Haberler

Talim ve Terbiye Karıştı

Başkana Haber Verilmeden Talim ve Terbiye Kurulu'nda Önemli Değişiklikler Yapıldı. Atamalar 'Giderayak Daha da Kadrolaşma' Olarak Nitelendirildi.

Başkana haber verilmeden Talim ve Terbiye Kurulu'nda önemli değişiklikler yapıldı. "Abdest suyunun" ve "tarikatların faydalarını" ders kitaplarına sokanların etkinliğini artıran atamalar "giderayak daha da kadrolaşma" olarak nitelendirildi. Bu iddiaları Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Abdulvahap Özpalat cevaplandırdı. İşte iddialar ve Özpolat’ın açıklamaları.

MİLLİ Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Başkanlığı'nda, "abdest suyunun sağlık için önemi", "tarikat ve cemaatlerin faydaları"nın ders kitaplarına girmesini sağlayan kadroların etkinliğini artırmak için yeni düzenlemeler yapıldı. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof.Dr. İrfan Erdoğan'ın, atamalardan önce bilgilendirilmediği, başkanın da yapılanlara tepki gösterip istifasının sağlanmaya çalışıldığı belirtildi.

 

Başkan Erdoğan'ın danışmanları da, başkandan habersiz olarak görevden alınırken, yapılan son düzenlemeler "laik, demokrat, Atatürkçü öğretmenlere yönelik kıyım" olarak nitelendiren bazı yetkililer, "Branşlarında yetkin, devlet kitaplarının yazımında özveriyle çalışmış, kitaplarda laik değerler ile Atatürkçülükle ilgili konularda oldukça hassas davranan Özel Kesim Kitapları Şubesi Müdürü Dr. Seyfettin Yılmaz, Öğretim Materyallerini Geliştirme- İnceleme Merkezi Müdür Başyardımcısı Selahattin Çamyar, Müdür Yardımcısı Ahmet Çetin ile öğretmenler Güler Kaplan ve Bekir Pınarbaşı görevlerinden alındı" dediler. Ahmet Çetin’in tecrübeli bir idareci oluğu, Seyfettin Yılmaz’ın alanında doktora yaptığı, Selahattin Çamyar, Güler Kaplan ve Bekir Pınarbaşı’nın ise alanlarında yüksek lisans yapmış uzman öğretmenler olduğu, uzun süredir kurumda çalıştıkları için kurum kültürüne sahip, devletin temel değerlerini özümsemiş deneyimli personel oldukları belirtildi. 

 

 

EKSİKLİKLERİ SAPTADILAR

 Bekir Pınarbaşı  ve Güler Kaplan’ın, Kurul Başkanı İrfan Erdoğan’a; 2003 yılında değişen programlarda ve buna göre yazılan ders kitaplarında Atatürkçülükle ilgili birçok eksik bulunduğunu tespit ettikleri ve bununla ilgili bir rapor hazırlayarak sundukları öğrenildi. Kurul Başkanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan’ın bu rapor doğrultusunda ders programlarında ve ders kitaplarındaki Atatürkçülükle ilgili eksik hususların tespit edilip giderilmesini sağlamak üzere komisyonlar oluşturdu.. Atatürkçülükle ilgili hazırlanan bu raporun ve rapor doğrultusunda Kurul Başkanının başlattığı çalışmaların özellikle dinci cemaatçi kimlikleriyle tanınan kesimlerde rahatsızlık yarattı.

 

YALNIZLAŞTIRARAK İSTİFA

 Başkanın bilgisi dışında atamalar gerçekleştirilirken, asıl hedefin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof.Dr. İrfan Erdoğan'ı yalnızlaştırıp istifaya zorlamak olduğu belirtiliyor. Erdoğan'ın yerine kurul üyesi Abdülvahap Özpolat getirilmek isteniyor. Özpolat'ın, Program dairesi başkanlığı döneminde, değişen programlarda yer alması gereken laiklikle ve Atatürkçülükle ilgili konulara gereken önemi vermediği, bu nedenle programda gerek laiklik gerekse Atatürkçülükle ilgili birçok eksiğini bulunduğu, bu eksikliklerin kendisine bildirilmesine rağmen çalışma başlatmadığı belirtiliyor.

 

ABDEST SUYU

Talim ve Terbiye Kurulu'nda, cemaatçi kimlikleriyle ön plana çıkan, abdest suyunun faydaları ile tarikat ve cemaatlerin övülmesini kitaplara taşıyanların etkili görevlere getirilmesinin planlandığı belirtiliyor.

İDDİALARA, ABDULVAHAP ÖZPOLAT NE DİYOR?

Program Dairesi Başkanlığı döneminde Atatürkçülük ile ilgili bazı eksikliklerin kendisine iletilmesine rağmen bunları dikkate almadığı öne sürülen ve halen talim ve Terbiye Kurulu Üyeliği görevinde bulunan Abdulvahap Özpolat, iddialarla ilgili olarak “hurriyet.com.tr”ye şu açıklamayı yaptı:

“2003 Yılından beri Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında yürütülen program geliştirme çalışmalarında daire başkanı, kurul üyesi ve kurul başkan yardımcısı olarak aktif görev aldım. Yazınızda iddia edildiği gibi ne daire başkanlığım döneminde ne de daha sonraki dönemlerde laiklik ve Atatürkçülük ile konularda bir noksanlık bırakılmamıştır. Bu iddialar tamamen asılsız olup, şâhısımı yıpratmayı hedeflemektedir. Haberdeki iddiaların aksine Program Dairesi Başkanlığı yaptığım dönemde İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ders saati iki saatten üç saate çıkarılmış, Türkçe dersinde de Atatürkçülük zorunlu tema haline getirilmiştir.  

 

Atatürkçülük ve laiklik ile ilgili konular Genelkurmay Başkanlığı ve üniversitelerin ilgili bölümlerinden uzmanların da katıldığı komisyonlar marifetiyle yürütülmüştür. Bu bağlamda yürütülen çalışmalarda, Talim ve Terbiye Kurulunun 1999 tarih 263 sayılı kararı ekinde yayınlanan "Öğretim Programları İle Ders Kitaplarında Yer Alması Gereken Atatürkçülükle İlgili Konular" ın içerik ve kapsamına bağlı kalınmış, ayrıca ilave niteliğinde Atatürkçülükle ilgili çeşitli konul ele alınmıştır.

 

Bunların dışında yazıda iddia edildiği gibi Atatürkçülük ve laiklik ile ilgili konularda eksiklik bulunduğu hususunda ne şahsıma ne de kuruma hiçbir kişi, kurum ve kuruluştan uyarı veya öneri niteliğin herhangi bir not, rapor, açıklama hatta şifahi bilgi dahi ulaşmış değildir. Atatürkçülük ve laiklik ile ilgili konular önemi gereği her düzeyde gerekli titizlikle yürütülmüş ve yürütülmektedir.”

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Eğitim

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title