Haberler

6. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi

Bitlis Eren Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Adem Palabıyık, "Üzerinde durulması gereken temel nokta Diyarbakır annelerinin Kürt olması ve kamusal bir duruş sergiledikleri yapının da Kürt kavramını merkeze alarak siyaset üretmesidir.

Bitlis Eren Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Adem Palabıyık, "Üzerinde durulması gereken temel nokta Diyarbakır annelerinin Kürt olması ve kamusal bir duruş sergiledikleri yapının da Kürt kavramını merkeze alarak siyaset üretmesidir. Üretilen bu siyaset, Kürt kimliğine sahip olan Diyarbakır anneleri tarafından dışlanmış ve ötekileştirilmiştir." dedi.

Palabıyık, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Kadın Araştırmaları Dergisi öncülüğünde, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi iş birliğiyle "Değişen Dünyada Ebeveynlik" temasıyla "6. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi"nde, "Ebeveynlik nöbetinden evlat nöbetine, Diyarbakır anneleri üzerine sosyolojik gözlemler" başlıklı bir sunum yaptı.

Palabıyık, konuşmasında anneliğin kamusal bir duruş olarak herhangi bir siyasi partiye karşı tavır sergilemesinin, alışık olunmayan ve görülmeyen bir eylem biçimi olduğunu söyledi.

Bu nedenle Diyarbakır annelerinin, HDP binası önündeki bekleyişini değerlendiren Palabıyık, "Bu bekleyiş belki de birçok siyasal kuram yahut tarih açısından doğan bir durum değildir. Bu eylem biçimi toplumsal hareketler bağlamında da ifade edilebilir ama toplumsal hareketler, postmodern dönem içinde varoluş koşullarını değiştirdiği ve kuramsal açıdan dönüştürdüğü için Diyarbakır annelerini izah etmede yetersiz kalmaktadır." şeklinde konuştu.

HDP binası önünde sadece anneler değil, babaların da olduğunu aktaran Palabıyık, şunları ifade etti:

"Elde edilen sosyolojik verilerden dolayı, biz, Diyarbakır annelerini bir duruş biçimi olarak ele alacağız ve yapacağımız çalışmalarda nitel bir yöntem kullanılarak, veri toplama ve derinlemesine görülme teknikleriyle varolan sosyolojik gerçekliği analiz etmeye çalışacağız. Çünkü anneler üzerine yapılan çalışmalarda genellikle bu yöntem ve teknikler kullanılmıştır. Ayrıca kullanılan görsel materyaller de sürecin tamamlanmasında etkili olmuştur. Üzerinde durulması gereken temel nokta ise Diyarbakır annelerinin Kürt olması ve kamusal bir duruş sergiledikleri yapının da Kürt kavramını merkeze alarak siyaset üretmesidir. Üretilen bu siyaset, Kürt kimliğine sahip olan Diyarbakır anneleri tarafından dışlanmış ve ötekileştirilmiştir."

Diyarbakır annelerinin, HDP karşısındaki duruşunun, HDP'yi de anomik bir sürece tabi ettiğini söyleyen Palabıyık, "HDP, içinde bulunduğu bu anomik durumdan çıkamamıştır. HDP'nin Diyarbakır anneleri karşısındaki sabit konumunun nasıl sarsıldığını, sosyo-politik açıdan HDP'nin toplumsal sorunlar karşısında neden duyarsız kaldığı ve Diyarbakır annelerinin, annelik olgusu üzerinden kimlik politikalarını nasıl yerle bir ettiğini ve anneliğin, her türlü süreçten muaf tutulması gerektiği olacaktır." dedi.

"HDP, Kürt kimliğine en çok zarar veren siyasal parti niteliğindedir"

Doç. Dr. Adem Palabıyık, şunları kaydetti:

"HDP, Kürt kavramını merkezine almasına rağmen, Kürt kimliğine en çok zarar veren siyasal parti niteliğindedir ve terör örgütü PKK ile arasına hiçbir sınır çizmemiştir. HDP'nin bu tavrını, Diyarbakır anneleri kabul etmemiş ve tabir yerindeyse canına okumuştur. Bizim de amacımız, Diyarbakır annelerinin mevcut sosyal konumunu analiz etmek ve annelerin sorunlarını ulusal mecrada ifade etmektir."

Kaynak: AA / Güncel

Diyarbakır Siyaset Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title