Hdp Eş Genel Başkanı Demirtaş, Elazığ'da Açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Partimiz, yoksul olandan yana tercihini koymuştur. Kimileri zengin olandan yana tavır koyarlar" dedi.

Partisi tarafından düzenlenen dayanışma yemeğine katılmak için Elazığ'a gelen Demirtaş, Atapark Toplantı Salonu'nda partililere seslendi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki en kritik ve en önemli seçimine doğru gidildiğini belirten Demirtaş, "Önümüzdeki dönem, 7 Haziran tarihinde yaşanacak seçim sadece yeni dönem milletvekillerinin seçileceği, yeni dönem parlamentonun oluşacağı seçim değildir" diye konuştu.

Türkiye'nin önünde iki yol olduğunu söyleyen Demirtaş, şunları kaydetti:

"Birinci yol, şu anda AK Parti'nin temsil ettiği, AK Parti'nin şahsında tek adamlığa diktatörlüğe doğru giden, ülkedeki hiçbir farklılığı kabul etmeyen ve Ortadoğu'da da IŞİD, El-Kaide benzerinde temsiliyetini bulan zihniyet. Bu seçimde bir seçenek olarak halkın önünde duruyor. Diğer seçenek ise demokrasi ve özgürlükler konusunda ülkenin bütün farklılıklarını, kimliklerini zenginlik olarak kabul eden, yeni bir anayasada tamamını barış etrafında toplayabilecek ve de en önemlisi yoksuldan, çalışandan, işçiden, çiftçiden yana bir çizgi olacak. Bu çizgiyi HDP en güçlü şekilde temsil ediyor olacak."

Partilerin seçtiği yolun tercih meselesi olduğunu dile getiren Demirtaş, ifadelerini şöyle sürdürdü:

"Partimiz, yoksul olandan yana tercihini koymuştur. Kimileri zengin olandan yana tavır koyarlar. Kimileri hırsız olan, ülkeyi soyup talana çevirenden yana tercihte bulunurlar. Partimiz şimdi bir tercihte bulunuyor ve diyoruz ki biz iktidara gelirsek ülkenin kaynaklarını işçiye, çalışana, çiftçiye, emekliye, esnafa dağıtacağız."

"En büyük ekonomistler analarımızdır"

Tükriye'nin en büyük ekonomistlerinin anneler olduğunu dile getiren Demirtaş, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin en büyük iktisatçıları bizim analarımızdır. Çünkü o analar bir asgari ücretle ya da bir maaşla 7 çocuk beslerler, evi geçindirirler. O çocukları okuturlar, giydirirler, içirirler, mezun ederler, bana mısın demezler. Bir tek haram lokma yemezler, çocuğuna yedirmezler. Onuruyla o yoksulluğa, perişanlığa rağmen başını asla bükmezler. Allah'tan başkasının önünde diz çökmezler."

"Biz anamızdan babamızdan her şeyden önce şunu öğrendik, bizim halkımız açsa biz de aç olacağız. Komşumuz açsa biz de aç olacağız" diyen Demirtaş, şöyle devam etti:

"Çünkü inancımız bize bunu emretti. Bu nedenle diyorum ki dini imanı en çok kullananlar kim biliyor musunuz? Diyanet İşleri. O nedenle bu beladır bela. Din hizmeti vermiyorlar, keşke verseler. Diyanet, bir israf mekanizmasıdır. Onu kaldıracağız, yerine 'inanç işleri başkanlığı' kuracağız. Çocuklarımıza din eğitimi mi vermek istiyoruz? En iyisini biz okullarda vereceğiz. Aramızda Alevi var, Sünni var. Türkiye'nin Hristiyan, Musevi, Süryani, Ezidi yurttaşları var. İnsanlar farklı farklıdır. Herkese biz zorla kendi inancımızı dayatamayız."

Demirtaş, asgari ücreti bin 800 liraya çıkartmak, taşeron işçiliği kaldırmak gibi seçim vaatlerini sıralayarak, milletvekilleri için oy istedi.

Demirtaş, konuşmasının ardından kentten ayrıldı.

Kaynak: AA / Yerel