Dha Yurt Bülteni-2

1)BERGAMA'DA ORMAN YANGINI

İZMİR'in Bergama İlçesi'ndeki ormanlık alanda henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangını söndürmek için havadan ve karadan müdahaleye başlandı.

Bugün saat 06.30 sıralarında Bergama'nın Güneşli Mahallesi Direkönü Mevkii'ndeki ormanlık alanda yangın çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangını görenler orman ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, havadan ve karadan yapılan müdahaleyle söndürme çalışmalarına başladı.

SÖNDÜRME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

İzmir'in Bergama İlçesi'ndeki ormanlık alanda çıkan yangını söndürme çalışmaları 3 helikopter, 37 arazöz ve 4 dozer ile devam ediyor.

Cevdet ŞEN/BERGAMA(İzmir),

======================================================

2)EVİNDEN ÇIKARKEN TABANCALI SALDIRIYA UĞRADI

İZMİR'in Bornova İlçesi'nde, 32 yaşındaki Kadri Güneri evinden çıktığı sırada kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce tabancalı saldırıya uğradı.

Olay, saat 02.00 sıralarında Ersoy Caddesi 177 numara önünde meydana geldi. İddiaya göre, evinden çıkan Kadri Güneri'ye otomobil ile yaklaşan kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler tabancayla ateş açtı. Başına ve vücuduna kurşun isabet eden Güneri, kanlar içerisinde yere yığıldı. Saldırganlar, geldikleri otomobil ile olay yerinden kaçtı. Silah seslerini duyan çevredekiler durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, Güneri'yi Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırdı. Burada tedaviye alınan Güneri'nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri, Güneri'ye kimin ateş ettiğini belirleyip yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, çevredeki güvenlik kameralarını da incelemeye aldı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Olay yerinden görüntü

Ekplerin çalışmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

(Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR,

======================================================

3)BALIKESİR'DE YABAN MANTARLARI EĞİTİM FESTİVALİ HAZIRLIĞI

BALIKESİR Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı'na bağlı Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezi (BAÇEM), yaban mantarları eğitim festivali düzenleyecek.

Büyükşehir belediyeleri bünyesinde ülkenin tek merkez konumundaki, 114 dönüm arazide kurulu BAÇEM'de, tıbbi aromatik bitkiler ve yem bitkileri üzerinde çalışmalar yapılıyor. Yenilebilir tahıllar ve bölgeye uyumlu parfümeride kullanılan önemli tıbbi aromatik bitkilerin de yetiştirildiği BAÇEM, çiftçi eğitimleri ve bölge tarımında kullanılabilecek alternatif ürünler üzerinde çalışmalar yürütüyor.

Yaptıkları araştırmalarla ilgili bilgi veren BAÇEM Şube Müdürü Nazım Tanrıkulu, vetiver, limon çiçeği, paçuli gibi bölgede kulanılabilecek çok değerli birçok alternatif bitki türlerinin denendiğini belirten Tanrıkulu, yine yaygın olarak tarımı yapılan tıbbi aromatik bitkilerden kekik, lavanta, adaçayı ve nane gibi türlerden tarım denemeleri yaptıklarını söyledi. Tanrıkulu, "Bitkilerin doku kültürüyle yöntemleriyle üretilebilmesini sağlayan biyokimya teknoloji laboratuvarımızı kuruyoruz. Tıbbi aromatik bitkilerin etken maddelerinin analizlerini yapabileceğimiz, tıbbi aromatik bitkilerden ilaç geliştirme ve Ar-Ge çalışmaları yapabileceğimiz bir tıbbi ve aromatik bitkiler laboratuvarı kurduk. Yöremiz oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip" dedi.

MANTAR FESTİVALİ 21 EKİM'DE

Edremit'te Kazdağları, Burhaniye'de ise Madra Dağları'nın etkisi ve çeşitliliğiyle bölgede çok sayıda mantar çeşidi bulunduğunu belirten Nazım Tanrıkulu, bu çeşitliliğe dikkat çekeceklerini söyledi. Mantar üreticilerini de teşvik edebilmek için mantarhane kurulumunu tamamlamak üzere olduklarını söyleyen Tanrıkulu, "21 Ekim'de mantar festivalimiz düzenlenecek. Çiftçilerimizi ekonomisine katkıda bulunacak alternatif ürünler konusunda araştırmalarımız sürüyor. BAÇEM'in bölge ekonomisine ve Balıkesir çiftçisine şu yönde bir katkısı da olacak. Yaygın olan, halihazırda tarımı yapılan örneğin zeytin gibi, Havran'da mandalina gibi yetiştirilen ürünlerin elde kalma problemi oluyor genelde. Bunların elde kalmasına sebep olan faktörleri araştırıp, tarımsal konularda sıkıntılar varsa bunlara çözüm önerileri sunacağız. Aynı zamanda bilinçli tarım yapılması konusunda da eğitim merkezimizde belirli aralıklarla eğitim seminerlerimiz olacak" diye konuştu.

"İŞLEME TEKNOLOJİSİ GELİŞTİRİLMELİ"

Tıbbi aromatik bitkilerle ilgili yapılan çalışmalarda pazar sıkıntısını aşabilmek için işleme teknolojisi geliştirmek zorunda olduklarını anladıklarını söyleyen Tanrıkulu şunları söyledi:

"Yapılan çalışmalarda gördüğümüz, bir işin işlemesini bilmiyorsak, teknolojisini geliştiremiyorsak, o işin tarımını ne kadar yaygınlaştırsak da sonrasında pazarda sıkıntılar yaşıyoruz. Bununla ilgili de merkezimizde distilasyon sistemi ve soğuk baskı yöntemleri yer alacak. Ayrıca tıbbi aromatik bitkiler ekstraksiyon yöntemleri arasında son yöntemlerden birisi olan süper kritik karbondioksit ekstraksiyonu ve mikrodalga ekstraksiyon sistemi de laboratuvarımızda kullanacağız. Bunları yaparken, Çanakkale ve Balıkesir Üniversitleri ile çalışmaları yürüteceğiz. İstanbul Bezmialem Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile de çalışma yapacağız."

YABAN MANTARLARI EĞİTİM FESTİVALİ

BAÇEM Uzman Biyoloğu Sema Candan Erol ise "Burada çiftçimize ekonomik değeri olan mantarlarla ilgili eğitim seminerleri verip farkındalığı arttırarak kırsal kalkınmayı hedeflemekteyiz. Mantarlar bu anlamda çok popüler ve ekonomik açıdan çok önemliler. 21-22 Ekim'de, 1. Kazdağları yaban mantarları Eğitim Festivalini düzenliyoruz. Değerli akademisyenlerimizle birlikte Kazdağları'nın eşsiz atmosferinde hep birlikte mantar avlayacağız. Buradaki temel amacımız ekonomik değerini de tam olarak göz önüne serip halkımız için alternatif geçim kaynakları oluşturmaktır. Balıkesir'i mantar yetiştiriciliği konusunda bir marka haline getirmek istiyoruz. 21-2 Ekim'de tüm mantar ve doğasevenleri Kazdağları'na bekliyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

BAÇEM'den detaylar

Tanrıkulu röp

Sema Candan Erol röp

Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN / BALIKESİR,

==========================================================

4)YAYA GEÇİDİNE OTOMOBİLİNİ PARK EDEN KADINA İLGİNÇ TEPKİ

İZMİR'in Balçova İlçesi'nde, otomobilini yaya geçidine park eden kadın sürücüye vatandaşlar tepki gösterdi. Bazı vatandaşları ise otomobilin üzerine 'Bir cahil olarak yaya geçidi ve engelli rampasına park ettim, sığırım' yazısı yapıştırdı.

İnönü Caddesi Üçkuyular Meydanı'nda bir kadın sürücü otomobilini yaya geçidine park ederek, aracının başından ayrıldı. Uzun süre gelmeyen kadın sürücüye vatandaşlar tepki gösterdi. Otomobilin üzerine 'Bir cahil olarak yaya geçidi ve engelli rampasına park ettim, sığırım', 'Yaya geçidi ve engelli rampası sığırı' yazıları yapıştırıldı. Bu sırada otomobilin yanına gelen kadın sürücü yazıları görünce şaşkınlık yaşadı. Mahalle sakinlerinden yaşlı bir kadın, sürücüye tepki gösterdi. Yaşlı kadın, "Benim evimde hasta var, buraya hangi hakla arabanı koyarsın, burası yaya geçidi" diye konuştu. Çevresindekilerden özür dileyen kadın sürücüye tepkiler dinmedi. Hatasını anlayan kadın sürücü otomobiline binerek caddeden uzaklaştı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Sürücüye yaşlı kadının tepki göstermesi

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

=====================================================

5)KATİP, ARZUHAL YAZMAZ OLDU

TÜRKÜLERE konu olan arzuhalcilik, son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle yok olmanın eşiğine geldi. Diyarbakır'da sayıları 15 dolayında olan arzuhalciler, Valilik, Belediye, Adliye ve bazı kamu kurum kuruluşlarının duvar kenarında kendilerine oluşturdukları yerlerde daktilo ile dilekçe yazarak geçimlerini sağlarken, Hava Kuvvetleri'nde 28 yıl hizmet veren emekli astsubay 73 yaşındaki arzuhalci İhsan Demirseçen, teknoloji ilerledikçe eski günleri özlediğini söyledi.

Teknolojinin gelişmesi bir çok el emeği mesleğini bitirdiği gibi, halen daktilo kullanan arzuhalcileri de etkilemeye başladı. Gerek e-devlet sistemin hayata geçmesi, gerekse de dilekçelerin bilgisayar ortamından yazılması arzulhalcileri zor duruma soktu. Diyarbakır'da sayıları 15 dolayında olan arzuhalci, Valilik, Belediye, Adliye ve bazı kamu kurum kuruluşlarının duvar kenarında kendilerine oluşturdukları yerlerde daktilo ile dilekçe yazarak geçimlerini sağlıyor.

"BÖYLE DEVAM EDERSE EN FAZLA 10 YIL SONRA BU MESLEK BİTER"

Eskişehir'de askeri okula gitmiş ve Hava Kuvvetleri'nde 28 yıl hizmet veren emekli Astsubay 73 yaşındaki arzuhalci İhsan Demirseçen, teknoloji ilerledikçe meslekte yaşanan sıkıntıları anlatırken, eski günleri özlediğini söyledi. Dilekçe yazmayı Hava Kuvvetleri'nde askeri mahkemelerde görev yaptığında öğrendiğini söyleyen 25 yıllık arzuhalci Demirseçen, böyle devam ederse arzuhalciliğin 10 yıl sonra biteceğini ifade etti. Demirseçen, "Diyarbakır eskiden bir tane idi. Şimdi ise, 4 ilçeye bölündü. 4 ilçeye bölündüğü için, ekmeği de 4'e bölüyoruz. 25 yıl önce başladığım bu meslekte, bugün itirabariyle çok büyük farkılıklar var. 25 yıl önce günde 20 dilekçe yazardık, bugün ise en fazla 5 tane yazabiliyoruz. İnsanlar bizleri tercih etmemelerin en büyük nedeni internetten kaynaklanıyor. Böyle devam ederse en fazla 10 yıl sonra bu meslek biter. Eskiden sayımız çoktu. Gittikçe herkes bırakmaya başladı. Genelde emekliler bu işi yapıyor. Adliye önünde olduğumuz için bize gelip dilekçe yazdıranlar genellikle adli işlemler içindir. Eskiden sabıka kaydını da bizi yazıyorduk fakat onuda kaldırdılar. Bu mesleğin eski zevki kalmadı. Eskiden iyi kazanıyorduk, şimdi ise para kazanamıyoruz. Bir dilekçeyli 10 ila 30 lira arasında yazıyoruz"dedi.

Osmanlı döneminde 18'inci yüzyılda hayata geçen arzuhalcilik, ilk dönemlerde kurumlar arasında resmi yazışmalarda kullanılırdı. Zamanla resmi kurumlar dışında seyar arzuhaliciler ortaya çıktı. Arzuhalcilik, Pir Sultan Abdal'ın 'Katip arzuhalim yaz yare' türküsü ile Selda Bağcan söylediği güzel türküye yer almıştı.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Demirseçen'in dilekçe yazması

-Daktilodan görüntü

-Demirseçen'in konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, -

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel