Haberler

Farklı Coğrafyalardan Kadınlar Festival Baharı'nda Buluşuyor

Güncelleme:

16. Filmmor Kadın Filmleri Festivali basın toplantısı yapıldı.

Festival Direktörü Melek Özman ve Program Koordinatörü Alin Taşçıyan'ın festival programını paylaştığı toplantıda; geçen yıl ülkemizde vizyona giren 151 yerli film arasında sadece 7 tanesinin kadınlar tarafından çekilmesine dikkat çekilerek; "Kadınlar neden film çekemiyorlar" sorusunun tartışmaya açılacağı belirtildi. Sinema sektöründeki ayrımcılık, istismar ve tacizin Türkiye'de de etraflıca konuşulmasının vakti geldiğine dikkat çekilerek, Hollywood'dan Türkiye'ye sektördeki kadınların katılımıyla düzenlenen panel de festival programında.

Sinemanın ustalarından 48 filmin gösterileceği, 10 Mart-10 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 16. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali basın toplantısı, Fransız Kültür Merkezi'nde yapıldı. Paneller, forum, atölye ve söyleşilerle dopdolu bir program vadeden festival; İstanbul'un ardından Trabzon, İzmir, Antalya, Bodrum, Mersin, Adana, Diyarbakır'da kadınlarla buluşacak.

"Kadınlara şifa olan, umut veren bir festival olsun"

Festival Koordinatörü Melek Özman; "Filmmor Kadın Filmleri Festivali'ni var eden, kadınların kadim bilgisi, deneyimi… Bu deneyimle diyoruz ki; ne söz biter ne yol ne de düş" diyerek söze başladı. Festivalin İstanbul'da ve bütün şehirlerde kadınlara armağan olarak ücretsiz gerçekleşeceğini belirten Melek Özman; "Tek yapılması gereken Fransız Kültür Merkezi'ne önceden kayıt yaptırmak. Kadınları buluşturan, iyi gelen, umut veren, şifa olan bir festival, bahar yaşamalarını diliyoruz." dedi.

Program Koordinatörü Alin Taşçıyan: "Bu yıl programımızın iki odak noktası var. Biri kadınların yaratıcılığının sınır tanımadığını gösteren, hepsi kendi üslubu içinde son derece başarılı filmleri kadınlarla buluşturmak. İkincisi de kadınların hikayelerine vurgu yapmak" dedi.

Kadınların sineması dendiğinde önyargılı olarak sadece kadınların sorunlarına değinen filmlerin akla geldiğini belirten Alin Taşçıyan; "Kadınların sineması Germaine Dulac'tan bugünlere uzanan muazzam bir avangart geleneğe sahip. Biz de buradan yola çıkarak bir toplu gösterim yapıyoruz. 2003 yılında İstanbul Bienali'ne de katılan Görsel Sanatçı Fiona Tan toplu gösterisi… Hem deneysel, hem belgesel, hem dramatik öğeleri de içinde barındıran sınır tanımayan ve kolayca kategorize edemeyeceğiniz filmler. Festivale de katılacak, master class ve söyleşilerde izleyicilerle olacak. Geçen yıldan itibaren 21. yüzyılın en iyi yönetmenlerinden birisi olarak anketlerde adı geçmeye başlayan Arjantinli Lucrecia Martel'in başyapıtı "Zama" ile bu yıl 89 yaşında Akademi Ödülleri'ne aday gösterilerek Oscar tarihine geçen Anges Varda'dan "Mekanlar ve Yüzler" filmi de festival programında. Cinsel tacizi konu eden dört film yanında, Hollywood ve Türkiye sinema sektöründen kadınları bir araya getirip meseleyi etraflıca ele alacağız" dedi.

Türkiye'de yıllardır yönetmen kadınların sayısının artmadığına dikkat çeken Taşçıyan; "2018'in çok başındayız, henüz 1 tane kadın yönetmenin filmi çıktı. Maalesef Türkiye film endüstrisinde; kadın yapımcılar şahane çalışmalar yapsalar da; yönetmen sayısı çok az. Geçen sene Türkiye'de, 151 yerli yapım vizyona girdi.12 tanesi kadın yönetmenlerin imzasını taşıyordu Bu çok ciddi bir sorun. Neden kadınlar film çekemiyorlar ya da filmleri yeterince görünür olamıyor? Endüstride herkes bu soruları kendine sormalı ve daha çok tartışılmalı" diyerek bitirdi.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Fransız Kültür Merkezi Alin Taşçıyan Hollywood Türkiye Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title