Başbakan Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi ile Görüştü (2)

Başbakan ERDOĞAN, MISIR CUMHURBAŞKANI MURSİ İLE GÖRÜŞTÜ (2)

KAHİRE ÜNİVERSİTESİ'NDE KONUŞTU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kahire Üniversitesi'nde konuştu. Erdoğan, konuşmasının başında Mısır'da meydana gelen tren kazasına değinerek "Bu sabah meydana gelen elim kaza sebebi ile üzüntümüzün büyük olduğunu ifade etmek istiyorum. Milletim, ülkem ve şahsım adına taziyelerimizi iletiyorum. Hayatını kaybeden kardeşlerimize, yavrularımızı Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.

Erdoğan, Kuran-ı Kerim'in Mekke'de indirildiğini, Kahire'de en güzel şekliyle Abdulsamet gibi Mustafa İsmail ve Tantavi gibi en güzel seslerle okunduğunu, İstanbul'da da en güzel ellerde yazıldığını belirtirken, "Mekke gibi Kahire ve İstanbul birer Kuran şehirleridir" dedi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Mekke, Medine, kahire, İskenderiye, Beyrut, Şam, Diyarbakır, Ankara, İstanbul nasıl birbirlerinin kardeşleri ise tüm dünya bilsin ki Ramallah, Refah, Gazze ve Küdüs de bu şehirlerin kardeşidir bizim kardeşimizdir. Bu şehirlerde dökülen her damla kan bizim damarlarımızdaki kandır. Bu şehirlerde toprağa düşen her can bizim canımızdır. Kimse bu coğrafyada yaklaşık 100 yıldır süren sukutu farklı şekilde yorumlamasın. Bugün ya da yarın Gazze'de insanlık dışı yöntemlerle katledilen masum yavrucakların hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacaktır. İsrail bölgeyi bir daha kan gölüne çevirmek için her türlü eylemi gerçekleştirmektir. Netanyahu uluslararası vurdumduymazlığı arkasına alarak bu eylemleri gerçekleştirmiştir. Elçisini çeken kardeşim Mursi'yi yürekten tebrik ediyorum. Türkiye olarak Mısır'la birlikte Filistinli kardeşlerimiz için uluslararası toplum nezdinde mücadele vermeye devam edeceğiz. Mısır'dan yayılan umut ışığının daim olmasını temenni ediyorum."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleştirilen devrimden dolayı Mısırlı gençleri ve tüm halkı yürekten kutladığını ifade ederken, şöyle devam etti:

"Mısır devrimi esnasında hayatını kaybetmiş tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Tahrir'den yükselen ses İstanbul ve Ankara'dan yankılanmış ve karşılığını bulmuştur. Bugün de yarın da Mısırla dayanışma içinde olmaya, Mısır'la birlikte yürümeye devam edeceğiz. Sizler devrimle dünyaya zulmün ilelebet payidar olmayacağını gösterdiniz. Sizler Mısır devrimi ile kapalı rejimlerin sonunun geldiğini tüm dünyaya gösterdiniz. Ali İmran suresinin 139. ayetinde yüce rabbimiz bize çok net bir ilke koyuyor ve diyor ki: "Gevşemeyin, asla hüzünlenmeyin. İnanıyorsanız üstünsünüz" Mısır da Türkiye de tüm bu coğrafyada bu temel ilkeyi her an hissetmek ve hatırlamak durumundayız. Sizler aylar boyunca dediniz ki "Başını dik tut sen Mısırlısın" dediniz. Siz başınızı dik tutacaksınız. Filistinli başını öne eğmedi eğmeyecek, Iraklı, Afgan, Suriyeli kardeşim başını öne eğmedi eğmeyecek."

" TÜRKİYE İLE MISIR'IN KALBİ BİRLİKTE ATAR"

Başbakan Erdoğan Türkiye ve Mısır olarak bu bölgenin iki güçlü ülkesi olarak tarih yolculuğunda bir, kardeş olduklarını, iki ülkenin kalbinin birlikte attığını ifade ederken, şöyle konuştu:

"Nil ile Fırat aynı gönlün ırmaklarıdır. Ebediyen bir ve beraber olacağız. Türkiye, Mısır aynı istikamete baktıkça inanın bu topraklarda barıştan başka hiçbirşeyin türküsü söylenmeyecektir. Hürriyet ve insana saygı ortak medeniyetimizin özüdür. Yöneticilerin halka hesap vermesi bizim medeniyetimizin özüdür. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Tarih boyunca Mısır'dan gelen her acı haber Türkiye'de bizi üzmüştür. Biz bu coğrafyadan maalesef fazlası ile acı haber alıyoruz. Biz Mısır'dan artık olumsuz haber değil sevindirecek güzel haberler almak istiyoruz. Sanmayın Mısır'da olan Mısır sınırlarında kalıyor. Biliniz ki tüm İslam coğrafyasının gözü. gönlü, yüreği Mısır'la birliktedir. Mısır'ın devrim sürecinin tamamlandığını, kucaklayıcı bir anayasa ile geleceğe yürüdüğünü görmek, bundan umutlanmak istiyoruz. Mısır ne kadar güçlü olursa Türkiye de o kadar güçlü olacaktır."

" GAYRİ MEŞRU ESAD REJİMİ İSE KAYBETMEYE MAHKUMDUR"

Suriye'de rejiminin 2 yıldan bu yana halkına yönelttiği kanlı savaşın zihinlerden silinmeyeceğini, Suriyeliler'in onurlu bir yaşam savaşı verdiğini ifade ederken, "Halk bu savaşı kazanmaya mecbur. Gayri meşru Esed rejimi ise kaybetmeye mahkumdur. Suriye halkının maruz kaldığı bu kıyım uluslararası toplum ve insanlık için utanç kaynağıdır. Artık bir takım kurum ve kuruluşların arkasına kaçmak Esed'in işlediği suça ortak olmak demektir. Biz Türkiye olarak Suriyeli kardeşlerimize imkanımız verdiği her türlü desteği sunuyoruz. 170 binin üzerinde Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Açık kapı politikası ile bu ev sahipliğimizi kardeşlerimize devam edecektir. Bölgede Arap ligi içindeki tüm ülkeler el ele vermeye mecburuz. Bu sorun hepimizin ortak derdidir. Herkesin temsil edildiği bir Güvenlik Konseyi'nin dünya barışına daha fazla katkı yapacağı görüşündeyiz. BM başta olmak üzere bu konuda sorumluluk sahibi uluslararası kuruluşların kendilerini sorgulama zamanı gelmiştir. Türkiye ve Mısır bu bölgede ortak sorumluluk taşıyorlar. Filistin, Suriye, Lübnan, Afganistan meselesinin çözümü için birlikte çalışabiliriz. Son 10 yıldır aktif dış politikamızla önemli girişimlerde bulunduk. Bölgenin huzur ve refaha kavuşması için elimizden geleni yaptık. Ey mısır ey dünyanın annesi kaldır başını sen Mısırlısın" diye konuştu.

Recep Tayyip Erdoğan Muhammed Mursi Dünya Haberler