Haberler

Ankara: Bakanlar Kurulu Açıklaması

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın Fransa Parlamentosu'ndan Geçen Teklifin Yasalaşmaması İçin Elinden Geleni Yapacağına Yönelik Sözlerini Temkinli Karşıladıklarını Belirterek, "Öyle Bir Teklifin Buraya Kadar Gelmiş Olması Bile Yeteri Kadar Şüphe Duymamız İçin Sebep Teşkil Eder. Sadece Bu Türlü Beyanlara Bakarak İşi Gözardı Edemeyiz. Bu Türlü Beyanları Tek Başına Teminat Kabul Edemeyiz" Dedi.

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın Fransa Parlamentosu'ndan geçen teklifin yasalaşmaması için elinden geleni yapacağına yönelik sözlerini temkinli karşıladıklarını belirterek, "Öyle bir teklifin buraya kadar gelmiş olması bile yeteri kadar şüphe duymamız için sebep teşkil eder. Sadece bu türlü beyanlara bakarak işi gözardı edemeyiz. Bu türlü beyanları tek başına teminat kabul edemeyiz" dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Çiçek, Ramazan Bayramı öncesi Kurul'un bir takım kararlar aldığını açıkladı. 22 Ekim Pazar günü saat 00.00'dan 25 Ekim Çarşamba günü saat 24.00'e kadar belediyeler ve bağlı müesseselerin toplu taşım hizmetlerinden vatandaşların ücretsiz yararlanabileceğini kaydeden Çiçek, 21 Ekim Cumartesi günü saat 00.00'dan 25 Ekim Çarşamba günü saat 24.00'e kadar otoyollar ve boğaz köprülerinden geçişlerin de ücretsiz olacağını duyurdu. Çiçek, bu düzenlemelere ilişkin kararnamenin imzaya açıldığını ifade etti.

Bakan Çiçek, kamuda çalışan işçilerle ilgili olarak 6772 sayılı yasanın 3. maddesi gereğince Bakanlar Kurulu'nun takdiriyle ödenen 1 ay tutarındaki ikramiyenin 18 Ekim'de ödenmesine karar verildiğini açıkladı. Bakan Çiçek, Ramazan Bayramı tatilinin Çarşamba günü tamamlanacağını vurgulayarak 9 günlük tatilin sözkonusu olmadığını dile getirdi.

Toplantıda 2 kanun tasarısı üzerinde de durulduğunu belirten Çiçek, bunlardan birinin Milli Savunma Bakanlığı'nca hazırlanan Askerlik Kanunu ve Yedek Subaylıkla ilgili kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarı olduğunu ifade etti. Çiçek, bu tasarının büyük ölçüde idari para cezalarının caydırıcı olması ve güncel şartlara uyumunun sağlanması amacıyla getirilen bir düzenleme olduğunu bildirdi.

İkinci tasarının ise Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Tanık Koruma Kanunu Tasarısı olduğunu ifade eden Çiçek, yürürlükteki CMK'nın ilgili maddesi gereğince belli suçlar açısından tanıklığı önem arzeden ve tanıklık yapmış olması halinde gerek kendisi, gerek yakınları için tehdit oluşabilecek kişilerin korunmasına yönelik bir tasarı olduğunu belirtti. Çiçek, tasarının terörle mücadele açısından önem taşıdığını, organize suçlarla mücadelede de önemli bir boşluğu dolduracağını ifade etti.

AB müzekere süreci çerçevesinde tarama sürecinin tamamlandığını hatırlatan Çiçek, toplantıda Devlet Bakanı Ali Babacan'ın 8 Kasım'da yayınlanacak İlerleme Raporu ve sonrasındaki süreç ile Berlin, Madrid ve Brüksel'de gerçekleştirdiği temaslar hakkında Kurul'a bilgi verdiğini söyledi.

Çiçek, açıklamalarının sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Çiçek, hükümetin önünde Türk-Fransız ilişkileri açısından nasıl bir yol bulunduğunun sorulması üzerine sözde Ermeni soykırımı iddialarının ilk kez Türkiye'nin önüne gelmediğini, her 24 Nisan öncesinde bu konunun bazı ülke senatolarında tartışıldığını hatırlattı. Geçen yıl TBMM'de bu konuda bir genel görüşme yapıldığını hatırlatan Çiçek, yarın da Meclis'te bu konuda bir görüşme yapılacağını belirtti. Geçen yıl Meclis'te yapılan genel görüşmede tarihçilerin ve bilim adamlarının biraraya gelerek bir komisyon oluşturması çağrısında bulunduklarını hatırlatan Çiçek, buna karşın bazı ülkelerin işi tarihi zeminden siyasi zemine kaydırdıklarını ifade etti. Çiçek, bunun sonucunda arzu edilmeyen, o ülkelerle ilişkiler açısından zararlar doğuran kararların alınabildiğine dikkat çekti. Hükümet olarak bu konuların 1 günlüğüne, 10 günlüğüne gündemde tutulmasına değil devamlı takip edilmesine dikkat ettiklerini dile getiren Çiçek, eldeki imkanlar neyse bunu sürekli bir politika olarak sürdürmek gerektiğini ifade etti. Çiçek, şöyle konuştu:

"Bu işin koordinasyonunu Dışişleri Bakanlığı yapıyor. İşin hukuki boyutu, ekonomik boyutu, siyasi boyutu var. Bu teklifin alt mecliste kabul edilmesinden sonra hem AB çevrelerinden ilk defa biraz daha kurumsal diyebileceğimiz tepkiler gelmiştir. Bunları yeterli bulmuyoruz. Bunun devamının gelmesi gerekir. Türkiye ile ilgili düzenlemeler sözkonusu olduğunda AB bunu her vesileyle gündeme getiriyor, her defasında soruyor. Hem Avrupa Parlamentosu'nun hem de Avrupa makamlarının bu konuyu gündemlerine almaları lazım. Biz de bunları devamlı hatırlatacağız. İkili ilişkiler açısından da bu haksızlığı devamlı vurgulayacağız. İşin ekonomik ve diğer boyutları açısından da makul olan, Türkiye'nin yararına olan neyle bununla ilgili çalışmaları da yapıyoruz. Dışişleri Bakanlığı bünyesinde bir kısım bilim adamları, eski büyükelçiler bu konudaki çalışmaları yürütüyor."

Türkiye'de birçok sivil toplum kuruluşu bulunduğuna işaret eden Çiçek, bu kuruluşların da o ülkelerde muhatapları olduğunu ifade etti. Çiçek, sadece Fransa'nın aldığı karar değil Hollanda'da 3 Türk kökenli Hollanda vatandaşının aday gösterilmemesinin de siyasi hakların kullanımı açısından üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu açıkladı.

Çiçek, 2007 Bütçe Kanunu Tasarısı'nın toplantıda ele alınıp alınmadığı sorusu üzerine tasarının yarın Meclis'e gönderileceğini hatırlatarak bütçe rakamlarının bu gece yapılacak toplantıda bağlanacağını açıkladı. Çiçek, tasarının son Bakanlar Kurulu toplantısı olduğu için bugün imzaya açıldığını söyledi.

'Sözde Ermeni soykırımı konusunda Dışişleri Bakanlığı'nda bir grup mu oluşturuldu?' sorusu üzerine Çiçek, geçmişten yapılan çalışmalar olduğunu hatırlatarak geçen yıl Dışişleri Bakanlığı'nda bir çalışma başlatıldığını, bu çalışman fdnlanacak İlerleme ın gündeme gelen konu itibariyle güncelleştiğini ifade etti.

Çiçek, 'Fransa Parlamentosu'nun kararını AİHM'e götürme yönünde bir karar alınacak mı? Franca Cumhurbaşkanı Chirac'ın yasayı veto edeceğine inanıyor musunuz?' sorusuna şöyle karşılık verdi:

"Teklif henüz yasalaşmadı. Ortada yürürlüğe konulmuş bir kanun yok ama belli bir mesafe almış niyet var. Biz bu çabayı doğru bulmadığımızı, bunun haksız olduğunu, bunun büyük bir yalan olduğunu ifade etmeye çalışıyoruz. İstiyoruz ki Fransa iç hukuku açısından yasalaşması için gereken şartlar oluşmasın. Burada Fransa Cumhurbaşkanı'na düşen bir kısım yetkiler var. Kendisi tarafından o yetkilerin kullanılmayacağı yönünde de sayın Başbakan ile yaptığı konuşma var. Bu bir yanlıştır. Bu bir yalandır. Bu yalanı Fransız Parlamentosu kanun haline getirmemelidir. İş ümit ediyoruz ki o noktaya gelmez. AİHM'e başvuru mecburiyeti de ortadan kalkar. Fransa Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları yasalaşmasını engelleyeceği yönünde algılandı. Ancak biz yine de sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer, bu tür beyanları temkinli karşılarız. Neticeyi görmeden çok iyimser olmamız için bir sebep yoktur. Öyle bir teklifin buraya kadar gelmiş olması bile yeteri kadar şüphe duymamız için sebep teşkil eder. Sadece bu türlü beyanlara bakarak işi gözardı edemeyiz. Bu türlü beyanları tek başına teminat kabul edemeyiz."

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title