Haberler

Bakan Yazıcı: "AB ile Bütünleşmiş Türkiye, Doğu ile Batı Arasında Denge Unsurudur"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "Avrupa Birliği ile Bütünleşmiş, Demokrasisini Güçlendirmiş Bir Türkiye, Doğu ile Batı Arasında Denge Unsurudur, Bir Barış Köprüsüdür" Dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "Avrupa Birliği ile bütünleşmiş, demokrasisini güçlendirmiş bir Türkiye, doğu ile batı arasında denge unsurudur, bir barış köprüsüdür" dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yurtdışı İletişim Komisyonu'nun hazırladığı "Avrupa Birliği üyeliği yolunda Türkiye'nin tanıtımı ve TÜSİAD örneği" konulu raporun sonuçları, düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıda konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Yazıcı, Türkiye'nin güçlü kalkınmış müreffeh bir ülke olması, demokratik standartları yükseltmesi, bölgesi ve dünyada istikrar unsuru haline gelmesinin küresel düzen bakımından büyük önem taşıdığını ifade etti. "Bu hedeflere ulaşmada Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği hepimizin ortak hedefidir" diyen Yazıcı, hükümet olarak da içe kapanan değil dışa açılan, küçülen değil büyüyen, uluslararası alanda sözü dinlenen güçlü saygın bir Türkiye hedefiyle yola çıktıklarını belirtti. Bakan Yazıcı, "Hükümeti devraldığımızda 2002 yılı içinde ülkemize gelen turist sayısı 13 milyon 248 bin iken, 2007 yılında 23 milyon 340 bine ulaşmış bulunuyor. Aynı şekilde yurt dışından çıkan vatandaşlarımızın sayısı da ikiye katlanmış. Hükümeti devraldığımızda 2002 yılı içinde 5 milyon vatandaşımız yurt dışına gidip gelirken, 2007 yılında bu rakam ikiye katlanarak 8 milyon 854 bin olmuştur" dedi.

2005 yılında İstanbul'da gerçekleştirilen Şampiyonlar Ligi finalinin 223 ülkede canlı yayınlandığını ve sayıları milyarlara varan insanların izlediğini hatırlatan Bakan Yazıcı, bu vesileyle Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde gösterdiği başarıyı da tebrik etti.

Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde geçmişte yaşanan sorunların önemli bir kısmının Türkiye'nin imajının bu ülkeler nezdinde yeterince olumlu olmamasından kaynaklandığını bildiklerini ifade eden Yazıcı, bunu tarihisel etkenler ve önyargılar ile Türkiye'nin yurt dışında tanıtımına yeterli kaynak ayrılmamış olmasından kaynaklandığını belirtti.

"TAM ÜYELİKTE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ÖNEMLİ" AB üyeliği sürecinde TÜSİAD'ın bünyesinde kurulan Yurtdışı İletişim Komisyonu'nun çalışmalarını takdirle izlediklerini belirten Yazıcı, "AB'ye tam üyeliğimizin gerçekleşmesinde sivil toplum kuruluşlarının rolü çok ama çok önemlidir. Bu uyumu bu koordinasyonu muhafaza ettiğimiz sürece, toplumdaki motivasyonu, heyecanı muhafaza ettiğimiz sürece inşallah ulaşamayacağımız hedef yoktur. Bu noktada 'İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti' projemize özel önem veriyoruz. Medeniyetimizin en önemli merkezi ve dünyanın tartışmasız en güzel şehri olan İstanbul'umuzu Avrupa'ya tanıtacak projelere geliştirmeliyiz. Şehre sahip çıkmanın şehri zapt etmek değil şehrin ruhuna katılmak olduğunu, taşı toprağı altın sözünün bu şehrin harcanabilir bir baba mirası demek olmadığını herkese anlatmamız, benimsetmemiz gerekiyor. Bizim İstanbul'u yabancıya tanıtmak için çok bir masraf etmemiz gerekmiyor bana kalırsa. Şehir zaten herkesçe biliniyor. Bizim yapmamız gereken derya içinde deryadan bihaber mahilere, yani İstanbul'da yaşayıp İstanbul'u tanımayanlara bu şehrin anlamını ve değerini anlatmak olmalı. Zira İstanbul'da 1453 tarihinden bu yana bütün dinler, bütün inançlar, bütün yaşama biçimleri barış içinde bir arada birliktedir" diye konuştu.

"Barışı arayan insanlık için İstanbul 550 yıllık bir barış reçetesidir. İstanbul'u tanıtmak Türkiye'yi tanıtmaktır" diyen Bakan Yazıcı, "İstanbul'umuz önümdeki 29-31 Mayıs tarihlerinde tertiplenen Dünya Vakıflar Birliği Genel Kurulu toplantısına ev sahipliği yapacak. Ondan sonra önümüzdeki yıl Dünya Bankası icra direktörleri kurulu ile Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörleri Kurulu yıllık toplantıları İstanbul'da yapılacak. Tanıtım açısından bu toplantıları çok önemsiyoruz. Bu iki toplantılara katılımcı sayısının 10 bini aşacağını tahmin ediyoruz" şeklinde konuştu.

AB'ye katılım müzakerelerinin başladığı 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren Avrupa'da yaşanan gelişmelerin müzakere sürecinin kolay olmayacağını gösterdiğini belirten Bakan Yazıcı, "Bu süreç içerisinde karşılaşmakta olduğumuz zorlukların yanı sıra Avrupa'da ortaya çıkan genelde AB genişlemesi özelde ise ülkemizin üyeliği aleyhindeki görüşlerle de mücadele etmek zorunda kalmaktayız. Bu çerçevede 2004 yılında AB ülkelerine yönelik iletişim stratejisi geliştirmek ve faaliyetler gerçekleştirmek üzere AB İletişim Gurubu (ABİG) kurulmuştur" dedi.

Kuruluşundan bu yana ABİG'nin 200'den fazla proje gerçekleştirdiğini ve hem resmi hem de özel kuruluşlarla işbirliği çalışmaları gerçekleştirdiğini anlatan Bakan Yazıcı, bu süreci AB Komisyonu'nda destek ve yardımının sağlanacağını ifade etti. Yazıcı, "Ayrıca AB Komisyonu tarafından finanse edilen sivil toplum diyaloğu projeleri çerçevesinde Türk ve AB sivil toplum kuruluşları bir araya getirilecek karşılıklı bir etkileşim şebekesi oluşturulacaktır. Bu sayede kamuoyları arasındaki önyargıların yıkılması veya en aza indirgenmesi yanıltılmış alanın düzeltilmesi amaçlanmaktadır" diye konuştu.

(EY-ERÖ-BGO-CY-CC-E)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title