediklerine göre hava sıcak olduğu zaman koronayı da etkiliyormuş. İnşallah gerçektir. Allah devletimize milletimize zeval vermesin. Bu sıcaklıklar hastalığın bitmesi yönünde bizim için umut. Sıcaktan korunmak için evimize giriyoruz. Zaten sur içi olduğu için serindir. Avlumuzda oturuyoruz. Çocuklarımızı dışarı çıkarmıyoruz. Anzele'ye de yakın. Çocuklarımız orada suyun içine giriyorlar, ama şu an hastalıktan dolayı da önlem alıyorlar" dedi.

TAKKESİNİ MASKE GİBİ KULLANIYOR

Takkesini maskeye çevirip kullanan emekli Ahmet Metin (61), "Çocuklarım burada tamirci ben de onların yanına gelip oturuyorum. Ramazan'da böyle vakit geçiriyorum. Sıcaklık etkilemez bizi. İnşallah bu hastalık için daha iyi olur. Bilim adamları böyle diyor. Allah'tan umalım da iyi olsun. Maskem de bana göre iyi. Pamuktan, mikrop da kaçırmaz. Evde özel olarak yaptım. Beni koruyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Koronavirüs Güncel Haberler

title