Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'nın Avrasya'daki Jeopolitik Önemi
Rusya'nın Başkenti Moskova'da Bir Araya Gelen Rusya, Türkiye ve Azerbaycan'ın Önde Gelen Siyasetçileri ve İşadamları Üç Komşu Ülkenin Avrasya Jeopolitik Gücünün Oluşmasındaki Rolünü Ele Aldı.
Rusya'nın başkenti Moskova'da bir araya gelen Rusya, Türkiye ve Azerbaycan'ın önde gelen siyasetçileri ve işadamları üç komşu ülkenin Avrasya jeopolitik gücünün oluşmasındaki rolünü ele aldı.
Azerbaycan-Türkiye İşadamları İttifakı Başkanı Ahmet Erentürk ve Rusya İnsani Bilimler Akademisi'nin ortak teşebbüsüyle bugün Moskova'daki President Hotel'de düzenlenen "Azerbaycan, Rusya ve Türkiye'nin Yakınlaşması Yolları ve Üç Ülkenin Avrasya Jeopolitik Alanının Formalaşmasında Rolü" konulu uluslararası konferansın açılışı, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kutlama mesajının video kaydının izlenmesiyle başladı.
Aralarında Türkiye'nin eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Moskova Büyükelçimiz Kurtuluş Taşkent, DEİK Rusya-Türkiye İş Konseyi Başkanı Turgut Gür, Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Abbas Abbasov, Azerbaycan'ın Moskova Büyükelçisi Polat Bülbüloğlu, Rusya Avrasya Harekatı Başkanı Aleksandr Dugin ve Rusya Politik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Sergey Markov'un da bulunduğu konuşmacılar, her üç ülkenin de jeopolitik çıkarlarının hemen hemen aynı olduğu belirterek, Avrasya güvenliği için bu üç ülkenin daha sıkı
işbirliği yapmasının önemi dile getirildi. Konuşmalarda özellikle 2000'li yıllardan itibaren Rusya ve Türkiye arasında ekonomik ve politik alanlarda hızla gelişen işbirliğine dikkat çekilirken, bu olumlu sürecin Azerbaycan yönetimine de büyük devletler arasında denge sağlama politikasından vazgeçerek iki ülke arasında köprü rolü oynama fırsatı sağladığı kaydedildi.
Enerji alanında söz konusu üç ülkenin çıkarlarının bazen bağdaşmadığına da dikkat çekilen konuşmalarda, sorunun giderilmesi için Kazakistan, Türkmenistan ve İran'ın da bu oluşuma katılımını sağlanarak bölgesel bir enerji güvenliği sözleşmesi imzalaması gerektiği vurgulandı.
Konferansa katılan tüm heyetler, ülkeler arasında sadece devlet yetkilileri düzeyinde değil, sivil örgüt, üniversite ve toplumun çeşitli kesimlerince de daha sıkı diyalog sağlanması gerektiği ve toprak ve etnik nedenlerden kaynaklanan sorunların giderilmesinde de daha sıkı işbirliği yapılması gerektiğini ifade etti.
Konferansta ayrıca ülkeler arasında ilişkilerin gelişmesine yaptığı katkılardan dolayı Türkiye-Azerbaycan İşadamları İttifakı Başkanı Ahmet Erentürk, Rusya İnsani Bilimler Akademisi tarafından diploma ve madalyalarla ödüllendirildi.
Ahmet Erentürk konuşmasında, günümüzde siyasetle ekonominin artık bir bütün haline geldiğini belirterek, artık her işadamının yatırım yapmadan önce tıpkı bir politikacı gibi davrandığını ve kararını da politikacı gibi verdiğini ifade etti. Erentürk, bu gibi konferansların üç ülkenin işadamları arasında güven ortamı oluşturmak açısından hayati önem taşıdığını da kaydetti.
İHA muhabirine konuşan Dışişleri eski bakanı Hikmet Çetin ise, "Avrasya bölgesi özellikle 90'lı yıllardan sonra büyük önem kazanmaya başladı. Bu bölge stratejik, ekonomik ve ulaşım bakımından çok önemli. Maalesef bölgenin mevcut potansiyeli tam olarak kullanılmıyor. Bu açıdan büyük önem taşıyan bu konferans, sadece üç ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesinin yolları değil aynı zamanda mevcut sorunların giderilmesi yollarının tartışılması açısından da önemli. Bu sorunların başında Karabağ
geliyor. Kafkaslar ve yükselen milliyetçilik benzeri sorunların çözümü gibi konularda da daha sıkı işbirliğinin önemi dile getirildi. Ayrıca konferansa çok sayıda işadamının katılması da çok sevindirici. Zira ekonomik işbirliğinin beraberinde siyasi işbirliğine de getirdiğini biliyoruz" dedi.
Rusya Politik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Sergey Markov da, "Son yıllar her üç ülkenin ekonomisinde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Ayrıca bu ülkeler AB tarafından da dışlanmış durumda. Şimdi mazlum bakışlarla Avrupa'dan olumlu bir tutum bekleyeceğimize kendi aramızdaki işbirliğini geliştirmekte karşılıklı fayda olduğunu düşünüyorum. Tabii ki bizim iyi ilişkiler kurmamız, ABD'nin işine gelmiyor; dolayısıyla ilişkilerimize zarar vermek için ABD yönetimi her türlü teşebbüste bulunacaktır. Ayrıca
Türkiye, Azerbaycan ve Rusya ekonomilerinin birbirini tamamla niteliğinde olduğunu da unutmamalıyız. Bu birliğe mutlaka Ukrayna, Beyaz Rusya ve Kazakistan'ı da katarak ortak ekonomik bölge oluşturmamız lazım. Ayrıca Türkiye, Rusya ve Azerbaycan'ın radikal İslam ve Ortadoğu gerginliği konularında da aynı siyasi yaklaşımları bulunuyor. Tüm bu faktörler, ülkelerimizin daha sıkı işbirliği yapmasını zorunlu hale getiriyor" şeklinde konuştu.
Bu arada sıradaki konferansın 2008 yılında Bakü'de yapılmasının karara alındığı bildirildi.
(AK-CY-CY-SN-D)