Haberler

Sağlıkçıya Şiddete Daha Büyük Cezalar Verilmeli"

İstanbul Kent Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Adalet Programı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Kavak 28 Nisan Sağlıkçıya Şiddete Hayır günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.

İstanbul Kent Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Adalet Programı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Kavak 28 Nisan Sağlıkçıya Şiddete Hayır günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Kavak, sağlıkçıya şiddete daha büyük cezaların verilmesi gerektiğini söyledi.

Sağlık mensuplarının, toplumda 'kurtarıcı melekler' veya 'kara gün dostları' olarak tanımlandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Kavak, "Yaklaşık 20 -25 yıl önce, toplumumuzda, sağlık sektörü mensuplarına gösterilen sevgi, saygı ve şükran duygularına karşın, günümüzde ahlak ve hukukla bağdaşmayan ve toplumun geneli tarafından benimsenmeyen saldırılar toplumumuzun gündemine girmeye ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu saldırılar, ülkemizde sağlık sektöründeki hatırı sayılır gelişmelere, çağdaş ve kapasiteleri yüksek hastanelerimize ve sağlık kurumlarımıza rağmen, gerek toplumumuzda ve gerekse toplumumuzun merhametli ve özverili sağlık mensuplarında olumsuz etkiler yaratmakta, özellikle cesaret ve verimliliklerini düşürmektedir" dedi.

"TAZMİNAT MİKTARLARI CAYDIRICI DEĞİL"

Şiddetin hem hukuk hem de ahlak kuralları tarafından hoş görülmesi mümkün olmayan bir eylem olduğundan, Türk Borçlar Kanunu m.49 hükmü ile düzenlenen "haksız fiil" kapsamına girdiğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Kavak, "Bu çerçevede sağlık sektörü mensuplarına karşı şiddete başvuran kişi, onlara vermiş olduğu maddi ve manevi zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Ancak olayın toplumda yarattığı olumsuz ve zararlı neticeler nazara alındığında, şiddete başvuran kişilerin mahküm edildiği tazminat miktarlarının caydırıcı olduğu söylenemez. Yargılamanın tecili, cezanın tecili veya paraya çevrilmesi ve meşruten tahliye gibi kurumlar ve genel olarak, bu suçlar nedeniyle sanıkların tutuksuz yargılanması, bu tür suçların önlenmesinde etkisiz kalmaktadır" diye konuştu.

Bu konuyla alakalı devlete önemli roller düştüğünü söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Kavak, "Şiddete başvurulması, Türk Ceza Kanunu'nda,  "hayata karşı suçlar" veya "vücut dokunulmazlığına karşı suçlar" kapsamına girmektedir. Eylemin ölüm neticesi doğurmuş olması halinde Türk Ceza Kanunu m.81-83 hükümleriyle ağır hapis ve ağırlaştırılmış ağır hapis cezaları öngörülmüştür. Ancak eylemin vücut dokunulmazlığına karşı suçlar kapsamına girmesi halinde, örneğin "kasten yaralamada" Türk Ceza Kanunu m. 86 vd. hükümlerinde öngörülmüş bulunan cezaların yeterli ve caydırıcı olmadığı görüşündeyim" ifadelerini kullandı.

"ŞİDDETE KARŞI TOPLUM DUYARLILIĞI ARTTIRILMALI"

Görevlerini büyük bir özveriyle yürüten sağlıkçıların, meslekleri gereği uğradıkları şiddete sadece genel mevzuatla korumanın şiddeti caydırmada yeterli olmayacağını belirten Dr. Öğr. Üyesi Kavak, "Toplumumuz, her türlü şiddet gibi, sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele yönelik şiddete karşı da duyarlılığını korumalı ve toplumumuzu temsil eden TBMM'nin bu konuyu acilen gündemine alarak, şiddet uygulayanlara karşı daha ağır cezalar ve tutukluluk gibi etkili tedbirler öngören düzenlemeler yapmalıdır" dedi. - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Kavak Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title