Haberler
BBC

Dünya liderleri Taliban ile görüşmeli mi?

Güncelleme:

Taliban'ın Afganistan'da iktidara gelmesinden bu yana iki yıl geçti.

Taliban'ın Afganistan'da iktidara gelmesinden bu yana iki yıl geçti. Bu sürede hiçbir ülke, yönetimlerini resmen tanımadı.

Taliban hükümetiyle herhangi bir temasta bulunmak bile tartışmalı olmaya devam ediyor.

Bazıları yönetimle konuşmanın değişime önayak olacağını söylerken, bir kesim de Taliban'ın asla değişmeyeceğini ve bu yüzden konuşmanın anlamsız olduğunu düşünüyor.

Dünya genelinde hükümetler Afganistan'ın yeni yönetimiyle nasıl ilişki kuracaklarına karar vermeye çalışırken, kadın haklarının siyasi savaşın cephesi haline geldiği aktarılıyor.

Son dönemde kadınların kuaför ve güzellik salonları bile hedef alındı.

Güzellik uzmanı Sakine, perdeleri kapalı loş bir odada oturuyor. Dudak kalemleri ve parıldayan göz farı paletleri yanında. Burası onun Kabil'deki yeni gizli güzellik salonu.

İki hafta önce hükümet, tüm kadın güzellik salonlarının kapatılması kararını açıkladı.

Bunun ardından birçok salon gizli bir şekilde çalışmaya başladı.

Kadınların neden pazarlık kozu haline geldiğini sorgulayan Sakine, "Taliban, uluslararası toplumu kendi kurallarını tanımaya zorlamak istediği için kadınlara baskı yapıyor" diyor.

Sakine, Taliban'a karşı ne tür bir yaklaşımın işe yarayacağını bilmiyor ve şöyle devam ediyor:

"Taliban hükümet olarak kabul edilirse, üzerimizdeki kısıtlamaları kaldırabilir veya daha fazlasını da getirebilir de."

Taliban, kadın hakları gibi konuların dünyayı ilgilendirmediğini söylüyor.

Yönetimin sözcüsü Zabihullah Mujahid, "Bu konuya odaklanmak sadece bir bahane" diyor.

Afganistan'ın Kandahar kentinde Taliban'ın dini lideri Haibatullah Akhundzada'nın evinden BBC'ye konuşan Mujahid, "Hükümetin uzun zaman önce tanınması gerekiyordu. Bazı alanlarda ilerleme kaydettik ve bu konuyu da çözeceğiz" ifadelerini kullandı.

Taliban hükümetiyle konuşup konuşmamak, Afganistan'ın geleceğinde çıkarları olan birçok kesimi keskin bir şekilde ayırıyor.

Buna Taliban 15 Ağustos 2021'de ikinci kez iktidara geldiğinde ülkelerinden kaçmak zorunda kalan, küskün ve hala sarsılmış bir Afgan diasporası da dahil.

İktidarı ele geçirdikleri ana kadar Taliban ile müzakere etmeye çalışan bir Afgan ekibinde yer alan dört kadından biri Fatima Geylani, "Konuşmayın demek kolay. Konuşmazsanız ne yapacaksınız?" diyor.

Geylani, 2021'den bu yana perde arkasından yürütülen müzakere girişimlerine dahil oluyor.

Birçok eski askeri komutan, mevcut düzeni zorla devirmeyi umuyor.

Geylani ise, "Bir savaşa daha ihtiyacımız yok" diyor.

Diasporadaki bazı diğerleri , ülkeyi daha fazla izole etmek ve böylece baskı kurmak için ek yaptırım ve seyahat yasağı çağrıları yapıyor.

Sürgündeki kadınlar tarafından kurulan Zan Times adlı haber platformunun baş editörü Zahra Nader, "Daha fazla muhattap olmanın ne anlamı var? Kim olduklarını ve nasıl bir toplum yaratmak istediklerini gösterdiler" diyor.

Taliban ile temasta olan diplomatlar, şimdiye kadar çok fazla ilerleme olmadığını doğrulasa da angajmanın resmi kabule işaret etmediğini vurguluyor.

Öte yandan yaşlanan aşırı muhafazakar dini lider tarafından dayatılan kısıtlamalar, en kıdemli Taliban liderleri arasında bile memnuniyetsizlikle karşılanıyor. Bu da az da olsa insanlara umut veriyor.

Orta düzey Taliban temsilcileriyle yakın zamanda temas halindeki Batılı bir diplomat, "Bizimle görüşmek isteyen Afganlarla akıllı bir şekilde müzakere etmezsek nüfusun büyük bir kısmını esir almak isteyenlere fırsat tanımış oluruz" diyor.

Kaynaklara göre Taliban lideri Akhundzada ile Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad el Thani arasında yakın zamanda beklenmedik bir görüşme gerçekleşti.

Bu, Akhundzada'nın yabancı bir yetkiliyle yaptığı ilk görüşmeydi.

Görüşme hakkında bilgi veren diplomatlar, özellikle eğitim ve kadın hakları konusunda eksiklikler olduğunu, ancak yavaş da olsa ilerleme yolunu bulma olasılığına işaret edildiğini söylüyor.

Ancak bu tür görüşmeler zor ve ortak bir zemin bulmak oldukça güç.

Afganistan Analistler Ağı'ndan Kate Clark, "Yıllarca birbiriyle savaşan taraflar arasında çok fazla güvensizlik, hatta küçümseme var. Taliban, Batı'nın hala ülkelerini küçük düşürmek istediğini düşünüyor. Batı ise Taliban'ın kadın hakları ve otoriter yönetim politikalarından hoşlanmıyor" diyor ve devam ediyor:

"Batı, yönetimi resmen tanımayı taviz olarak görebilir ancak Taliban, ABD süper gücünü yenip ikinci kez iktidara geldikten sonra kendilerine tanrı tarafından verilen bir yönetme hakkı olduğuna inanıyor."

Birçok ülke eleştirilerini ilerlemeye yönelik övgüyle dengelemeye çalışıyor. Örneğin yolsuzluğa karşı alınan tedbirlere ve Irak Şam İslam Devleti'nin oluşturduğu güvenlik tehditleriyle mücadeleye yönelik bazı çabalara olumlu bakılıyor.

Batılı güçler ise, Taliban'ın aşırılıkçı İslam yorumu konusundaki kaygılarda, liderliği İslam ülkelerinin ve alimlerinin almasını istiyor.

Ancak yine de ülkelerin stratejileri sertleşiyor.

Afganistan'da kadınların halka açık parklara, özel spor salonlarına ve güzellik salonlarına erişiminin yasaklandığı bugünlerde Birleşmiş Milletler (BM) bile "cinsiyet ayrımcılığından" söz ediyor.

"İnsanlığa karşı suçlara" yönelik yasal bir süreç başlatmak için çalışmalar sürüyor.

Bazı karışık mesajlara ve Batılı ülkeler ile diğer ülkeler arasında ara sıra yaşanan sürtüşmelere rağmen, şimdiye kadar Rusya ve Çin de dahil olmak üzere dünya güçleri arasında tanıma da dahil olmak üzere bazı kırmızı çizgiler üzerinde görüş birliği var.

Ancak bu çıkmazın Afgan halkı için sonuçları yıkıcı.

BM'nin son raporu, Temmuz sonu itibariyle insani yardım çağrılarının yalnızca dörtte birinin finanse edildiğini vurguluyor.

Açlıkla mücadele eden Afganların sayısı artıyor.

BM'ye göre ülke halkının yüzde 84'ü yiyecek alabilmek için borçlanıyor.

Ayrıca, IŞİD gibi grupların ülkedeki varlığının büyüdüğüne dair endişeler de var.

Öte yandan Taliban hükümeti olumlu bir tabloya işaret ediyor.

Resmi olarak tanınmasalar da elçileri birçok ülkede toplantılara katılmak için dünyanın en sık uçan yolcuları arasında.

Dışişleri bakanlığı görevindeki Amir Khan Muttaqi, Kabil'de neredeyse her gün, zarif odalara yerleştirilmiş bayraklar ve resmi fotoğraflar eşliğinde çeşitli ülkelerden heyetler kabul ediyor.

Avrupa Birliği ve Japon'ya taraflarından ufak grupların dışında Kabil'de Batı ülkelerinin büyükelçilikleri hala kapalı.

Katar'da bulunan diplomatların, ülkede etkili olabilmek için Kabil'de olmaları gerekip gerekmediği konusunda tartışmalar devam ediyor.

Dünyanın hiçbir yerinde bölgede 40 yıl süren kanlı savaşta yeni bir sayfa açılması istenmiyor.

Taliban liderleri arasındakiuyuşmazlıklara karşın, birlik olma amacını her şeyin üzerinde tutuyorlar.

Kısacası kolay ve hızlı hiçbir çözüm yok.

Güzellik uzmanı Sakine, "Kalbimden söyleyebileceğim tek şey gerçekten çok zorluk çekiyor olduğumuz. Belki aramızda olmayanlar anlamıyor ama yaşadıklarımız çok acı" diyor.

BBC

Afganistan Dünya Dünya Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title