Haberler

Bakan Şimşek: "Kayıtdışı Kalma ve Vergi Kaçırmanın Cezaları Ağırlaştırılmalı"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kayıtdışılığı Artık Vergi Oranları ve Yüküyle Açıklamanın İmkanı Olmadığını Belirterek, Kayıtdışı Kalma ve Vergi Kaçırmanın Cezalarının Ağırlaştırılması Gerektiğini Söyledi. Vergi Kaçıranların Sonuçlarına Katlanması Gerektiğini Vurgulayan Bakan Şimşek, Vergi Cezalarındaki Ertelemeyi Kaldıracak Şekilde Türk Ceza Kanunu'nda Düzenleme Yapılması Gerektiğinin Altını Çizdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıtdışılığı artık vergi oranları ve yüküyle açıklamanın imkanı olmadığını belirterek, kayıtdışı kalma ve vergi kaçırmanın cezalarının ağırlaştırılması gerektiğini söyledi. Vergi kaçıranların sonuçlarına katlanması gerektiğinin altını çizen Bakan Şimşek, vergi cezalarındaki ertelemeyi kaldıracak şekilde Türk Ceza Kanunu'nda düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. Denetim standartlarında bir açık olduğunu dile getiren Bakan Şimşek, "Sonuçta biz bir tebliğ yayınlamışsak, o tebliğin bağlayıcı olması lazım. Buna bütün denetim elemanlarının uyması lazım" dedi. Bakan Şimşek, özergeler konusunda da zaman zaman ortaya atılan farklı görüşleri önlemek için çalışmalar yapıldığını kaydetti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2010 Yılı Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını cevaplandırdı. Kayıtdışılığı tamamen vergi yüküyle açıklamanın imkanı olmadığını söyleyen Şimşek, "İstihdam üzerindeki vergi yükünü indirdik. Eskiden OECD ülkeleri arasında 1'inci sıradayken şimdi 9. sıraya düştük. İmkanı olsa onu da düşürdük. Akaryakıt, özel iletişim ve otomotiv gibi birkaç spesifik ürün dışında bırakırsak, biz OECD içinde birçok vergi oranı itibariyle en düşükleri arasındayız. Bunun için kayıtdışılığı vergi oranları ve yüküyle açıklamanın imkanı yoktur. Vergi kaçırmanın, kayıtdışı kalmanın cezasını ağırlaştırmak lazım. Bu ülke açısından iyi değildir, rekabet açısından iyi değildir. İlla burada para cezalarıyla olmaz. Naylon fatura düzenlediyse, hapis yatmalı. Bundan kaçış olmamalı. Biz gelir gelmez ne yaptık: Vergi Usul Kanunun 359'uncu maddedeki suçlar için cezaları 1 yıldan 1.5 yıla çıkardık. Fakat bunda da erteleme söz konusudur. Bu ertelemeyi kaldıracak şekilde Türk Ceza Kanunu'nda düzenleme yapmak gerekiyor. Ben basit şeylerden bahsetmiyorum. Doğrudan doğruya kanun belirlemiş: Açık bir şekilde vergi kaçakçılığı yapanların sonuçlarına katlanması lazım. Birinci husus bu. Türkiye'deki önemli eksikliklerden birisi de çapraz denetim. Yeni Gelir Vergisi Tasarısı'nda bu var. Bütün gelişmiş ülkelerde gelir idaresinin etkin olduğu yerlerde kullanılan husus. Bu "nereden buldun' konusundan çok, bir yıl içinde gelir gider arasındaki farkın açıklanabilmesi lazım. Bunların nasıl yaparız, nasıl koyarız bunları beraber konuşuruz. Ancak bir yandan çapraz denetim, bir yandan vergi kaçırmanız cezalarını ağırlaştırmalıyız" dedi.

-GELİR İDARESİ YARI ÖZERKSE, YARI ÖZERK OLMALI-

Üçüncü önemli bir noktanın ise Gelir İdaresi'nin güçlendirilmesi olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, şu noktalara dikkat çekti:

"Gelir İdaresi'nin bütçesi konusunda ve eleman konusunda inisiyatif vermeliyiz. Yarı özerkse yarı özerk olmalıdır. Dünyadaki uygulamalarıyla aynı olmalıdır. Gelişmiş ülkelerdeki başarılı idareler nasıl bir yapıya sahipse, onları aynı yapılara kavuşturmalıyız. Bütçesi, elemanı konusunda, tasarruf yetkisi konusunda mevcut anayasal sınırlar içinde yetkimi Gelir İdaresi'ne devretmeye hazırım. Bunu da inşallah 2010 yılı içinde yapacağız.

-DENETİM STANDARTLARINDA AÇIK VAR-

Denetim standartlarında bir açık olduğunu belirten Bakan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "Burada bir açık var. Mutlaka üzerinde çalışılması gereken bir husus olduğunu düşünüyorum. Bu konuda birimler kendi çalışmalarını yapıyorlar. Sonuçta biz bir tebliğ yayınlamışsak, o tebliğin bağlayıcı olması lazım. Buna bütün denetim elemanlarının uyması lazım. Mesela özergeler konusunda arkadaşlar çalışmalar yapıyor. Yani değişik dönemlerde, aynı konu için değişik fikirler vermek yerine, belki internette yayınlayarak, belki farklı şekilde görüş oluşturulmalı. Yeni bir yapı üzerine çalışıyor arkadaşlar. Bir noktaya gelince kamuoyunla da paylaşacağız."

-MALİYE BAKANLIĞI'NIN KREDİBİLİTESİ ÖNEMLİ-

Mükellef hakları konusunun da önemli bir konu olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, son dönemdeki Gelir İdaresiyle ve Maliye Bakanlığı'yla ilgili tartışmalardan rahatsız olduğunu söyledi. Maliye Bakanlığı'nın kredibilitesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, "Onun için önümüzdeki dönemde kredibilitiyi artıracak, uygulamada soru işaretlerini kaldıracak, her türlü düzenlemeyi yapmaya hazırım" dedi.

-"AMACIMIZ KİMSEYİ KORKUTMAK DEĞİL"-

İsviçre ile 2008 yılında bir anlaşma nihai şekline getirilip imzalandığını belirten Bakan Şimşek, "Ancak TBMM onayından geçmediği için yürürlüğe girmedi. En son Londra'da G- 20 toplantısında, vergi paylaşımı konusunda, vergi paylaşımı konusunda temkinli davranan vergi cenneti olsun olmasın, ülkelere ilişkin çok ciddi müeyyideler gündeme geldi. Bu da önümüze yeni bir fırsat çıkardı. Bunun sonucu olarak önce Lüksembug'a gittim. Biz bu konuda anlaşmayı yaptıktan sonra geçmişe yönelik olara tüm bilgileri alacağız. Bu gereken mevzuat çerçevesinde yapılacak. Özellikle İsviçre'yle bu husus özellikle ifade edildi. Bizim burada amacımız hiç kimseyi korkutmak değil. Parası yasalar çerçevesinde dışarı çıkarıldıysa sorun yok. Nerede olursa olsun, herkes vergisini ödesin. Türk vatandaşı olup da, Türkiye'de yaşayan veya yurtdışında yaşayanların banka hesaplarına ilişkin her türlü çalışmayı yapıyoruz. Her türlü anlaşmaşı yapıyoruz. Bu konuda da önemli bir başarı elde edildi" dedi.

-"SAYIŞTAY KANUNUNU 2010'DA TBMM'DEN GEÇİRMEYE ÇALIŞMALIYIZ"-

Yapısal reformlardan biri olan Sayıştay Kanunu çok önemsediğini belirten Bakan Şimşek, Türkiye açısından büyük bir eksiklik ve büyük bir boşluk bulunduğunu vurgulayarak, "Hepimizin işbirliği yapıp, 2010 yılında bu kanunu TBMM'den geçirmek için çalışmalıyız. Bundan bir iki hafta önce taslak üzerinde benim de katıldığım toplantıda değerlendirme yapıldı. Anladığım kadarıyla nihai bir şekil verilmiş durumda. Öyle ümit ediyorum ki TBMM'ye sunulur, bu açık da verilmiş olur" dedi.

-"GENEL AFLARI DOĞRU BULMUYORUM"-

Bakan Şimşek, matrah artırma konusunda çalışması gerektiğini dile getirerek, "Ben Maliye Bakanı olarak, genel afları doğru bulmuyorum. Özellikle mali alanı kastediyorum. Büyük bir adaletsizlik kaynağı olarak ortaya çıkıyor. Vergisini dürüst bir şekilde, hatta borçlanarak ve fedakarlık yaparak ödeyenler, büyük bir adaletsizlik duygusuyla karşı karşıya kalıyorlar. Belki genel düzenlemeler yerine, bir takım yapılandırmalara imkan sağlanabilir. Örneğin bugün vergi borcu var 100 TL. 100 TL'nin reel değerinin altında olmaması koşuluyla, onun taksitlere bölünmesi, yayılması hususları konusunda bir takım düzenlemeler yapılabilir" diye konuştu.

-VERGİ YÜKÜ ŞEHİR EFSANESİNE DÖNÜŞTÜ-

Türkiye'deki vergi yükünün ağırlığı konusunda gündeme getirilen eleştirileri cevaplayan Bakan Şimşek, bu konuda bazı hususların şehir efsanesine dönüştüğünü belirtti. Vergi gelirleri, sosyal güvenlik primleri ve mahalli idare gelirlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının yüzde 23.6 olduğunu belirten Bakan Şimşek, OECD ülkeleri arasında bu oranla Türkiye'nin 28. sırada olduğunu söyledi. Danimarka yüzde 50'ye yakın rakamla 1. sırada yer aldığını kaydeden Bakan Şimşek, "Bizim altımızda sadece Meksika ve Japonya var. Türkiye'nin vergi gelirlerine bakarsanız, yüzde 17.3. Bu oranla 30 OECD ülkeleri arasında 25. sıradayız. Gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergiler sıralamasında 2007 rakamı olan yüzde 5.7'yle en düşük 28'inci ülkeyiz. Bu rakamlarda çok büyük değişiklik yaşanmadı. Mülkiyet üzerinden alınan vergiler yüzde 0.7'yle en son sıralardayız. Mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerde ise yine ortalardayız. Bazı mallarda ve ürünlerde oranlar yüksektir. Bizim vergiyi tabana yaymakta başarılı olduğumuz ölçüde adım atmamız lazım. Bizde doğrudan vergiler çok düşük" dedi.(ANKA)

(HGS/ÖZK)

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title